Günümüzde kadın yöneticilerin tüm sektörlerde etkin roller üstlendiğini ifade eden Güralp Vinç Ar-Ge Müdürü Funda Sunaoğulları, makine imalat sektöründe...

Günümüzde kadın yöneticilerin tüm sektörlerde etkin roller üstlendiğini ifade eden Güralp Vinç Ar-Ge Müdürü Funda Sunaoğulları, makine imalat sektöründe kadın yönetici sayısının az olmasını ise kadınların bu sektörde çalışmayı daha az tercih etmesine bağlıyor. “İşverenlerin, kadınların iş hayatında çok da uzun bir zamana yayılmayan doğum izinlerini dezavantaj olarak değerlendirmedikleri takdirde sektördeki kadın çalışan ve yönetici sayıları da artacaktır” diyen Sunaoğulları ile kendi deneyimlerinden yola çıkarak kadınların sektörde daha görünür olması için yapılması gerekenleri konuştuk.

Sizi daha yakından tanıyabilir miyiz?

Aksaray’da 1974 yılında doğdum. Aslen Kırşehirliyim ve liseyi bitirene kadar Kırşehir’de yaşadım. Süleyman Demirel Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü’nden 1996 yılında mezun oldum. Eşim de benim gibi makineci ve 16 yaşında bir oğlumuz var.

İş hayatına nasıl başladınız? Bugün bulunduğunuz göreve gelme süreci hakkında bilgi verir misiniz?

Mezun olur olmaz iş hayatına atıldım ve lazer kesim programcısı olarak çalışmaya başladım. Bu arada mesai saatleri dışında da sürekli eğitimlerle kendimi geliştirdim. Akabinde tel erozyon tezgâh operatörlüğü yaparak iş tecrübemi artırdım. 21 yıllık iş tecrübemin 18 yılını Güralp Vinç’te geçirdim. Sekiz yıl proje departmanında çalıştıktan sonra yeterli tecrübeyi elde ederek görevime Ar-Ge müdürü olarak devam ettim. Proje tabanlı çalışan bir firma olarak vinç sektöründe Ar-Ge’nin önemini kavrayarak, 2004 yılında Ar-Ge departmanını firmamıza kazandırdık. Bu konuda önemli bir pay sahibi olduğumu düşünüyorum. Öncelikle firmamızda Ar-Ge kültürü oluşturmaya inandım ve ekibimizle beraber proje ve Ar-Ge olarak iki ayrı departman kurduk. Şu anda beş kişilik Ar-Ge ve 15 kişilik proje ekibimizle kol kola firmamızın adını daha da yükseğe taşımak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Kaç yıldır bulunduğunuz görevi sürdürüyorsunuz? Ortalama bir iş gününüz nasıl geçiyor?

1999 yılında Güralp Vinç’te çalışmaya başladım. 10 yıldır da Ar-Ge müdürü olarak görev yapıyorum. Saat 08:00’de çalışmaya başlayıp mesaiyi 17:30’ da bitiriyoruz. Her gün düzenli olarak bölüm içi tasarım gözden geçirme toplantıları yapıyoruz. Yeni tasarımların sonucu olarak teknik doküman hazırlıkları da Ar-Ge departmanında yapılıyor. Günün belirli bir zamanı bu çalışmaların kontrolleriyle geçiyor. Ayrıca gün içerisinde bölümler arası teknik toplantılarımız oluyor. Satış sonrası hizmetler birimimizden gelen geri dönüşler haftada bir değerlendiriliyor. Firma içi ve firma dışı eğitimlerimiz planlı bir şekilde devam ediyor. Kalan zamanımı yeni tasarımların araştırmaları ve Ar-Ge merkezi hazırlık çalışmalarına ayırıyorum. Firmamız 2017’yi Ar-Ge yılı olarak adlandırdı ve bu bağlamda Bakanlık onaylı Ar-Ge merkezi olma yolundaki çalışmalarımız başlatarak başvuru işlemlerimizi tamamladık. Ar-Ge merkezi belgemizi aldığımızda vinç sektöründe bir ilke imza atmış olacağız. Ayrıca bu yıl, ürünlerimize uyguladığımız performans testinin yanı sıra ömür testi uygulamamızı da başlattık. Bu uygulamayla da farkımızı ortaya koyup sektördeki rakiplerimizden ayrılıyoruz.

Yoğun bir iş temposuna sahip olan makine sektöründeki başarınızı neye borçlusunuz?

Mesleğimi ve firmadaki görevimi seviyorum. Yaptığınız işi seviyorsanız başarılı olmaya doğru ilk adımı atmış sayılırsınız. Firma içinde ve dışında çok sayıda eğitime katılarak bilgi düzeyimi sürekli artırmaya çalışıyorum. Geçen zaman zarfında aldığım sorumlulukların tecrübelerime katkısını yadsıyamam. Disiplinli ve titiz çalışmanın her zaman faydasını gördüm. Başarmanın sırrının kendini yaptığın işe adamak olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.

Erkek egemen bir sektörde kadın yönetici olmanın zorlukları nelerdir? Bu anlamda siz ne tür sorunlarla karşılaşıyorsunuz?

Erkek egemen bir sektörde kadın yönetici olmak zor olmakla beraber aşılamayacak bir sorun değil. Kadın yöneticiler olarak yaşadığımız zorlukların en önemlisi ön yargılar. Söz konusu ön yargılar ise işinize hâkim olup sorumluluklarınızı hakkıyla yerine getirdiğinizde kolaylıkla aşılabiliyor. Ülkemizde her iş kolunda çok sayıda kadın yönetici mevcut ve görevlerini hakkıyla yerine getiriyorlar.

Firmanızda sizin gibi iyi bir konuma gelmiş başka kadın çalışanlar/yöneticiler var mı?

Güralp Vinç’de benim haricimde üç kadın yönetici daha bulunuyor. İzmir bölge pazarlama müdürümüz, insan kaynakları müdürümüz ve finans müdürümüz de görevlerini severek yapan başarılı yöneticiler. Kadın yöneticiler olarak firmamıza renk kattığımızı düşünüyorum.

Yurt dışı gezilerinizde makine sektöründe yönetici pozisyonda görev yapan bir kadın yönetici olarak nasıl tepkiler alıyorsunuz, gözlemleriniz nelerdir?

Çok sık olmasa da yurt dışı fuar ve firma ziyaretleri gerçekleştiriyorum. Yurt dışında kadın olmam hiç yadırganmadı. Son derece nazik ve kibar tavırlarla karşılaştım. Fakat yurt dışında aynı sektörde görev yapan fazla sayıda kadın yöneticiyle karşılaşmadım. Sanıyorum ülkemizde kadın yöneticiler kendilerini kabul ettirme konusunda daha başarılı.

Erkek egemen bir sektör olan makine imalat sektöründe, diğer sektörlere kıyasla sizce neden daha az sayıda kadın çalışan görev yapıyor?

Ülkemizde kadın yöneticiler tüm sektörlerde etkili roller üstleniyor. Makine imalat sektöründe kadın yönetici sayısının az olmasını ise kadınların bu sektörde çalışmayı daha az tercih etmesine bağlıyorum. Erkekler sanırım makine sektörünü kendilerine daha uygun buluyor. Eğitim gördüğüm makine mühendisliği bölümünde 60 kişilik sınıfımızın 14’ü kız öğrencilerden oluşuyordu. Dolayısıyla yüzde 23’ü kız öğrencilerden oluşan bir bölümde eğitim aldım. Bu rakam Türkiye geneli dikkate alındığında kız öğrenci sayısı açısından yüksek bir oran. Bu durum makine sektöründe kadın sayısının az olmasının sadece tercihlerle alakalı bir durum olduğunu da gösteriyor. Hemcinsim olan arkadaşlarımın iş dünyasında geldikleri noktaya baktığımda gurur verici bir tablo görüyorum. Tercihini makine sektöründen yana kullanan arkadaşlarımın büyük çoğunluğu profesör, öğretim görevlisi, firma yetkilisi, satın alma-Ar-Ge müdürü ve teknik sorumlu gibi yöneticilik vasfı barındıran görevleri yürütüyor. Sadece bir üniversitenin bir bölümünde bu başarıyı örnekleyebiliyorsak ülke genelinde erkeklere oranla sayıları az olmakla beraber kadınların da hatırı sayılır bir başarıya imza attığını rahatlıkla söyleyebiliriz.

Makine imalat sektöründe daha fazla kadın çalışan ve yönetici görmek için neler yapılabilir?

İşverenlerin ön yargılı davranmayarak kadınlara şans vermeleri gerekiyor. Kadınların iş hayatında çok da uzun bir zamana yayılmayan doğum izinlerini dezavantaj olarak değerlendirmedikleri takdirde sektördeki kadın çalışan ve yönetici sayıları da artacaktır. Bununla beraber kadınlar kendi yetkinliklerini daha da artırdıkça sektördeki etkileri de aynı oranda artacaktır diye düşünüyorum.

Sektörünüzle alakalı olarak dünyada durum nasıl?

Ülkemizde merdiven altı firmalar haricinde 70-75 kadar ana imalatçı vinç firması, dört ana distribütör, iki de yabancı sermayeli vinç firması mevcut. Sektörün tek sivil toplum kuruluşu da Elektrikli Vinç İmalatçıları Birliği Derneği’dir (TEVİD). Elektrikli vinç sektörü yaklaşık 15 bin adet kaldırma makinesi üretim hacmine sahip. Türkiye pazarının ise yıllık 350 milyon dolar ticaret hacmi bulunuyor. Sektörümüz başta ABD, Rusya, Azerbaycan, Türkmenistan, İtalya, Almanya, Kanada, İspanya, Fransa, Kazakistan, Afrika ve Körfez ülkeleri olmak üzere dünyanın birçok ülkesine ihracat gerçekleştiriyor. Son üç yıldır ise sektörün ihracatı aynı seviyede seyrediyor. Gezer köprülü vinçler, gantry vinçler ve elektrikli kaldırma makineleri ana ürün gruplarını oluştururken dünya genelinde vinç sektörünün toplam pazar büyüklüğü de 12,5 milyar dolar civarında. Sektör Ar-Ge ve inovasyona oldukça önem veriyor. Bu konuda ciddi gelişmeler yaşanıyor. Üretim kalitesi ve iş verimliliği her geçen gün artıyor. İşbaşı ve teorik eğitimlerle kalifiye personel yetiştiriliyor. Bütün bu çalışmalar ülkemizin vinç üretiminde dünya kalitesini yakalamasına ve bu konuda iddialı olan AB ülkeleriyle başa baş rekabet etmesini sağlıyor.

Türkiye’de makine sektöründe daha mı az kadın çalışan/yönetici bulunuyor? Kadın çalışanlara ve yöneticilere ne gibi tavsiyelerde bulunmak istersiniz?

Çalıştığımız yabancı firmalarda bugüne kadar kadın bir yöneticiyle henüz karşılaşmadım. Sanırım bu durum da sayının ülkemize oranla daha az olduğunu gösteriyor. Yurt dışında erkek yöneticilerin makine sektörüne daha hâkim olduğunu söylemek mümkün. En azından vinç sektörü için durum bu şekilde tanımlanabilir. Görevlerini benimseyip, amaçları doğrultusunda azimle mücadele ederlerse kadınlarımızın çok daha başarılı işlere imza atacağına yürekten inanıyorum.