Almanya’da 1871 yılında kurulan KSB’nin 1964’ten beri Türkiye’de pompa, vana ve bu alandaki teknik servis hizmetleriyle faaliyetlerini sürdürdüğünü söyleyen...

Almanya’da 1871 yılında kurulan KSB’nin 1964’ten beri Türkiye’de pompa, vana ve bu alandaki teknik servis hizmetleriyle faaliyetlerini sürdürdüğünü söyleyen KSB Ar-Ge Merkezi Müdürü Evren Coşkuner, “Ar-Ge merkezimiz 2015 yılının son çeyreğinde kuruldu ve kısa sürede büyüyerek Aralık 2016 itibarıyla Türkiye’nin 301. Ar-Ge merkezi olarak akredite edildi” diyor. Coşkuner, pompa ve vana sektöründe katma değeri yüksek ürünler imal etmek için gelişen teknolojiyi takip ederek; endüstriyel robotları, otomatik üretim hatlarını ve Endüstri 4.0 uygulamalarını üretime dâhil ettiklerini ve bu yöndeki çalışmalarla şimdiden ürün gamı ve üretim kapasitelerini kayda değer seviyede artırdıklarını vurguluyor.

Ar-Ge merkezinizin yapısı ve faaliyetleri hakkında bilgi alabilir miyiz? Üretime yönelik geliştirilen projeler var mı?

Ar-Ge merkezimizin ana kurgusu “sürekli iyileştirme” şeklinde özetlenebilecek “Kaizen İlkesi” çerçevesinde şekilleniyor. Mevcut ürünlerimizin verimliliğini artırmak, kalite standartlarını geliştirmek ve üretim tekniklerini iyileştirmek için güncel teknolojileri takip ederek çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Endüstri 4.0’ın getirdiği otomasyon ve robotik uygulamaları, yeni kurduğumuz üretim hatlarımıza uyguladık. Halen üretimi devam eden santrifüj, yangın ve yüksek basınç pompaları için bir çok çalışma gerçekleştirdik. Yeni bir kombi pompası ve elektrik motoru tasarımı projesini tamamladık. Bu ürün için dünya standartlarına uygun; robot kollar, presler, plastik enjeksiyon ve rotor sargı makinesi ile üretim bandı kurarak üretime başladık ve kombi pompası dünya pazarında yerimizi aldık. Ayrıca sirkülasyon pompasının üretimini Avrupa’dan Türkiye’ye taşıdık. Endüstri 4.0’ın niteliklerinden faydalanarak ‘Pick-to-Light’ sistemini bu üretim hattına entegre ettik. Böylece hem üretimin kaynak yönetim sistemiyle tam uyumunu sağlıyor hem de operatör bazlı hata oranını azaltıyoruz.

Merkezinizin ilgili devlet kurumlarıyla koordinasyonu hangi düzeyde? Devlet kurumlarının Ar-Ge uygulamalarına yönelik destekleriyle ilgili düşüncelerinizi paylaşır mısınız?

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile akredite Ar-Ge merkezi olarak, Ar-Ge merkezlerinin geliştirilmesi ve katma değer yaratacak üretimin artırılması konularında işbirliği içindeyiz. Ar-Ge ve inovasyon projelerinin gelişmesi için devlet desteklerinin artması, aynı zamanda nitelikli personel sayısının çoğalmasını ve üretimde kalitenin yükselmesini de beraberinde getirecek. Böylelikle artan yatırımlarla ülke ekonomisine de katkı sağlanacaktır. Biz de firma olarak bazı özel kuruluşlar ve devlet kurumlarıyla çalışmalar yürütüyoruz. TÜBİTAK ile yeni ürün projeleri geliştirerek devlet teşviklerinden faydalanıyoruz. Nitelikli teknik personel yetiştirmek adına çeşitli üniversitelerle çalışmanın gerekliliğine inanıyoruz. Bu doğrultuda TOBB ETÜ ile işbirliği içerisindeyiz. Personelimizin yüksek lisans ve doktora çalışmalarını gerçekleştirebilecek ve projelerde danışman olarak görev alabilecek akademisyenlerle çalışıyoruz.

Hizmet alanınız içinde patent ya da faydalı model başvuru sayılarında artış bekliyor musunuz? Kısa, orta ve uzun vadeli hedefleriniz nelerdir?

Ar-Ge merkezimiz halen patent ve faydalı ürün çalışmalarını sürdürüyor. Merkezimiz, Bakanlık tarafından akredite edildikten sonra patent ve faydalı ürün stratejilerine dayalı çalışmalara ağırlık vererek büyümeye devam ediyor. Ulusal ve uluslararası düzeyde faydalı ürün ve tasarım tescil çalışmalarımızı ilerleyen dönemlerde de artırarak firmamızı ulusal ve uluslararası alanda tanıtmaya devam edeceğiz.

Ar-Ge merkezi yatırımları ve çalışmalar için ne kadar bütçe ayırdınız? Gelecek dönemde yatırımlarınız sürecek mi?

KSB, akredite Ar-Ge merkezi olarak, belirlediği hedefler doğrultusunda yıllık bütçesinin yüzde 4’ünü Ar-Ge’ye ayırıyor. İnovasyon projelerimiz büyüdükçe bu rakam da artmaya devam edecek. Ar-Ge merkezimiz kısa zamanda ivmelenerek büyüdü. Bugün itibarıyla 24 kişilik mühendis ve tekniker kadrosuna sahibiz ve sayımız artmaya devam ediyor. Gelecek yatırımlarımızla beraber personel sayımızın da artmasını bekliyoruz. Gerek ürün geliştirme, gerek üretim süreci geliştirme projeleri için yatırım bütçelerini artırarak, gerçekleştirilecek yatırımlarla sektördeki inovatif proje sayısında artış sağlamayı hedefliyoruz. Sağlam adımlarla ilerleyen bir firma olarak ülke ekonomisine ve geleceğine katkıda bulunacak örnek bir Ar-Ge merkezi olmayı amaçlıyoruz.

Üretimin katma değerini artırabilmek, pazara sunulan ürünlere değer katmak açısından Ar-Ge’nin önemi nedir? Türkiye’de firmaların Ar-Ge’ye daha fazla yönelmesini sağlamak için hangi adımlar atılmalıdır?

Üretimde katma değerin sağlanması için müşteriye sunulan ürün ve hizmetlerin kalite değerinin artırılması gerekiyor. Geleneksel üretim yöntemleriyle bunun sağlanması artık mümkün değil. Günümüzde ekonominin bilim ve teknoloji temelli olduğu bir gerçek. Hızla akıp giden teknolojiyi ve buna paralel pazarda oluşan talepleri karşılamak gerekiyor. Bunun yapılması için de Ar-Ge oluşumlarının hayata geçirilmesi şart. Sürekli iyileştirmeyi benimsemiş bir Ar-Ge ile geliştirilen ürünler ve hizmetler daha kaliteli, daha düşük maliyetli ve dolayısıyla daha rekabetçi olacaktır. Bu durum da üretimimizin katma değerini artıracaktır. Bir diğer açıdan, Ar-Ge merkezleri olarak üniversitelerle işbirliğinde bulunarak personelin eğitiminin devamlılığının sağlanması ve üniversitelerin akademik çalışmalarının da hayata geçirilmesi gerekiyor. Bu karşılıklı etkileşim, sanayinin gelişmesine yardımcı olurken gelecek nesiller için daha nitelikli personelin yetişmesini de sağlayacaktır. Bütün bu gelişim süreçlerinin Ar-Ge merkezleri gibi oluşumların hayata geçirilmesiyle sağlanacağına inanıyoruz. Ar-Ge merkezlerinin sayısının artırılması için de kamunun daha fazla imkân sağlayarak küçük ölçekli firmaları da Ar-Ge çalışması yapmaya teşvik etmesi gerekiyor. Böylece ülkemizin endüstriyel kalkınması ivmelenerek devam edecektir.