Bugunun petrol fiyatları, geleceğin enerji fiyatları icin yol gosterici değil diyor john dwyer. ureticiler kendilerinin kargaşadan uzak tutacak yeni enerji stratejileri geliştirmek zorundalar.Kime sorarsanız sorun hikâye aynıdır. Mali müşavirlik...


Kime sorarsanız sorun hikâye aynıdır. Mali müşavirlik şirketi BDO Stoy Hayward’ın Ekim sonu analizine göre, 2008 yılının üçüncü çeyreği boyunca, İngiltere’deki üreticiler elektriğe, bir önceki çeyreğe göre yüzde 23 fazla ödüyordu. Bu incelemeyi yapan araştırmacıya göreyse, üretim esnasında kullanılan elektriğe ödenen para geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 243 oranında artış gösterdi.

Deloitte’ye göreyse, 2001 ve 2006 yılları arasında sınai gaz fiyatlarında yüzde 121, sınai elektrik fiyatlarında ise yüzde 76 oranında bir artış görüldü. Yoğun Enerji Tüketicileri Grup Direktörü Jeremy Nicholson, petrol fiyatlarında 3 ila 6 ay gecikmeli yaşanan düşüşün gaz ve gaz bağlantılı elektrik fiyatları seviyesine ulaşmamasının, İngiltere’de kimsenin belli bir sure daha düşük petrol fiyatlarından yararlanamayacağı anlamına geldiğini belirtti.

Deloitte’ye göre, Haziran 2008’de İngiltere’deki gaz fiyatları Avrupa’nın yüzde 16 üzerindeydi. Ekimdeyse, Almanya’daki elektrik fiyatlarının yüzde 38 üzerindeydi. Fransa’daki yenilenebilir ve nükleer enerji kaynaklarının varlığı ise, benzin fiyatlarından etkilenmemesine sebep oldu. Bu nedenle Nicholson: “Fransa’nın kısa dönem elektrik faturalarının bu kış İngiltere’ninkinin yarısının üçte biri olduğunu söylüyor.

İngiltere’nin en eski enerji santrali henüz yenilenmedi ve sürekli bozuluyor. 5’te ikisiyse benzinle çalışıyor. Bu nedenle, benzin fiyatları elektrik fiyatlarınıda etkiliyor. İngiltere’nin petrol kapasitesi oldukça düşük. Biz petrol fiyatlarının düştüğü sırada ithal etme olanağına sahip değiliz, bu nedenle kısa dönemli depolamalar yapmak zorunda bırakılıyoruz. Orta dönemde yeterli stoğumuz olsa da, büyüyen ithalat hacmimize bağlı olarak hala belirsizlikler söz konusu.”

İNGİLTERE’DE DOĞALGAZA BİR SENE İCERİSİNDE YUZDE 141 ZAM GELDİ

“İngiltere’nin toptan benzin pazarı, toptan petrol pazarının beşte birinin kamu ya devredilmesi nedeniyle başarısızlığa uğradı. Geri kalanıysa gizli bir şekilde gelecekte tüketilmek için çift taraşı çıkar şeklinde satıldı” diyor bir enerji tedarikçisi ve eski bir petrol tüccarı yöneticisi Dominic Whittome. BBC’de 4 Ekim’de katıldığı bir programda ise karaborsanın ticaretinin, fiyatları yükselten bir petrol kıtlığı algılanmasını ortaya çıkardığını söyledi. Bunun son 10 yılda fiyatların yüzde 400 artmasının en büyük sebebi olduğunu belirtti. En son Datastream rakamları ise İngiltere’nin 1 aylık doğalgazının ileride kararlaştırılmış bir tarihte yapılacak teslimatta geçerli fiyatının 2007’nin başından 2008’in Eylül ayına kadar yüzde 141 arttığını gösteriyor.

Fakat anafikir şu: enerji fiyatları yol gösterici olma açısından faydasız. Çünkü gelecekte ne olacağı konusunda pek çok karışık etkiler mevcut. Sanayi stratejisi, uzun dönemli artışlar ve kısa dönemli kararsızlıklar şeklinde yönetilmelidir Deloitte tarafından hazırlanan yeni rapor, Güç Dengesi, üreticilerin her “ikisiyle” ilgilendiği stratejilere doğrudan temas ediyor. Julian Denee, Deloitte’nin Enerji Ticareti ve Risk Yönetimi Direktörü, enerji fiyatlarının şu anda bir gecikme primi içinde olduğunu ve ticari mal piyasasının uzun dönem emtia fiyatlarının ilerleyen günlerde daha yüksek bir konumda olabileceği izlenimini verdiğini ifade etti.

Vadeli teslimatlar için bu fiyatlar, düşen vadeli ve peşin fiyatlar için değil, petrol şirketleri için problem oluşturuyor. “Ve bu tahsilât fiyatlarının yüksek kalmasına sebep oluyor” diyor Denee. En son uluslararası enerji ajansı öngörülerine göre dünya ekonomisi iyileşene kadar petrol fiyatlarının varilinin 100 doları gerileyeceğini, 2030 yılında ise 200 dolara ulaşacağını kaydediyor- tabi eğer bu kadar uzak bir öngörüye inanmak isterseniz. Denee petrol fiyatlarının gelişmekte olan ülkelerden gelen yüksek talebe göre hareket etmediğini belirtiyor. Yetişmiş eleman eksikliği ve politik çalkantıların gerçekleştiği İran, Nijerya ve diğer üretim ülkelerindeki artıma kapasitelerinin eksikliği de bu durumu tetikliyor. Teksas’ta 2005 yılında gerçekleşen terminal patlamasındaki gibi büyük olaylar da pazarı kargaşaya sokuyor. Denee geleneksel ham petrol konusunda yatırım yapılabilecek bir yer olmadığı görüşünde.

Büyük petrol konusunda bu yılın büyük dersi şuydu, fiyatlar astronomik bir şekilde yükselse bile, yeni bir yatırım gerçekleştirildiği an, dünya seviyesine gelebilirdi. Ve tabi ki yatırımlarda. Bununla birlikte zift gibi geleneksel olmayan yatırımlar, gittikçe pahalanmaya başladı. Yalnızca Ekim ayında bile Kanada’daki 20 milyon avro değerindeki zift projesi ertelendi.

YENİLEBİLİR ENERJİDE NE OLACAK?

Yenilenebilirler içinse herhangi bir yanıt yok. Nicholson, tarife garantisinin Avrupa’daki yenilenebilir enerji kullanımını tetiklediğini söylüyor. Fakat alternatif enerji aralıklı ve yeterince güçlü değil. Daha önemlisi, petrol, petrol şirketlerine biliyorsa ondan fazla değil ve ağırlıklarını yeterince koyamıyorlar. Eğer bazı öngörülerde bulunulacak olursa, 2011-2015 yıllarında azami petrol, seviyesine ulaşılacak. Ve petrol fiyatı, kendisi kadar artış göstermeyecek. İyi bir yıl kurmak için geride ne kaldıysa gelişen ülkelerdeki araba sahiplerinin hızlı bir şekilde artışına bağlı olarak talepleri doğrultusunda süpürüldükten sonra daha kötü duruma gelecek. “Bu çok büyük bir probleme neden olacak” diyen Deneee, bu durumun iş dünyasının başı bir hayli ağrıtacağını söylüyor. Şimdilik daha düşük ve oynak petrol fiyatları ironik bir şekilde daha yüksek satış fiyatına sebep oluyor. OPEC’in düşen petrol fiyatlara ilk tepkisi, vanalarını kapatarak eski fiyatlarına geri dönmesini sağlamak olmuştu. Nicholson, “bizim fiyatlarımızın ortalaması Avrupa fiyatlarının aynısı olsa da, İngiliz işletmeleri öngörülemezlik nedeniyle daha fazla risk altındadır” diyor. Ve eğer enerji yoğun bir şirket kurarsanız, en azından önünüzdeki sezonu görebilmelisiniz” diyor.

Ancak, seni rekabete dayanamayan bir maliyet fiyatı ile satış fiyatı arasındaki farka bağlı kılan, ileride kararlaştırılmış bir tarihte yapılacak teslimatta geçerli fiyatı, sabitleyerek somut bir sonuç elde edebilir diyen Nicholson, bunun yerine sanayi gazı alıcılarının, hepsi olmasa da esnek vadeli anlaşmalarla (ileri bir aya ya da güne teslimat için) daha fazla artan alımlarda bulunduklarını söylüyor. Nicholos, bir sonraki fiyatın ne olacağını bilmiyorsunuz ve ancak ortalamada sabitleyerek alacağınızdan oldukça düşük bir fiyata alacağınızı biliyorsunuz. Bu da çok riskli bir durum diyor.

ENERJİ FİYATLARINDAKİ DENGESİZLİKLER DUNYAYA PAHALIYA PATLAYABİLİR

Yumuşak bir kışta vade fiyatı kumarını oynamak ekstra ödeme getirebilir. Aksi halde, bir işletmenin işası, Nicholson’un dediği gibi ‘harap edici şekilde pahalıya patlayacaktır. Şimdiden bazı güçlü fiyat artışlarını kabul etmeye hazırlıklı olmak gerekiyor; bu durum iki kış öncesi, İngiltere’nin en büyük nitrojen gübresi üreticileri ve rakiplerinin yaptığı gibi, Terra Nitrogen’in üretimini erteleyememesi sonrasında bağlantının kopmasıyla gerçekleşti. Bugün için Nicholson şöyle diyor: “Aynı durumda değiliz, ancak rahatsız olacak şekilde bu duruma yakınlaşıyoruz.” Denee, “Görece küçük bir şirketseniz size büyümemenizi tavsiye edeceğim, böylece kendi bütçelendirmenizi de yapabilirsiniz ama eğer büyük bir şirketseniz hem sabit hem değişken olmanız daha anlamlı” diyor.

GECİCİ VE GORECELİ REKABETSİZLİKTEN KORKULUYOR

Nicholson, “kısa dönemde neredeysek, oradayız. Biz en çok 2015 yılında çevre yasaları nedeniyle çok sayıda elektrik üretim tesisimizin kullanılamaz olması ve bunun neticesinde ise enerji pazarında oluşacak geçici ve göreceli rekabetsizlikten korkuyoruz” diyor.

Dennee, kendilerini enerjinin yılsonunda ödediğin yıllık fatura ila birlikte sabit gider olarak görme fikrinden vazgeçenlerin kazanacağını söylüyor. Enerjini artık nadir bir kaynak ve kritik iş maliyeti olduğunu da ekliyor.

Bir işte uyum enerji masraşarı ve tedarik zincirinin direk etkisini anlamak hayati önem taşır. Ve üreticiler akaryakıt fiyatlarındaki son düşüşler ne olursa olsun, orta ve uzun dönem enerji fiyatları yükseleceğini anlamak zorundadır. Üreticiler bununla beraber enerji satın alma ve tüketiminin devam eden ilerleme tekniklerine başvurmaya ihtiyaç duyar. Ve şirketler enerji bağımsızlığının süreç haritasının bir parçası gibi, enerji daralması, süreç verimliliği, satın alma innovasyonu ve diğer stratejileri geliştirmeye ihtiyaç duyar.

Nicholson araba üreticileri ve diğer büyük kullanıcıları şimdi kendilerini toptan satış pazarının aşırılıklarından muaf tutacak, Fransız enerji şirketi EDF ve diğer enerji üreticileriyle uzun dönemli anlaşma yapmak için çabaladığını söylüyor. Deloitte’nin raporuna göre, araba üreticileri ve diğer enerji tüketicileri, mikro generasyona adapte olmaya çalışıyorlar. Nissan’ın Sunderland’deki sekiz rüzgar tribünü, fabrikanın enerji tüketiminin yüzde 8’ini karşılıyor. Ford’un Dagenham’daki enerji üretim tesisi ise ödül kazanmasına sebep oldu. Denee üretim yapan insanların artık bütçeleriyle başa çıkamadığını, çünkü faturalarının iki katına çıktığını belirtiyor. Industrial Energy Surveys danışmanlık şirketinin sahibi olan David Friend, 2008 yılının mart ayına kadar şirketinin çok durağan bir çizgide ilerlediğini kaydediyor. Şimdi enerji istasyonlarındaki, demir işletmelerindeki, bire işletmelerindeki ve kimya tesislerindeki işletmelerindeki müşterilerinin enerji sıkıntısı çektiğini belirtiyor. Bu nedenle hepsinin daha ucuz üretim yolları aradığını söylüyor. Friend 15 şişe üreticisi, demir işletmesi ve penisilin üreticisi firma üzerinde yaptığı araştırmaya göre, bu şirketlerin hala büyük oranda sermaye harcaması olduğunu ve bu para sıkıntısı içinde, bu paraların nerden geldiğini bir türlü anlayamadığını ifade ediyor. Üreticiler Birliği EEF’e göre, yatırımlar tamamen kar edilen paradan yapılıyor. Umarız devem edebilirler.

 

SPOT:

“ En son uluslararası enerji ajansı öngörülerine göre dünya ekonomisi iyileşene kadar petrol fiyatlarının varilinin 100 dolara gerileyeceğini, 2030 yılında ise 200 dolara ulaşacağını kaydediliyor-tabi eğer bu kadar uzak bir öngörüye inanmak isterseniz.”