Avrupa’nın güneydoğusunda, Balkan yarımadasının batısında yer alan Arnavutluk, kuzey ve kuzeydoğuda Karadağ ile Kosova; doğuda Makedonya, güney ve güneybatıda Yunanistan ile...

Avrupa’nın güneydoğusunda, Balkan yarımadasının batısında yer alan Arnavutluk, kuzey ve kuzeydoğuda Karadağ ile Kosova; doğuda Makedonya, güney ve güneybatıda Yunanistan ile komşu. 28 bin 748 kilometrekare yüz ölçümüyle Avrupa’nın en küçük ülkelerinden biri olan Arnavutluk’un kara sınırları uzunluğu ise sadece 720 kilometre. Adriyatik ile İyon Denizi’ne 362 kilometre sahil şeridi olan ülkenin yüzde 70’i dağlık alanlardan oluşuyor. Ülkenin en yüksek dağı 2 bin 753 metreyle Makedonya Cumhuriyeti sınırında bulunan Korab Dağı iken, güneybatıda İyon Denizi’ne kıyısı bulunan ülkenin İyon ile Adriyatik Denizi arasında yer alan Otranto Boğazı’nın karşısındaki İtalya’ya olan uzaklığı ise 72 kilometre.

Tarihi kaynaklara göre Arnavutlar; batıda Adriyatik ve İyon Denizi, kuzeyde Tuna ve Sava Nehirleri, doğuda Morava ve Vardar, Güneyde ise Pindi Dağları’nın oluşturduğu bölgede yaşamış İlirlerin soyundan geliyor. 14’üncü yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’nun bölgeye gelmesinden sonra, 28 Kasım 1912’ye kadar Osmanlı hâkimiyetinde kalan ülke, Birinci Dünya Savaşı sırasında İtalya, Sırbistan, Karadağ, Yunanistan, Fransa ve Avusturya- Macaristan tarafından işgal edildi. 21 Ocak 1925’te Ahmet Zogu cumhurbaşkanlığında Arnavutluk Cumhuriyeti ilan edilerek parlamento oluşturulurken, 1 Eylül 1928’de ise Ahmet Zogu’nun kendini kral ilan etmesiyle Arnavutluk Demokratik Parlamenter Krallığı kuruldu. 7 Nisan 1939 yılında İtalya tarafından işgal edilen Arnavutluk, 1944 yılına kadar İtalya tarafından yönetildi. 29 Kasım 1944’te Enver Hoca yönetiminde kurulan Arnavutluk Sosyalist Halk Cumhuriyeti, 29 Nisan 1991’e kadar varlığını sürdürdü. 1991 yılındaki seçimle birlikte Arnavutluk çok partili demokratik sisteme geçti. Ülkenin 28 Kasım 1998 yılında yürürlüğe giren mevcut anayasasına göre, meclis 140 üyeden oluşuyor. Bu üyelerin 100 tanesi doğrudan, 40 tanesi ise parti listelerinden nispi temsil yöntemiyle seçiliyor. Arnavutluk, ortalama 76,3 olan yaşam süresiyle Balkanlar’da Yunanistan’ın ardından ikinci sırada geliyor. Nüfusunun yaş ortalaması 32,5 olan Arnavutluk, Avrupa standartlarına göre genç bir nüfus yapısına sahip. 1980’lerde yıllık ortalama yüzde 2,1 gibi yüksek oranda artış gösteren Arnavutluk nüfusu, 1990’lı yıllarda doğum oranlarında yaşanan şiddetli düşüş nedeniyle yıllık ortalama yüzde 0,3 oranında azaldı. 1990’lı yılların ilk yarısında, özellikle genç erkek nüfusun ülke dışına geçici göçüne bağlı olarak yıllar boyunca nüfus 3,2 ve 3,3 milyon arasında değişkenlik gösterdi. Bununla birlikte, geçmişteki yüksek doğum oranları sebebiyle ülkede çalışma yaşındaki nüfus oranı yüzde 67’nin üzerinde seyretmeyi sürdürüyor. Nüfusun etnik açıdan büyük ölçüde homojen olduğu ülkedeki en büyük azınlık grubunu Yunanlar oluşturuyor. 2016 yılı verilerine göre ise ülkenin nüfusu ise 2,8 milyon kişi olarak tahmin ediliyor.

DOĞAL KAYNAKLARI ZENGİN

Arnavutluk, doğal kaynaklar ve yer altı varlıkları açısından zengin bir ülke. Topraklarının yüzde 77’sini kaplayan dağlık ve tepelik alanlar, ülkenin tarihten gelen izolasyonunun başlıca sebebiyken, toplam 2,9 milyon hektarlık ülke topraklarının yüzde 36’sını ormanlar, yüzde 24’ünü ekilebilir topraklar, yüzde 15’ini de otlak ve çayırlar oluşturuyor. Kalan alanlar ise tarım dışı olarak kullanılıyor. Ülkenin krom, nikel, bakır, boksit, fosforit ile az miktarda petrol ve kömür olmak üzere yer altı kaynakları ise oldukça bol.

Diğer yandan, Arnavutluk, 11 önemli nehir ve 152 küçük nehir ve kollardan oluşan yoğun bir hidrografik ağa ve zengin su kaynaklarına da sahiptir. Balkan Yarımadası’nın üç büyük ve en derin tektonik gölü de kısmen Arnavutluk sınırları içinde yer alır. Kuzeybatısında yer alan İşkodra Gölü’nün üçte biri Arnavutluk, üçte ikisi Karadağ sınırlarında kalırken, ülkenin güneydoğusunda UNESCO koruması altında bulunan Ohrid Gölü’nün bir kısmı Makedonya sınırlarındadır. Arnavutluk’ta 247 göl, beş suni göl, birkaç sulama rezervuarı ve 200 civarında toprak altı su kaynağı varken, en önemli nehirler ise Drin, Buna, Mat, İşmi, Erzen, Shkumbin, Seman, Vjosa, Kalasa, Bistrica, Pavlla’dır. Ülke ayrıca sayısı 3 bin 220’ye yaklaşan türde zengin bitki çeşitliliğine de sahiptir. Bunun yüzde 29’unu Avrupa kıtasında yetişen bitkiler, yüzde 47’sini Balkanlarda yetişenler, geri kalan yüzde 24’ünü de Akdeniz türü çeşitli bitkiler oluşturuyor. Orta bölgelerde daha çok Avrupa kıtası bitkileri, güney bölgelerinde ise Akdeniz türü bitkilerin yetiştiği ülkede, adaçayı, kekik, ıhlamur, salep, nane ve adasoğanı yaygın olarak yetiştiriliyor. Orman yangınları ve ormanların yok edilmesi, hava kirliliği, erozyon ile sanayi ve diğer unsurların yarattığı su kirliliği ise Arnavutluk’ta çevreyi tehdit eden en önemli unsurlar arasında yer alıyor.

EKONOMİK GÖSTERGELERİ GÜÇLENİYOR

2016 yılında nominal GSYİH büyüklüğüne göre dünyada 11,8 milyar dolarla 126’ncı sırada yer alan Arnavutluk’un aynı yıla dair büyüme rakamı ise yüzde 3,3 olarak açıklanmıştı. 2017 yılında bu oranın yüzde 3,7 olacağı beklenirken, Dünya Bankası’nın “Doing Business - İş Yapma Kolaylığı 2017” raporuna göre ülke, 190 ülke arasında 58’inci sırada bulunuyor. Ancak ülkede devam eden büyük altyapı projelerine bağlı olarak (Trans Adriyatik Boru Hattı, Statkraft/Dewol Hidroelektrik Tesisi) ithalatın artacağı da beklentiler arasında yer alıyor.

İşsizlik oranının 2016 yılında yüzde 16 olarak ölçüldüğü ülkenin GSYİH’si, halen büyük ölçüde tarımsal faaliyete bağlı ve nüfusun büyük bir kısmı da bu alanda istihdam ediliyor. Arnavutluk ekonomisi, henüz dış ekonomik dengelerin korunmasını sağlayabilecek, istikrarlı döviz gelirini üretebilecek, rekabetçi ihracat sektörleri oluşturmaktan uzak bir görünüm sergiliyor. Uzmanlar, ülkedeki tarım sektörünün ise küçük çiftliklerden oluşması ve altyapı sorunları nedeniyle arzu edilen gelişmeyi gösteremediğini belirtiyor. Organik gıda alanında önemli bir ihraç potansiyeline sahip olmakla beraber, paketleme ve ambalajlamayla ilgili sorunlar ve zeytinyağı, meyve, şarap gibi katma değeri yüksek ürünlere yeterli önemin verilmemesi sebebiyle söz konusu sektörde istenilen gelişme yakalanamıyor. Başta İtalya olmak üzere batılı ülkeler için tekstil ve deri eşyada fason üretim yapılan ülkede inşaat sektörü ise ekonomideki en aktif alanlardan biri. Henüz yeterince yararlanılmamakla beraber turizm sektörü de ülkenin kalkınması açısından önemli fırsatlar sunuyor. Arnavutluk enerji ve ulaşım altyapısında ise Avrupa standartlarına göre son derece yetersiz durumda!

EN ÖNEMLİ HEDEF AB ÜYELİĞİ

2000 yılından bu yana Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) üyesi olan Arnavutluk, AB’nin Batı Balkan ülkelerine yönelik istikrar ve ortaklık süreci kapsamında, AB ile istikrar ve ortaklık anlaşması imzamış durumda. Anlaşmanın ticarete ilişkin hükümlerini içeren geçici anlaşma ise 1 Aralık 2006’da yürürlüğe girdi. Arnavutluk ayrıca 2007 yılı Temmuz ayında yürürlüğe giren ve komşu ülkelerle arasında ticaretin önündeki engellerin kaldırılmasına olanak sağlayan Orta Avrupa Serbest Ticaret Anlaşması’nın (CEFTA) da taraflarından biri. AB’nin Batı Balkanlara yönelik 1999 yılından bu yana uyguladığı ve bölgeye barış, istikrar ve refah getirilmesi amacını taşıyan istikrar ve ortaklık süreci politikası çerçevesinde AB; bölge ülkelerine yüklü miktarda mali yardımda bulunuyor. Balkan ülkelerinin ekonomik, siyasi ve hukuki yapılarını düzenlemek amacıyla kullanılan temel araçlar; istikrar ve ortaklık anlaşmaları, tavizli rejim ile bölgesel ve mali yardım programı ve katılım öncesi yardım çerçevesinde sunulan teknik ve mali yardımlar biçiminde sıralanıyor. Bölgesel diyalog ve işbirliği de söz konusu sürecin önemli parçalarını oluşturuyor.

AB, 2000 yılından bu yana Genelleştirilmiş Tercihler Sistemi (GTS) çerçevesinde bölgeye tek taraflı tavizli rejim tanırken, AB’nin bölgeye genel yaklaşımının hukuki temelini teşkil eden istikrar ve ortaklık süreci çerçevesinde, 18 Eylül 2000 tarih ve 2007/2000/EC işaretli Konsey Yönetmeliği ile Arnavutluk ve diğer bölge ülkelerine 0102, 0201, 0202, 1604 pozisyonları hariç olmak üzere bütün mallarda, miktar sınırlaması olmaksızın gümrük vergisi muafiyetli giriş imkânı tanınıyor.

12 Haziran 2006 tarihinde imzalanan ve ticarete ilişkin hükümleri 1 Aralık 2006 tarihinde geçici anlaşmayla yürürlüğe giren istikrar ve ortaklık anlaşması, AB ile Arnavutluk arasındaki ticari ilişkileri daha da serbestleştirdi. Söz konusu anlaşma uyarınca, Arnavutluk menşeli ürünlere uygulanan gümrük vergileri anlaşmanın yürürlüğe girmesiyle kaldırılacak, AB menşeli ürünlere uygulanan gümrük vergileri ise kademeli olarak beşinci yılın başında sıfırlanacak. Anlaşma, aynı zamanda rekabet, devlet yardımları, fikri mülkiyet, ekonomik işbirliği, menşe kuralları, gümrük alanında işbirliği, ulaştırma gibi alanlarda da çeşitli hükümler içeriyor. Hızlı ekonomik kalkınma ve AB üyeliği Arnavutluk’un en önemli hedefleri olarak öne çıkıyor.

Son yıllarda gerçekleştirilen reformlarla birlikte ülke ekonomik anlamda daha liberal hale gelirken, doğrudan yabancı yatırımlar açısından da daha çekici olmaya başladı. Ekonomik dönüşümde sağlanan ilerleme ve bunu destekleyen dış ortam sayesinde 2000 ve 2009 yılları arasında ülke ekonomisi yıllık ortalama yıllık 6’lık bir büyüme oranı yakaladı. Siyasi ve ekonomik istikrar, Dünya Bankası ve NATO üyeliği, AB tam üyelik sürecindeki gelişmeler, Kosova’nın bağımsızlığıyla beraber Arnavutluk’un bölgedeki gücünün artması ve önemli özelleştirmelerin gerçekleştirilmesi; ülkeye özellikle 2007 ve 2008 yıllarında rekor düzeyde doğrudan yabancı sermaye girişine neden olurken, yabancı yatırımlar da yüzde 67 oranıyla Tiran ve Durres şehirlerinde yoğunlaştı.

TÜRKİYE İLE TİCARET POTANSİYELİNDEN UZAK

Arnavutluk’un demokratik rejime geçişiyle birlikte, Türkiye ile ikili ilişkileri de oldukça gelişti. İki ülke arasındaki ticaretin hacmi izlendiğinde, mevcut dış ticaret hacminin var olan potansiyele kıyasla oldukça düşük düzeyde seyretmesinin nedeni; 50 yıla yakın bir süre baskıcı bir rejimle yönetilen ve kapalı bir ekonomiye sahip olan ülkenin batılı anlamda bir özel sektöre ve yabancı yatırımların güvenliği açısından sorunsuz bir sisteme henüz kavuşamaması olarak gösteriliyor. 22 Aralık 2006 tarihinde Tiran’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti ile Arnavutluk Cumhuriyeti Arasında Serbest Ticaret Anlaşması (STA)” 12 Mart 2008’de yürürlüğe girdi. Söz konusu anlaşma kapsamında taraflar arasındaki ekonomik işbirliğinin artırılması ve güçlendirilmesi, mal ticaretindeki kısıtlamaların kaldırılması, uygun rekabet koşullarının yaratılması, karşılıklı yatırımların teşvik edilmesi ve tarafların üçüncü ülke piyasalarındaki ticaret ve işbirliğinin geliştirilmesi hedefleniyor. Anlaşma, sanayi ürünlerindeki gümrük vergileri, miktar kısıtlamaları ve eş etkili vergi ve önlemlerin kaldırılması başta olmak üzere; ticarette teknik engeller, tarım ürünlerindeki taviz değişimi, hayvan ve bitki sağlığı önlemleri, iç vergilendirme, yapısal uyum, damping, acil durumlar, devlet tekelleri, korunma önlemleri, ödemeler, menşe kuralları, devlet yardımları, fikri, sınai ve ticari mülkiyet hakları, kamu ihaleleri ve kurumsal hükümler konularında düzenlemeler içeriyor. Anlaşmayla ihracatçılarımıza, Arnavutluk pazarında AB üyesi ülkelerin ihracatçılarıyla eşit rekabet imkânı sağlanıyor.

Bu çerçevede sanayi mallarında, anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihte; Arnavutluk menşeli sanayi mallarının Türkiye’ye ithalatında uygulanan gümrük vergileri sıfırlanırken Arnavutluk’a ithal edilen Türk menşeli sanayi ürünlerinin yüzde 80’den fazlasının gümrük vergileri kaldırıldı. Gümrük vergisi sıfırlanan sektörlerin arasında deri, ormancılık, tekstil, çimento ve cam eşya, değerli taşlar ve mücevherat, metaller, makineler ve motorlu taşıtlar yer alıyor. Mineral maddeler, kimya sanayi, plastik, ayakkabılar, seramik ürünler, adi metaller, elektrikli makineler ile mobilyalar içinden seçme ürünlerin yer aldığı bakiye sanayi ürünlerinde Türkiye’ye uygulanan gümrük vergileri ise STA’nın yürürlük tarihi olan 1 Mayıs 2008 tarihinden başlayarak, indirimlerin ilk dördü yüzde 20’lik eşit dilimlerle olmak üzere, beşinci yılın başı olan 1 Ocak 2013’te tamamen sıfırlandı.

Tarım ürünleri bakımından ise Türkiye ve Arnavutluk, ticari potansiyeli olan seçilmiş bazı tarım ürünlerinde birbirlerine sınırsız mahiyette veya tarife kontenjanları dâhilinde, sıfır gümrük vergisiyle tavizler tanıyor. Türkiye’nin bu kapsamda Arnavutluk’tan taviz aldığı ürünler arasında işlenmiş tarım ürünleri (çikolata, şekerleme, ekmekçilik mamulleri), kuru meyveler (fındık, antep fıstığı, üzüm, incir), narenciye, bakliyat ve diğer taze sebze ve meyveler yer alıyor. Türkiye’nin Arnavutluk’a taviz tanıdığı başlıca ürünler arasında ise bazı taze ve işlenmiş sebze ve meyvelerle taviz aldığı işlenmiş tarım ürünleri bulunuyor.

1992 yılında kurulan Türk-Arnavut İş Konseyi; Arnavutluk’ta mevcut sanayi tesislerinin modernizasyonu, konut ve altyapı inşası, sağlık ve eğitim tesisleri, turizm, yeraltı ve yerüstü kaynaklarının işletilmesi, bankacılık, telekomünikasyon, ulaşım, tarım-gıda, tekstil ve deri gibi alanlarda potansiyel işbirliği olanaklarının hayata geçirilmesinde etkin rol oynayarak iki ülke ekonomik ilişkilerinin geliştirilmesi amacıyla faaliyet gösteriyor.

Öte yandan Arnavutluk’ta halen serbest piyasa ekonomisine geçiş süreci yaşandığı için bundan doğan sık mevzuat değişikliği, bürokrasi, kurumlar arası yetki çatışması, anlaşmazlıkların çözümünde yargı mekanizmasının ağır işlemesi, bankacılık sektöründe yaşanan olumsuzluklar gibi sorunlar mevcudiyetini koruyor. Ülkenin enerji, ulaşım gibi altyapı sorunları da çeşitli biçimlerde ihracatımızı olumsuz etkileyen faktörler arasında yer alıyor. Özellikle mevcut gümrük mevzuatının gerek ticaret alanında gerek inşaat sektöründe gereksinimleri karşılayamaması nedeniyle Arnavutluk’la ticari ilişkileri bulunan firmalarımız tarafından mevzuatın güncelleştirilmesi öneriliyor. Arnavutluk ile Türkiye arasındaki banka ilişkileri de sağlıklı yürümüyor: Bankacılık sektöründe yerel bankaların nakit sıkıntısı, şehirlerarası para transferindeki sorunlar ve devlet bankalarının prosedürlerindeki zorluklar sebebiyle akreditasyon ve teminat mektubu prosedürlerinin yerine getirilmesinde de sorunlar yaşanıyor. Ülkede kara yollarının bozuk olması ulaşımı, dolayısıyla ticareti engelleyen diğer bir etken. Ayrıca, çok büyük boyutlara ulaşan elektrik enerjisi sıkıntısı, yabancı yatırımcılar üzerinde olumsuz etkiler yaratıyor. Arnavutluk’ta halen engellenemeyen kayıt dışı ithalat sorunu da haksız rekabet yarattığı için Türk firmalarının bazı ürünlerini Arnavutluk’ta pazarlamasını zorlaştırıyor.

ARNAVUTLUK’UN 2016 YILINDAKİ MAKİNE İHRACATI 24,3 MİLYON DOLAR OLDU

BM İstatistik Bölümü verilerine göre Arnavutluk’un makine ihracatı 2016 yılında 24,3 milyon dolar olarak kayda geçti. 2015 yılında bu rakam 17,5 milyon dolar seviyesindeydi. Arnavutluk makine ihracatını 2016 yılında bir önceki yıla göre yüzde 38,6 artırdı. Arnavutluk 2016 yılında 9,9 milyon dolarla en fazla İtalya’ya makine ihraç etti. 2015 yılında bu rakam 7,1 milyon dolardı. Arnavutluk’un İtalya’ya gerçekleştirdiği ihracat yüzde 39,2 artarken, ülkenin 2016 yılında en fazla makine ihraç ettiği ikinci ülke yüzde 46,2 artış ve 3,4 milyon dolarla Sırbistan oldu. Söz konusu ülkeye 2015 yılında 2,3 milyon dolar değerinde makine ihraç edilmişti. Üçüncü sırada bulunan Hırvatistan’a 2015 yılında 132 bin dolarlık ihracat gerçekleştirilirken 2016 yılında bu rakam yüzde 1063,6 artışla 1,5 milyon dolar oldu.

Türkiye ise 2016 yılında, Arnavutluk’un en fazla makine ihraç ettiği ülkeler listesinde 1,1 milyon dolarla beşinci sırada yer aldı. Arnavutluk’un Türkiye’ye yönelik makine ihracatı 2016 yılında bir önceki yıla oranla yüzde 732,8 artarken, Arnavutluk, 2016 yılında 84. fasıl itibarıyla en fazla ağır iş makine ve cihazlarının aksam ve parçaları kaleminde ihracat gerçekleştirdi. 2015 yılında söz konusu ürün grubunda 1,4 milyon dolarlık ürün ihraç edilirken 2016 yılında bu rakam, yüzde 171,9 artarak 4 milyon dolar seviyesinde kaydedildi. Listenin ikinci sırasında ise yazı, hesap, muhasebe, bilgi işlem, büro için diğer makine ve cihazların aksamı ürün grubu bulunuyor. Söz konusu kalemde 2015 yılında gerçekleştirilen ihracatın değeri 1,6 milyon dolarken, 2016 yılında bu rakam yüzde 40 artarak 2,3 milyon dolar seviyesinde kayda geçti. Listenin üçüncü sırasında bulunan kaldırma, istifleme, yükleme, boşaltma makine ve cihazları kaleminde de 2015 yılında 991 bin dolar değerindeki ihracat 2016’da yüzde 115,4 artışla 2,1 milyon dolara yükseldi. Arnavutluk’un 2016 yılında bir önceki yıla oranla ihracatını en fazla artırdığı ürün grubu ise yüzde 2 bin 80 ile metal dökümü için kasalar, plakalar, kalıp modelleri oldu.

İTHALAT LİSTESİNİN İLK SIRASINDA İTALYA BULUNUYOR

Benzer şekilde, BM İstatistik Bölümü verilerine göre Arnavutluk’un makine ithalatı 2016 yılında bir önceki yıla oranla yüzde 18,3 artarak 408,5 milyon dolar olarak kaydedildi. Arnavutluk 2015 yılında 345,4 milyon dolarlık ithalat gerçekleştirmişti. 2016 yılı rakamlarına göre Arnavutluk’un en fazla makine ithal ettiği ilk 10 ülke listesinin ilk sırasında 125,9 milyon dolarla İtalya yer alıyor. İtalya’dan 2016 yılında ithal edilen makinelerin değeri 91,7 milyon dolardı.

Arnavutluk’un İtalya’dan gerçekleştirdiği ithalat yüzde 37,3 artarken, 2015 yılında listenin ikinci sırasında bulunan Çin’den 55,2 milyon dolar değerinde makine ithal eden Arnavutluk, 2016 yılında bu rakamı yüzde 25,2 artışla 69,2 milyon dolara yükseltti. Listesinin üçüncü sırasındaki Almanya’dan 2015 yılında 22,7 milyon dolarlık ithalat gerçekleştirilirken, 2016 yılında bu rakam yüzde 31,5 artışla 29,8 milyon dolar oldu. Türkiye ise 22,9 milyon dolarla 2016 yılında Arnavutluk’un en fazla makine ithal ettiği ülkeler listesinin dördüncü sırasında yer aldı. Arnavutluk, 2016 yılında en fazla otomatik bilgi işlem makineleri kaleminde ürün ithal etti. 2015 yılında söz konusu ürün grubunda 28,3 milyon dolarlık ithalat gerçekleştirilirken 2016 yılında bu rakam yüzde 4,6 azalarak 27 milyon dolar olarak kayda geçti. Listenin ikinci sırasında buzdolapları, dondurucular, soğutucular, ısı pompaları ürün grubu yer alırken, 2015 yılında söz konusu kalemde 19,3 milyon dolar değerinde makine ithal edilmişti. 2016 yılında bu rakam yüzde 8,7 artışla 21 milyon dolar oldu. Arnavutluk’un en fazla ithalat gerçekleştirdiği üçüncü kalem de 2015 yılında 14,8 milyon dolarlık ithalat gerçekleştirdiği klima cihazları-vantilatörlü, ısı, nem değiştirme tertibatlı ürün grubu oldu. 2016 yılında bu rakam yüzde 35,3 artarak 20 milyon dolar oldu. Arnavutluk’un 2015 yılı makine ithalatında en fazla artış yüzde 1.622,5 ile toprak, maden cevheri taşıma, ayırma seçme vb. iş makineleri kaleminde gerçekleşti.

ARNAVUTLUK 2017 YILINDA TÜRKİYE’DEN 27,1 MİLYON DOLARLIK MAKİNE İTHAL ETTİ

TÜİK verilerine göre Türkiye’nin 84. fasılda Arnavutluk’a gerçekleştirdiği makine ihracatı, 2017 yılında 27,1 milyon dolar olarak kaydedildi. 2016 yılında bu rakam 21,8 milyon dolar seviyesindeydi. Arnavutluk’a yönelik makine ihracatımız yüzde 23,9 artarken, Türkiye’nin Arnavutluk’a yönelik makine ihracatının ilk sırasında su türbinleri, su çarkları ve bunlar için regülatörler ürün grubu yer aldı. Söz konusu kalemde Arnavutluk’a 2016 yılında 2,5 milyon dolar değerinde ürün ihraç edilirken, bu rakam 2017 yılında yüzde 54,4 artışla 3,9 milyon dolar seviyesinde kaydedildi. Listenin ikinci sırasında bulunan ev veya çamaşırhane tipi yıkama makineleri (yıkama ve kurutma tertibatı bir arada olanlar dahil) ürün grubunda 2016 yılında gerçekleştirilen ihracatın değeri 2,8 milyon dolar olarak kaydedilirken, 2017 yılında bu rakam yüzde 25,3 artarak 3,5 milyon dolar oldu. Türkiye’nin Arnavutluk’a yönelik makine ihracatında ilk 10 ürün grubu listesinin üçüncü sırasında ise buzdolapları, dondurucular ve diğer soğutucu ve dondurucu cihazlar ve ısı pompaları bulunuyor. 2016 yılında söz konusu kalemde 2,3 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilirken, 2017 yılında bu rakam yüzde 12,9 artarak 2,6 milyon dolar seviyesinde kaydedildi. TÜİK verilerine göre Türkiye, 2017 yılında 84. fasıl itibarıyla Arnavutluk’tan 1,6 milyon dolarlık makine ithal etti.