FIRAT ÜNİVERSİTESİ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİ, ALDIKLARI KALİTELİ EĞİTİMDE BÖLÜM AKADEMİSYENLERİNİN...

FIRAT ÜNİVERSİTESİ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİ, ALDIKLARI KALİTELİ EĞİTİMDE BÖLÜM AKADEMİSYENLERİNİN UZMANLIKLARI İLE ÜNİVERSİTENİN SAHİP OLDUĞU LABARATUVARLARIN ÖNEMİNE İŞARET EDERKEN, ÜNİVERSİTE EĞİTİMLERİ BOYUNCA EDİNDİKLERİ DİSİPLİNLİ ÇALIŞMANIN MEYVELERİNİ İŞ HAYATLARINDA TOPLAYACAK LARINI SÖYLÜYOR.

Türk makine sektörünün son yıllarda hızlı büyümesine devam ettiğini vurgulayan Fırat Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü öğrencileri, üniversitelerde geliştirilecek teknolojilerle imalat sanayisinin küresel rekabette fark yaratabileceğini, bu nedenle üniversite-sanayi iş birliğinin daha fazla önemsenmesi gerektiğini söylüyor.

“MAKİNE, SANAYİLEŞMENİN İTİCİ GÜCÜDÜR”

“Meslek lisesi makine teknolojisi bölümünden sonra üniversitede de makine eğitimine devam etmek istedim. Ayrıca makine mühendisliğinin diğer mühendislik alanlarına göre daha geniş iş olanaklarına sahip olduğunu da düşünüyorum. Fırat Üniversitesini ise ailemin Malatya’da olması ve kaliteli bir eğitim verdikleri için tercih ettim. Bölüm akademisyenlerinin alanlarında sahip oldukları uzmanlıklarla iyi bir eğitim aldığımıza inanıyorum. Yine, üniversitenin bana kazandırdığı disiplin ve çalışma yöntemi, karşıma çıkabilecek problemleri daha hızlı ve daha pratik bir şekilde çözme becerisi de sağladı. Lise ve üniversitede almış olduğum eğitim sonrasında iş hayatında kazanacağım tecrübeyle kendi hayallerimi ve fikirlerimi gerçekleştirmek için kendi işimi kurmayı hedefliyorum. Robotik alanında çeşitli iş fikirlerim var ve bu alanda bir girişimde bulunup teknoloji geliştirmeyi amaçlıyorum. Makine imalat sanayisi dünyada sanayileşmenin itici gücüdür. Günümüzde kendi üretim ve ürün teknolojilerine sahip olan ülkeler makine imalat sanayisinin öncüsüyken, Türkiye’de de makine sanayisinin gelişmesi için adımlar atılmaya devam ediliyor. Üniversitelerde kurulan teknokentlerde geliştirilen teknolojik ürünler ve üniversite-sanayi iş birliğinin arttırılması konusundaki planlı çalışmalar, makine sektörünün geleceği için olumlu işaretçiler olarak görülmelidir.”

“YÜKSEK TEKNOLOJİ ÜRETMEK ZORUNDAYIZ”

“Makine mühendisliğini seçme nedenim; üretimin nasıl yapıldığını incelemek, imalat alanına olan merakım ve gelecekte insanlığa fayda sağlayacak girişimlerde bulunma; Türkiye’nin sanayi anlamında gelişimine katkıda sağlama isteğimdi. Fırat Üniversitesini seçme nedenim ise mühendislik alanında iyi bir eğitim vermesi, Türkiye’nin makine mühendisliği alanında en köklü üniversitelerden biri olması ve memleketim olan Malatya’ya yakınlığıydı. Makine mühendisliği öğrencileri, bilindiği üzere, tüm üniversitelerde çok yoğun bir ders dönemi geçiriyor. Akademik anlamda kendi alanlarında uzmanlaşan hocalarımız kendi alanlarına dair tecrübe ve bilgileri bizlere aktarırken, izledikleri metotlarla bu dönemi bizim için ciddi oranda hafifletti. Bu nedenle aldığım eğitimden memnun olduğunu söyleyebilirim. Uygulama açısından kimi eksiklikler olsa da bu eksikliğin giderilmesi için eğitim süresi içerisinde düzenlenen teknik gezilerin sayısının arttırılabileceğini düşünüyorum. Mezuniyetimin ardından yabancı dil bilgimi güçlendirmeyi, ilgim olan mühendislik tasarım ve analiz programlarını ileri seviyelerde öğrenmeyi planlıyorum. Sonrasındaysa kalite kontrol ve Ar-Ge alanında kariyer yapmayı hedefliyorum. Türkiye’de makine üretimi yapan çok sayıda firma olmasına rağmen yüksek teknoloji üretiminde halen güçlü değiliz. Bu alandaki yatırım teşvikleriyle makine sanayisinde öncü ülkeler arasında yer alabiliriz. Geçmişte toplu iğne üretmesi mümkün görülmeyen bir ülkeden savunma sanayisinde birçok ülkeye ihracat yapan bir ülke konumuna gelmemiz, geleceğe umutla bakmamız gerektiğinin en önemli nedenlerindendir.”

“İHTİYACIMIZ OLAN HER MAKİNEYİ TÜRKİYE’DE ÜRETEBİLİRİZ”

“Makineler, küçüklüğümden beri ilgimi çekiyor. Bu nedenle ve makineler hayatın her adımını kolaylaştırdığı için makine mühendisliği bölümünü tercih ettim. Köklü bir mühendislik geçmişine sahip olması ve akademik kadrosunun alanında önemli akademisyenlerden oluşmasından dolayı da Fırat Üniversitesini seçtim. Akademik ve teknik olanaklar açısından eğitim beklentilerimin tam olarak karşılandığını söyleyebilirim. Laboratuvar malzemeleri ve güncel tezgâhlar, bugün birçok üniversitede yetersizken, Fırat Üniversitesinde bunun eksikliğini hissetmedik. Kısmi olarak laboratuvarlarda özellikle sarf malzeme alanında bazı eksiklikler olsa da bunun birçok devlet üniversitesinin ortak problemi olduğunu görüyorum. Makine mühendisliğinin amaçlarından biri, hayatı her anlamda insanlar için kolaylaştırmaktır. Ben de kendimi geliştirdikten sonra üretim yapmak amacıyla kendi firmamı kurmak ve ülke ekonomisine katkı sağlamak istiyorum. Türk makine sektörü her geçen gün dışa bağımlılığını azaltmak yönünde adımlar atıyor. Bugün, makine konusunda, düne göre daha az dışa bağımlı bir ülke konumundayız. Kendi üretimimizi belirli oranlarda sağlıyoruz ve gelecekte tamamen kendi ihtiyacımız olanı kendimiz üretmenin yanı sıra ciddi rakamlara çıkan ihracat miktarlarına ulaşabilmek için emin adımlarla ilerliyoruz.”

“YENİ MÜHENDİSLER SANAYİ 4.0 GEÇİŞİNİ KOLAYLAŞTIRACAKTIR”

“Makine mühendisliğinin hayatın her alanında bulunması ve çalışma sektörünün önde gelen mesleklerden olması nedeniyle tercih ettim. İnsanın, hangi meslekle uğraşırsa uğraşsın sevdiği, zevk aldığı işi yapması gerektiğine inanıyorum. Bu düşünceye bağlı kalarak sevdiğim, zevk alacağımı düşündüğüm makine mühendisliği bölümünü tercih ettim. Fırat Üniversitesini ise bulunduğumuz bölgede makine mühendisliği alanında en iyi eğitimi sunan kurumlardan biri olması nedeniyle tercih ettim. Bölümümüz, öncelikle akademik olarak kariyeri parlak, başarılı hocalarıyla tanınıyor. Dolayısıyla, aldığımız kaliteli eğitimle üniversite hayatımızı donanımlı bir şekilde tamamlayabileceğimizi düşünüyorum. Teknik olarak atölyemiz ve her ana bilim dalına ait laboratuvarlarda güncel eğitimleri uygulamalı olarak alabiliyoruz. Ben, mezuniyetimin ardından öncelikle yabancı dil bilgimi geliştirmek istiyorum. Daha sonra kurumsal bir firmada deneyim kazanıp gelecekte ülke sanayisi adına güzel işler yapmak istiyorum. Türkiye’de makine sektörü yoğun olarak Marmara Bölgesinin başını çektiği Batı bölgelerine dağılmış durumda. Ancak ülke olarak makine sektörünü ileriye taşımak istiyorsak, her yere üretim yapabileceğimiz fabrika ve atölyeler kurmalıyız. Özellikle makine konusunda dışa bağımlılığımızın her yıl azalması oldukça sevindirici bir gelişme. Sanayi 4.0 ile üretim anlayışının ciddi anlamda değiştiği bir dönemde bu gelişimin yakalanması, sanayimiz için büyük önem arz ediyor. Yeni yetişen mühendislerin güncel teknolojik gelişmeler ışığında eğitim almaları da bu geçişin sağlanmasını kolaylaştıracaktır.”