SALGIN ÖNLEMLERİNE UYARAK, YAZ MEVSİMİNDE DIŞ MEKÂNLARDA SPOR YAPABİLİRİZ. AÇIK HAVADA GERÇEKLEŞEN KOŞULAR, TENİS MAÇLARI, BİSİKLET TURLARI YAZ SPORLARININ VAZGEÇİLMEZLERİNDEN OLMAYA DEVAM EDİYOR. ANCAK DİKKAT! YAZ SICAĞINDA, DIŞ ORTAMLARDA SPOR YAPARKEN BAZI KURALLARA ÇOK DİKKAT ETMEK GEREKİYOR, ÇÜNKÜ ÖNEMSEMEDİĞİMİZ HATALAR TENDON YARALANMALARINDAN KIRIK OLUŞUMUNA, BEL FITIĞINDAN MENİSKÜS YIRTIĞINA, OMUZ ÇIKIĞINDAN DİZ VE AYAK BİLEĞİ BURKULMALARINA KADAR SON DERECE ÖNEMLİ SAĞLIK PROBLEMLERİNE YOL AÇABİLİYOR.

Acıbadem Maslak Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Mehmet E. Erdil, yaz mevsiminde dikkat etmemiz gereken en önemli iki kuralın, spor öncesi hazırlık ve sıvı dengesi olduğuna dikkat çekerek, “Yaz aylarında sıcak hava ve nem nedeniyle vücudumuz daha fazla sıvı kaybediyor. Kaslarımız da daha çabuk yoruluyor ve daha kolay sakatlanıyor. Spor yaparken sıvı tüketimimizi arttırmalı ve kaslarımızı spor öncesinde mutlaka ısınma egzersizleriyle hazırlamalıyız.” uyarısında bulunuyor. Prof. Dr. Mehmet E. Erdil, yaz mevsiminde spor sırasında en sık yaptığımız altı hatayı anlatırken, önemli önerilerde bulunuyor.

SU DENGESİNİ SAĞLAMAK ÖNEMLİ

Yaz mevsiminde sıcak ve nemli hava nedeniyle vücudumuzun sıvı kaybı artıyor. Spor yaparken ek bir sıvı kaybıyla vücudumuzun sıvı-mineral dengesi çok daha kolay bozulabiliyor. Kaslarımız da sıvı-mineral dengesinden kolayca etkileniyor. Dolayısıyla vücutta sıvı eksikliği nedeniyle bazı minerallerin kaybı sonucunda; kramplar, kas yaralanmaları, tendon kopmaları gibi sakatlanmaların yanı sıra kalp rahatsızlıkları gibi hayati tehlikeler de oluşabiliyor. Yaz sıcağında sporu öğle saatleri yerine güneşin daha az etkili olduğu zamanlarda yapmanız, sık molalar vermeniz ve bol bol sıvı tüketmeniz çok önemli. Sıvı tüketiminin normal koşullarda en az 2 litre olması gerekiyor. Ancak dış ortamlarda yapılan sporlarda bu miktarı, terlemeyle oluşan kaybın miktarına göre arttırmanız gerekiyor. Prof. Dr. Erdil, sıvıyı azar azar ve sık aralıklarla tüketmenizin daha doğru olacağını belirterek, “Susuzluk hissettiğimizde spora mutlaka su molası vermeliyiz.” uyarısında bulunuyor.

DOĞRU EKİPMANLARI KULLANMALISINIZ

“Hangi sporu yaparsak yapalım, ayakkabı seçimimiz daima spora özel tasarlanmış ayakkabılar olmalı.” diyen Prof. Dr. Erdil, sözlerine şöyle devam ediyor: “Aslında bu durum yaz ve kış mevsiminde farklılık göstermemekle beraber, yazın dış ortamlarda yapılan sporlar nedeniyle zemin problemleri daha çok yaşanabiliyor. Uygun olmayan zeminde, uygun olmayan bir ayakkabıyla spor yapılması, sakatlanma riskini yükseltiyor. Hatalı ayakkabı nedeniyle yaz mevsiminde sık sık ayak bileği burkulmaları ve dizde bağ yaralanmaları şeklinde sakatlıklar yaşanıyor. Bu nedenle ayakkabılarımızı mutlaka ayak tipimizi öğrendikten sonra, yapacağımız spora özgü olarak almalıyız. Ayrıca standart dışı zeminlerde çok daha dikkatli olunmalı, çünkü giyilen ayakkabılar standart zemine uygun olarak üretildikleri için ıslak ve tozlu zeminlerde ayakkabıların dayanımı bozulabiliyor. Bunun sonucunda da kayma ve burkulmalar yaşanabiliyor. Benzer olarak, dış ortamlarda yapılan sporlarda kullanılan tenis raketi, golf sopası, eldiven, kürek gibi ekipmanlar da profesyonellik düzeyine ve planlanan aktiviteye uygun olmalı. Aksi halde omuz tendon ve kıkırdak yaralanmalarıyla el bileği bağ yaralanmaları gibi sakatlıklar oluşabiliyor.”

KASLARINIZA ANİ YÜKLENMEYİN

Kışın, özellikle de salgın nedeniyle alınan fazla kilolardan bir an önce kurtulmak hepimizin isteği. Ancak uzun süre spor yapmadığımızda ve kaslarımıza çok hızlı yüklendiğimizde, kas ile tendon yırtıkları ve kopmaları gibi önemli sorunlar yaşamamız da olası... Prof. Dr. Erdil, özellikle orta yaş grubundaki bireylerde mevcut kas tendon yaralanması riskinin ani yüklenmelerde çok ciddi oranda arttığının altını çizerken, “Yapacağımız sporu bir program kapsamında ve şiddetini yavaş yavaş arttıracak şekilde planlamamız, spor öncesi en az 15 dakika kaslarımıza germe ve açma egzersizleri yapmamız olası sakatlıkları engelleyecektir.” diyor.

KAYGAN ZEMİNLERE DİKKAT EDİN

Özellikle havuz sporları yaparken, bir an önce suyla buluşmak amacıyla kaygan zeminde hızlı hareket etmek ya da havuza atlarken dikkatsiz davranmak; ayak bileğinde burkulmalara, dizde dönmelere, hatta düşme sonucu kırık oluşumuna neden olabiliyor. Kaygan zeminlerde hareketlerimize dikkat etmek, bizi bu tür birçok aksilikten koruyabiliyor.

SUYA KAFA ÜSTÜ ATLAMAYIN

Yaz mevsimi denilince aklımıza önce havuz ve deniz geliyor. Yüzme, genel itibarıyla ortopedik rahatsızlıklara en az yol açan ve rehabilitasyon açısından çok faydalı bir spor olmasına karşın, özellikle sığ suya kafa üstü atlamak ya da yüksek yerlerden suya atlamak, pek çok önemli sorunlara neden olabiliyor. Örneğin basit bel boyun spazmlarından hayati tehlikelere yol açabilen boyun bölgesi omurilik yaralanmaları ve boyun kırıkları gibi. Dolayısıyla çok yüksek olmayan yerlerden tekniğe uygun atlamanız, suya gireceğiniz yerin derinliğini önceden kontrol etmeniz, bu tür yaralanmaların önlenmesi için çok önemli.

SINIRLARINIZI ZORLAMAYIN

Yaz aylarının en popüler sporları olan plaj voleybolu ve tenis gibi hem omuz eklemini aktif kullandığımız hem de düşme ihtimalimiz olan aktiviteler omuz çıkığıyla sonuçlanabiliyor. Prof. Dr. Erdil, bu durumun cerrahi tedavi gerektirebilecek kıkırdak yaralanmasına yol açabileceği uyarısında bulunarak, “Bu nedenle baş üstü hareketlerin sık yapıldığı dış ortam sporlarında, maç ve antrenman öncesinde germe ile ısınma egzersizlerine mutlaka zaman ayırmalıyız. Baş üstü hareketlerimizde olası düşmelere karşı dikkatli olmamız, zıplamalı sporlarda zemin kontrolünü önceden yapmamız, tekniğe uygun olarak ve kendi sınırlarımızı fazla zorlamadan spor yapmamız, travmatik omuz çıkığı oluşumunu önleyecektir.” diyor.