İKLİMLENDİRME SOĞUTMA KLİMA İMALATÇILARI DERNEĞİ (İSKİD) YÖNETİM KURULU BAŞKANI AYK SERDAR DİDONYAN, YIL SONUNDA 6 MİLYAR DOLARLIK İHRACAT HEDEFİNE EMİN ADIMLARLA İLERLEDİKLERİNİ SÖYLERKEN, ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDE İSKİD OLARAK ÖLÇEK EKONOMİSİNE ERİŞEN FİRMA SAYISINI ARTIRMAYA; FİRMALARDA KURUMSAL KARAR ALMA MEKANİZMALARININ KURULMASIYLA PLANLI ÇALIŞAN, STRATEJİ OLUŞTURABİLEN, HIZLI-ETKİN KARAR ALAN, ÖĞRENEN YALIN YAPILARIN OLUŞMASI VE GÜÇLENMESİNE DESTEK VERECEKLERİNİN ALTINI ÇİZİYOR.

Türkiye’nin hızlı büyüyen makine alt segmentlerinden iklimlendirme sektörü, özellikle geçtiğimiz yıl salgınla önemi bir kez daha anlaşılan “temiz hava” kavramıyla ön plandaydı. 1992 yılında, klima ve soğutma sektörünün önde gelen firmaları ve kişilerinin katkılarıyla kurulan İklimlendirme Soğutma Klima İmalatçıları Derneği (İSKİD), Türk iklimlendirme pazarının yüzde 90’ını oluşturan 100’ün üzerindeki üyesiyle birlikte, Türk makine sektörü içerisinde de güçlü bir konumda bulunuyor. Türkiye’de iklimlendirme, soğutma ve klima cihazları imalatçısı ve/veya ithalatçısı olan üyeler arasında iş birliğini sağlayarak üyelerin sorunlarının çözümüne yönelik çalışmalar yapan İSKİD, diğer yandan, yerel ve küresel imalatçıları bir araya getirerek iklimlendirme sektörünün uluslararası rekabette öne geçmesi yönünde de sektör adına faaliyetler yürütüyor. Geçtiğimiz 26 Mart tarihinde gerçekleştirilen 15’inci Olağan Genel Kurul Toplantısında İSKİD Yönetim Kurulu Başkanı olarak seçilen Ayk Serdar Didonyan ile Türk sanayisinin “Dijital Dönüşüm” sürecinde İSKİD’in nasıl görevler üstlendiğini ve çalışma takvimini konuştuk.

İSKİD Yönetim Kurulu Başkanı olarak sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

1980 İstanbul doğumluyum, ailem Kayserili. Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü mezunuyum. İş yaşamına çok erken yaşlarda başladım. Lise yıllarımdan itibaren muhasebe/finans, gıda ve hizmet sektörleri gibi birçok sektörde çalışarak deneyim kazandım. Bu çalışmaların profesyonel iş yaşamıma önemli katkıları oldu. İklimlendirme sektörüne ilk girişim, 2005- 2009 yılları arasında ısı transfer bataryaları üreten bir firmada satış mühendisi pozisyonuyla oldu. 2009 yılında iştirakim olan ve ısı transfer bataryaları üreten firmada Fabrika Müdürü olarak görev aldım; 2017-2021 yılları arasında da Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı görevini üstlendim. 20 yıllık endüstriyel soğutma tecrübemle, hissedarı olduğum RefCoil Isı Transfer Teknolojileri şirketinin Genel Müdürlüğü görevini yürütüyorum.

İSKİD için 2020 yılını nasıl değerlendirirsiniz? 2021’e ilişkin üretim, iç satış ve ihracat beklentileriniz nedir?

2020 yılı, yaşanan tüm olumsuz gelişmelere rağmen İSKİD çalışmaları açısından verimli geçti. Salgın süreci genel olarak iklimlendirme sektörüne ve dolayısıyla toplum sağlığı açısından iç hava kalitesinin önemine olan ilgi ve farkındalığın artmasını hızlandırdı. Dernek olarak 2020 yılında özellikle iç hava kalitesinin önemi konusunda yoğun bir iletişim faaliyeti yürüttük. Bu kapsamda www.havandegissin.org internet sitesini açtık. Yıl içerisinde iç hava kalitesinin önemini vurgulamak ve bu konuda toplumsal farkındalık oluşturmak amacıyla webinarlar organize ettik. Salgın süreci, bizim anlatmaya çalıştığımız doğruların varlığıyla ilgili büyük bir algı oluşturdu. Kapalı alanları iklimlendirme için kullandığımız ürünlerin yüzde 100 taze havalı olarak talep edilmesi, hassas filtrasyon ve dezenfektasyon sistemlerinin öneminin anlaşılması, bunları yaparken enerji verimliliğinin göz önüne alınması, ürünlerin ve sistemlerin uzaktan kontrol edilebilir otomasyon sistemlerine sahip olması, servis ve bakımın ne kadar önemli olduğunun herkes tarafından kavranmış olması, iklimlendirme sektörü olarak ürün ve hizmet sağlayan firmalarımızın bu süreçte elde ettikleri en büyük kazanımlar oldu. Diğer yandan, Türkiye klima pazarı, salgın koşullarına hızlı uyum sağlayarak önemli bir gelişim gösterdi. Birçok yeni ürün ve teknoloji hizmete sunuldu. İklimlendirme sektörü, Türkiye toplam ihracatının yüzde 6,3 düştüğü 2020 yılında, tüm sektör baz alındığında yaklaşık 5 milyar dolar ihracatla 2020 yılını kayıpsız atlattı ve cari açık vermeden başarılı bir yıl geçirmiş oldu. 2021 yılının ilk beş ayı değerlendirildiğinde ise genel iklimlendirme ihracatı 2,4 milyar dolarlık bir seviyeye ulaştı. Tahmini yıl sonu iklimlendirme ihracatının 6 milyar dolar seviyelerini zorlayacağını düşünüyoruz.

İSKİD’in Türk makineimalat sektörleri açısından önemini sizin cümlelerinizle dinleyebilir miyiz?

İSKİD, kurulduğu 1992 yılından bu yana iklimlendirme sektöründeki firmaları bir araya getirip sektörün ortak sorunları ve ihtiyaçlarına birlik içerisinde çözüm üretmeye çalışan bir misyonla faaliyetlerini yürütüyor. Bugün İSKİD 114 üye firmasıyla sektörün yüzde 90’ından fazlasını temsil eden bir konumdadır. İklimlendirme sektörü, dinamik yapısı ve üretim kapasitesiyle ülkemize katma değer sağlayan önemli bir sektör olarak dikkat çekiyor. 2000’li yıllarda Türkiye’de split klima üretilmiyorken, bugün itibarıyla küresel pazardaki 4 markanın Türkiye’de üretime başlamasıyla Avrupa’nın büyük oranda gereksinimini karşılayacak bir kapasiteye ulaştık. Salgın sürecinde sektörümüzde modüler, ev tipi hava temizleme özellikli cihazlar geliştirildi ve perakende satışı yaygınlaştırıldı. Endüstriyel olarak adlandırılan AVM, toplu halde çalışılan plaza gibi mekânlarda kullanılan iklimlendirme cihazlarının filtreleme özellikleri de geliştirilerek yeni ürünler pazara sunuldu. Buna paralel olarak iç hava kalitesi ölçümü önem kazandı. İç hava kalitesinin öneminin anlaşılması ve Ar-Ge çalışmalarından ortaya çıkan ürünlerin, sadece salgın döneminde değil bundan sonra da mekânlarımızda yaygın olarak tercih edileceğini tahmin ediyoruz.

Sektörünüzün Ar-Ge yetkinliği ve kapasitesi için görüşünüz nedir?

Küreselleşmenin getirdiği pazar ve rekabet şartlarında özellikle yurt dışı rakiplerle rekabet edebilmek ve ihracat yapabilmek için Ar-Ge ve Ür-Ge mutlak bir zorunluluk olarak karşımıza çıkıyor. Üyelerimizin yüzde 33’ünde bir Ar-Ge merkezi bulunuyorken, yüzde 67’sinde bulunmuyor. Bu oranın yükseltilmesi ve Ar-Ge yatırımlarının çoğalmasının, sektörümüzün sürdürülebilir ihracat kapasitesi için çok önemli olduğuna inanıyoruz. Diğer yandan, halen 36 firmayla devam eden üçüncü URGE projemiz, uluslararası rekabetçiliğin geliştirilmesi amacıyla etkin bir şekilde sürüyor. Proje kapsamında bugüne kadar ulaşamadığımız pazarlara ihracata başlandı. URGE kapsamında imalatçılar için de ürünlerini uluslararası projelere sokabilmeleri için “akıllı ürün” haline getirmeleri, dijital kütüphanelere taşımalarını zorunlu kılan Yapı Bilgi Modellemesi (Building Information Modeling-BIM) süreçlerine ilişkin eğitim ve danışmanlık hizmetlerini ekonomik şekilde sağlamış olduk. Ancak çoğunluğu KOBİ’lerden oluşan sektör için eğitim seviyesi yüksek Ar-Ge ve Ür-Ge çalışmalarına kaynak ve personel ayırmanın kolay olmadığının da farkındayız. Yeni Ar-Ge Kanunu KOBİ ölçeğindeki firmalara istenilen kolaylığı sağlayamıyor. Bu durumun, önümüzdeki yıllarda uluslararası rekabette sektörü zorlayacağı endişesini de taşıyoruz. Ar-Ge desteklerinin KOBİ düzeyinde yaygınlaştırılması için ilgili prosedürlerin kolaylaştırılması gerekiyor. Enerji verimli ürünlerin piyasada yaygınlaştırılması ve enerji verimliliği düşük cihazların yüksek enerji verimliliğine sahip cihazlara dönüşümüyle ilgili devlet teşvikine ihtiyacımız var. 

Sektörünüzün kalite yönetimi yaklaşımı için neler söyleyebilirsiniz? Sektör temsilcilerinin yerel ve küresel rekabetteki pozisyonlarında “kalitenin” önemi nedir?

Ulusal ve uluslararası tanınırlığın ve kabul edilebilirliğin artırılması için kalite sertifikasyonu, günümüz dünyasında rakiplerden birkaç adım önde olmanın anahtarını elinde tutuyor. Uluslararası tanınmış kalite belgelendirme sistemleri, küresel pazarda her zaman ülkelerin dış ticaretine önemli katkı sağlar. Türkiye iklimlendirme sektörünün sürdürülebilir katma değeri yüksek ürünler üretmek için üretim yapısını nitelikli ve yenilikçi hale getirmek zorunda olduğunun bilincindeyiz. Bu açıdan da üretim sektörünün vazgeçilmezi Ar-Ge ve inovasyona çok önem veriyoruz. Sanayisi yüksek teknolojili, katma değerli ve kaliteli ürün hedefinde anahtar rol oynayan “marka değeri” oluşturmak da öncelikle standartları olan kaliteli bir üretimden geçiyor.

İSKİD Yönetim Kurulu olarak önümüzdeki dönemde odaklanacağınız önemli başlıklar neler olacak?

İSKİD olarak bütünleşik tasarımın ve nesnelerin interneti kavramının hayatımızda etkin roller üstlendiği günümüzde, sektör firmalarının da birbirlerinden güç alarak dayanışma göstermesi, zayıf kaslarını güçlendirmesine odaklanacağız. Bu anlamda URGE projemizi çok önemsiyoruz. Proje çerçevesinde kolektif faaliyetlerin yürütülmesi ve devlet desteğinin etkin kullanılması için elimizden gelen çabayı gösteriyoruz. İklimlendirme Meclisi Sektör Strateji Belgesi çalışmalarımızda da vurguladığımız gibi “Kurumsal Ol, Ar-Ge Yap, İhracat Yap” mesajına da bağlıyız. Yeni dönem çalışmalarımızın odağında bu mesajın olacağını vurgulamak isterim. Hatta “Kurumsallaşma” kavramının diğer tüm başarılı çalışmaların temelinde olduğuna inanıyorum. Bu kapsamda, ölçek ekonomisine erişen firma sayısını artırmaya; firmalarımızda kurumsal karar alma mekanizmalarının kurulmasıyla planlı çalışan, strateji oluşturabilen, hızlı-etkin karar alan, öğrenen ve yalın yapıların oluşmasına, güçlenmesine destek ve teşvik edici konumda olacağız. Yönetim sürecimizde çevre, sektör ve toplum için görmezden gelemeyeceğimiz “Yeşil Ekonomi” atılımları da odaklanacağımız bir başka konu olacak. Bu aşamada hayatın gerçekleriyle özdeşleşip geleceği doğru inşa etmemiz gerekir. Özellikle yatırımcısından müteahhidine, kiracısından kamu temsilcilerine kadar tüm inşaat ekosistemine bu anlayış kuvvetli bir şekilde anlatılmalı; sektörümüzde enerji etkin iklimlendirme sistemleri teşvik edilmeli ve doğal havalandırma gibi çevreci çözümlere yönelmesi sağlanmalıdır. Bu kapsamda, enerji tüketimini azaltacak çalışmaların takipçisi ve destekçisi olacağımızı da söyleyebilirim. Yine, sürdürülebilirlik adına, sektörümüzde genç temsilcileri destekleyecek ve teşvik edici olacağız. 15’inci Dönem Yönetim Kurulumuzda olabildiğince yaş ortalamamızı gençleştirmeye çalıştık. Tecrübe ve dinamizm arasında sihirli bir denge kurarak başarılı çalışmalar yapacağımıza inanıyoruz. Süregeldiği üzere, sektörel derneklerle iletişim ve koordinasyonumuz da elbette devam edecek. “Birlikten güç doğar” söyleminden hareketle, ortak hedeflerimiz doğrultusunda çalışmalarımızı artırarak devam ettireceğiz.

Sektörünüzün insan kaynakları için neler söyleyebilirsiniz?

Türkiye iklimlendirme sektörü, tüm avantajlarına rağmen, nitelikli iş gücü ile sektörün buluşmasında sorunlar yaşıyor. Sivil toplum örgütlerinin düzenlediği meslek içi eğitimler ve devletin meslek liseleri ile yüksekokulların sayısını artırmasıyla çözüm yolunda adımlar atılmaya başlandı. İSKİD Üniversite Sanayi İş Birliği Komisyonu bu konuda uzun zamandır çalışmalar yürütüyor: Makine mühendisliği fakülteleriyle yakın ilişkide olarak, başarılı öğrencileri iklimlendirme sektörünü tanımaya ve katılmaya davet edip, sektör hakkında bilgilendirmeler yapıyor. Diğer yandan, biliyorsunuz, ISKAV’ın öncülüğünde ve İSKİD’in de destek olduğu çalışmalar sonucunda, Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Fakültesi’nde İklimlendirme Bölümü açıldı.

Yine ISKAV iş birliğiyle İSMEK’in 15 uzmanlık okulundan biri olan ve iklimlendirme sektörüne eğitimli teknik personel yetiştirmeyi amaçlayan İSMEK İklimlendirme Okulu da eğitimlerine devam ediyor.

Türk sanayicilerinin sivil toplum kuruluşlarına yaklaşımı ve bu yapılar içinde görev alma kabiliyetleri/isteklerini nasıl değerlendirirsiniz?

Esasen İSKİD’in ana faaliyetleri 15 aktif komisyon üzerinden yürüyor. Komisyonlarımızda üye firmalarımızın temsilcileri aktif olarak yer alarak çalışmalar yürütüyorlar. Bu çalışmaların sürekliliğinin sağlanması için her komisyona Yönetim Kurulu üyelerimizden temsilciler katılıyor. Komisyonlarımızda aktif olarak sorumluluk alan üye firma temsilcilerimiz, sektörümüzün faydasına olacak çalışmaları birbirlerine rakip diğer firma temsilcileriyle önemli bir özveri içinde yürütüyor. Bu çalışmalar gerçekten sektörümüzün gelişmesi ve birlikte hareket etme kültürü oluşturması açısından çok önemli ve değerlidir. Umuyorum ilerleyen zaman içerisinde, “Birlikten güç doğar” bakış açısıyla daha çok sektör firması derneğimize üye olur ve sektörün çok daha iyi bir seviyeye ulaşması için katkı koyar. Buradan İSKİD komisyonlarında çalışan komisyon üyelerimize de teşekkür etmek isterim.