HEM TÜRKİYE HEM DE DÜNYA EKONOMİSİ AÇISINDAN ÇOK ZOR BİR YILI GERİDE BIRAKTIK. KESİN RAKAMLAR HENÜZ AÇIKLANMAMIŞ OLSA DA TAHMİNLER 2019 YILININ, FİNANSAL KRİZ YILI OLAN 2008’DEN BU YANA EN DÜŞÜK SEVİYEDE KÜRESEL BÜYÜMENİN GERÇEKLEŞECEĞİ BİR YILOLDUĞUNU ORTAYA KOYUYOR. TÜRK MAKİNE SEKTÖRÜ İSE 2019'DAKİ YURT DIŞI PERFORMANSI İLE BÜYÜMESİNİ SÜRDÜRSE DE İÇ SATIŞLAR İÇİN AYNI BAŞARIDAN SÖZ EDEMİYORUZ.

Son açıklanan büyüme rakamlarına göre 2019’un üçüncü çeyreğinde Türkiye yüzde 0,9 büyümüştü. Üç çeyrek dönemdir negatif tarafta olan Türkiye ekonomisi dördüncü çeyrekte pozitif büyümeyi yakaladı. Beklentiler 2020’de daha iyi bir ekonominin bizi beklediği yönünde güçleniyor. Ancak 2020’de, zayıflayan dış ticaret talebi, jeopolitik belirsizlikler, özel sektör bilanço sorunları, azalan kârlılıklar ve kredibilite sorunu büyümeyi sınırlayacak olan unsurlar olmaya devam edecek.

Bu tespitler pek çok uluslararası kuruluş raporunda da yer alıyor. En son yayımlanan OECD’nin Ekonomik Görünüm Raporu’nda Türk ekonomisinde büyümenin toparlandığı, hükümet teşviklerinin iç talebi tahmin edilenden daha fazla canlandırdığı, TL’nin değer kaybının da ihracatı desteklediği ifade ediliyordu. Ancak aynı raporda, zayıf dış ticaret talebi, jeopolitik belirsizlikler ile özel sektör bilanço sorunlarının 2020’de büyümeyi yüzde 3 civarında sınırlaya- cağının, bunun da Türkiye’nin potansiyelinin altında kalacağı tahmininin altı çiziliyor.

Bu makro analizlerin ötesinde, bu sayımızda, imalat sanayisi ile makine sanayisinin yurt içi özelindeki 2019 yılı ekonomik performanslarına odaklanmaya çalışacağım. Performans analizinde kullanacağım göstergeler ise sanayi üretim endeksi, sanayi ciro endeksi ve kapasite kullanım oranı olacak. Bununla birlikte, sanayi ciro endeksini yurt içi ve yurt dışı olmak üzere iki alt endeks bazında incelemeye çalışacağım. Grafik 1’de, imalat sanayisi geneli ve makine sektörü özelindeki kapasite kullanım oranının 2018 yılı tamamı ve 2019 yılı Kasım ayı sonuçlarını görüyoruz. 2018’in başında imalat sanayisi ortalamasının hemen üzerinde bir kapasite kullanım oranına sahip olan makine sektörünün kapasite kullanımında 2018’in ortasından itibaren imalatın gerisine düştüğünü görüyoruz. 2019 yılı Ocak ayına kadar gerileyen makine sanayisi kapasite kullanımı, yıl içerisinde dalgalı bir seyir izleyerek 2019’un tamamında imalat sanayisi ortalamasının altında kalırken, imalat sanayisi ve makine sektörü arasındaki fark Ağustos ayından itibaren en yüksek seviyesine çıkmış. Bu grafik, 2019 yılı genelinde makine sektörünün kapasite kullanımının çok düşük bir seviyede gerçekleştiğini açıkça ortaya koyuyor.

Grafik 2’de ise 2019 yılında sanayi üretim endeksi değişim oranlarını, önceki yılın aynı ayına göre makine ve imalat sanayisi geneli için bir arada gösteriyor. Eylül ve Ekim aylarında pozitife dönen değişim oranları, yılın ilk sekiz ayında önceki yıla göre azalma gösteriyor. Diğer yandan, makine sektörü imalat genelindeki yöne paralel hareket etse de ilk sekiz aydaki daralmanın daha yüksek olduğu net bir şekilde görülüyor. Grafikteki son açıklanan Ekim ayı verisinde imalat sanayisi ortalamasının üzerinde bir yükseliş sergileyen makine sanayisi üretim endeksinin, diğer on aydaki performansının yeterli olmadığı söylenebilir. Grafik 3 ve Grafik 4’te de sanayi ciro endeksi değerlerini görüyoruz. İlk grafikte mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış endeks değerlerinin bir önceki aya göre değişimi, ikinci grafikte ise takvim etkisinden arındırılmış endeksin önceki yılın aynı ayına göre değişimi yer alıyor. Her iki grafikte de makine sektörü ile imalat sanayisi ciro endeksleri 2019 yılı ayları bazında karşılaştırılmış. Buna göre, 2019 yılı aylık bazda değişim incelendiğinde (Grafik 3) makine sektörünün iç pazar ciro performansının imalat sanayisi genelindeki harekete benzer şekilde hareket ettiği, ancak hem negatif hem de pozitif yönde hareketlerin daha keskin olduğu anlaşılıyor. Ekim ayına kadar olan veriler incelendiğinde ne makine sektöründe ne de imalat sanayisi genelinde istikrarlı bir ciro performansından bahsetmek mümkün değil. Ciro endeksinin önceki yılın aynı ayına göre değişimini gösteren grafik (Grafik 4) değerleri de makine sektörünün 2019 yılı performansının bariz bir şekilde imalat sanayisi ortalamasının çok gerisinde olduğunu ortaya koyuyor: Makine sektörü ilk 10 ay içerisinde, iki ay haricinde geçen yılın aynı ayına göre ciro azalmasıyla karşı karşıya kalmış.

Son olarak Grafik 5’te yurt dışı ciro endeksi değerlerindeki önceki aya göre değişim oranlarını göreceğiz. Makine sektörü ve imalat sanayisinin yurt dışı ciro performansı Eylül ayına kadar azalan oranda olsa da pozitifken, Eylül ayında imalat sanayisi negatif tarafa geçmiş, makine sektörü ise pozitif tarafta kalmayı başarmış. Bu yönüyle sektörün dış pazar ciro performansının imalat sanayisi ortalamasından daha iyi olduğu açıkça görülüyor. Tüm bu analizler ışığında, makine sektörünün 2019 yılında yurt içinde yaşadığı sorunları çözemediğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Özellikle iç pazarda görülen daralma makine sektöründe daha derinden hissedilirken, yurt dışı satış performansı bile sektörün kapasite kullanımını yukarı çekmede başarılı olamamış. Eylül ve Ekim aylarıyla birlikte makine imalatı sektöründe bir dengelenme başlasa da bu durumun henüz iç talebe yeterince yansımadığı da söylenebilir. İstikrar ortamına çok duyarlı olan sabit sermaye yatırımları içerisinde yer alan makine ve ekipman harcamalarında, düşen faiz oranları kadar piyasa oyuncularının ekonomiye olan güven düzeylerinin belirleyici rol oynar. Bu nedenle de makine sektörünün 2020 yılı performansını dalgalı iç talebin canlanması belirleyecektir diyebiliriz.