AĞAÇ İŞLEME MAKİNELERİ SEKTÖRÜNÜN SON BEŞ YILDIR DIŞ TİCARET FAZLASI VEREREK BÜYÜMESİNİ SÜRDÜRDÜĞÜNÜ SÖYLEYEN AİMSAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI MUSTAFA EROL, “2018’DE HER 100 İTHAL MAKİNEYE KARŞI 167 YERLİ MAKİNE İHRAÇ EDERKEN, ŞU ANDA HER 100 MAKİNEYE KARŞI 250 YERLİ MAKİNE İHRAÇ ETMEYE BAŞLADIK. CARİ AÇIĞIN OLMADIĞI BİR SEKTÖRÜZ. ÖZELLİKLE SON 5 YILDIR DIŞ TİCARET FAZLASI VERİYORUZ” DİYOR.

Ağaç işleme makineleri sektörünün gelişimini değerlendiren Ağaç İşleme Makine ve Yan Sanayisi İş Adamları Derneği (AİMSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Erol, sektör- deki yaklaşık 350 firmanın 10 bin civarında kişiye istihdam sağladığını söylüyor. 2018’de sektörün toplam işlem hacminin yaklaşık 200 milyon dolar olduğunu belirten Erol, bu yıl bu rakamın yaklaşık yüzde 50 artacağını ve ekonomik krize rağmen 300 milyon dolar bandına yükseleceğini de dile getiriyor. Bu artışın en önemli nedeninin ihracat ve firmaların Ar- Ge çalışmaları olduğunu ifade eden Mustafa Erol, “Ekim ayında gerçekleştirdiğimiz Woodtech Fuarı’yla birlikte çalışmalarımızın sonuçlarını alıyoruz. Beş yıl önce 5 bin ziyaretçi gelen fuara bu yıl yaklaşık 75 bin civarında ziyaretçi geldi. Bu ziyaretçilerin yaklaşık 15 bini yabancıydı. Bu da demektir ki, makine imalatı Türkiye’de gerçekten bir ivme kazanmış durumda” derken, halen yaklaşık 105 ülkeye ihracatları olduğunu dile getiriyor.
2018’de her 100 ithal makineye karşı 167 makine ihraç ettiklerini anımsatan Erol, şöyle devam ediyor: “Şu anda her 100 ithal makineye karşılık 250 yerli makine ihraç ediyoruz. Dış ticaret açığı olmayan bir sektörüz. Özellikle son beş yıldır dış ticaret fazlası veriyoruz. Bunun en önemli nedeni hem yan sanayinin hem de iyi yetişmiş genç nesillerin yaptıkları teknolojik gelişmelerle Avrupalı rakiplerimize karşı makinelerimizin ve yan sanayimizin ciddi derecede kalitesini arttırmasıdır.

“HER KRİZDEN FIRSAT YARATMALIYIZ”

Kadın çalışanların sektör için önemine de değinen AİMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Erol, sektörün en önemli alıcılarının kadın sanayiciler olduğunu ve sektöre yön verdiklerini vurguluyor. Sektör olarak devamlı yenilik yaptıklarını kaydeden Erol, mobilya imalatında cam, mermer, metal, akrilik gibi pek çok malzeme kullanıldığı için Ar-Ge ekiplerinin hiç durmadan çalışmak zorunda olduğunu da vurgularken, “Bu kadar enerji olunca ve ekipler de çalışmayı çok sevince, bu durum ihracatta da başarı olarak geri dönüyor” diyor. Erol, Türkiye’nin içinde bulunduğu şartlar ve iç piyasadaki özellikle finansal sıkıntıların firmaları ihracata yönelttiğini de vurguluyor ve “Her krizden bir fırsat yaratmak gerekli” diyerek, ihracattaki artışın en önemli sebeplerinden biri olarak iç pazardaki daralmayı işaret ediyor.

“MARKA OLURSAK İHRACATIMIZ DAHA DA ARTAR”


Dünya genelinde ağaç işleme makineleri üretiminde üç büyük ülke olduğunu da söyleyen Erol, şöyle devam ediyor: “Bu ülkeler Almanya, İtalya ve Çin. Biz, sıralamada her zaman ilk 10’dayız ve Avrupa genelinde ilk üç ülke içerisindeyiz. Genel makine ticaretinde yüzde 25 daralma olsa da Türkiye’nin makine ihracatında yüzde 13’lük artış yaşanıyor. Biz ne zaman ki dünyanın ve Avrupa’nın fason imalat- çısı olmaktan çıkıp marka oluruz, ihracatımız da o zaman çok daha iyi noktalara ulaşır. Devletin çıkardığı yeni Kalkınma Planı’nda da makine öncelikli sektör seçildi. Bunun da faydalarını önümüzdeki dönemde göreceğiz. Hatta biz, sektör olarak Woodtech Fuarı’nda bunu gördük. Tekil makine alımı için değil, komple fabrika otomasyonu almak için müşterilerimiz Türkiye’ye geldi. Bu sebeple kendimizi geliştirmeye devam etmemiz gerekiyor.”