Ali Aşan ve Erhan Tunç tarafında 1989 yılında Bursa’da kurulan AES Group, elektronik devre kartları imalatıyla faaliyetlerine başladı. 1995 yılında otomasyon alanında üretimini çeşitlen..

Ali Aşan ve Erhan Tunç tarafında 1989 yılında Bursa’da kurulan AES Group, elektronik devre kartları imalatıyla faaliyetlerine başladı. 1995 yılında otomasyon alanında üretimini çeşitlendiren firma, 2002 yılından bu yana ahşap, plastik, alüminyum ve hafif metal sektörlerine yönelik CNC işleme merkezleri imal ediyor. Bir dünya markası olmanın bilinciyle üretimde en yüksek kaliteyi hedeflediklerini ve yenilikçi, rekabet gücü yüksek ürünlerle müşterilerinin ihtiyaçlarına en uygun çözümleri sunduklarını söyleyen AES Group Teknik Servis Müdürü Sertan Toktaş, “Gelişmiş altyapımız ve çağdaş kalite-kontrol süreçlerimizle uluslararası standartlarda üretim yapan firmamız, istikrarlı bir şekilde artan Ar- Ge yatırımları sayesinde üretimde son teknolojiden faydalanırken, piyasa ihtiyaçlarını gözeten ürünler geliştiriyor. AES Group olarak alanında uzman, tecrübeli bir kadroyla faaliyet gösteriyoruz. Dünyanın her ülkesini kapsayan küresel satış ağımız ve uzman personelimizin sağladığı kurulum, eğitim, bakım, onarım ve yedek parça desteğimiz; dünya çapında müşteri ihtiyaçlarının hızla ve eksiksiz karşılanmasını garantiliyor. 25 yılı aşkın süredir durmaksızın ilerleyen, gelişen ve büyüyen bir firma olarak yüksek üretim kapasitemiz, profesyonel kadromuz, küresel satış ve destek ağımızla müşterilerinin vazgeçilmez çözüm ortağı olmak için çalışıyoruz. Bu çerçevede misyonumuzu da ağaç işleme sektöründe oluşturduğumuz tecrübeyi, bilgi birikimimizi ve bakış açımızı farklı sektörlerde etkin halde kullanabilmek, komple bir mobilya fabrikası kurabilecek düzeye gelebilmek ve seri üretim yaparak, yazılım geliştirerek kaliteyi kontrol edebilmek şeklinde tarif ediyoruz” diyor.

Üretiminizi nerede ve nasıl gerçekleştiriyorsunuz?

İmalatımızı Bursa’da bulunan 16 bin metrekare kapalı alana sahip üç fabrikamızda sürdürüyoruz. Türkiye, Belçika ve ABD’de bulunan 5 bin metrekarelik show roomlarımızla da dünya çapındaki taleplere cevap veriyoruz.

İmalatını gerçekleştirdiğiniz ürün çeşitleri ve bunların özellikleri nelerdir?

Firmamız ahşap, plastik, alüminyum ve benzeri malzemeler işleyebilen CNC işleme merkezleri ile CNC delik makineleri, panel ebatlama makineleri ve otomatik depolama sistemleri imal ediyor.

Yeni geliştirdiğiniz bir ürün var mı?

Panel kesim makinemiz, mobilya üretimde kullanılan mdf-sunta benzeri malzemeyi toplu ve adetli kesmek için kullanılan yeni geliştirdiğimiz bir üründür. Bu makineyi daha çok mobilya imalatıyla uğraşan firmalar tercih ediyor.

Firmanız ve ürünleriniz konusunda yürüttüğünüz TÜBİTAK projeleriniz var mı? Varsa bu çalışmalardan bahsedebilir misiniz?

Mobilya sektörü için imal ettiğimiz ahşap işleme makinelerinin yanı sıra mermer sektörüne yönelik olarak TÜBİTAK desteğiyle geliştirdiğimiz mermer kesim makinemizin üretimini tamamladık. Sahip olduğu donanımlarla sektöründe tek olan bu makineyi İzmir Mermer Fuarı’nda da sergiledik ve satışlarına başladık.

İhracatta sürdürülebilirlik ve değer performansını artırmak için inovasyon önemli bir halka olarak değerlendiriliyor.

Firma olarak inovatif çalışmalara gereken yatırımları yapıyor musunuz?

AES Group olarak 20 kişilik bir Ar-Ge birimine sahibiz. Ayrıca Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı onaylı Ar-Ge merkezi olmak için başvurumuzu yaptık ve gerekli fiziksel altyapı çalışmalarını sürdürüyoruz. Standartlar çerçevesinde yapısal değişikliklerimizi de tamamlayıp, yıl sonuna kadar Ar-Ge merkezi olmayı öngörüyoruz. Ar-Ge ve Ür-Ge çalışmalarıyla mevcut olan ve yeni imal ettiğimiz bütün makinelerde, müşterilerimizin isteklerine cevap vermek için sürekli geliştirme çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Aynı zamanda Endüstri 4.0’a uyum kapsamında geliştirme çalışmalarımız devam ediyor. İstanbul’da gerçekleştirilen ahşap işleme makineleri fuarında bu konuyla alakalı robotik bir uygulamamızı da sergiledik. İnsana dayalı üretim anlayışını en aza indiren ve üretim hatları optimizasyonunda en üst seviyede verimlilik sağlayan Endüstri 4.0 çalışmalarımızla, geleceğin üretim hatlarının oluşturulmasını amaçlıyoruz. Aynı zamanda, kendi üretim süreçlerimizde de robotlu kaynak üretimine geçmeyi hedefliyoruz.

Çalışanlarınızın gelişimi konusunda gerçekleştirdiğiniz çalışmalar var mı?

Tedarikçi firmalarımızla birlikte çalışanlarımızın gelişimi konusunda çeşitli teknik eğitimler planlıyoruz. Ayrıca dışarıdan hizmet aldığımız danışman firmalarla da yöneticilik, personel yönetim ve eğitimi konusunda eğitim çalışmaları uyguluyoruz.

Yurt içi ve yurt dışında düzenlenen fuarlara katılıyor musunuz? Fuarların firmanız için öneminden bahseder misiniz?

Ağaç işleme makineleri alanında, dünya çapında düzenlenen bütün önemli fuarlara katılıyoruz. Ayrıca birçok ülkenin yerel fuar ve organizasyonlarına da katılmaya gayret ediyoruz. Fuarlar bizim için olmazsa olmaz etkinliklerdir. Yurt içi ve yurt dışında gerçekleştirilen fuarlar bizim için hem sıcak satış hem de bayilik anlaşmaları için zemin hazırlayan çok önemli organizasyonlarken, firma bilinirliğini artırmak için de fuarlardan etkin biçimde faydalanmaya çalışıyoruz.

AES Group olarak kendinize nasıl bir vizyon belirlediniz?

Firmamız; entegre tesisler üretebilen, özel projeler ve müşteriye özel çözümlerle sektöründe iz bırakarak sektörü belirleyen firma olmayı kendine amaç edinmiştir. Bu kapsamda, yurt dışında marka değerimizi yükseltip, dünyada alanındaki ilk beş üretici firma arasına girmeyi ve sektörde ana üretici olmayı hedefliyoruz.

Firmanızı sektördeki benzerlerinden ayıran özellikler nelerdir?

AES olarak imal ettiğimiz ürünlerin kalitesi ve satış sonrası sunduğumuz servisle, sektördeki diğer firmalardan belirgin biçimde farklılaştığımızı düşünüyorum. Özellikle müşteri odaklı faaliyet yürüttüğümüz ve müşteri memnuniyetine çok önem verdiğimiz için özellikle bu iki konuda rakiplerimizin önüne geçtiğimize inanıyorum.

Firmanızın ihracat potansiyeli hakkında bilgi verir misiniz?

Özellikle Belçika, Hollanda, Polonya, Güney Afrika Cumhuriyeti, ABD, Tayland ve Vietnam yılın ilk çeyreğinde en çok ihracat gerçekleştirdiğimiz ülkelerden bazıları oldu. Toplamda 60’a yakın ülkeye makinelerimizi gönderiyoruz ve Avrupa ile Amerika kıtasında showroom ve satış ofislerimiz bulunuyor. İhracat potansiyelimiz 2018’de geçen yıla oranla iki kat arttı.

İhracat konusunda yaşadığınız problemler var mı?

Yurt dışına gönderdiğimiz ürünlerin teslim ve gümrükleme sürelerinin uzun olması yaşadığımız en büyük sorun olarak öne çıkıyor.

Türkiye makine üreticiliği bakımından sizce ne durumda?

Türk makine üreticilerinin son yıllarda hem teknik hem de pazarlama anlamında kendini çok geliştirdiğini düşünüyorum. Türk makinesi, özellikle işçilik avantajlarını kullanıp rekabet edilmesi zor bir konuma geldi. Türk makine sektörü de günden güne büyüyerek küresel sektörde adını daha fazla duyuruyor. Bu konuda devletimizin de gerekli desteği verdiğini düşünüyorum.

Firmanız açısından 2017 yılı nasıl geçti ve 2018 yılına dair beklentileriniz nedir?

2017 yılı özellikle ihracat anlamında bizim için çok olumlu geçti ve yüzde 30’a yakın bir büyüme gerçekleştirdik. 2018 yılında da mevcut büyüme oranımızı koruyup ürün çeşitliliğimizi artırarak yeni pazarlara girmek istiyoruz.

Sektöre bakıldığında size göre en büyük problem nedir?

Nitelikli personel eksikliği karşılaştığımız en büyük sorun olmaya devam ediyor. Meslek liselerinden gelen mezun öğrencilerin yetersizliği ve pratik tecrübe eksikliği, nitelikli tekniker ve teknisyen açığını her zaman gündemde tutuyor.

İleriye yönelik projeleriniz ve gelecek hedeflerinizden bahseder misiniz?

Firmamız kendi üretim faaliyetlerinde Endüstri 4.0’ı kullanmayı hedeflediği gibi müşterilerine de bu sitemi kullanan fabrikalar kurmayı amaçlıyor. Önümüzdeki dört-beş yıl içinde bu yöndeki çalışmalarımızı tamamlamayı umuyoruz. Eksik makine modellerimizde de kısa sürede seri üretimine geçmeyi planlıyoruz. Sonrasında ise otomatik depolama- besleme ve hatlar arası haberleşmeleri kurarak anahtar teslim çözümler sunacağız.

AES Group olarak sektörün geleceği hakkında neler söyleyebilirsiniz?

Makinenin, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler için en önemli sektör olduğunu düşünüyorum. Kalite ve fiyat konusunda rekabetçi olabilirsek, dünya pazarlarında çok iyi yerlere geleceğimizi düşünüyorum.