Bursa’da kucuk bir atolyede başladığı seruvenini dunyanın pek cok yerine ihracat yaparak taclandıran ali durmaz, her zaman turkiye makine sektorunun cesur yureği olarak hatırlanacak.

Durmazlar Makine’nin kurucusu Ali Durmaz, 2004 yılında 69 yaşında aramızdan ayrıldığında arkasında çok önemli işler bıraktı. Tecrübesi ve deneyimini her fırsatta gençlerle paylaşmak istedi ve hayatını anlatan kitabı kızı Fatma Durmaz Yılbirlik tarafından 2005 yılında kaleme alındı.

BULGARİSTAN’DAN TURKİYE’YE YOLCULUK
Rodop Dağları’nın çam ormanlarıyla süslü yamaçlarında kurulu olan Işıklar köyünde dünyaya gelen Ali Durmaz, hayatı boyunca elinde tutacağı demirlerle işte daha bu yıllarda dedesi sayesinde tanışıyor. Durmaz ve ailesi İkinci Dünya Savaşı’nda her şeylerini Bulgaristan’da bırakarak Türkiye’ye gelirler ve Mudanya’da yaşamaya başlarlar. Hayatı boyunca iş disiplininden asla ödün vermeyecek olan Durmaz’ın çalışma azmi, Türkiye’de başlayan iş yaşamının ilk yıllarında ona Alman Ali lakabını kazandırır. 1956 yılına gelindiğinde ise Durmaz’ın Okçular Çarşısı’nda bulunan dükkânı çıkan yangında yok olur. Dükkânını 6 ay önce sigortalattığı için zararının bir kısmı nı karşılamayı başaran Durmaz hiç ara vermeden yeni bir dükkan tutar ve çalışmalarına burada devam eder. İşini ilk kurduğunda tekstil makineleri üreten Durmaz, bu makinelerin üretimini 37 yıl boyunca sürdürdü. 1960’lı yılları n ekonomik durgunluğunda bir çok esnaf kapısına kilit vururken Durmaz ziyaretine gelen ‘sobacılar’ın dört tane saç kesme makinesi siparişi vermesiyle saç işleme makineleri üretimine de adım atar. Bu makaslar yıllar sonra Ali Durmaz’ın kendi değimiyle ‘göz bebeği’ olurlar. Ali Durmaz çok çalışmayı seçti. O’nun yaşamı çalışmak ve ülkesine hizmet etmek üzere kurulmuştu. Çok fazla çalışır ve tembel insanlara çok kızardı. O’nun için eğlenmek bile çalışmanın arasında gerçekleşirdi. Durmaz, “Hiç tatil yapmadım, hatta Pazar günlerimin neden tatil olduğunu da anlamış değilim. Ben fabrikaya Pazar günleri de gelirim. Benim için hafta 7 gün, iş günü de 7 gün” derdi.

EN ONEMLİ UNSUR KALİTE
Durmaz’ın yaşamının en önemli unsurları ndan biri kaliteydi. Kaliteyi sadece üretilen ürünle sınırlamak onun için asla geçerli değildi. 1970’li yıllara kadar üç yüz metrekarelik dükkânda çalışmaya devam eden Durmaz’a artık bu dükkân da dar gelmeye başlar. Yalova Yolu üzerinde 6 bin metrekarelik bir yer alan Duran, 1976 yılında da orada fabrika inşası na başlar. Sorunlar ve inşaat bitip üretime başladıklarında ise işler de hızlanı r. Şartlar değişir. Bir de ‘tavel’ denilen bobin makineleri işini de yaparlar makasçılığın yanı sıra. Durmaz özveri ile çalışarak makasçılığı da büyütür. O günlerde kullandığı takım tezgâhları parkı yetmeyince, yenisini almaya karar verir. Ancak memleketin o günkü döviz yokluğu ve kendi imkânlarının yetersizliğ i nedeniyle, ikinci el makineler almak zorunda kalır. Bunun için yanına bir de tercüman alarak Almanya’ya gider. Bu makineleri satın aldığı üretici Klaus Gödicke, “Bu makinelerle ne iş yapıyorsunuz?” diye sorduğunda, Ali Durmaz, “Saç kesme makasları, caka kenetleri, saç kıvırma makineleri yapıyoruz” deyince Gödicke’nin ilgisini çeker. Gödicke çok geçmeden bir arkadaşı ile birlikte Bursa’daki fabrikayı ziyaret eder ve “Bize de makine yapar mısınız?” tekliŞnde bulunur. Bu istek üzerine de 2 adet makine yapılır. Bu, Durmaz’ın ilk ihracatı olur. O günleri Ali Durmaz şöyle anlatıyor: “Benimki biraz cesaret, biraz şans işidir.
Alman tüccarın buraya gelmesi, bizi ziyaret edip imalatımızı görmesi, meraklı ve hevesli olduğumuzu anlaması şans işidir. Biz satmaya cesaret ettik, o da almaya cesaret etti.” 1970’li yıllar zor ama bir o kadar da hareketli geçer. Makinelerin daha büyükleri üretilmeye başlanır. Almanya’ya 2 makine ile başlayan ihracat, giderek artar ve diğer ülkeleri de kapsar. Durmaz daha o dönemlerde Avrupa’daki teknolojiyi çok yakından takip ederek her yeni gelişmeyi hiç vakit kaybetmeden fabrikası nda eksiksiz uygular. Daha sonra da nümerik kontrollü ve bilgisayar kontrollü makineler yapılmaya başlanır. Bu gelişim Almanların da dikkatini çeker.

HANNOVER’DE DUNYA TANIDI
1984 yılında Hannover’de Türk Ürünleri Sergisi Fuarı düzenlenir. Fuar açık sahada yapılır ve çok ziyaretçisi olur. Ali Durmaz dünyanın Durmazlar’ı bu kadar iyi tanımasının bu fuarda başladığını söyler. Artık Durmazlar dünyanın 67 ülkesinde tanınan ve güvenilen bir markadır. Bu süre içinde yeni bir marka daha aileye katılır ‘Durma’. Ali Durmaz markanın öyküsünü ise şöyle anlatıyor: “Soyadım Durmaz. İleride çocuklarım olacağı ve onların bu işe girişeceklerini düşündüm. Bir amblem yaptırdım ve Durmazlar diye yazdırdım. Durmazları yabancı ların telaffuz etmeleri zor, söyleyemiyorlar. Çalıştığımız bir yabancı firma tuttu bizim makinelerimize Durma ismini koydu. Biz de Durma markası ile satı- şa başladık. Bunun çok yararını gördük. Yunan ordusuna bile makine satıyoruz. Yunanlılar bu makineleri Alman etiketiyle aldılar ama biz servise gittik buradan dolayısıyla anladılar. Ama bu hiçbir şeyi değiştirmedi. Yunanistan’da 28 tane satıcımız var.”