Ahu Büyükkuşoğlu Serter, Fark Holding Yönetim Kurulu Başkanlığının yanı sıra...

“KADINLAR İŞ DÜNYASINDA ARTIK ÇOK AKTİF GÖREVDELER. ÖZELLİKLE TEPE YÖNETİMİNDEKİ KADIN SAYISI GİTTİKÇE ARTIYOR. BİZİM ŞİRKETİMİZDE TOPLAM 2 BİN 45 KİŞİ ÇALIŞIYOR. BU RAKAMIN 801’İ KADIN. YÖNETİCİ SAYIMIZ 66 VE BU RAKAMIN 33’Ü KADIN” DİYEN FARK HOLDİNG YÖNETİM KURULU BAŞKANI AHU BÜYÜKKUŞOĞLU SERTER, İŞ DÜNYASINDA KADINLARIN GÖZ ARDI EDİLMİŞ BİR FIRSAT OLDUĞUNA İNANDIĞINI SÖYLÜYOR.

Ahu Büyükkuşoğlu Serter, Fark Holding Yönetim Kurulu Başkanlığının yanı sıra kadınların iş dünyasındaki etkinliği ve girişimlerinin artması için yoğun emek sarf eden başarılı bir iş kadını ve seri girişimci.

ABD’de uzun yıllar finans sektörünün kalbi Wall Street’te önemli deneyimler kazanan Büyükkuşoğlu Serter, Türkiye’ye dönüşüyle birlikte Fark Holding’de devam eden kariyerini son altı yıldır Yönetim Kurulu Başkanlığı ile taçlandırmış durumda. Ancak Büyükkuşoğlu Serter, yoğun iş süreçlerinin yanı sıra belki de daha güçlü bir çabayı, Türkiye’nin en önemli sosyal problemlerinden birine, kadınların iş dünyasında daha aktif ve girişimci olmalarına yönelik kurduğu Arya Kadın Yatırım Platformu’nda gösteriyor. “En iyi bildiğim iş para kazanmak. O zaman öyle bir şey yapayım ki başarılı, motive, akıllı kadınları bulup onlara hem para hem de işlerini büyütmeleri için ihtiyaç duydukları her ne ise onları veren ortaklar bulayım, bu kadınları büyütelim, onlar da başka kadınları büyütsünler diye, en küçük kızımın isminden esinlenerek ‘Arya Kadın Yatırım Platformu’nu kurdum. Arya, Türkiye’nin ilk ve tek ‘kadın odaklı’ yatırım platformudur” diyen Büyükkuşoğlu Serter, iş dünyasında en iyi yatırımın her zaman insanların bakmayı unuttuğu yerlerden çıktığını ve kadınların da göz ardı edilmiş bir fırsat olduğuna inandığını dile getiriyor. Erkek egemen iş dünyasının güçlü ve başarılı kadın bireylerinden Ahu Büyükkuşoğlu Serter ile kadınların toplumdaki ve iş dünyasındaki konumlarına dair keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.

Öncelikle sizi, sizin sözlerinizle tanıyabilir miyiz?

İstanbul doğumluyum, Kayserili bir ailenin iki kızından biriyim. İstanbul Erkek Lisesi’ni bitirdikten sonra AFS öğrencisi olarak ABD’ye gittim. Daha sonra Bilkent Üniversitesi İşletme Bölümü’nü bitirdim ve New York Pace Üniversitesi’nde yatırım yönetimi üzerine MBA yaptım. Öğrenciyken, Wall Street’te çalışmaya başladım. Finansın pek çok farklı bölümünde çalıştım. Brokerlık da yaptım, traderlık da, fon yöneticiliği de… 2002’de Türkiye’ye dönmeden önce bir hedge (risk) fonunun yöneticisiydim. Daha sonra ağırlıkla otomotiv ve beyaz eşya alanında faaliyet gösteren aile işimizde çalışmak üzere Türkiye’ye geri döndüm. 2012’ye kadar CFO olarak çalıştım, 2012’de yönetim kurulu başkanı oldum. Bu süreçte aile işinden bağımsız kişisel yatırımlar da yapmaya başladım. Bazılarının girişimcisi oldum. Evliyim, 18, 16 ve 6 yaşlarında üç kızım var: Selin, Lara ve Arya.

Fark Holding’de çalışmaya başlama sürecinizi biraz daha açabilir miyiz? ABD’den nasıl bir motivasyonla döndünüz? Türkiye’de sizi çeken neydi?

2002’de Türkiye’ye döndüm demiştim. Edindiğim tecrübe, artık işin başına geçmek için yeterliydi ve o dönemde Türkiye’de yeni fırsatlar doğuyordu. New York’ta 11 Eylül’ü yaşadık ve bu olay, ABD için pek de iyi olmayan bir dönemin başlangıç habercisiydi. Bu sırada Türkiye, ekonomik ve politik açıdan umut vaat eden bir döneme giriyordu. Hepsini bir arada düşününce, Türkiye’ye dönmeye karar verdim. 2002 yılında şirketimizde çalışmaya başladım ve 2012’ye kadar CFO’luk görevini üstlendim. 2012’den beri de Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yapıyorum. Fark Holding bünyesinde yaklaşık 2 bin kişi çalışıyor. 2002’de ciromuz 8 milyon euro idi, bugün 250 milyon euroyu aşıyoruz. Aile üyelerini profesyonelleştirip, profesyonelleri aileleştirmiş bir şirket olduğumuzu söyleyebilirim. CEO’muz Ömer Burhanoğlu 35, Genel Müdürümüz Ali Rıza Aktay 30 yılı aşkın süredir bizimle birlikte çalışıyor. Holding bünyesinde; otomotiv, endüstri, sanayi, teknoloji, yatırım, turizm, inşaat, kültür-sanat, sosyal girişim ve ticaret alanlarında faaliyet gösteren şirketlerimiz bulunuyor. Aynı zamanda Arya Kadın Yatırım Platformu’nun kurucusuyum ve Galata İş Melekleri (Galata Business Angels-GBA) üyesiyim. Mobilite dışındaki tüm yatırımları, kadın girişimcilere ARYA üzerinden, teknolojik yatırımlarımı da GBA’dan yapıyorum. Kötü yönetilen şirketleri iyiye götürmek, olmayan yerden iş çıkarmak, doyuma ulaşmış iş modellerini değiştirerek başarı yakalamak, şirket büyütmek, akıllı ve motive insanları bulup onlara yatırımcı ve mümkün kılıcı olmak en sevdiğim faaliyetler diyebilirim.

Bir iş gününüzün ya da bir iş yılınızın nasıl geçtiğini merak ediyoruz. Bizimle paylaşır mısınız?

İşim gereği sıkça seyahat ediyorum. Hem iş insanı, hem eş, hem anne hem de evlat, kardeş, arkadaş gibi diğer tüm rollerime eşit durabilmeye özen göstermeye çalışıyorum. Her zaman çok iyi başarıyor muyum?

Bazen işlerim çok yoğun olabiliyor açıkçası. Ancak her şeye zaman ayırmaya özel gayret gösteriyorum. Planlı, programlı yaşıyorum ve yıllık, aylık, haftalık bazlı ayrı ayrı planlar yapıyorum. Çocuklarımın okulları tatil olduğunda, özellikle ailemle bir arada zaman geçiriyorum ve çoğunlukla çocuklarımın ilgi alanlarına göre kısa tatillere gidiyoruz. Yılın bir bölümünde ailemle ABD Florida’daki Boca Raton’da yaşıyorum, çünkü çocuklarım orada okuyor. Yılın diğer bölümlerinde ve kışın dönemsel olarak İstanbul’da oluyorum. Yazın Bodrum’daki otelimiz Casa dell’ Arte ve Casa Hermanas’ta ben yine ev sahibi rolü ile misafirlerimizi ağırlayıp bir yandan çalışırken, çocuklarım da yaz tatillerini Bodrum’da bir arada geçirmiş oluyor. Kışın ben İstanbul’da işimin başındayken, eşim Boca Raton’da çocukların yanında oluyor ve bu tempo içinde, kendisinin çok büyük desteği olduğunu belirtmek isterim.

Erkek egemen bir dünyada kadın yönetici olmanın zorluklarını yaşıyor musunuz? Yaşıyorsanız, bu zorlukları anlatır mısınız?

Çocukluğumuzdan beri ailem, özellikle de babam tarafından kız çocuk ayrımıyla büyütülmedik. İki kız kardeşiz biz ve her zaman her işi kendi başına yapabilen, her şeyin evimizde rahatlıkla konuşulabildiği, fikir alınabildiği bir ortamda büyüdüm. Bu sebeple kadın yönetici olmanın getirdiği zorlukları, babam ve birlikte çalıştığım profesyonel erkek üst yönetimin yaklaşımı sayesinde, ne mutlu ki hiç yaşamadım.

Geleneksel bir toplum beklentisi olarak kadının evde de önemli görevleri olduğunu düşünürsek, ev-aile-iş üçgenini nasıl dengeliyorsunuz?

Bu üçgende hayat, hepimizin kendi sorumluluklarını yerine getirmesiyle sürüyor. Başta eşim çok destekçidir bana. Kızlarımı da kendi ayakları üzerinde durabilir şekilde yetiştirmeye gayret ediyorum. Boca Raton’da geçirdiğimiz sürede, ev işlerini tüm aile aramızda paylaşırız. Yemeğimizi de, temizliğimizi de kendimiz yaparız, yardımcımız yoktur. ABD’de olduğum dönemde, çocuklarım okula gittiği zaman işin başına geçerim. İyi bir ekibim var. Mevcut işlerin takibini yapan güçlü bir ekip olunca, ben de bazı dengeleri kurmakta rahat ediyorum açıkçası. Destek olan çok anlayışlı bir eş, ayakları üzerinde durabilen çocuklar, planlı ve programlı yaşamak, iyi ekip eşittir ev, aile, iş dengesi diyebilirim.

Yurt dışı gezilerinizde yönetici pozisyonda görev yapan bir kadın yönetici olarak nasıl tepkiler alıyorsunuz, gözlemleriniz nelerdir?

Kadınlar iş dünyasında artık çok aktif görevdeler. Özellikle tepe yönetimindeki kadın sayısı gittikçe artıyor. Bizim şirketimizde toplam 2 bin 45 kişi çalışıyor. Bu rakamın 801’i kadın. Yönetici sayımız 66 ve bu rakamın 33’ü kadın. Gebze Organize Sanayi Bölgesi’nde yer alan ve otomotiv yan sanayi sektörü gibi erkek egemen bir sektörde; bu çok rastlanmayacak bir durumdur. Kadın yönetici olarak gerek ailemden, gerekse birlikte çalıştığım profesyonel yöneticilerden her zaman destek gördüm. Yurt dışında da herhangi bir olumsuz deneyimim olmadı açıkçası, ancak karşılaşılan bazı durumlar olduğunu çevremden duymuştum.

Profesyonel iş yaşamında daha fazla kadın yönetici görmek için sizce ne yapılabilir?

İş dünyasında en iyi yatırım, her zaman insanların bakmayı unuttuğu yerlerden çıkıyor. Kadınların göz ardı edilmiş bir fırsat olduğuna inanıyorum. Özellikle üçüncü kızım Arya doğduktan sonra, geleceğin Türkiye’sinde kadının daha karar verici, sermaye sahibi, güçlü pozisyonlarda olması için ne yapabilirim diye çok düşündüm. Nihayetinde kadın liderliğindeki şirketlerle kadın melek yatırımcıları, kız babalarını ve kadının gücüne inanan erkekleri bir araya getiren Arya Kadın Yatırım Platformu’nu kurdum.

Yaptığınız iş ya da görev aldığınız STK’larla ilgili aldığınız ödüller var mı? Var ise bahseder misiniz?

Evet, var; son olarak Fortune Türkiye dergisinin medya sponsorluğunda, Sürdürülebilirlik Akademisi tarafından düzenlenen “Sürdürülebilir İş Ödülleri”nde, kurucusu olduğum Arya Kadın Yatırım Platformu “Yılın Sosyal Girişimi” ödülünü aldı. Bunun öncesinde de; Webrazzi tarafından İnternet-teknoloji dünyasında 2017 yılının melek yatırımcıları halk oylaması ile belirlendi ve Mustafa Sandal birinci, ben de ikinci seçildim. Yine, Avrupa’daki kadın melek yatırımcıları tek bir çatı altında buluşturmayı hedefleyen ve Avrupa Birliği desteği ile oluşturulan LEAN in EU Business Woman Angels Community’nin, bu yıl Sofya’da düzenlenen EBAN Kongresi’nde “Avrupa Kadın İş Melekleri” ödül töreninde “2018 Yılının En İyi Kadın İş Meleği” ödülünü aldım. Şirketimiz Farplas ise 2017’nin sonunda, İnovalig İnovasyon Liderleri yarışmasında 971 şirket arasında İnovasyon Stratejisi dalında birincilik ödülünü aldı.