Türk makine sektörü bir yılı daha geride bırakıyor. Sektörün 2018 yılı için hedeflediği 18 milyar dolarlık ihracat büyük oranda gerçekleştirilmiş durumda. Ocak-Kasım döneminde 15,7 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiren Türk makine imalatçıları, yılın ikinci yarısında yaşanan kur dalgalanmalarına rağmen önemli bir başarı gerçekleştirdi ve yıl sonu için hedeflenen 18 milyar dolara çok büyük oranda ulaşmayı başardı.

Türk makine sektörü bir yılı daha geride bırakıyor. Sektörün 2018 yılı için hedeflediği 18 milyar dolarlık ihracat büyük oranda gerçekleştirilmiş durumda. Ocak-Kasım döneminde 15,7 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiren Türk makine imalatçıları, yılın ikinci yarısında yaşanan kur dalgalanmalarına rağmen önemli bir başarı gerçekleştirdi ve yıl sonu için hedeflenen 18 milyar dolara çok büyük oranda ulaşmayı başardı. Bu başarıyı taçlandıran bir diğer önemli gelişme ise ihraç edilen makinelerin kilogram başına ortalama değerinin 6,1 dolara yükselmesiydi. Türk makinelerinin kilogram başına ortalama değeri, sektörün birinci pazarı olan Almanya’da 8,7 doları geçerken, Ocak-Kasım döneminde inşaat ve madencilik makinelerindeki artışın yüzde 33,2, tarım ve ormancılık makinelerindeki artışın yüzde 26,2 olarak gerçekleşmesi de dikkat çekici gelişmeler olarak kaydedildi.

Diğer yandan, Türk makine imalat sektörleri, Türkiye ekonomisinde dış ticaret açığının daha da azalması yönünde önemli bir güç olmaya devam etti. Dünyanın neredeyse tüm ülke ve bölgelerinde tercih edilen Türk makineleri, sahip olduğu teknolojik yeterlilikleriyle küresel rekabetçiliğini de sürekli ve güçlü şekilde yükseltmeyi sürdürüyor.

Bununla birlikte sektörün, 10 milyar dolara ulaşan dış ticaret açığı, Türkiye’nin Makinecileri’nin ana gündem maddesi olmaya devam ediyor. Rakamlar, 2018’de, büro makinelerinden 2,6 milyar dolar, motorlardan 2,5 milyar dolar, pompa ve kompresörlerden 1,3 milyar dolar, iş makinelerinden 1,1 milyar dolar, takım tezgâhları ile tekstil ve konfeksiyon makinelerinden de 1’er milyar dolar cari açık verildiğini ortaya koyarken, bu alt sektörlerin tamamında çok nitelikli ürünler üretebiliyor olmamız, ithal marka düşkünlüğü sorununun ciddiyetini daha da güçlendiriyor.

Moment Expo olarak, 11 yıldır sektörün nabzını tutmaya ve bir anlamda sektör hafızasını oluşturmaya gayret ediyoruz. Bu maratonun 127’nci adımında, yine aynı kararlılıkla içerikler oluşturmaya çalıştık.

“Gündem” sayfalarımızda VTG Vietnam ve BAUMA China fuarlarına yönelik izlenimlerin yanı sıra yurt içinde düzenlenen sektörel fuarlara ve etkinliklere de odaklandık. “Kapak” sayfalarında ise bu kez vana sektörüne yer verdik. İnsanoğlunun yerleşik hayata geçişiyle birlikte özellikle suya yön verme çabasının sonucu olan vana sistemleri, günümüzde küresel ölçekte 130 milyar doları aşan bir ekonomik hacim yaratıyor. Türkiye’deki sektör ise küresel ihracat listesinde Ocak-Eylül döneminde 428 milyon dolarlık ihracatla 26’ncı sırada bulunuyor. Endüstrinin kalp kapakçıkları olarak gördüğümüz vana ve armatür sektörünün sorun başlıkları ve çözüm önerileri ile gelecek beklentilerini “Kapak” konumuz içerisinde ayrıntılı olarak aktarmaya çalıştık.

Elbette, Moment Expo’nun önemli gördüğümüz diğer başlıklarındaki “sektörün sesi olma” misyonumuza da devam ediyoruz. Bu kapsamda, “Ar-Ge Merkezi” sayfalarımızda ELKON Beton Santralleri Ar-Ge Merkezi’ni tanıtırken, “Akademik” sayfalarımızda ise İzmir Ekonomi Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hakkı Eskicioğlu’nu ağırlayarak yeni mühendis adaylarının nasıl yetiştirildiğini dinledik. Türkiye’nin Makinecileri Almanya Danışması Ahmet Yılmaz, makalesinde makine zekâsına odaklanırken, MAİB Danışmanlarından Alper Karakurt ise “Teknolojisiz nereye kadar büyüyebiliriz?” sorusuna yanıt arıyor ve ilginç sonuçlara ulaşıyor.

Keyifli okumalar