REFİK ANADOL STUDIO’NUN İSTANBUL’DA BUGÜNE KADAR GERÇEKLEŞEN EN KAPSAMLI KİŞİSEL SERGİSİ OLAN “MAKİNE HATIRALARI: UZAY”, ASTRONOMİK ARAŞTIRMALARIN İNSANLIK TARİHİNDEKİ YERİNİ GÖZLER ÖNÜNE SEREN VE UZAYA IŞIK TUTAN YENİ BİR BAKIŞ AÇISI SUNUYOR. ÇIKIŞ NOKTASI, “MAKİNE ÖĞRENEBİLİRSE, RÜYA GÖREBİLİR Mİ?” SORUSU OLAN VE NASA’NIN 60 YILLIK VERİLERİYLE HAZIRLANAN SERGİ, SANATSEVERLER TARAFINDAN DA İLGİYLE İZLENİYOR.

Medya sanatçısı Refik Anadol’un daha önce sergilenmemiş son dönem çalışmalarının yer aldığı yeni kişisel sergisi; “Makine Hatıraları: Uzay”, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin özel desteğiyle PİLEVNELİ Galeri’de hayata geçti. 19 Mart’ta açılan ve sosyal izolasyon tedbirlerine rağmen ilk gününden beri yoğun ilgi görmeye başlayan sergi 25 Nisan’a kadar açık kalacak. Hafta sonu hariç her gün 10:00-18:00 saatleri arasında İstanbul Dolapdere’deki PİLEVNELİ Galeri’de ücretsiz izlenebilecek sergi, salgın koşullarına uygun şekilde düzenleniyor.

UZAY VERİLERİNDEN ŞİİRSEL METAFORLARA

Çalışmalarını ABD ve Türkiye’de sürdüren Refik Anadol, bir süredir evreni, insan duyularını, makineleri ve belleği anlamak için kullandığımız, birbiriyle ilişkili anahtar kavramları, dijital sanat ve mimari merceğinden inceliyor. Anadol, İstanbul’da bugüne kadar gerçekleşen en kapsamlı kişisel sergisi “Makine Hatıraları: Uzay” sergisinde, astronomik araştırmaların insanlık tarihindeki yerini gözler önüne seren ve uzaya ışık tutan yeni bir bakış açısı sunuyor. “Makine Hatıraları: Uzay”, evrenin derinliklerini keşfetmeyi amaçlayan bilimsel girişimler ve makine zekâsı kullanılarak yapılan görsel spekülasyonlar aracılığıyla, bilgi kümelerinin açık uçlu estetik olanaklara dönüştüğü alternatif bir veri evreni yaratıyor. Ünlü astro- fizikçi Carl Sagan, 1980’lerde geniş kitlelere ulaşan Cosmos adlı televizyon programının bir bölümünde, “Hayal gücü, bizi genellikle hiç var olmamış dünyalara taşır. Ama o olmadan hiçbir yere gidemeyiz” demişti. Anadol’un yeni sergisi de Sagan’ın bu önermesinden 41 yıl sonra, görünmez uzay verilerini, kamusal sanat sayesinde dışa vurulabilen duygularla birleştirip şiirsel metaforlar oluşturuyor ve uzayın katmanlarına ulaşmanın ilk adımı olarak uçsuz bucaksız bir (veri) evreni hayal etmenin kaçınılmazlığına dikkat çekiyor.

SERGİ, İKİ BÖLÜMDEN OLUŞUYOR

“Hatıralar” ve “Düşler” başlıklı, birbiriyle ilişkili iki bölümden oluşan serginin “Hatıralar” başlıklı ilk bölümünde, yapay zekâ yardımıyla uzayla ilgili henüz yorumlanmamış, ham görsel verilerin topladığı ve onların pigmentlere dönüştürüldüğü bir dizi dinamik veri tablosu ile karşılaşılıyor. Eser, çeşitli gök cisimlerinin olası şekillerinin spekülasyonunu yapan bir algoritmayı eğitmek üzere ISS, Hubble, MRO Uzay Teleskopları ve diğer uydular tarafından kaydedilen ve şimdiye kadar bir sanat eserinde kullanılan en büyük uzay temalı veri kümesi olan iki milyondan fazla görüntüden yararlanıyor. Astronomide bugüne kadar kullanılan en gelişmiş teleskopların “hatıraları” olarak da ele alınabilecek görsellerden oluşan bölümde, seyircinin ham verilerle etkileşime girmesine olanak tanıyan bir enstalasyon, eserleri ortaya çıkaran araçların işlevselliğini gözler önüne seriyor. Böylelikle evreni tahayyül etme hissimiz, yalnızca soyut imgelerle değil, aynı zamanda ulu bir bütünlüğün parçalanmış fakat somut delilleri aracılığıyla destekleniyor. İkinci bölüm olan “Düşler” sergisi ise üç boyutlu veri heykelleri ve 15 dakikalık, mekânla bütünleşik bir yapay zekâ sineması enstalasyonundan oluşuyor. En son 3D baskı teknikleriyle oluşturulan veri heykelleri Hubble, ISS ve Mars teleskoplarının görsel hatıralarından esinlenen sentetik manzaraları temsil ediyor ve hem dünyanın hem de diğer gök cisimlerinin topolojilerinden oluşan veri noktaları arasındaki çoklu ağ akışını alternatif bir perspektiften sergiliyor. “Düşler” bölümünün sinematik kısmı olan “Makine Hatıraları v2” başlıklı eserde bu tema, izleyiciyi 15 dakika boyunca bir makinenin zihnine adım atmaya davet eden sürükleyici bir yapay zekâ hikayesi şeklinde inceleniyor. Sergi ile ilgili ayrıntılı bilgiler ve ziyaret koşullarını, sayfada göreceğiniz karekodu mobil telefonunuz ya da tabletinize okutarak öğrenebilirsiniz.