ELEKTRİKLİ ARAÇLAR, MOBİLİTENİN YAKIN GELECEKTEKİ DÖNÜŞÜMÜ VE ULAŞIM KAYNAKLI KARBON SALIMININ AZALTILMASINDA ANAHTAR ROL OYNAYACAK. CASTROL, GELECEĞİN MOBİLİTESİNDE ÖNEMLİ PAYI OLACAK ELEKTRİFİKASYONA DAİR ÇALIŞMALARINI ULUSAL VE ULUSLARARASI ARAŞTIRMALARA DAYANDIRARAK YÜRÜTÜRKEN, BU KAPSAMDA SEKİZ ÜLKEDE YAPILAN “ELEKTRİKLİ GELECEĞE BAĞLANIN” BAŞLIKLI KÜRESEL ARAŞTIRMASINA TÜRKİYE’Yİ DE EKLEDİ VE TÜRKİYE’DE ELEKTRİKLİ ARAÇLARIN YAYGINLAŞMASINA ETKİ EDEN KRİTİK FAKTÖRLERİ ARAŞTIRDI. HEM TÜKETİCİLERE HEM DE FİLO YÖNETİCİLERİ VE SEKTÖR ÇALIŞANLARINA ELEKTRİKLİ ARAÇLARIN YAYGINLAŞMASINDA HANGİ FAKTÖRLERİN ÖNEMLİ OLDUĞUNUN SORULDUĞU ARAŞTIRMA, BU ANLAMDA TÜRKİYE’DE BU ÖLÇÜDE YAPILMIŞ İLK ARAŞTIRMALARDAN BİRİ OLMA ÖZELLİĞİYLE ÖNEM TAŞIYOR.

Tüm Oto Kiralama Kuruluşları Derneği (TOKKDER), Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) ve Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği (OYDER) iş birliğinde gerçekleştirilen “Elektrikli Geleceğe Bağlanın” başlıklı araştırma, sektöre ve elektrifikasyon sürecinde sektör paydaşlarının yol haritalarına yardımcı olmayı amaçlıyor. Araştırmaya göre, Türkiye’deki tüketiciler ortalamada; benzinli bir araca göre elektrikli bir araca ortalama yüzde 19 daha fazla ücret ödeyebileceğini söylüyor. Araştırma, ortalama şarj süresi beklentisinin 28 dakika ve ortalama menzil beklentisinin ise 406 kilometre olduğunu da ortaya koyarken, sekiz ülkede yapılan araştırmadaki ortalama sonuçlar ise şarj süresi beklentisinde 31 dakika ve menzilde 469 kilometre olarak belirlenmiş. Castrol’ün küresel araştırmasında, önemli teknolojik gelişmelere rağmen tüketicilerin, elektrikli araçların pahalı olduğu, şarj edilmelerinin uzun sürdüğü ve kısa menzile sahip oldukları inancı da halen yüksek düzeyde belirlenmiş. Bununla birlikte Türkiye’de tüketicilerin yüzde 58’i ortalama 2025 yılında elektrikli araç almaya olumlu bakıyor. Bu tüketicilerin yüzde 68’i ise elektrikli araçları önümüzdeki beş yıl içinde alabileceklerini düşünüyor.

Diğer yandan, aracın fiyatı, pek de sürpriz olmayan şekilde tüketicilerin elektrikli araca geçişinde ilk sıradaki kritik faktör olarak dikkat çekiyor. Tüketicilerde araç fiyatı kritik faktör sıralamasında yüzde 31, filo yöneticilerinde yüzde 48 ile ilk sırada ve otomotiv sektörü çalışanlarında yüzde 27 oranıyla ikinci sırada yer alıyor. Araç fiyatı, küresel araştırmada da tüketiciler için yüzde 38 ile ilk sırada yer alırken, sektör çalışanları için ilk kritik faktör yüzde 31 oranıyla menzil olarak öne çıkıyor. Ortalama menzil beklentisi sektör çalışanlarında, tüketici beklentisinin üzerinde gerçekleşiyor ve 508 kilometre olarak ifade ediliyor. Türkiye’deki tüketiciler, elektrikli araç sahipliğinde yüzde 21 ile en önemli ikinci faktörün aracın marka ve modeli olduğunu düşünüyor. Oysa küresel tüketiciler için bu oran yalnızca yüzde 4. Yine, Türkiye’de tüketicilerin yüzde 68’i, AVM’ler, benzin istasyonları, bakım ve onarım servisleri gibi alanlarda sürüş alışkanlıklarını destekleyen uygun şarj altyapısından emin olması durumunda elektrikli araç satın almayı düşünebileceklerini belirtiyor. Türkiye’deki sektör çalışanları ve filo yöneticileri de şarj altyapısının elektrikli araçların yaygınlaşmasını etkileyen ilk üç sıradaki faktörlerden olduğunu ifade ediyor. Sektör çalışanları ayrıca, elektrikli araçların yaygınlaşmasında hibe ve teşviklerle beraber araç üreticilerinin yeterli bütçeler ayırmasını da önemli faktörlerden biri olarak ön sıraya koyuyor. Filo yöneticilerinin yarısı ise yüzde 30 civarında teşvik ya da vergi muafiyeti olması halinde filosuna elektrikli araçlar katabileceğini söylüyor.