Firmalarının etkinliğini artırmak ve özellikle makine ile kalıp sektöründe yapılan çalışma ve yatırımlara yoğunlaşmak amacıyla Ar-Ge merkezi kurduklarını...

Firmalarının etkinliğini artırmak ve özellikle makine ile kalıp sektöründe yapılan çalışma ve yatırımlara yoğunlaşmak amacıyla Ar-Ge merkezi kurduklarını söyleyen Teleset Group/Metalsan Ar-Ge Müdürü Soner Hanoğlu, “İstanbul’da 1986 yılında kurulan Teleset Group, ilk olarak degauss bobini üretimiyle ana sanayiye hizmet vermeye başladı. 1994 yılında Manisa’daki yerleşkesine taşınan ve yapılan yatırımlarla büyüyerek ürün yelpazesini genişleten firmamız, bugün dört ayrı grup şirketi, yurt içi ve yurt dışında toplam dokuz ayrı üretim tesisiyle faaliyetlerini sürdürüyor. 2 bine yakın çalışanıyla ulusal ve uluslararası pazardaki müşterilere hizmet veren Teleset Group; kondanser, metal parça, çevre ısıtıcı, strafor ve kablo gruplarına yönelik çeşitli proses çözümleri sunuyor” diyor. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından 2016 yılının son haftasında yapılan denetimlerin ardından Ar-Ge merkezi olarak tescil edildiklerini söyleyen Hanoğlu, sektörde sahip oldukları yetkinliği Ar-Ge merkezleri sayesinde artıracaklarını vurguluyor.

Ar-Ge merkezinizin yapısı ve faaliyetleri hakkında bilgi verir misiniz? Üretime yönelik geliştirilen projeler var mı? Çalışmalarınız ağırlıklı olarak hangi alana yönelik?

Ar-Ge merkezimiz makine ve kalıp ana başlığı altında faaliyetlerini yürütüyor. Bugüne kadar üretim proseslerimizin etkinliğini artırmaya yönelik pek çok projeyi gerçekleştirdik ve çalışmalarımıza yeni projelerle devam ediyoruz. Özellikle üretimde verimliliği artırmak ve yüksek kaliteli ürünleri maliyet avantajı da sağlayarak müşterilerimize sunabilmek için tasarım ve imalatını firmamızın gerçekleştirdiği özel otomasyon robotları Ar-Ge merkezimizin başlıca faaliyet alanları arasında yer alıyor. Bunun yanı sıra yine bu kapsamda yapılan çalışmalara örnek olarak sektördeki en prestijli beyaz eşya üreticilerinden biri olan müşterimizin Romanya ve Güney Afrika fabrikaları için üretilen özel makineler ile sektöründe lider başka bir müşterimizin sadece yurt dışından tedarik edebildiği özel Led TV panel metal kalıplarının tasarım ve imalatını da firmamızda gerçekleştiriyoruz.

Merkeziniz ile ilgili devlet kurumlarıyla koordinasyonu hangi düzeyde? Devlet kurumlarının Ar-Ge uygulamalarına yönelik destekleriyle ilgili düşüncelerinizi paylaşır mısınız?

Öncelikle son derece önemli olduğunu düşündüğümüz üniversite-sanayi işbirliği çerçevesinde Celal Bayar Üniversitesi ile protokol imzalayarak bir işbirliği süreci başlattık.

Özellikle Ar-Ge merkezimizin resmi bir kimlik kazanmasında üniversitemizin verdiği desteğin payı son derece büyük. Katma değerli ürünler söz konusu olduğunda başlangıç ve gelişme evresinde devlet desteğinin son derece önemli olduğuna, Ar-Ge ve inovasyon konusunda sağlanacak desteklerle yapılacak atılım ve yatırımların geri dönüşlerinin ülke ekonomimize büyük fayda sağlayacağına inanıyoruz. Özellikle hemen hemen her sektörde olduğu gibi sektörümüzde de temel rakip olan Uzak Doğulu firmalara karşı sürdürülecek rekabette, devlet tarafından desteklenen Ar-Ge merkezlerinin üreteceği yeni fikir ve ürünlerin artık avantaj sağlamaktan öte neredeyse olmazsa olmaz ihtiyaç haline geldiğini düşünüyoruz. Buna ilave olarak söz konusu faaliyetlerin temel unsuru olan yetişmiş Ar-Ge personelinin oluşturulması konusunda da, devlet tarafından verilen destekler kayda değer seviyelerde. Temel anlamda Ar-Ge merkezleri asli kimlikleri dışında Türk sanayisinin ihtiyaç duyduğu donanımlı personellerin yetiştirileceği birer eğitim üssü olarak da hizmet verecek ve buralarda yetişecek donanımlı araştırmacılar ileride kurulacak yeni Ar-Ge merkezlerinin de bir nevi altyapılarını oluşturacak. Bu bağlamda araştırmacı personelimize yönelik yüksek lisans faaliyetleri planlayarak tasarım ve uygulamaların bilimsel bir temele dayandırılmasını sağlıyoruz. Ar-Ge merkezimiz kazandığı resmi statü sonrasında da devlet kurumlarıyla süregelen koordinasyonunu artırarak devam ettirecek.

Hizmet alanınız içinde patent ya da faydalı model başvuru sayılarında artış gözlenmesini bekliyor musunuz? Kısa, orta ve uzun vadeli hedefleriniz nelerdir?

Ar-Ge merkezlerinin temel amaçlarından biri patent ve faydalı model başvuru sayılarını artırmak. Aksi durumda fikir, farklılık ve yenilik üretemedikten sonra Ar-Ge merkezleri amaçlarından sapmış olur. Hizmet alanımız içinde başlangıçta faydalı model, sonrasında ise patent için başvuruların oluşturulması ve bunların uygulamaya geçirilmesi hedeflerimiz arasında bulunuyor.

Ar-Ge merkezi yatırımları ve çalışmaları için ne kadar bütçe ayırdınız? Gelecek dönem içinde merkeze yönelik yatırımlarınız sürecek mi?

Firmamız, bütçesinin yaklaşık yüzde 2,7’lik kısmını Ar-Ge faaliyetlerine ayırmış durumda. Değişen teknolojik gereksinimlere paralel olarak ilave kaynak yaratmayı da planlıyoruz. Kısa vadede öncelikle simülasyon alanında yapılacak yatırımlarla faaliyet alanımız içerisinde oluşturulacak yeni fikir ve uygulamalarda artış yakalamayı hedefliyoruz.

Üretimin katma değerini artırabilmek, pazara sunulan ürünlere değer katmak açısından Ar-Ge’nin önemi nedir? Türkiye’de firmaların daha fazla Ar-Ge’ye yönelmesini sağlamak için hangi adımlar atılmalıdır?

Günümüzde baş döndüren bir hızla gelişen teknolojiye paralel şekilde yenilikçi fikirler oluşturmadan hayatta kalabilmek mümkün değil. Bugün tüm üreticiler pazara bu doğrultuda geliştirilen ürünler sunmak için kıyasıya yarışıyor ve teknolojik yeniliklerle tanışan tüketicilerin de beklentileri her geçen gün artıyor. Bu etkileşim sonucunda şekillenen en iyi fikirleri, en hızlı hayata geçirebilenin kazandığı bir pazarda Ar-Ge faaliyetleri gittikçe daha da önem kazanıyor. Ayrıca üretimin katma değerinin artmasındaki temel unsur ve hatta firmaların varlığını sürdürebilmesindeki en stratejik araç haline geliyor. Türkiye’deki bütün firmalar da hayatta kalabilmek adına kaçınılmaz olarak Ar-Ge faaliyetlerine az ya da çok yönelecek. Burada asıl önemli nokta, Ar-Ge merkezi veya faaliyetleri yönelimi dışında, mevcut Ar-Ge merkezlerinin kendi aralarında yapacakları işbirliği neticesinde gerçekleştirecekleri ortak projelerle yaratılacak sinerji sayesinde uluslararası arenada da söz sahibi olabilmeleri. Örneğin biz Ar- Ge merkezimiz ile yazılım ve elektronik konusunda yetkin bir başka Ar-Ge merkezinin bir araya gelerek ortak bir projeyi hayata geçirmesinin çok daha etkin sonuçları olacağını düşünüyoruz. Bu konuda devletin özellikle yurt dışından temin edilen ve cari açık oluşturan temel kalemleri belirleyerek ilgili projelerin yerli imkânlarla gerçekleştirilmesi noktasında Ar-Ge merkezleri arasında koordinasyon ve işbirliğini sağlayacak hamleler yapması gerekiyor. Sürdürülebilir bir büyümenin ve refahın sağlanabilmesi ancak yapılabilecek işbirlikleriyle ortaya çıkacak yeni fikirler ve geliştirilecek ürünlerle mümkün olacaktır. Ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün hedef gösterdiği “Muasır Medeniyetler Seviyesinin” de ötesine geçebilmek için öncü ve fark yaratacak işler yapmak mecburiyetinde olduğumuzun bilincindeyiz. Teknolojik platformda yaşanacak gelişmelerin toplumsal hayata yansımalarıyla beraber ülke olarak her açıdan çok daha iyi yerlere geleceğimize de inancımız tam. Teknolojik kalkınmanın oluşturacağı sosyo-kültürel gelişimin yaratacağı olumlu sonuçların kaynak noktası olduğunu düşündüğümüz bu platformda yer almanın ve sektörümüzde bu alanda da ilklerden biri haline gelmenin onurunu ve haklı gururunu yaşıyoruz.