Değirmen makineleri sektöründe dünyanın önde gelen firmalarından biri olan Alapala Makina, halen üretiminin yüzde 95’ini ihraç ediyor ve “Türkiye’nin İlk 500 İhracatçısı”...

ALMANYA, FRANSA, İTALYA VE ABD GIBI GELIŞMIŞ SANAYI ÜLKELERI DÂHIL PEK ÇOK ÜLKEDE BUĞDAY VE MISIR UNU DEĞIRMENLERI KURAN; BIRÇOK KÜRESEL MAKARNA VE BISKÜVI ÜRETICISININ DEĞIRMEN MAKINELERI KONUSUNDA IŞ ORTAĞI OLMAYA DEVAM EDEN ALAPALA MAKINA’NIN CEO’SU GÖRKEM ALAPALA, “YENI ÜRÜN VE TEKNOLOJILER GELIŞTIRMEK, YENI PATENTLERLE SEKTÖRDE REKABET YARATMAK BIZIM IÇIN ÇOK ÖNEMLI. KENDI ÖZ KAYNAKLARIMIZLA KURDUĞUMUZ AR-GE MERKEZIMIZDE GELIŞTIRECEĞIMIZ TEKNOLOJILERLE, DEĞIRMENCILIK SÜREÇLERINDE KULLANILAN EKIPMANLARI ENDÜSTRI 4.0’A UYUMLU HALE GETIREREK AKILLI VE KARANLIK FABRIKALAR KURMA HEDEFIMIZ VAR” DIYOR.

Değirmen makineleri sektöründe dünyanın önde gelen firmalarından biri olan Alapala Makina, halen üretiminin yüzde 95’ini ihraç ediyor ve “Türkiye’nin İlk 500 İhracatçısı” arasında yer alıyor. Bugüne kadar dünyanın dört kıtasında 600’den fazla anahtar teslim tesis kuran ve 120’den fazla ülkeye makine ihraç eden Alapala Makina, geçtiğimiz Mart ayında Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından akredite edilen Ar-Ge Merkezi ile küresel gücünü arttırmayı ve Endüstri 4.0 uyumlu üretimleriyle sektörde fark yaratmayı hedefliyor.

Şirket olarak kuruluşlarından bugüne inovasyona büyük önem verdiklerinin altını çizen Alapala Makina CEO’su Görkem Alapala, “Geleneği teknolojiyle bir araya getiren bir şirket olarak hedefimiz; yenilikçi fikirleri müşterilerimizle buluşturmak. Bunun için de Ar-Ge faaliyetlerine ve bu alandaki yatırımlara büyük önem veriyoruz. Ar-Ge çalışmalarına yıllık ciromuzun ortalama yüzde 2’sini ayırıyoruz. Endüstri 4.0 ve robotik teknolojilerinin dünyada son derece hızla ilerlediği bu dönemde, ülkemizin bu alanlarda geri kalmaması için bizde elimizden gelen gayreti gösteriyoruz” diyor.

Öncelikle Alapala Makina’yı sizin sözlerinizle tanıyabilir miyiz?

Temelleri 1954 yılında Çorum’da atılan Alapala Makina, Alapala Grubunun en eski ve en bilinen firmasıdır. Alapala 65 yılda; Avrupa’dan ABD’ye, dört kıtada 100’den fazla ülkede projelendirme, inşaat ve teknolojik çözümleri dahil olmak üzere her şeyiyle anahtar teslim un fabrikaları kuran küresel bir markadır. Almanya, Fransa, İtalya ve ABD gibi gelişmiş sanayi ülkeleri dâhil pek çok ülkede buğday ve mısır unu değirmenleri kurmasının yanı sıra birçok küresel makarna ve bisküvi üreticisinin de değirmen makineleri konusunda tercihi olmuştur. Kuruluşumuzdan itibaren dünya genelinde 600’den fazla anahtar teslim fabrika projesine imza attık ve hali hazırda 120’den fazla ülkeye makine ihracatı gerçekleştiriyoruz. “Türkiye’nin İlk 1000 İhracatçısı” arasında da yer alan Alapala, değirmen makineleri sektöründe üretiminin yüzde 95’ini ihraç eden Türkiye’nin en büyük ihracatçısıdır.

Ar-Ge merkezinin kuruluş sürecini ve neden bir Ar-Ge merkezine ihtiyaç duyduğunuzu öğrenebilir miyiz?

Teknoloji, hayatımızın olmazsa olmaz bir parçası ve teknolojiye yatırım yapmayan, zamanın gerisinde kalan hiçbir şirketin uzun ömürlü olamayacağını biliyoruz. Biz de bu misyon doğrultusunda kurulduğumuz ilk yıllardan itibaren düzenli olarak teknoloji yatırımlarımızı gerçekleştirdik. Yeni ürün ve teknolojiler geliştirmek, yeni patentlerle sektörde rekabet yaratmak bizim için çok önemli. Ayrıca sistemli, daha gelişmiş, bürokrasinin de destekleyeceği bir tesis açmanın Türkiye sanayisi ve Türkiye değirmen sektörü için daha faydalı olacağını düşünerek, Alapala olarak ülkemizin teknolojisinin gelişmesi için markamıza ve ülkemize yakışan bir Ar-Ge merkezi açma kararı aldık. Kendi öz kaynaklarımızı kullanarak hayata geçirdiğimiz Ar-Ge merkezimizi hak ettiği noktaya getirmek için çalışmalarımız ve yatırımlarımıza devam ediyoruz.

Merkezinizin yapısı ve faaliyetleri hakkında neler söyleyebilirsiniz?

Şirket olarak kuruluşumuzdan bugüne inovasyona büyük önem verdik. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından aldığımız “Ar-Ge Merkezi” belgesi de bu anlamda büyük önem taşıyor. Geleneği teknolojiyle bir araya getiren bir şirket olarak hedefimiz; yenilikçi fikirleri müşterilerimizle buluşturmak ve bunun için de Ar-Ge faaliyetlerine ve bu alandaki yatırımlara büyük önem veriyoruz. Halen 250 metrekarelik alanda Ar-Ge çalışmaları yürütüyoruz ve merkezimizde 19 çalışanımız var. Makine parkurumuzun yenilenmesi çalışmalarımız da devam ediyor. Endüstri 4.0 ve robotik teknolojilerinin dünyada son derece hızla ilerlediği bu dönemde, ülkemizin bu alanlarda geri kalmaması için biz de elimizden geleni yapmaya gayret ediyoruz. Bakanlıktan aldığımız bu belge karşılığında sağlanacak teşviklerle, bu alandaki çalışmalarımıza daha fazla odaklanacağız.

Merkezinizin ilgili devlet kurumlarıyla koordinasyonu hangi düzeydedir? Kamunun sağladığı Ar-Ge destekleri için neler söyleyebilirsiniz?

2015 yılında Çorum Teknokent’te Alapala Ar- Ge Mühendislik firmasını kurarak Ar-Ge faaliyetlerine burada devam ettik. Kurulduğumuz ilk günden itibaren öz kaynaklarımızı kullanarak son üç yıldır da TUBİTAK gibi kuruluşlar ve üniversitelerle iş birliği içinde sürekli projeler üretiyoruz. 19 kişilik ekibimizin geliştirdiği teknolojiyi dünyaya ihraç ediyor, yılda ortalama 20 anahtar teslim proje gerçekleştiriyoruz. Hizmet alanınız içinde patent ya da faydalı model başvurularınız oluyor mu? Bugüne kadar 29 patent ve 15 tasarım tescili aldık. Her geçen gün bu konudaki çalışmalarımız daha da hız kazanıyor. 2018’de dört patent, beş tasarım tescil başvurusunda bulunduk. Bu yıl ise üç patent ve dokuz tasarım tescil başvurusu hedefliyoruz.

Ar-Ge merkezi yatırımları ve çalışmaları için ne kadar bütçe ayırdınız? Gelecek dönem içinde Ar-Ge merkezinize yönelik yatırımlarınız sürecek mi?

Ar-Ge çalışmalarına yıllık ciromuzun ortalama yüzde 2’sini ayırıyoruz. Gelecek dönem içinde bu oran artarak devam edecektir. Ar-Ge merkezimiz şu anda fiziki olarak iki ayrı bölgede çalışmalarını sürdürüyor. Yakın gelecekte bu sayıyı üçe çıkarma hedefimiz de var. Diğer yandan, nitelikli insan kaynağı yetiştirme konusundaki çalışmalarımıza da devam ediyoruz.

Alapala Makine’nın kısa, orta ve uzun vadeli hedefleri nelerdir? Bu hedeflere ulaşmada Ar-Ge merkeziniz nasıl bir rol üstlenecek?

Değirmencilik süreçlerinde kullanılan ekipmanları Endüstri 4.0’a uyumlu hale getirerek akıllı ve karanlık fabrikalar kurma hedefimiz var. Son üç yılda bir adet KOSGEB Ar-Ge, bir adet TÜBİTAK Sanayi Ar-Ge projesini bitirdik. 2017 yılından beri devam eden ve yaklaşık 3 milyon TL bütçeli Ar-Ge tesis projemiz de devam ediyor. Bu tesisle birlikte Ar-Ge merkezimizde geliştirdiğimiz hem makinelerin hem de entegre tüm sistemin optimizasyon çalışmalarını saha şartlarında yapmayı ve daha hızlı bir şekilde pazara sunmayı hedefliyoruz. Bu ve benzeri çalışmalar Alapala’yı ve Türkiye’yi sektörel açıdan dünyada öne çıkaracaktır. Ayrıca üniversite-sanayi iş birliği kapsamında oluşturmaya başladığımız ekosistemi etkin bir şekilde kullanarak hedeflerimize ulaşmada Ar-Ge merkezimiz de önemli katkılar sunacaktır.

Türkiye’de firmaların daha fazla Ar-Ge ve inovasyona yönelmesini sağlamak için hangi adımlar atılmalı?

Kamu-üniversite-sanayi iş birliklerinin çok kritik bir öneme sahip olduğunu düşünüyoruz. Bunun için bu iş birliklerini destekleyen yeni programların oluşturulması faydalı olacaktır. Biz, Alapala olarak, üniversite-sanayi iş birliği kapsamında hem bölgemizde bulunan hem de diğer üniversitelerle etkin bir ekosistem oluşturmaya çalışıyoruz ve bu konuda ciddi yol aldık. İnovasyonun sistemsel ve kurumsal altyapısını oluşturmak için TİM İnoSuit-İnovasyon Odaklı Mentorluk Programına da dâhil olduk. Program Ekim 2018’de başladı ve başarılı bir şekilde devam ediyor.