Harvard Üniversitesi Yayınevi tarafından 2016’da basılan “Küresel Eşitsizlik: Küreselleşme Çağı İçin Yeni Bir Yaklaşım” başlıklı kitap, aslında kitabın yazarı...

EŞİTSİZLİK ÜZERİNE DÜNYANIN ÖNDE GELEN EKONOMİSTLERİNDEN BRANKO MILANOVIC, KÜRESEL DÜZEYDE EŞİTSİZLİĞİ BELİRLEYEN DİNAMİKLERE İLİŞKİN CESUR BİR YORUM GETİRDİĞİ “KÜRESEL EŞİTSİZLİK: KÜRESELLEŞME ÇAĞI İÇİN YENİ BİR YAKLAŞIM” BAŞLIKLI KİTABINDA, ÇOK GENİŞ KAPSAMLI BİR VERİ SETİNE VE KESKİN ANALİZLER EŞLİĞİNDE, EŞİTSİZLİĞİ AZALTAN VE ARTTIRAN İYİ VE KÖTÜ GÜÇLERİ ORTAYA KOYUYOR. BUNUN YANI SIRA KÜRESELLEŞME VE AYNI ZAMANDA DA EŞİTSİZLİĞİ DÜZELTEBİLECEK POLİTİKALARIN NELER OLABİLECEĞİNİ GÖSTERİYOR.

Harvard Üniversitesi Yayınevi tarafından 2016’da basılan “Küresel Eşitsizlik: Küreselleşme Çağı İçin Yeni Bir Yaklaşım” başlıklı kitap, aslında kitabın yazarı Branko Milanovic’in 14 yıllık çalışmasının bir ürünüydü. Henüz 2002’de, bu kitaba ilham verecek araştırmalarına başlayan Milanovic, Küresel Eşitsizlik’te okuyucuyu, veriler elverdiğince yüzyıllar öncesine götürüp, dünyanın çeşitli ülkelerini dolaştırıyor; eşitsizliğin, savaşlar ve salgınlar, teknolojik sıçramalar, eğitime ulaşılabilirlik ve yeniden dağıtım gibi faktörlere bağlı bir şekilde çevrimsel olarak hareket ettiğini gösteriyor.

Bundan 150 yıl önce Sanayi Devrimi’nin eşitsizliği arttırmış olması gibi günümüzde Batı’da yükselmekte olan eşitsizlik de gelişen teknolojik devrimlere bağlı. Her ne kadar ülkeler içindeki eşitsizlik tırmanıyor olsa da ülkeler arasındaki eşitsizlikte dramatik düşüşler izleniyor ve bu süreçte Çin ve Hindistan’ın orta sınıflarının gelirleri, kalkınmış ülkelerin orta sınırlarının yerinde sayan gelir düzeylerine yaklaşmayı sürdürüyor. Üstelik daha ılımlı göç politikaları, küresel eşitsizlikleri daha da uzatabilir. Yazar, kitabında, Çin’de, İngiltere’de ya da ABD’de var olan eşitsizliğin oldukça sağlam ve aynı zamanda kendi kendini besleyen bir yapıda gözükmekle birlikte, bu sürecin gelişmekte olan popülizm, plütokrasi veya olası savaşlara bağlı olarak rayından çıkıp çıkmayacağını öngörmenin pek olanaklı olmadığını da vurguluyor. Bu anlamda kitap, şu anda bulunduğumuz noktaya nasıl geldiğimizi, buradan nereye doğru yönelmekte olduğumuzu ve bu gidişatı tersine çevirebilecek politikaların neler olabileceğini anlamak isteyenler için en ideal başlangıç yeri olarak değerlendirilebilir. Çünkü kitap, gelir dağılımının temelleri, yapısı ve ölçülmesini incelendikten sonra dünyada gelir dağılımı adaleti üzerine çeşitli incelemelere dayalı değerlendirmelere de değiniyor.

Diğer yandan, yazar, Simon Kuznets’in ünlü Kuznets Hipotezi’ni ele alıp çeşitli ekonomilerde bunu test ediyor. Kuznets Hipotezi’ne göre; düşük gelirli toplumlarda gelir dağılımı eşitsizliği düşüktür. Gelirler arttıkça gelir dağılımı eşitsizliği de artar. Milanoviç, hipotezin tam olarak bugünkü duruma uymadığını ortaya koyarken, eşitsizliğin artışının plütokrasi ve popülizm gibi iki büyük tehlikeye yol açacağının üzerinde duruyor.