BAĞLANTI ELEMANLARI SANAYİCİ VE İŞADAMLARI DERNEĞİ (BESİAD) YÖNETİM KURULU BAŞKANI...

BAĞLANTI ELEMANLARI SANAYİCİ VE İŞADAMLARI DERNEĞİ (BESİAD) YÖNETİM KURULU BAŞKANI MUSTAFA NECATİ TECDELİOĞLU, 2018’İN SON ÇEYREĞİNDEN İTİBAREN İÇ PAZARDA YAŞANAN DARALMA NEDENİYLE ÜRETİCİLERİN İHRACATA YÖNELDİĞİNİ SÖYLERKEN, “BU YÖNELİM İHRACATTA MİKTAR BAZLI ARTIŞLAR YAŞAMAMIZI SAĞLIYOR. ANCAK ARTIŞIN ALTINDA, PAZARI KAYBETMEMEK ADINA FEDAKÂRLIK YAPARAK FİYATLARIN DÜŞÜRÜLMESİ DE VAR” DİYOR.

Bağlantı Elemanları Sanayici ve İş Adamları Derneği (BESİAD), 2000 yılında, Türkiye’deki bağlantı elemanları üreticilerinin mesleki bilgi ve tecrübelerini arttırmak, Türk bağlantı elemanları ana ve yan sanayisini geliştirmek ve yurt dışında tanıtmak, bağlantı elemanı ihraç eden üyelerine dış ek pazarlar sağlamak veya mevcut pazarları geliştirmek amacıyla kuruldu. Üyelerin ihtiyacı olabilecek nitelikli iş gücünün yaratılması konusunda da faaliyetlerde bulunan BESİAD, bu amaçla eğitim kurum ve kuruluşlarıyla iş birlikleri geliştirmeye; bağlantı elemanları sektörünün gelişmesine yönelik ulusal ve uluslararası nitelikli toplantılar ve fuarlara katılmaya; yurt içi ve yurt dışında bağlantı elemanları sanayicilerini temsil etmeye devam ediyor.

BESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Necati Tecdelioğlu, derneğin 88 üyesiyle Türk bağlantı elemanları sektörünün yüzde 70’ten fazlasını temsil ettiğini söylerken, Türkiye’yi sektörlerinin buluşma noktası haline getirecek Bağlantı Elemanları Fuarını da çok önemsediklerinin, bu fuarın uluslararası yönünü geliştirerek daha fazla yabancı katılımcı ve ziyaretçi rakamlarına ulaşmayı arzu ettiklerinin altını çiziyor. Geçtiğimiz yıl 135 bin ton bağlantı elemanı ihraç ettiklerini ve yüzde 20’den fazla bir büyümeye imza attıklarını da kaydeden Tecdelioğlu, Ocak-Mayıs döneminde ise miktarda yüzde 5’lik ihracat atışı yaşandığını, bu artışı temelinde iç pazardaki daralmanın bulunduğunu söylüyor. Bağlantı elemanları alt segmentinden yola çıkarak Türk makine imalat sanayilerinin bugünü ve geleceğini, BESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Necati Tecdelioğlu ile konuştuk.

Bağlantı Elemanları Sanayici ve İşadamları Derneğini (BESİAD) ve Yönetim Kurulu Başkanı olarak sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

BESİAD 2000 yılında kurulan ve halen 88 üyesi olan bir dernektir. Üyelerimizin 66’sı bağlantı elemanı üreticisi, diğer 22’si ise sektöre ham madde üretimi, elektro kaplama, ısıl işlem, makine tedariki, kalıp üretimi gibi faaliyetlerle hizmet veren kuruluşlardır. Derneğimiz gücünü üretici olma vasfından ve tamamen birlik olmanın gereğine olan inancından alıyor.

Geride kalan yıl sektörünüz ve BESİAD için nasıl geçti? Bu yıla ilişkin üretim, iç satış ve ihracat beklentileriniz nedir?

2018’in son çeyreğinde sıkıntılar hissetmemize rağmen, yılın tamamı göz önüne alındığında yüzde 20 ila yüzde 22 oranında bir büyüme gerçekleştirdik. Bu dönemde ihracatımız 135 bin tona çıktı. Sektörümüzün önemli özelliklerinden birisi, direkt ihracatımızın yanı sıra ürün üzerinde gerçekleşen ihracatımızın da olmasıdır. Örneğin otomobil ihracatında ürün üzerinde yüzde 0,7 ila yüzde 1 arasında bağlantı elemanı da ihraç edilir. Ocak-Mayıs 2019 döneminde ise direkt ihracatımızda yüzde 5’lik bir artış izliyoruz. Ancak miktardaki bu artışın sebebi üreticimizin iç pazarda yaşanan daralma nedeniyle ihracat pazarını da kaybetmemek uğruna fiyatlarını aşağı çekmesi, yani fedakârlık yapmasıdır. Ne yazık ki 2019’un ilk çeyrek verileri iç pazarda şiddetli bir daralma yaşanacağına da işaret ediyor. Bizler de, diğer imalat sektörlerinde olduğu gibi, bu dönemde ihracata önem vererek iç pazarda ki daralmayı karşılamaya çalışıyoruz.

BESİAD’ın Türk makine imalat sektörleri açısından önemini sizin cümlelerinizle dinleyebilir miyiz? Türk makine imalat sektörlerinin güncel durumu ve gelecek stratejileri için neler söyleyebilirsiniz?

Bağlantı elemanları olmadan dünya üzerinde üretilmiş herhangi bir ürünün bir arada durması mümkün değildir. Bu durum makine imalatı için de geçerlidir. Dolayısıyla bağlantı elemanı olmadan makine imalatı ve elbette makine olmadan bağlantı elemanı imalatı söz konusu olamaz. Dernek olarak kurucu üyesi olduğumuz Makine İmalat Sanayii Dernekleri Federasyonunun (MAKFED), makine imalat sektörlerinin geleceğine yön verecek bir çatı kuruluş olduğuna inanıyoruz. MAKFED’in, bu görevi yerine getirirken, makine imalat sektörünü ana başlıklar altında kümelenmelere yönlendirmesi gerektiğine ve bu kümelenmelerde de rekabet öncesi iş birliklerinin tüm sektörü çok daha ileri seviyeye taşıyacağına inanıyoruz. Böylece, Türkiye’de imal edilmeyen birçok makinenin imal edilebileceğini ve Türkiye sanayisi ve ekonomisine büyük katkılar sağlanacağını düşünüyoruz. Günümüz sanayisinin en önemli başlıklarından biri de Ar-Ge ve inovasyon.

Sektörünüzde Ar-Ge çalışmaları nasıl ilerliyor?

Bağlantı elemanları sektöründe, yapısı itibarıyla Ar-Ge çalışmaları çok fazla yapılmıyor. Özellikle ürün bazında hali hazırda çok sıkı bir kalite gerekliliği ve denetim zorunluluğu bulunduğu için yeni bir ürünün araştırılması ve geliştirilmesi sektörümüz açısından pek mümkün değil. Ancak konunun önemini bilen üyelerimizin bir kısmı, işletmeleri içerisinde Ar- Ge merkezleri oluşturdu ve çalışmalarını bu yöne kanalize ettiler. Bu çalışmalar içinde özellikle faydalı model çalışmaları öne çıkıyor ve bu çalışmalar sonucunda alınmış patent ve faydalı model hakları olduğunu da belirtmem gerekiyor.

Kalite gerekliliğinden söz ettiniz. Bunu biraz daha açabilir misiniz? Sektörünüzün kalite yönetimi yaklaşımı için neler söyleyebilirsiniz?

Sektörümüz, özellikle hitap ettiği sektörlerin gereklerini yerine getirebilmek için (otomotiv, havacılık, raylı sistemler, inşaat, enerji gibi) ihtiyaç duyduğu sertifikasyonları almak amacıyla kalite sistemlerini yaratarak, firmalarını uygun şekilde düzenleyerek kalite yönetimi sistemlerine sahip oluyor. Özellikle ihracat bağlamında müşterilerin istediği sertifikalar ve kalite sistemleri olmazsa zaten ihracat şansınız da olamıyor.

BESİAD Yönetim Kurulu olarak, bu dönemde odaklanacağınız önemli başlıklar neler olacak? Halen devam eden ve projelendirilecek çalışmalarınız hakkında bizi bilgilendirebilir misiniz?

BESİAD Yönetim Kurulu olarak, sektörel fuarımız olan Bağlantı Elemanları Fuarının gelişimini sağlamak bizler için oldukça önemli. Bu fuarın uluslararası yönünü geliştirerek, daha fazla yabancı katılımcı ve ziyaretçi rakamlarına ulaşmayı, Türkiye’yi sektörümüz açısından bir buluşma noktası haline getirmeyi hedefliyoruz. Bu girişimle birlikte, sektör ihracatının arttırılabilmesi için daha fazla firmanın ihracat yapması amacıyla “Bağlantı Elemanları Pazarlama Takımı” isimli bir URGE projesi için de çalışmalarımız sürüyor. Yine BESİAD Yönetim Kurulu olarak odaklandığımız bir diğer önemli konu ise “Dünya Bağlantı Elemanları Birliğinin” kurulması çalışmalarıdır. Bu konuda bir hayli yol aldık ve birliğin kuruluşundan itibaren başkanlık ve genel sekreterliğini BESİAD olarak üstlenmek istiyoruz.

Yerli üretim makine kullanımının artması için neler yapılmalı? Bu konuda BESİAD’ın stratejisi nedir?

Kendi sektörümüz açısından konuya bakacak olursam, daha önce belirttiğim gibi sektörümüze yönelik ana imalat makinelerinde herhangi bir yerli imalat söz konusu değil. Ancak kaplama, ısıl işlem havalandırma, kompresör, test cihazları gibi yerli üretimi olan makine ve teçhizatı kesinlikle yerli olarak kullanıyor ve bu kullanımları da teşvik ediyoruz. Türkiye’de, ana imalat makinelerimizin üretimi için çeşitli münferit girişimler oldu ancak bu girişimlerde maalesef devamlılık olmadığı için pazarda tutunmaları da mümkün olamadı. Özellikle sektörümüzün gelişim süreci içinde bu konunun da artık ele alınması ve yerli üretimle yaratılacak katma değerin Türkiye içinde kalması gerektiğine inanıyoruz. Bu konuda faaliyet gösterebilecek yeterliliğe sahip firmalarla görüşerek, üretim ihtiyaçlarımızı anlatabileceğimizi ve sektörümüzün büyüklüğünü gösterebileceğimizi düşünüyoruz. Dolayısıyla bu örnekten yola çıkarak, sektörel dernekler yardımıyla o sektörün ihtiyaçlarına yönelik çalışmalar ve yönlendirmeler yapılabileceğine inanıyorum.

Sektörünüzün insan kaynakları için neler söyleyebilirsiniz?

Ülkemiz sanayisi için maalesef ana problemlerden biri insan kaynağı ya da bir başka deyişle kalifiye eleman ihtiyacıdır. Sektörümüzde de durum aynı, yeterli düzeyde eğitimin olmadığı görüşündeyiz. Daha temel eğitimden başlayarak eğiticilerle eleman ihtiyacı olanlar arasında bir kopukluk olduğunu düşünüyoruz. Eğitim sistemiyle sanayinin ihtiyacı arasında bir koordinasyon olması gerekiyor. Ancak böylece kaliteden başlayarak yüksek katma değere ulaşabilmek mümkün olacaktır.

Türk sanayicilerinin sivil toplum kuruluşlarına yaklaşımı ve bu yapılar içinde görev alma kabiliyetleri/istekleri için neler söyleyebilirsiniz?

Bu konu yakın zamana kadar sanayicimiz gözünde hak ettiği önemi göremedi. Ancak son yıllarda görüyoruz ki sanayicilerimizin sivil toplum kuruluşlarına olan yaklaşımları düzeliyor ve bu yapılar içinde görev alma istekleri artıyor. Bu durumun iki nedenden dolayı geliştiğini tahmin ediyorum: Sesini duyurmanın en sağlıklı yolu olarak sivil toplum kuruluşlarının öne çıkması ve aynı sıkıntıları yaşayan insanlar/ kuruluşlarla bir araya gelerek sorunlarına rekabet öncesi iş birlikleriyle çareler bulmak. Sanayicilerimizin sivil toplum kuruluşları içerisinde yer almalarının, özellikle vizyonlarının gelişimi anlamında çok önemli olduğunu da söylemeliyim.