Izmir’de 8 bin metrekare kapalı alanda faaliyet gösteren firmalarının her türlü içecek ve sıvının farklı ambalajlara doldurulması işlemlerini gerçekleştiren...

İzmir’de 8 bin metrekare kapalı alanda faaliyet gösteren firmalarının her türlü içecek ve sıvının farklı ambalajlara doldurulması işlemlerini gerçekleştiren pet ve cam şişeleme tesislerindeki makinelerin imalat, montaj ve devreye alma işlerini yaparak dolum tesisleri kurduğunu belirten Ektam Makine Ar-Ge Merkezi Müdürü Kamuran Türker, “Ar-Ge merkezimiz ise 2016 yılının Aralık ayında Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından akredite edildi. Faaliyet gösterdiğimiz şişeleme sektöründeki yabancı rakiplerimizin teknolojik düzeylerini değerlendirerek firmamıza ve ülkemize katkı sağlamak en önemli amacımız” diyor.

Günümüzde firmaların büyük çoğunluğunun dikkatini rakiplerini alt etmeye verdiğini ve aslında bu durumun geçici bir üstünlük sağladığına inandığını söyleyen Türker, “40 yıllık geçmişimizden edindiğimiz tecrübe ışığında söylemek isterim ki, Ar-Ge faaliyetleri buluş yapan firmaları inanılmaz bir ticari seviyeye taşıyor” diyor. Türker ile merkezin yapısı ve faaliyetleri hakkında bir röportaj gerçekleştirdik.

Merkezin yapısı ve faaliyetleri hakkında bilgi verir misiniz? Üretime yönelik geliştirilen projeler var mı? Çalışmalarınızı ağırlıklı olarak hangi alanlara yönelik gerçekleştiriyorsunuz?

Ektam Makine Ar-Ge Merkezi; teknik dizayn ofisi, elektrik proje ve uygulama bölümü ve prototip imalatların test bölümü olmak üzere üç ana kısımdan oluşuyor. Görev ve iş tanımları yapılmış bir organizasyon çatısı altında çalışanlarımıza; düşünme, karşı çıkma, acil modu yerine önemli olan şey üzerine düşünme, buluş yapma, elinden geldiğince doğru karar verme ve farklı olma gibi izinlere sahip olduklarını sürekli olarak vurguluyoruz. Ar-Ge faaliyetlerimizi yürütürken dolum ekipmanlarının her makinede farklılık arz eden ana yapılarında, özellikle performans parçanın çalışma ömrü hakkında, gerek Ektam Makine saha teknisyenlerinin gerekse ekipmanları kullanan müşteri teknisyenlerinin gözlem ve değerlendirmeleri öncelikli dikkate alınıyor. Ar-Ge faaliyetlerimizi satış departmanımızla sürekli bilgi alışverişi yaparak yürütüyoruz. Yakın zamanda İngiltere’ye gönderilen ve aralarında oldukça ölçü farklılığı olan beş farklı şişeye ait süt dolum makinemizi Ar-Ge projesi olarak imal ettik. Söz konusu makine için öncelikle dolum ventili dizaynı üzerinde yoğun bir çalışma yaptık. Prototip imalatını gerçek koşullarda test edip hedeflediğimiz verimliliğe ulaştığımızda ise imalatına geçerek müşterilerimize sunduk. Çalışmalarına yön veren bir diğer konsept de ithal edilen bazı makine komponentleri alternatif olarak dizayn ederek çözüm geliştirmek biçiminde şekilleniyor. Söz konusu komponentleri de firmamızda ya da firmamıza hizmet veren yerli yan sanayide üretip maliyet kalemlerinde tasarruf sağlayabiliyoruz.

Merkezinizin ilgili devlet kurumlarıyla koordinasyonu hangi düzeyde?

Beş yıldan fazla süredir bazı projeleri TÜBİTAK’la birlikte gerçekleştiriyoruz. Bunun yanında çeşitli üniversiteler ve akademisyenlerle işbirliklerimiz mevcut. Devletin Ar-Ge merkezlerine verdiği desteğin firmaların yeniden yapılanması, istihdamlarını artırması, entelektüel sermayenin tüm firmalara yayılması ve Ar-Ge’nin bir kültür haline gelmesinde büyük bir pozitif katkı yaptığına inanıyorum.

Hizmet alanınız içinde patent ya da faydalı model başvuru sayılarında artış gözlenmesini bekliyor musunuz?

Faaliyet gösterdiğimiz sektörde faydalı model veya patent başvuru sayısında çok fazla artış beklemiyoruz. Her firmada olduğu gibi stratejik bir yol haritamız mevcut. Ana hedeflerimizden bir tanesi şişeleme ekipmanlarının tamamını tek çatı altında imal edebilir konuma gelmek.

Ar-Ge merkezi yatırımları ve çalışmalar için ne kadar bütçe ayırdınız? Gelecek dönem içinde merkeze dönük yatırımlar sürecek mi?

Ar-Ge faaliyetleri kapsamında yapılan tüm çalışmalar için her yıl en az 750 bin TL civarında bir bütçe ayırıyoruz. Sürdürülebilirliği sağlamak, Ar-Ge merkezinin kurulması için yapılan çalışmalardan daha önemli bir halde. Firma olarak Ar-Ge merkezinin vazgeçilmez bir departman olduğuna inanıyoruz. Dolayısıyla Ar-Ge projelerimiz ve yatırımlarımız ilerleyen dönemde de sürecek.

Üretimin katma değerini artırabilmek ve pazara sunulan ürünlere değer katmak açısından Ar-Ge’nin önemi nedir? Türkiye’de firmaların daha fazla Ar-Ge’ye yönelmesini sağlamak için hangi adımlar atılmalıdır ?

İçerisinde fikirlerin yaratıldığı ve uygulandığı bir sistemi var etmek ve sürdürülebilirliğini korumak, yöneticilikten daha fazlasını gerektiriyor. Artık bu kavram stratejik politika takibi ve bir liderlik meselesi oldu. Buluşçuluk kültürüne inanıyorsak onun gerekliliklerini mutlaka yerine getirmeliyiz. Bu da paylaşım kültürünün yükselmesiyle mümkün. Dolayısıyla bazı zamanlarda Ar-Ge çalışmalarının hiçbir kar beklentisi olmadan yapılması, paylaşım kültürünün yaratılmasına da katkı sağlar. Ülkemizde daha fazla sayıda firmanın Ar-Ge’ye yönelmesi için atılması gereken en önemli adımlardan bir tanesi, sanayi ve ticaret odaları ile birlikte fuarlar kapsamında görsel donanımlarla zenginleştirilmiş sunumların gerçekleştirilmesi. Firmaların alt organizasyonlarına ulaşan bu sunumların teşvik edici bir fonksiyon üstleneceğine inanıyorum.