Okullarının, üçüncü kuşak üniversite kavramı uyarınca, “sanayide üniversite” prensibiyle İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’ne bitişik olarak 2010 yılında kurulan bir devlet üniversitesi...

Okullarının, üçüncü kuşak üniversite kavramı uyarınca, “sanayide üniversite” prensibiyle İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’ne bitişik olarak 2010 yılında kurulan bir devlet üniversitesi olduğunu söyleyen İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Buket Okutan Baba, bölümlerinin de üniversitenin kuruluşundan iki yıl sonra mühendislik ve mimarlık fakültesi bünyesinde eğitim hayatına başladığını aktarıyor. Eğitim-öğretime başladıkları ilk günden itibaren lisans eğitimini yüzde 100 İngilizce olarak verdiklerini belirten Baba, “Kültürlü, çağdaş, özgüveni yüksek, sosyal yaşamında başarılı ve evrensel değerlere bağlı nesiller yetiştirme gayesinin yanı sıra; analitik düşünebilen, mekanik, termal ve kontrol sistemlerinin optimum dizaynı ve üretimini yapabilen, problemlere çözüm üretebilen ve sorunları yönetebilen, yenilikçi fikir ve ürünler geliştirebilen, girişimci ve mühendislik etiğine sahip makine mühendisleri yetiştirme misyonuyla hareket ediyoruz” diyor.

Kuruluşundan bugüne bölümünüzde ne gibi gelişim ve değişimler yaşandı? Daha iyiye ulaşma noktasında hangi konulara öncelik verdiniz?

Her alanda olduğu gibi eğitim kalitesinin artırılmasında da sürekli değişim ve gelişim şarttır. Kuruluşundan bugüne kadar akademik kadromuzun geliştirilmesi ve alt yapı ihtiyaçlarımızın giderilmesi için çalışmalarımız sürüyor. 2012 yılında dört öğretim üyesiyle eğitimöğretim hayatına başlayan bölümümüzde, şu anda dokuz öğretim üyesi bulunuyor. Laboratuvar sayısı ve alanında da bu süreç içerisinde ciddi bir artış oldu. Kurulduğu ilk yıllarda bölümümüze ait toplam alanı yaklaşık 200 metrekare olan üç adet laboratuvar varken 2018 yılı itibarıyla gerçekleştirilen altyapı yatırımları sayesinde laboratuvar sayımız yediye, laboratuvar alanımız ise yaklaşık altı kat artarak toplam 1200 metrekareye ulaşmıştı. Bu çerçevede takım tezgâhları, kaynak, ısıl işlem ve tahribatsız muayene, mekanik analiz, mekanik test, kompozit, akışkanlar mekaniği ve ısı transferi ile termodinamik ve enerji laboratuvarlarımız gelişmiş cihaz ve ekipmanlarla donatıldı. Laboratuvarlarımızdaki çalışmalar, kadromuza süreç içinde dâhil ettiğimiz uzman, teknisyen ve araştırma görevlisi arkadaşlarımızın desteğiyle sürdürülüyor. Lisansüstü eğitim faaliyetleri de sürdürülen bölümümüzde, 2013 yılında tamamen İngilizce olarak ortak tezli yüksek lisans programı başlatıldı. Ayrıca sanayiyle işbirliğini artırmak amacıyla 2017 yılında Türkçe yüksek lisans ve doktora programları da açıldı. Bölümümüz ilk lisansüstü mezunlarını 2017 yılında verdi. Bölümümüzün 2012-2013 öğretim yılında eğitime başlamasını takip eden 2013-2014 öğretim yılında inşaat mühendisliği, malzeme bilimi ve mühendisliği bölümleri ile 2014-2015 öğretim yılında da mekatronik mühendisliği bölümü ile karşılıklı çift anadal lisans programları (ÇAP) başlatılarak yüksek başarı gösteren öğrencilerimize, ikinci bir dalda lisans diploması alma imkânı sunuldu. Geçtiğimiz öğretim yılı sonu itibarıyla bu program ilk mezunlarını vermeye başladı ve bölümümüz öğrencileri, mekatronik ile inşaat mühendisliği diploması almaya hak kazandı. Başarılı öğrencilerimize sağladığımız bu imkânları sürdürme niyetindeyiz. Bölümümüzün öğretim planını akreditasyon kriterlerine uygun hazırlayarak yeterli mezun öğrenci sayısına ulaşınca MÜDEK belgesi almayı hedefliyoruz.

Akademik kadronuzun uzmanlık alanları hakkında bilgi verir misiniz?

Bölümümüz bünyesinde yer alan enerji, konstrüksiyon ve imalat, makine teorisi ve dinamiği, mekanik ve termodinamik anabilim dallarında görev yapan öğretim üyelerimiz; makine tasarımı, üretim mühendisliği, üretim ve kalite yönetimi, mühendislikte deneysel tasarım yöntemleri, triboloji, mekanik titreşimler, optimizasyon, ileri mühendislik matematiği, sayısal yöntemler, katı cisimler mekaniği, elastisite teorisi, aşırı plastik deformasyon mekaniği, kırılma mekaniği, kompozit malzemelerin mekaniği ve karakterizasyonu, kompozitlerde fiber-matris ara yüzey özelliklerinin geliştirilmesi, plastik teknolojisi, plastiklerin birleştirilmesi ve kaynağı, rüzgar enerjisi, ısıtma ve havalandırma bileşenlerinin 3B eklemeli üretimi, nanoakışkanlar, turbomakinaların akışkan tasarım ve simülasyonu, hesaplamalı ve deneysel akışkanlar dinamiği, termodinamik, ısı transferi, parçacık görüntülemeli akış ölçüm sistemi (PIV) ve sıcak tel anemometresi (CTA) ile detaylı akış ölçümleri konularında çeşitli çalışmalar yürütüyor.

Eğitim konularını oluştururken sanayiden gelen talepleri de dikkate aldınız mı? Teorik eğitimlerle pratik arasındaki dengeyi nasıl sağladınız?

Üniversitemiz, İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulduğu için sanayi kuruluşlarıyla yakın etkileşim ve işbirliği içerisindedir. Öğrenciler için yürüyüş mesafesindeki sanayi bölgesinde verimli staj imkânları söz konusu. Ayrıca zorunlu stajlar haricinde, gönüllü stajları teşvik ediyor ve dördüncü sınıfta iki farklı sanayi uygulamaları teknik seçmeli dersine yer veriyoruz. Bu dersler kapsamında öğrencilere sanayiyle işbirliği içerisinde bir problemin çözümü üzerinde çalışma imkânı sağlıyoruz. Bölümümüz öğretim üyelerinin danışmanlığında, “TÜBİTAK 2209-B Sanayiye Yönelik Lisans Araştırma Projeleri Destekleme Programı” kapsamında sanayiyle işbirliği içerisinde yürütülen mezuniyet (araştırma ve bitirme) projeleri bulunuyor. Ayrıca lisans ve lisansüstü bitirme projesi veya tez konularının sanayiye veya uygulamaya yönelik olmasını tercih ediyoruz. Laboratuvar uygulamaları dersimizde birçok teorik konu, deney sistemleri üzerinde öğrenciler tarafından bizzat uygulanıyor. Öte yandan birçok temel ders kapsamında öğrencilerimize uygulama projeleri zorunlu tutuluyor. Bu sayede mezun her öğrencimiz, bitirme projeleri ve stajlar haricinde, birçok ek uygulama projesinde görev alıyor. Bölümümüz uygulamaya dönük eğitime azami derecede önem veriyor. Bu sayede öğrencilerimiz uygulamaya yönelik lisans bitirme projeleriyle “Makina Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Üniversiteler Arası Bitirme Projeleri Sergisi ve Yarışmasında” üçüncülük, “Makine Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi 8. Necdet Eraslan Proje Yarışması”nda da ikincilik ödülünü aldı.

Teorik eğitimler haricinde araştırmageliştirme ve yenilikçiliğe önem veren bir eğitim kurumu olarak öğrencilerinize sunduğunuz teknik olanaklar konusunda neler aktarmak istersiniz?

Bölüm laboratuvarımızda bulunan çalışma ofisleriyle öğrencilerimize teori ve pratiğin öğretildiği bütünleşik bir çalışma ortamı sağlıyoruz. Öğrencilerimiz birinci sınıftan itibaren çeşitli derslerin uygulamalarını ve proje ödevlerini laboratuvarlarda gerçekleştiriyor. Araştırma ve bitirme projelerinde termal ve akışkan, mekanik, robotik ve kontrol alanlarında araştırma ve uygulama yaparak çağımızın gerektirdiği yenilikçi bakış açısıyla farklı projelere imza atıyorlar. Öğrencilerimizin sanayiyle etkileşimlerini artırmak için sıklıkla teknik geziler düzenliyoruz. Bunlara ek olarak, makine mühendisliğine giriş ve makine mühendisliğinin ana hatları gibi derslere farklı sektörlerden temsilcileri çağırıyor öğrencilerimize tecrübelerini aktarmalarını sağlıyoruz.

Makine mühendisliği eğitimi almak isteyen bir öğrencinin İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi’ni seçmesindeki temel nedenleri sıralayabilir misiniz?

Makine mühendisliği, mühendisliğin temellerini oluşturduğu için ana ve vazgeçilmez bir branş. Öte yandan, sektörde çok geniş bir çalışma alanı bulunması sebebiyle de her zaman tercih edilen bir bölüm. İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü’nün bu konudaki önemli avantajlarından bazıları ise; ülkemizin en yaşanabilir kentlerinden biri olan İzmir’de, yenilikçi ve farklı bir bakış açısıyla sanayiyle bütünleşik bir eğitim sunmasıdır. Üniversitemizin, İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi içerisinde oluşu ve Kuzey İzmir Bölgesi sanayisine yakınlığı, öğrencilerimize bu çerçevede önemli faydalar sağlıyor. Bölümümüz, İzmir’de İngilizce eğitim veren iki makine mühendisliği bölümünden biridir. Eğitim dilimizin tamamen İngilizce oluşu, dünyadaki son gelişmeleri takip edebilen mühendisler yetiştirmemizde avantaj sağlıyor. Öğrencilerimiz Erasmus+ ve Mevlana gibi yurt dışı öğrenci değişim programlarından faydalanabiliyor. Fark yaratan bir diğer özelliğimiz de, her biri farklı üniversitelerden veya kurumlardan gelmiş, çeşitli alanlarda tecrübeye sahip genç ve dinamik bir akademisyen kadrosuna sahip olmamızdır. Artan çeşitlilik, öğrencilerle iletişimde de olumlu bir etki yaratıyor. “Türkiye Üniversite Memnuniyet Araştırması”nın (TÜMA) 164 üniversiteyi kapsayan 2017 yılı raporuna göre, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi “Öğrenim Deneyimi Tatminkârlığı” alanında altıncı, “Akademik Destek ve İlgi” alanında yedinci, “Kişisel Gelişim ve Kariyer Desteği” alanında da sekizinci sıraya yerleşerek öğrencilerden tam puan aldı.

Yurt dışı öğrenci değişim programları çerçevesinde öğrencilerinize ne tür imkânlar sunuyorsunuz?

Bölümümüz öğrencilerine, gerekli şartları sağlamaları koşuluyla Erasmus+ öğrenci değişim programı kapsamında İspanya (University De Castilla La Mancha), Almanya (Hochschule Zittau, Jade University), Polonya (Poznan School of Banking, Lublin University of Technology), Çek Cumhuriyeti (University of Bohemia), Malta (The University of Malta) ve Romanya’daki (Constantin Brâncuşi University of Târgu-Jiu) anlaşmalı üniversitelerde eğitim görme fırsatı sunuyor. Öğretim üyelerimizin girişimleriyle anlaşma yapılan üniversite sayılarını sürekli artırıyoruz. Ayrıca Erasmus+ programı kapsamında yurt dışında staj yapma imkânı da sunuyor ve Avrupa Birliği dışındaki yabancı üniversitelere öğrenci gönderimi için Mevlana değişim programını aktif olarak sürdürüyoruz.

Makine mühendisliği öğrencileri sanayiyle koordineli çalışma yapma şansına sahip mi? Sağladığınız staj olanakları nelerdir?

Devletimizin son yıllarda üniversite-sanayi işbirliklerini artırıcı teşvikleri, sanayi temsilcilerinin vizyonu ve öğretim üyelerimizin özverili çalışmaları sayesinde bölümümüz kurulduğundan beri öğrencilerimize çok çeşitli fırsatlar sunuyoruz. Bu çerçevede öğrencilerimizi bitirme projelerinde sanayiyle işbirliği yapmaları için teşvik ediyor ve destekliyoruz. Bölümümüz bünyesindeki staj ve endüstri ile ilişkiler komisyonlarının çalışmaları neticesinde, öğretim planındaki zorunlu iki adet stajımıza ek olarak makine mühendisliği sanayi uygulamaları I ve II isimli seçmeli derslerimizle dördüncü sınıf öğrencilerimize ek uygulama imkânı sağlıyoruz. Bunların yanı sıra birinci sınıftan itibaren düzenlenen teknik geziler ve seminerlerle öğrencilerimizin makine mühendisliğinin sınırsız uygulama alanlarından birçoğu hakkında farkındalık yaratarak, mezuniyet sonrası süreçte kendilerine çizebilecekleri rotaları belirlerken daha bilinçli tercihler yapabilmelerini sağlıyoruz.

Bölümünüz bünyesinde gerçekleştirdiğiniz veya gerçekleştirmeyi planladığınız sanayi projeleriyle ilgili bilgi verir misiniz?

Sanayi kuruluşlarıyla yapılacak işbirlikleri, üniversite bünyesi içerisindeki teknoloji transfer ofisi aracılığıyla gerçekleştiriliyor. Bölümümüz öğretim üyeleri tarafından yürütülen ve iştirak edilen yedi ayrı projenin (TÜBİTAK, NATO SPS, BAP) toplam bütçesi yaklaşık olarak 1,9 milyon TL’dir. Bu projelerin bir kısmında devletin diğer kurumlarıyla geri kalanlarında ise sanayiyle koordineli ve uyumlu çalışmalarımız devam ediyor. Geleceğin üretim yöntemi olarak öne çıkan eklemeli üretimle sıra dışı geometrilere sahip ısı geri kazanım cihazlarının ısı transferi performansları incelenmesi, ana ulusal savunma sanayi firmalarımızdan birinin desteklediği, yurtdışında iki üniversiteyle işbirliği içinde yürütülen, yeni nesil insansız hava araçları için yüksek başarımlı küçük jet motor prototipi geliştirilmesi, sektörün desteğinde gerçekleştirilen küçük ölçekli rüzgâr türbinleriyle ilgili çalışmalar, endüstri kuruluşlarının ihtiyaç duyduğu optimize edilmiş tasarımlar, hidrojen depolama tankı tasarımı, çift kütleli debriyaj tasarımı, dövme prosesinde zımba geometrisi optimizasyonu çalışılan proje başlıklarıarasında yer alıyor. Bu projelerin dışında çeşitli sanayi kuruluşlarıyla birlikte TÜBİTAK projeleri veya Ar-Ge danışmanlığı kapsamında yürütülen lisans, yüksek lisans ve doktora tezleri olarak planlanan projelerimiz de mevcut. Yeni nesil soğutma sistemleri, gravür baskıda boya aktarımının bilgisayar benzetimleriyle modellenmesi, seramik katkılı ağır zırh malzemelerin geliştirilmesi, yüksek verimli derin su dalgıç pompası geliştirilmesi de planlanan projelerimiz arasında.

Türkiye’deki sanayi kuruluşlarının üniversitelere bakışını nasıl yorumluyorsunuz? Gelişmiş ülkeler ile kıyaslandığında nasıl bir algı farklılığı gözlemliyorsunuz?

Sanayi kuruluşları, üniversite içindeki bilgi ve kendilerine ait sermayenin bütünleştirilmesi konusunda biraz sabırsız davranıyor. Bununla birlikte kendi iş dinamiklerinin getirdiği sorumlulukla acil çözüm beklentisine giriyor. Sürdürdükleri teknik ve ekonomik faaliyetlerden kısa dönem içinde geri dönüş sağlamak isteyip üniversitelerle yaptıkları işbirliklerinin uzun soluklu araştırma ve geliştirme çalışmaları gerektirdiği gerçeğini göz ardı ediyorlar. Üniversite- sanayi işbirliklerinin artırılması ancak sanayi çalışanlarının daha sabırlı ve bilgi odaklı, üniversite araştırmacılarının ise daha hızlı, ticari ve sonuç odaklı çalışmasıyla mümkündür. Henüz gelişmiş ülkeler düzeyinde olmasa da, üniversitelerde bilgi üretimindeki hızlanma, bilginin ürün/hizmete dönüşmesi ve sanayi sorunlarına çözüm olabilme hızındaki artış ve üniversite araştırmacılarının üniversite-sanayi işbirliği alanındaki deneyimlerinin artması olumlu gelişmelerin kaydedilmesini sağlıyor. Ayrıca KOBİ tanımında yapılan son değişiklikler ikili ilişki ve işbirliklerini hızlandıracak ve daha verimli çalışmalara yön verecektir.