Fahrettin Kılıç tarafından 1993 yılında İzmir’de kurulan Afe Olgunlar Makine, 100 metrekarelik bir atölyede demir-çelik tesislerine parça ve ekipman tedariki...

Fahrettin Kılıç tarafından 1993 yılında İzmir’de kurulan Afe Olgunlar Makine, 100 metrekarelik bir atölyede demir-çelik tesislerine parça ve ekipman tedariki yaparak faaliyete başladı. İlerleyen yıllarda, talep üzerine H tipi jant presi, hadde makineleri, haddehane ekipmanları, dikey kavis tezgâhı, C tipi ve kolonlu hidrolik presler olmak üzere tasarımı ve projesi kendisine ait çok sayıda özel makine imal eden firma, bugün itibarıyla çalışmalarını 12 bin metrekarelik tesisinde sürdürüyor. Aralarında soğuk makaslar, kütük kesme makasları, dişli kutuları ve özel amaçlı makinelerin de yer aldığı; demir-çelik tesislerinde kullanılan çeşitli ürünleri başta Almanya, İsviçre, Hollanda, İngiltere, Suudi Arabistan, Fas ve Sri Lanka olmak üzere dünyanın çok sayıda ülkesine ihraç ettiklerini söyleyen Afe Olgunlar Makine Yönetim Kurulu Üyesi Ferhat Kılıç, yüksek katma değerli ürünler imal ederek sektörde tanınan bir marka olmayı hedeflediklerini belirtiyor.

Üretiminizi nerede ve nasıl gerçekleştiriyorsunuz?

Satış-pazarlama, satın alma, insan kaynakları, idari hizmetler, Ar-Ge, kalite, üretim, finans-muhasebe birimlerinden oluşan firmamız üretim faaliyetlerini; İzmir Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi’nde 7 bin metrekaresi kapalı toplam 12 bin metrekare alan üzerinde kurulu fabrikada, tam teknolojik donanıma sahip makine ve ekipmanlarla sürdürüyor.

Ürün çeşitleriniz ve bunların özellikleri hakkında bilgi verir misiniz?

Demir-çelik tesislerinde kullanılan ve demir üretim hattında bulunan hemen her çeşit makineyi üretebiliyoruz. Bunların arasında demirin kalibre olmasını sağlayan hadde makineleri- merdaneleri, sıcak demir kesme makasları, kızgın demirin soğuması için bekletildiği soğutma platformları, üretilen yuvarlak çeliğin ticari boylarda kesilmesi için kullanılan soğuk makaslar ve 5 tondan 50 tona kadar taşıma kapasiteli tavan vinçleri yer alıyor. Söz konusu standart ürünlerimizin haricinde özel amaçlı makine imalatı ile parça bazlı talaşlı ve kaynaklı imalat da yapıyoruz. Son yıllarda Avrupalı makine firmalarıyla büyük çaplı ortak projeler de gerçekleştirdik.

Yeni geliştirdiğiniz bir ürün var mı?

Özel amaçlı makine imalatı konusunda yoğun çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Tezgâh parkurumuz ve mekanik işleme olanaklarımız açısından Ege Bölgesi’ndeki sayılı firmalardan biriyiz. Dolayısıyla bizden talep edilen makineler de genellikle ağır ve yüksek kapasiteli makineler oluyor. Geçtiğimiz yıl beyaz eşya üreten bir tesiste kullanılmak üzere, yüksek hızlı yeni nesil plastik kırıcıyı tasarlayarak üretimini başarıyla gerçekleştirdik.

Firmanız ve ürünleriniz konusunda yürüttüğünüz TÜBİTAK projeleri var mı?

Afe Olgunlar Makine’nin gelecek vizyonunu yenilikçi ve yüksek katma değerli makinelerin tasarlanıp üretilmesi oluşturuyor. Bu bağlamda yaptığımız araştırmalar ve piyasa bilgilerimiz doğrultusunda, progresif kesme kalıplarında kullanılabilecek olan bir hidrolik pres tasarlayıp üretmeye karar verdik. Daha önce buna benzer bir çalışma yapılmadığı için projemizi TÜBİTAK’a sunduk. Büyük bir ilgi gören projemiz kabul edildi. Prensipte hidrolik ve mekanik olmak üzere ikiye ayrılan preslerden hidrolik olanlar, koç ataleti, piston kolunun kalıba zarar vermesi nedeniyle progresif kesme kalıplarında kullanılamaz. Biz, projemiz kapsamında, hidrolik mekanizmada yaptığımız tasarım değişiklikleriyle piston kolunun progresif kalıba zarar verme riskini ortadan kaldıran bir hidrolik pres geliştirdik. Böylelikle hem ağır tonajlı mekanik preslerdeki yüksek fiyat dezavantajını ortadan kaldırdık hem de hidrolik preslerin bakım ve kullanım kolaylığı avantajını müşterilerimize sunduk.

Firma olarak inovatif çalışmalara gereken yatırımları yapıyor musunuz?

Değişen piyasa koşulları ve rekabet yapısı, üretici firmaları müşteri odaklı üretim yapmaya itiyor. Daha önceki yıllarda bizim gibi firmalar maliyet odaklı üretim anlayışına sahipken, 1995 yılı sonrasında müşteri odaklı üretim anlayışını benimsedi. Bunun yanı sıra teknolojik değişimle birlikte müşteri beklentileri de farklılaştığı için biz de dâhil olmak üzere çok sayıda firma esnek üretim sistemine geçti. Firmaların esnek üretim yapabilmesi için teknolojik altyapılarının buna uygun olması gerekiyor. Biz, Afe Olgunlar Makine olarak, Ar-Ge konusunda önemli yatırımlar yapıyoruz ve imal ettiğimiz ürünlerde, müşterilerimiz için kullanım kolaylığı sağlayacak iyileştirmeler ve yeniliklerle inovatif çalışmalar gerçekleştiriyoruz.

Firma olarak yurt içi ve yurt dışında düzenlenen fuarlara katılıyor musunuz?

Günümüzde uluslararası pazarda rekabet çok yoğun yaşanıyor. Bugün artık sadece kaliteli mal üretip pazara sunmak, başarı elde etmek ve satış yapabilmek için yeterli olmuyor. İnternetin de yaygınlaşmasıyla tüketiciler aynı malın veya hizmetin değişik fiyat, kalite ve tasarım içeren alternatifleri arasından tercih yapma şansına sahip. Bu yüzden bizim gibi firmalar için pazarlama faaliyetlerinin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Fuar organizasyonları bu noktada öne çıkıyor. Afe Olgunlar Makine olarak son dört yıldır Almanya’nın Hannover şehrinde düzenlenen makine ve yan sanayi fuarlarına katılıyoruz. Söz konusu fuarlarda kurduğumuz iş bağlantıları pazar payımızı artırma ve firmamızın büyümesinde oldukça etkili oldu.

Firmanızın ihracat potansiyeli hakkında bilgi verir misiniz?

Aralarında soğuk makaslar, kütük kesme makasları, dişli kutuları ve özel amaçlı makinelerin de yer aldığı; demir-çelik tesislerinde kullanılan çeşitli ürünleri, başta Almanya, İsviçre, Hollanda, İngiltere, Suudi Arabistan, Fas ve Sri Lanka olmak üzere dünyanın çok sayıda ülkesine ihraç ettik. Sahip olduğumuz ürün çeşitliliği firmamıza pazarda daha geniş bir hareket alanı sağlıyor. Böylelikle belli ülke veya sektörlerdeki durgunluktan daha az etkileniyoruz.

İhracatta yaşadığınız problemler var mı?

Özellikle Avrupalı potansiyel alıcıları Türkiye’ye davet ettiğimizde bir çekimserlik duyuyorlar. Uluslararası pazarlamada özellikle ülke ve firma imajı dış pazarlara açılmak isteyen firmalar açısından çok önemli. Eğer hedef dış pazara ülkenizden daha önce farklı alanlarda veya aynı alanda faaliyet gösteren başka firmalar girmiş ve ülke ya da firma aleyhine olumsuz bir imaj oluşmuş ise bu durum söz konusu pazara giriş faaliyetini olumsuz etkiler. Dolayısıyla makine sektöründe ihracatı artırmak ve uzun vadeli kazançlar elde etmek için ülkemizin kalite imajının daima zirvede olması çok önemli.

Firmanız için “Kalite” nasıl bir yerde duruyor? Bu kavrama nasıl bir pencereden bakıp, değerlendiriyorsunuz?

“Kalite kontrol edilmez, üretilir!” düşüncesiyle hareket ediyoruz. Sloganı bizim gibi üreticilere uyarlarsak bu “yerinde kontrol” anlamına geliyor. “Önce üret sonra kontrol et!” şeklindeki klasik anlayışın aksine her aşamada belli noktaların kontrolünü yapıyoruz. Çünkü imal ettiğimiz makine veya ekipmanlar genellikle büyük tonajlı özel işler. Bu yüzden seri imalat mantığıyla kontrol etmeye kalkarsak herhangi bir hata durumunda geri dönüşler çok ağır maliyetler doğurabiliyor. İlk seferde doğruyu yapmak ve bunu sürdürebilmek verimlilik için çok önemli. Bizim kalite hedefimiz, işgücü kayıplarını minimuma indirerek müşteri memnuniyetini her zaman en yüksekte tutmak.

Türkiye makine üreticiliği bakımından sizce ne durumda?

Makine, Türkiye ve dünyada en fazla katma değer yaratma potansiyeline sahip sektörlerden biridir. Türkiye’de son yıllarda gerçekten iyi kalitede makineler üretiliyor. Türk makine sektörünün önde gelen ihraç pazarları AB ülkeleri ve ABD’dir. Avrupalı üreticilere göre ucuz işgücüne sahip olmamız, bize, ürettiğimiz makinelerde hatırı sayılır bir fiyat avantajı sağlıyor. Uzak Doğulu üreticiler için de aynı durum söz konusu. Tabii sadece fiyat avantajı Türk makinelerini bir marka haline getirmek için yeterli değil. Otomasyon, teknoloji ve satış sonrası hizmetler konusunda da fark yaratmamız gerekiyor. Tüm bu parametreleri dikkate alarak katma değeri daha yüksek ürünler imal edersek makine ihracatımızın çok daha iyi noktalarına geleceğine inanıyorum.

Firmanız açısından 2016 yılı nasıl geçti ve 2017 yılına dair beklentileriniz nedir?

2016 yılı beklediğimizden daha hareketli geçti. Mevcut tezgâh parkurumuza yenilerini ekliyoruz. Siparişini verdiğimiz ve bu yılın sonlarına doğru kurulacak 8x4.2 metre işleme kapasiteli köprü tipi dik işlem merkezi tezgâhının mevcut kapasitemize önemli bir katkı sağlayacağını düşünüyorum. Planlanan yatırımlarla birlikte bu yıl da yüzde 20’lik bir büyüme hedefliyoruz.

Sektöre bakıldığında size göre en büyük problem nedir?

İmalatta çalışacak yetişmiş personel bulamamak bence sektörün en önemli problemlerinden biri. Yeni nesil, makine başı iş yerine masa başı işleri tercih ediyor. Bu da meslek liselerine olan talebin azalmasına ve nitelikli eleman sıkıntısının yaşanmasına yol açıyor. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de makine sektörü, imalat sanayisinin olmazsa olmaz iş alanları arasındadır. Bu sektörün canlı kalabilmesi için meslek liselerine gereken önemin verilmesi ve gelecek kuşakların imalat sektöründe çalışmaya teşvik edilmesi gerekir.

İleriye yönelik projeleriniz ve gelecek hedeflerinizden bahseder misiniz?

Afe Olgunlar Makine olarak faaliyete başladığımız tarihten bu yana sürekli yatırım yapıyoruz. Bundan sonra da teknolojisi yüksek katma değerli ürünler imal ederek sektörde tanınan bir marka olmayı hedefliyoruz. Daha fazla istihdam yaratıp daha fazla ülkeye ihracat yaparak ülke ekonomisine fayda sağlamak istiyoruz.

Afe Olgunlar Makine olarak sektörün geleceği hakkında neler söyleyebilirsiniz?

2018 yılında, küresel ölçekte, imalat sanayilerinde 2,3 milyon ünite robot kullanılması bekleniyor. Özellikle robotik alanındaki gelişmelerin sektörümüz açısından çok önemli olduğunu düşünüyorum. Akıllı üretim sistemleriyle müşteri ihtiyaçlarına daha az işgücü kullanarak, daha az hatayla daha hızlı üretim yapma şansı doğuyor. Endüstri 4.0 olarak nitelenen bu kurgu, dünyayla rekabette Türkiye için hayati bir önem taşıyor.