SİMGE GROUP ŞİRKETLERİNDEN E-MAK, ASFALT MAKİNELERİ ÜRETİMİNDE UZUN YILLARA DAYANAN AR-GE ÇALIŞMALARIYLA GELİŞTİRDİĞİ, ÇEVRECİ VE ÜSTÜN TEKNOLOJİYE SAHİP AGREGA FABRİKASI MEGATON İLE TÜM DÜNYANIN İLGİSİNİ ÇEKMEYE DEVAM EDİYOR. YÜZDE 100 TÜRK MÜHENDİSLİĞİYLE GELİŞTİRİLEREK PAZARA SUNULAN VE DÜNYADA EŞİ BENZERİ OLMAYAN 1000 TON AĞIRLIĞINDAKİ ÇEVRECİ VE YÜKSEK KALİTE STANDARTLARINDAKİ AGREGA FABRİKASI MEGATON, BRÜKSEL’DE DÜZENLENEN ÖZEL ETKİNLİKTE AVRUPA PARLAMENTOSU ÜYELERİNE TANITILDI.

Asfalt ve madencilik makineleri üretiminde dünyanın en büyük markalarından biri olan E-MAK, çevreci yönü ve sahip olduğu üstün teknolojilerle tüm dikkatleri üzerine çeken, yerli üretim agrega fabrikası Megaton ile Türkiye’yi uluslararası arenada gururlandırmaya devam ediyor. Uzun yıllara dayanan Ar-Ge çalışmalarıyla geliştirdiği, çevreci ve ileri teknolojiye sahip agrega fabrikası Megaton ile dünya genelinde yoğun ilgi gören E-MAK, Avrupa Agrega Birliği’nin (UEPG) düzenlediği UEPG Sürdürülebilir Kalkınma Ödül Töreni’nde (Sustainable Development Awards Ceremony 2019), üstün özelliklerle donatılan Megaton’u tanıttı.
Avrupa agrega endüstrisinin Brüksel’de yerleşik şemsiye kuruluşu olan UEPG, Avrupa Birliği’nin sürdürülebilir kalkınma yaklaşımına hizmet eden inovasyonları yapan firmalara ödüllerini sunmak ve endüstrisindeki geliş- meleri paylaşmak amacıyla her üç yılda bir geleneksel olarak düzenlediği “UEPG Sürdürülebilir Kalkınma Ödülleri Töreni 2019” akti- vitesini, bu yıl 20 Kasım’da Brüksel’de düzenledi.

1977’de Bursa’da kurulan Simge Group’un lokomotif şirketlerinden biri olan E-MAK, yüzde 100 Türk mühendisliğiyle geliştirerek pazara sunduğu, dünyada eşi benzeri olmayan 1000 ton ağırlığındaki çevreci ve yük- sek kalite standartlarındaki agrega fabrikası Megaton ile Avrupalılardan tam not aldı.

TÜRKİYE’DEN SADECE E-MAK


Brüksel Opera Salonu La Madeline’de düzenlenen geceye; Avrupa Parlamentosu ile Avrupa Komisyonu’ndan çevre ve inovasyonlar alanında görevli üst düzey yetkililer, Brüksel’de yerleşik ilgili dernek ve federasyon yöneticilerinin yanı sıra 20 ülkeden yaklaşık 200 UEPG üyesi katıldı.

Türkiye’den sadece E-MAK’ın yer aldığı organizasyonda, Megaton’un UEPG tarafından Avrupa Birliği’nin sürdürülebilir kalkınma yaklaşımına hizmet eden bir ürün olarak değerlendirilmesi sonucu E-MAK, sunum yapmaya layık görüldü. Törende yapılan konuşmalarda “Yeşil Anlaşma” (Green Deal) üzerinde önemle durulurken, agrega endüstrisi de enerji, CO2, toz, kalite, yeniden kullanım, sağlık gibi parametreleriyle Yeşil Anlaşma amaçlarına ulaşmayı sağlayacak yeni çözümler/ ürünler bulmak yükümlülüğü altına giriyor. Dolayısıyla Yeşil Anlaşma, nereyse sıfır sera gazı emisyonuna geçiş ve Avrupa’yı bu süreçte olumlu bir finansal yapıya dönüştürmeyi, iddialı ve pragmatik bir plan olarak hedefliyor. Bunu sağlamak için de birtakım ka- nuni yatırımlar AB yetkilileri tarafından yürürlüğe sokuluyor. Bu düzenlemeler, her endüstri gibi agrega endüstrisini de etkisi altına alıyor.

Bu noktada, E-MAK’ın kendi teknolojisiyle ürettiği Challanger ve Megaton inovasyonları, AB yaklaşımlarına önemli ölçüde hizmet eden ürünler olmalarıyla UEPG’nin de dikkatini çekmiş durumda. Bu anlamda, açılış konuşmalarının ardından söz alan E-MAK Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Emre Gencer, sunumunda, 3 bin ton depolama ile günlük 10 bin ton agrega üretim kapasitesiyle Megaton’un agrega üretimini tamamen kapalı bir sistemle tozu, toprağı ve sesi içeride tutmasına değinirken, ayrıca agrega içerisindeki nemin buharlaştırılmasından sağlanan tasarrufla elde edilen teknik, çevresel ve ekonomik avantajlara da vurgu yaptı. Gencer, bu ürünün çevre, insan ve doğayı mer- keze alan AB politikalarına hangi parametrelerde ve nasıl çözüm olacağını da katılımcılarla paylaştı.

DÜNYADA BİR ÖRNEĞİ DAHA YOK

UEPG Başkanı Thilo Juchem ise yıl içinde dikkat çeken yeni teknolojilere ayrılan bu bölümde yaptığı sunum için Gencer’i tebrik ederek, tamamen Türk mühendisliği ve bilgi birikimiyle geliştirilen, dünyada bir örneği daha olmayan ve agreganın kullanıldığı hemen her sektöre hitap eden agrega fabrikası ‘Megaton’un dâhiyane bir buluş olduğunu dile getirdi.