Basınçlı hava sektöründe 50 yıldır faaliyet gösteren Lupamat, 1968 yılında pistonlu kompresör imalatına başladı. İlerleyen yıllarda ürün yelpazesine vidalı, yağsız...

Basınçlı hava sektöründe 50 yıldır faaliyet gösteren Lupamat, 1968 yılında pistonlu kompresör imalatına başladı. İlerleyen yıllarda ürün yelpazesine vidalı, yağsız çalışan pistonlu, booster, scroll, benzinli ve son olarak da 40 bar yüksek basınç kompresörleri ekleyen firma, 2000 yılında Dirinler Şirketler Grubu’na katıldı. Gelişen teknolojiyi yakından takip ederek enerji verimliliği konusunda çalışmalar gerçekleştiren firmalarının ürün çeşitliliğinin de sürekli arttığını söyleyen Lupamat Satış Müdürü Tolga Kaynar, Ar-Ge birimlerinin aralıksız şekilde hem iyileştirme hem de pazarın ihtiyacı olan yeni ürünleri geliştirme çalışmalarını sürdürdüğünü kaydediyor.

Ürün çeşitleriniz ve bunların özellikleri hakkında bilgi verir misiniz?

Günümüzde firmalar verimliliklerini ve üretim kapasitelerini artırırken, aynı zamanda işletme giderleri ve risklerini de azaltan çözümler arıyor. 50 yıldır kompresör imal eden Lupamat’ın bütün ürünleri enerji verimliğine sahiptir ve uzun ömürlüdür. Sektörde lider kompresör üreticilerinden biri olarak basınçlı hava teknolojilerine yön veren bir yapıya sahibiz. Son üç yıl içerisinde enerji tasarruflu kompresörlerimizin satışı ciddi oranda arttı. Bu artışın en önemli sebepleri; ürünlerimizde yaptığımız uygulamalar, kullandığımız ekipmanlar ve iyi bir Ar-Ge yapısına sahip olmamızdır. 75kW ve üzeri bütün serilerimizde standart olarak daha etkin soğutma sağlayabilen radyal fan kullanıyoruz. Ayrıca radyal fanda da invertör uygulaması yapmamız, rakiplerimizle aramızdaki en büyük farklardan biridir. Yeni nesil Lupamat DHK PLUS ve DHK PREMIUM (değişken devirli hız kontrollü) serilerinde enerji maliyetini en az seviyede tutarak en yüksek verim sağlayan kompresörler üretiyoruz. Bu ürünlerimizde yüzde 35’e kadar enerji tasarrufu sağlıyoruz. Diğer yandan standart kompresörlerimizde sunduğumuz oransal kontrol valfi sayesinde müşterilerimize de enerji tasarrufu sağlayan çözümler sunuyoruz. Yaptığımız tespitlere göre müşterilerimize ısı geri kazanım uygulaması yapıyoruz. Isı geri kazanım sistemleri, ısıtma veya sıcak su ihtiyacının tamamını karşılarken, yatırım maliyetini de düşürüyor. Isının tamamının kullanılabildiği durumlarda sistemin kendini iki yıldan az bir sürede ödeyebildiği de sıkça görülüyor.

Lupamat Kompresör olarak hangi sektörlere hitap ediyorsunuz?

Basınçlı havaya ihtiyacı duyan bütün sektörlere uygun makineler imal ediyoruz. Ürün çeşitliliğimizin fazla olmasının yanı sıra bütün ürünlerimizde enerji verimliliğini ön planda tutuyoruz. Küçük işletmeler için farklı kapasitelerde pistonlu kompresör; orta ve büyük ölçekli işletmeler için (2,2 kW-450 kW güç aralığında) vidalı kompresör; dişçilik, gıda, ilaç sektörü ve hastaneler gibi yüzde 100 yağsız hava ihtiyacı olan işletmeler için yağsız pistonlu ve scroll kompresör; yüksek basınç ihtiyacı olan işletmeler için (40 bar) booster kompresör; alçak basınç (3-4 bar aralığında) ve yüksek debi ihtiyacı olan işletmeler için vidalı kompresör; yol yardım araçları için tasarlanan benzin motorlu kompresör ile Türkiye’de bir ilk olan pet sektörüne özel (0- 40 bar) yağsız, yüksek basınç pet kompresör ürün gamımızı oluştuyor.

Yeni ürün gruplarınız hakkında bilgi alabilir miyiz?

Gelişen teknolojiyi yakından takip eden ve enerji verimliliği hakkında çalışmalar gerçekleştiren firmamız ürün çeşitliliğini de sürekli artırıyor. Ar-Ge birimimiz aralıksız şekilde hem iyileştirme hem de pazarın ihtiyacı olan yeni ürünleri geliştirme çalışmalarını sürdürüyor. Bu çerçevede enerji verimliliği sağlayan magnet motorlu kompresör ve yer avantajı sağlayan daha düşük kapasitelerde premium serisi tank üzeri invertörlü kompresörü başarıyla imal ettik. Magnet motorlu kompresörümüzde asenkron motorlara göre verimi daha yüksek olan PM senkron motor kullanıldı. Böylece vida ve motor mili aynı olduğu için kayıplar en aza indirildi. Ayrıca magnet motorlu kompresörümüz FR-F840 Mitsubishi invertörle uyumlu çalışabiliyor, değişken hız kontrolüyle sabit basınç kontrolü sağlıyor. Motorla vida arasında herhangi bir bağlantı elemanı olmadan, tek parça üretilen magnet kompresörümüz, tasarımının getirdiği avantaj nedeniyle düşük bakım maliyetine de sahip. Premium serisi tank üzeri kompresörümüz ise; direkt akuple, invertörlü, IE3 motorlu, Endüstri 4.0 uyumlu, yüksek verimli olmasıyla kullanıcılarına önemli avantajlar sağlıyor.

Firmanız ve ürünleriniz konusunda yürüttüğünüz TÜBİTAK vb. gibi projeleriniz var mı?

Türkiye’de bir ilk olacak, “CO2 Gazı Kullanılan, Üç Kademeli, Kayar Yataklı, Yüksek Basınçlı (20 Bar) Yağsız Kompresörün Tasarımı ve İmali” isimli TÜBİTAK projemiz onaylandı ve bu yöndeki çalışmalarımız başladı. Gıda sektöründeki ihtiyacı fark edip, bu projeyle CO2 gazını yüksek basınçlı hale getiren bir kompresör üretmeyi hedefliyoruz. Yurt içinde bu özelliklerde üretilmiş makine olmaması, bizi daha da heyecanlandırıyor. Bir yıl içinde çalışmalarımızı tamamlayıp makinemizi pazara sunmayı planlıyoruz. Aynı zamanda KOSGEB ile KOBİ Gelişim Destek Programı kapsamında, “İhracat İçin Kalite ve Kapasite Artışı Sağlanması” isimli projemiz devam ediyor. Hâlihazırda kompresör kabinlerimizi, üreticisinden hazır olarak alıyoruz. Bu projeyi tamamladıktan sonra ise kendi kabinlerimizi imal etmeyi planlıyoruz. Böylece bu proje çıktısının kalite, maliyet ve zaman yönetimi açısından oldukça büyük fayda sağlayacağına inanıyoruz. Ayrıca, kısa süre içinde Bilim, Teknoloji ve Sanayi Bakanlığı’na Ar-Ge merkezi başvurumuzu yapacağız. Ar-Ge merkezi unvanını aldıktan sonra yıl içerisinde devlet destekli üç-dört proje gerçekleştirmeyi hedefliyoruz.

Kompresör seçerken nelere dikkat etmek gerekir?

Basınçlı hava, sanayi tesisleri için elektrik enerjisi kadar önemlidir. Basınçlı havanız yoksa, üretiminiz durur. Basınçlı havanız verimli değilse, üretiminiz verimli olmaz. Basınçlı havanız enerji tasarrufu sağlamıyor ve uzun ömürlülük şartlarını yerine getiremiyorsa, işletme giderleriniz yüksek olur. Kompresör seçerken enerji tüketimiziniz ve basınçlı hava sisteminizi iyi incelemek, hava tüketiminin sabit mi değişken mi olduğunu analiz etmek, hava kalitesini tespit etmek (yağlı ve yağsız), kompresörün yerleşiminin uygun olmasına dikkat etmek, sistemdeki hava kaçaklarını iyi belirlemek, düzenli periyodik bakımın yapılmasını ihmal etmemek, emniyeti önemsemek (basınçlı kaplar, CE normlarına göre ve basınçlı tanklar için özel olan malzemelerle üretilmediği takdirde çok ciddi risk teşkil eden ürünlerdir), ısı ve enerji geri kazanım yollarını bilmek çok önemlidir. Bu konularda Lupamat mühendislik hizmet ekibimizin, müşterilerimize ücretsiz destek sunduğunu da söylemeliyim.

Çalışanların gelişimi için ne tür çalışmalar yürütüyorsunuz?

Firmamızın hedefleri doğrultusunda organizasyon yapımızın değişime açık ve dinamik olmasına özen gösteriyoruz. Çalışan tüm ekip arkadaşlarımızın verimli bir şekilde işlerine devam edebilmesi için firma hedeflerimiz doğrultusunda tüm departmanları bireysel ve takım olarak performanslarını geliştirecek şekilde organize ediyoruz. Firmamızda görev alan bütün takım arkadaşlarımızın bireysel beceri kazanmaları için eğitim ve seminerler düzenliyoruz. Böylece ekibimizin daha verimli, aktif ve takım ruhu içerisinde çalışmasını sağlıyoruz.

Firmanızın ihracat potansiyeli hakkında bilgi verir misiniz?

Firmamız, başta Almanya, İsviçre, Romanya, Hollanda, Suudi Arabistan, Mısır, İsrail, Pakistan, Bangladeş ve Yeni Zelanda olmak üzere dünyanın 30’u aşkın ülkesine ihracat gerçekleştiriyor. Öte yandan 13 ülkede de bayiliklerimiz mevcut. Yeni pazar araştırmalarımızı ise büyük bir hızla sürdürüyoruz.

Lupamat Kompresör’ün Endüstri 4.0 kavramına yaklaşımı nedir?

Endüstri 4.0, Almanya’nın imalat gibi geleneksel sanayiyi bilgisayarlaşma yönünde teşvik etme ve yüksek teknolojiyle donatma projesi olarak tanımlanabilir. Bu terim, ilk olarak 2011 yılında kullanılmaya başlandı. Günümüzde Endüstri 4.0 kavramı sıkça kullanılıyor olsa da birçok işletme gerçek anlamda Endüstri 4.0 hakkında yeterli bilgiye sahip değil. Endüstri 4.0; daha az maliyetle üretim, en az enerji kullanımı, daha az ısı üretimi, zaman kazanımı, daha az kaynak ve bunların yanında yüksek hızda ve güvenilirlikte çalışma, eski işlere göre en az iki kat verim ve daha kaliteli imalat anlamına geliyor. Yeni nesil Endüstri 4.0 uyumlu ürünlerimizde daha çok otomasyon ve bilgisayar programlı akıllı teknolojiler kullanıyoruz. Bu kapsamda da uzaktan izleme özelliğini kompresörlerimizde standart olarak sunuyoruz. Böylece kompresörlerin bakım zamanı veya oluşabilecek arızalar, önceden kullanıcıya bildiriliyor. Telemetri birimimiz bu alt yapıyı 2014 yılından bu yana kullanıyor. Günümüzde hız, işletmeler için çok önemli bir gösterge; üretimin kısa süreliğine durması bile ciddi bir maliyet oluşturuyor. Biz de tüm bunların bilincinde olarak, Endüstri 4.0 çalışmalarına daha fazla ağırlık veriyor, ürünlerimizde söz konusu teknoloji uygulamalarını kullanıyoruz.

Lupamat olarak satış sonrasında ne tür hizmetler sunuyorsunuz?

Satış sonrasında müşterilerimize dünya standartlarında servis imkânı sunuyoruz. Teknik servis birimimiz ilk çalıştırma esnasından devreye alma, tamir, bakım ve iyileştirmeden koşullu değişime kadar her alanda müşteri ilişkileri ve memnuniyetini ön planda tutan bir hizmet anlayışına sahiptir. Konusunda uzman mühendis ve teknisyen kadrosuyla müşterilerimize özel çözümler sunan Lupamat merkez servisimizin yanı sıra 35 farklı şehirde 50’den fazla yetkili servislerimizle müşterilerimiz, ihtiyaç duydukları en kısa sürede servis birimlerine erişebiliyor. Yetkili servislerimize yıl içerisinde düzenli olarak teknik, ürün ve kişisel gelişim eğitimleri vererek teknik altyapılarının durmaksızın geliştiriyoruz. Ayrıca yetkili servislerimizin işten kalma sürelerini en aza indirmek için yıllık bakım anlaşması, parça stoku, uzatılmış garanti gibi hizmetler de sunuyoruz. Yurt dışında ise 16 ülkede 20’den fazla yetkili servisimizle en hızlı servis hizmetini vermeye çalışıyoruz. Düzenli olarak yurt dışındaki yetkili servislerimiz için seminerler düzenliyor ve gerçekleştirdiğimiz ürün gelişimleri hakkında detaylı bilgi aktarımında bulunuyoruz.

Size göre sektördeki en büyük problem nedir?

Neredeyse her sektörde olduğu gibi bizim sektörümüzde de kalifiye eleman sıkıntısı mevcut. Biz, Dirinler Şirketler Grubu olarak, kendi kalifiye elemanlarımızı yetiştiriyoruz. Dirinler Mesleki Eğitim Şubesi, Milli Eğitim Bakanlığı’ndan onay alarak 17 Eylül 2011’de eğitim hizmetine başladı. Dirinler Meslek Okulu’na aday çırak olarak başlayan öğrenciler üç yıllık bir eğitim-öğretim döneminden sonra kalfa olmak için sınava giriyor. Bunun yanı sıra sektörümüzde kullanım ömrünü tamamlamış ithal makineler de pazar payımızı azaltıyor. Türkiye’de Avrupa standartlarında imalat gerçekleştiriliyor olmasına rağmen özellikle ikinci el ithal ürünlerin tercih edilmesi önemli bir sorun olmaya devam ediyor. Bu konuda, kısıtlayıcı yönde gerekli çalışmalar yapılmalı diye düşünüyorum. Ülke olarak ancak üreterek kalkınabiliriz. Bizim de, ülkemizin de üretmekten başka şansı yok. Hem rekabetin hem de merdiven altı üretimin yoğun olduğu bir sektörde faaliyet gösteriyoruz. Bu da çeşitli sıkıntıları beraberinde getiriyor. Müşterilerimizi uzun ömürlü, verimli, işletme giderlerinin daha az olduğu, satış sonrası servis hizmetlerini iyi verebilecek markaları tercih etmeleri konusunda bilgilendiriyoruz. Buna rağmen alım esnasında fiyatı en önemli ölçüt olarak görenler, zaman içinde büyük problemlerle karşılaşabiliyor.