“Makine, insan emeğinden ya da zamanından kazandıran herhangi bir düzeneğe verilen isimdir. ‘Three İdiots’...

MAKİNE SEKTÖRÜ, YAN SANAYİLERİYLE BİRLİKTE MİLYONLARCA İNSANIMIZI İLK ELDEN İLGİLENDİRİYOR. ANCAK, EKONOMİNİN ANA DAMARLARINDAN BİRİ OLAN, GÜNLÜK YAŞAMIN HEMEN HER ANINDA VAR OLAN ÜRÜNLERİN ÜRETİLDİĞİ MAKİNELERİ, BU DEVASA CAMİAYI VE BU CAMİANIN İÇERİSİNDEKİ KAVRAMLARI NE KADAR TANIYORUZ?

“YAPAY ZEKÂNIN GELECEĞİ İNSANLIĞIN GELECEĞİNİ BELİRLEYECEK”

“Makine, insan emeğinden ya da zamanından kazandıran herhangi bir düzeneğe verilen isimdir. ‘Three İdiots’ filminde dendiği gibi, insan emeğini azaltan fermuardan klimaya kadar her şeye makine denilebilir. Endüstri bugüne kadar üç devrim geçirdi ve sıra dördüncüsünde. Endüstri 4.0 kavramı, Nesnelerin İnterneti ile yakından ilişkili bir konu çünkü bu yeni sanayi çağında üretim süreçlerindeki makinelerin birbirleriyle daha hızlı ve daha kapsamlı haberleşmesi, böylece de verimin arttırılması amaçlanıyor. Bu açıdan ben, makine sektörüne gerçekleşecek yatırımların bu çerçevede ele alınması gerektiğine inanıyorum. Temel sorunumuz bence makine üretmek değil, katma değer yaratmak. Biz, yurt dışından gelen parçaların Türkiye’de montajının yapılmasına da makine üretimi gözüyle bakıyoruz. Oysa teknoloji seviyesi daha yüksek ve üretim maliyeti daha düşük makineler üretmemiz gerekiyor. Bunları yaparken de söz konusu makinelerin yazılımları da mutlaka ülkemizde yapılmalı. Diğer yandan, ilk sanayi devrimiyle birlikte zanaatkârlar geri planda kalmış ve seri üretim önem kazanmıştı. Bugünden kurgulanmaya başlanan gelecekte ise makinelerin kendi aralarındaki iletişimleri ve üretimi tek başlarına gerçekleştirmeleri hedefleniyor. Ancak bu, ciddi bir işsizlik sorunu da yaratabilir. Ayrıca yapay zekâ çalışmalarının insan kontrolünden bağımsız ilerleyebilecek kapasiteye ulaşması da kimi tehlikeler barındırıyor olabilir. Geçtiğimiz yıl ‘Facebook chatbot’ çalışmaları sırasında yaratılan yapay zekâların kendi özel dillerini oluşturdukları fark edilmiş ve çalışma sonlandırılmıştı. Hatta bu çalışmanın sonuçları, Elon Musk ve Mark Zuckerberg arasında ‘yapay zekâ iyi midir kötü müdür?’ tartışmasını da beraberinde getirmişti. Özetle yapay zekânın geleceğini henüz kestiremiyoruz, gelecekte bu akıllı makinelerin ne gibi etkileri olacağını yaşadıkça göreceğiz galiba.”

“DAHA REFAH BİR TOPLUM İÇİN MAKİNELEŞME ŞART”

“Makineler, sanayi devriminden sonra ortaya çıkan ve üretimin serileşmesini sağlayan araçlardır. Modern hayatın içerisinde insan yaşamını kolaylaştıran pek çok ürün geliştirildi. Halen etrafımızda gördüğümüz hemen her ürün bir makine ile üretiliyor. Bugünlerde sıkça konuşulan Endüstri 4.0 ile de gelecekte bağımsız çalışacak makinelerin temeli atılıyor. Dolayısıyla bence, makine sektörüne yatırımlar hiçbir zaman kesilmemeli. Özellikle bugün yapılacak yatırımların mutlaka yapay zekâ içeren yatırımlar olması gerekiyor. Tabii insan makine ilişkisinin geleceğine dair tartışmalar da halen sürüyor. Bu, insanlık için hem iyi hem de kötü olacak. Bir yandan refah ve teknoloji gelişecek, diğer yandan da insanların işsiz kalacağını düşünüyorum. Yine de makinelerin akıllanmasından kaçamayız ve bu gelişmeyi insanlık olarak kendi lehimize kullanabileceğimize inanıyorum. Çünkü böylece daha yaşanabilir bir refah seviyesine ve bilincine sahip olabiliriz.”

“ÇAĞ DEĞİŞTİKÇE MESLEKLER DE DEĞİŞECEK”

“Makine, bana, düzenin ve istikrarın temsilcisi gibi geliyor. İşçiler ve makineler uzun zamandır yakın arkadaştı ama şimdi Endüstri 4.0 ile beraber makinelerin önemi biraz daha artacak. Gelecek, kısmen insan kontrolünde olan akıllı makinelerce inşa edilecek. Bu treni kaçırmamak için, geleceğin inşasında söz sahibi olabilmek için de makine yatırımlarının sürmesi gerekiyor. Böylece ucuz maliyetli ve kaliteli makineler üreterek daha güçlü bir ekonomiye sahip olabiliriz. Geleceği makinelerin inşa edecek olmasına ‘insanlar işsiz kalacak’ şeklinde bir düşünceyle yaklaşmanın da yanlış olduğunu düşünüyorum. Çağ değiştikçe, meslekler de değişiyor. Örneğin geçen 20 yıl içinde gelişen İnternetle birlikte çok sayıda yeni iş alanı oluştu, örneğin sosyal medya uzmanlığı diye bir meslek dalı ortaya çıktı. 30 yıl önceki bilişim sektörü çalışan sayısı ile bugünün bilişim sektörü istihdam sayılarını kıyaslamak da bize fikir verebilir. Özetle bugünün işçi sınıfı da gelecekte başka mesleklere dönüşecektir diye düşünüyorum. Bence gelecekte makineler ya da robotlar insanları köleleştirmeyecek, aksine makineler ya da robotların insanlığın yeni köleleri olacağına inanıyorum; insanlar yerine çalışacak, bize hizmet edecek ve para kazandıracaklar.”

“MAKİNELER İNSANLARI TEMBELLEŞTİRİYOR”

“Makineler insanın doğa üzerindeki yükünü ve eşya ile olan ilişkisini azaltan; insana destek olan araçlar bütünüdür. İnsanoğlu, çağlar öncesinden makineler geliştirerek yaşamını kolaylaştırıcı adımlar atmaya başladı. Bu bilinç gelecekte de devam edecek. Dolayısıyla makine üretmeyi bırakmak gibi bir düşünce olamayacağı gibi aksine her zaman ‘daha hızlı, daha hatasız, daha ucuz, daha kaliteli’ makineler üretmenin metotlarını araştırmalıyız. Bunun için de makine sektörüne yatırım yapmaya devam etmeliyiz. Diğer yandan, makinelerin insanlığı tembelleştirmeye devam ediyor olmasına da çözümler aramamız gerektiğini düşünüyorum. Gelişen teknolojiye ezilmemek için gelişen teknolojiye sahip ve hâkim olmamız gerekiyor ancak insanı rahata ve tembelliğe iten, sürükleyen, insanın da bu akıntıya razı olmasıyla kurgulanan bir gelecek, hoş sonuçlar da doğurmayabilir. Bence yapay zekâ tehlikeli değil, tehlikeli olan yapay zekâyı yaratacak, makineleri akıllandıracak insanların aklı! Özetle, robota aklı verenin, verdiği akıldan beklentisine, o aklı niçin verdiğine yoğunlaşmamız gerektiğini düşünüyorum.”