Kamuoyunda “Üretim Reform Paketi” olarak bilinen ve geçtiğimiz Temmuz ayında yürürlüğe giren “Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve KHK’larda Değişiklik Yapılması...

Kamuoyunda “Üretim Reform Paketi” olarak bilinen ve geçtiğimiz Temmuz ayında yürürlüğe giren “Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve KHK’larda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı”, Türk imalat sanayisinin güçlenmesine yönelik önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından sanayi ve üretime destek olmak amacıyla hazırlanan ve kamuoyunda “zeytinlikler ile meraların yatırıma açılmasına yönelik düzenlemeler nedeniyle” sıkça tartışılan “Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve KHK’larda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı”, bilindiği Temmuz ayının başında Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Moment Expo’nun 109’uncu sayısında, Kanun çerçevesinde, uygulamada makinelerin de büyük bir bölümünün dahil olduğu kamu alımlarında yerli malı teklif eden istekliler lehine yüzde 15 oranına kadar fiyat avantajı sağlanabilmesi yönünde önemli değişikliklerin getirildiğine değinmiş MAİB ve Türkiye’nin Makinecileri Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Dalgakıran’ın Kanun’un Türk makine imalat sanayilerine katkılarına ilişkin görüşlerini aktarmıştık. Bununla birlikte Kanun, aslında Türk imalat sanayilerinin geliştirilmesi ve üretimin desteklenmesi yönünden birçok düzenlemeyi de içermesi açısından önem arz ediyor. Kanun’un amacı dâhilinde öne çıkan başlıklar arasında ilk akla gelenler ise, iş dünyasının taleplerine yönelik beklentilerin karşılık bulduğu, yeni endüstri bölgeleri ve teknoloji transfer ofislerinin kurulması, üniversitelerin Ar-Ge faaliyetlerindeki etkinliklerinin artırılması, sanayi sicil düzenlemeleri, vergi ve harç muafiyetleri, OSB’lere bedelsiz arsa tahsisi olarak dikkat çekiyor.

HAFTA SONU ÇALIŞMA RUHSATI KALDIRILDI

Kanun’un getirdiği yeniliklerden ilki, sanayi işletmelerinin hafta tatillerinde çalışabilmek için belediyelerden hafta sonu çalışma ruhsatı alma zorunluluğunun kaldırılması olurken, Sanayi Sicili Kanunu’ndaki sanayi tanımı kapsamına, bilişim teknolojisi ve yazılım üreten işletmeler de dâhil edildi. Buna göre, sanayi işletmeleri, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nda tutulacak sanayi siciline kaydedilecek ve üretim faaliyetine başlamadan önce sanayi siciline ön kayıt yaptıracak. Kayıt işlemleri, elektronik ortamda olacak, beyannamelerin elden veya posta ile gönderme zorunluluğu kaldırılacak. Sanayi sicilinde kaydı olmadığı tespit edilen sanayi işletmelerine ve süresinde sanayi siciline tescil ettirmeyenler için idari para cezası kesilecek. İşletmelerin organize sanayi bölgeleri, serbest bölgeler, endüstri bölgeleri, teknoloji geliştirme bölgeleri ve sanayi sitelerinde yapacakları yatırımlarda maliyetin azaltılması amacıyla bu bölgelerdeki arsaların tahsisine ilişkin sözleşme ve taahhütnamelerden alınan damga vergisi de yeni Kanun ile kaldırıldı. Söz konusu bölgelerde bulunan arsaların tahsisi nedeniyle şerhi gerektiren işlemleri, arsa ve üzerine inşa edilen binaların tahsis sözleşmeleri uyarınca tahsis edilenlere devir ve tescil işlemleri, arsa üzerine inşa edilen binaların cins değişikliği işlemleri, bundan sonra harçlardan muaf olacak.

TEKNOLOJİ TRANSFER OFİSLERİ

Kanuna göre, yükseköğretim kurumları, Ar- Ge ve yenilikçilikle ilgili olarak kamu, özel sektör ile işbirliği yapmak, üretilen bilgi, yapılan buluşları fikri mülkiyet kapsamında koruma altına almak, uygulamaya aktarmak üzere sermaye şirketi statüsünde teknoloji transfer ofisi kurabilecek. Devlet üniversitelerinde fiilen altı yıl çalışan öğretim üyelerine, yurt içi ve yurt dışında alanıyla ilgili Ar-Ge niteliğinde çalışmak üzere bir yıl süreyle ücretli izin verilebilecek. Bununla birlikte, Kanun, idari ve mali özerkliğe sahip, kamu tüzel kişiliğine haiz ve özel bütçeli 13 üyeden oluşan Yükseköğretim Kalite Kurulu’nun kurulmasını da öngörüyor. Buna göre Kurul, yükseköğretim kurumlarının eğitim öğretim ve araştırma faaliyetleri ile idari hizmetlerinin kalite düzeylerine ilişkin ulusal ve uluslararası kalite standartlarına göre değerlendirmeler yapacak, iç, dış kalite güvencesi, akreditasyon süreçleri ve bağımsız dış değerlendirme kurumlarının yetkilendirilmesi süreçlerini yürütecek. Yükseköğretim Programları Danışma Kurulu, yükseköğretim alanındaki istihdam odaklı politikaları oluşturacak, geliştirecek, buna bağlı yeni açılacak eğitim programları ve kontenjanların planlanmasına yönelik süreçlerde öneride bulunacak. Benzer şekilde oluşturulacak Meslek Yüksekokulları Koordinasyon Kurulu ise meslek yüksekokulları ve programların açılmasına yönelik standartların belirlenmesi, mevcut programların geliştirilmesi, izlenmesi, mezunların istihdamı ile lisans tamamlama süreçlerine ilişkin görüş ve önerilerde bulunacak.

Organize sanayi bölgelerinde kurulan meslek yüksekokullarında öğrenim gören her bir öğrenci için YÖK bütçesine bu amaçla tahsis edilen ödenekten eğitim desteği verilmesini içeren Kanun, bilimsel araştırma projeleri kapsamında görevlendirilecek tezli yüksek lisans ve doktora programlarındaki öğrencilere de belirlenecek miktarlarda burs verilmesinin de önünü açıyor.

YENİ ENDÜSTRİ BÖLGELERİ YOLDA

Endüstri Bölgeleri Kanunu’nun amacını da yeniden düzenleyen Kanun, Endüstri Bölgeleri Koordinasyon Kurulu’nun oluşumunu, endüstri bölgelerinin kuruluşunu, ilanını, yatırım izni sürecini, teşvik tedbirlerini ve yönetici şirketin görev ve yetkilerini belirleyen hükümleri de kapsıyor. Buna göre, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, kurum ve kuruluşların veya yönetici şirketin başvurusuna istinaden veya resen yer seçimi yapmak suretiyle endüstri bölgelerinin kurulması önerisinde bulunabilecek. İlan edilen alanlardaki araziler kamulaştırılarak Hazine adına tescil edilecek, Maliye Bakanlığı, endüstri bölgesi olarak kullanılmak üzere Bakanlığa tahsis edecek. Endüstri bölgelerinde yatırım yapmak isteyen yerli ve yabancı gerçek ve tüzel kişilerin Bakanlığa başvurusu üzerine ön yer tahsisi yapılacak.

Yine, ÇED (Çevresel Etki Değerlendirmesi) mevzuatına tabi faaliyetlerden “ÇED Olumlu” kararı veya “ÇED Gerekli Değildir” kararı verilerek yatırımı kabul edilen faaliyetler hakkında gerekli izin, onay ve ruhsatlar verilmeden önce başvuruda bulunan yatırımcının, yatırımda kullanacağı sabit yatırım tutarının binde 5’ini geçmemek üzere belirlenen oran dâhilinde yatırdığı tutarı, özel endüstri bölgelerindeki yatırımcı ödemeyecek.

Benzer şekilde, üzerinde kurulu sanayi tesisi bulunan, arazi alanı 150 bin metre kareden büyük, kurulduğu dönemde geçerli olan imar planları uyarınca gerekli izinleri alarak faaliyete geçmiş ve yeni yapılacak yatırım yeri için en az 50 bin metrekare tevsi imkânı sağlayan alanlar veya üzerinde kurulu sanayi tesisi bulunmayan, 200 bin metrekareden büyük alanlar, Bakanlar Kurulu’nca özel endüstri bölgesi olarak ilan edilecek.

Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce ilan edilen endüstri bölgeleri, en geç bir yıl içinde belirlenen hükümlere uygun hale getirilecek. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü; kamu kurum ve kuruluşları, özel sektör ya da tüzel kişiler tarafından tamamlanan ve devam eden projeler de dâhil olmak üzere ulaştırma altyapılarının inşaatı ve işletmesinin sağlanması amacıyla kamu ve özel sektör iş birliği modelleri geliştirerek, gerekli gördüğü hallerde özel sektör gerçek ve tüzel kişilerle müzakerelerde bulunacak, katkı payları belirleyecek, kiralayacak, kiraya verecek, işletecek, özel sektörün katılımını sağlayacak. Böylece, limanlar, barınaklar, kıyı yapıları, hava meydanları, sanayi siteleri, fabrikalar, rafineriler, endüstriyel tesisler, organize sanayi bölgeleri, endüstri bölgeleri, teknoloji geliştirme bölgeleri, maden ocakları, lojistik köy veya üsler, sanayi kuruluşları ve benzeri tesislerin demir yolları ile bağlantısı sağlanacak.

KOSGEB ÖN ÖDEMELERE BAŞLIYOR

Kanun’un sanayicileri ilgilendiren bir başka önemli yeniliği de Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı’nın (KOSGEB), işletmelere verilecek destekler için belirlenen usul ve esaslar doğrultusunda erken ödeme yapabilmesine karar veriyor olması. Diğer yandan, KOSGEB hesaplarına yatırılan aidat tutarları yıllık safi gelir üzerinden alınırken, ödenen aidat tutarlarının tespitine ilişkin kanıtlayıcı belgeler, ilgili kurum ve kuruluşlarca KOSGEB’e gönderilecek.

Birleştirilen kuruluşlarda çalışan ya da istifa, emeklilik, iş akdinin feshi ve ölüm gibi nedenlerle ayrılanların, işten ayrılmadan önce kendisinin ödemediği ancak kuruluşların ödediği sendika üyelik aidatları ve faizleri de bu kişilere rücu edilmeyecek.

OSB’LERE YENİ YAPILANMA

Kanun’un yürürlüğe girmesiyle, Organize Sanayi Bölgesi (OSB) yer seçimleri kararlarında, komisyondaki herhangi bir kurum, kuruluşun olumsuz görüş vermesi ve oy birliği sağlanamaması durumunda nihai kararı Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı verecek. OSB alanı içinde Hazine veya kamu kurum ve kuruluşlarına ait arazilerin bulunması halinde bu araziler, Yatırımların ve İstihdamın Teşvikine Dair Kanun kapsamındaki illerde bedelsiz devredilecek. Diğer illerde ise harca esas değerleri üzerinden peşin veya taksitle OSB’lere satılacak. OSB sınırları dışında kalan alanların planlanmasını, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı veya ilgili belediye en geç bir yıl içinde yapacak. Tüzel kişilik kazanan OSB’lerden, kuruluş tarihinden itibaren altı ay içinde kamulaştırma işlemlerine başlayıp iki yıl içinde uzlaşılamayan tüm parseller için tespit ve tescil davası açmayan veya tüm parseller için açılan davalar neticesinde bedeli ödemeyen OSB’lerin tüzel kişilikleri, tasfiye süreci başlatılarak resen terkin edilebilecek.

OSB’leri yakından ilgilendiren bir başka önemli değişiklik de OSB’lere faaliyetleri için gerekli olan ve bakanlıkça uygun görülecek projeler için kredi verilebilmesi oldu. Kanun’un OSB’leri ilgilendiren en önemli yeniliği ise Bakanlar Kurulu kararı ile belirlenen il ve ilçelerdeki OSB’lerdeki parsellerin, tamamen veya kısmen bedelsiz tahsis edilebilmesine olanak sağlaması oldu. Buna göre, Bakanlık kredisi kullanan OSB’deki tahsis edilmeyen parseller, en az 10 kişilik istihdam öngören yatırımlara girişen gerçek veya tüzel kişilere tamamen veya kısmen bedelsiz tahsis edilebilecek. Bu durumda, tahsis edilen parselin değeri, Bakanlık tarafından OSB’ye verilen kredi geri ödemesinden mahsup edilecek. Düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten önce gerçek ve tüzel kişilere bedelli tahsis edilmiş parseller için ödemeler durdurulacak ve kalan meblağ Bakanlık tarafından OSB’ye verilen kredi geri ödemesinden mahsup edilecek.

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNDE DE YENİLİKLER VAR

Kanun’a göre 50’den az çalışanı bulunan ve az tehlikeli sınıfta yer alan iş yerlerinde; (işe giriş, periyodik muayeneler ve tetkikler hariç) iş sağlığı ve güvenliği hizmetleri, işverenler veya işveren vekilleri tarafından yürütülebilecek. 50’den az çalışanı olan ve az tehlikeli sınıfta yer alan iş yerleri de 10’dan az çalışanı olan iş yerleri gibi, aile hekimleri ve kamu sağlık hizmeti sunucularından hizmet alabilecek; yönetmelik çıkarma yetkisine sahip olacak. İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun, “iş sağlığı ve güvenliği hizmetleri” ile “iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin desteklenmesi” hükümleri de 1 Temmuz 2017 yerine 1 Temmuz 2020’de yürürlüğe girecek.