Eski Sovyetler Birliği’ni oluşturan 15 cumhuriyet içinde Rusya Federasyonu ve Kazakistan’ın ardından yüz ölçümü en büyük üçüncü ülke olan Ukrayna, halen Avrupa’nın da en geniş topraklarına sahip ülkesi konumunda bulunuyor. Dünyanın 58’inci büyük ekonomisi olan Ukrayna, Avrupa, Rusya ve Asya pazarları arasında bir geçiş güzergâhı olmasından dolayı stratejik bir öneme de sahip olmayı sürdürüyor. Resmi dili Ukraynaca olan ülke yarı başkanlık sistemiyle yönetilirken, gelişmekte olan bir serbest piyasa ekonomisine sahip olan Ukrayna, Dünya Bankası “İş Yapma Kolaylığı” endeksinde 64’üncü sırada bulunuyor. Bununla birlikte, son 10 yıldır ülkedeki siyasi belirsizlikler ve Rusya ile yaşanan gerginlikler; bağlantılı olarak Luhansk ve Donetsk kentlerinde devam eden sınır çatışmaları, birer sanayi bölgesi olan Ukrayna’nın doğusundaki kesimlerde ciddi ekonomik sorunlar da yaşanmasına neden oluyor. Ayrıca, ekonomisinin yüzde 3’lük bölümünü oluşturan Kırım’ın Rusya’ya katılması sonrasında AB’nin bu dönemde Rusya’ya uygulamaya başladığı yaptırımlar da Ukrayna’nın dış talebinde önemli sorunlar yaratmış durumda. Bu çatışmalar, ülkenin en önemli ticari partneriyle ilişkilerini düşük seviyelere indirse de Rusya, halen Ukrayna’nın en önemli ticari ortağı olmaya da devam ediyor. Diğer yandan Ukrayna, Türkiye’ye coğrafi yakınlığı, 41 milyonluk nüfusuyla oluşturduğu pazar yapısı, yetişmiş insan gücü, ham madde kaynaklarının zenginliği, birçok sektördeki yeni yatırım ve modernizasyon ihtiyacı gibi hususlar dikkate alındığında, tarım, sanayi ve hizmetler sektörlerinde güçlü bir potansiyel barındıran önemli bir komşumuz olarak da önem taşıyor. Türkiye-Ukrayna arasında 2008 yılında 8,3 milyar olan toplam dış ticaret hacmi, 2020’de 4,7 milyar dolara kadar gerilemişti. Az önce ifade ettiğimiz siyasi belirsizlikler bu gerilemenin ana faktörüyken, söz konusu istikrarsız yapı halen kırılganlıkların sürmesine de neden oluyor.

AVRUPA VE ASYA ARASINDA “SINIR ÜLKESİ”

Ukrayna isminin eski Slav dilinde “sınır ülkesi” anlamına geldiği düşünülüyor. Önceden Rutenya olarak da adlandırılan ülke, Slavlar’dan önce İskitler, Hunlar, Hazar Türkleri, Kıpçaklar, Peçenekler, Kumanlar, Oğuzlar ve Altınordu Devleti, Osmanlı Devleti tarafından kontrol edildi. Ukrayna’nın başkenti Kiev ise 9’uncu yüzyılın ortalarına kadar Hazar Kağanlığının bir parçasıydı ve bu dönemde şehrin ismi “Sambat” idi. 9’uncu yüzyıldan itibaren, Ukrayna toprakları, Polyany Kiev liderliğindeki Rus topraklarının merkezi oldu. 882’de Kiev, kendisini “Rus şehirlerinin annesi” ilan eden ve Varangian Rurik hanedanının gücünü kuran Varang kralı Oleg tarafından ele geçirildi. Bu devlet 13’üncü yüzyılda Tatarlar, daha sonra da Polonya ve Litvanya tarafından işgal edilmiş, 1654 yılında Polonya’dan kaynaklanan tehdit yüzünden Ruslarla bir Anlaşma yapılmış, ancak bu Anlaşma ülkenin tamamen Rus İmparatorluğu’nun kontrolüne geçmesine neden olmuştu. Modern Ukrayna’daki ilk bağımsızlık hareketleri, 1917-1921 yıllarında Rus İmparatorluğu’nun çökmesiyle ortaya çıktı. Kısa bir süre bağımsız kalan ülke, Bolşevik İhtilali’ne karşı koyamadı ve 1922 yılında SSCB’ye dâhil oldu. Ancak, ülkenin batısı 1939 yılına kadar Polonya’nın idaresinde kaldı. Stalin’in devlet başkanlığı döneminde hızla sanayileşen ülke, büyük kömür ve demir rezervleri sayesinde 1930’lu yıllarda Sovyet sanayileşmesinde merkezi bir duruma geldi. Büyük oranda köylü nüfusa sahip Ukrayna’da, Stalin’in 1932-1933 yıllarındaki uygulamaları sonucunda ortaya çıkan açlık felaketi nedeniyle milyonlarca kişi ölürken, İkinci Dünya Savaşı sırasında milliyetçi akımlar önem kazandı. Sovyet döneminde milliyetçilik akımının güçlü olduğu Ukrayna, 1980’li yılların sonuna kadar da Komünist Parti tarafından sıkı bir kontrol altında tutuldu. 24 Ağustos 1991’de bağımsızlığını kazanan Ukrayna’nın özerk bölgesi olan Kırım, 18 Mart 2014’te Rusya Federasyonu tarafından ilhak edildi. Ayrıca, Ukrayna sanayisinin yüzde 15’ini, ihracatının yüzde 25’ini gerçekleştirdiği, kömür ve demir rezervlerine sahip Donbas bölgesinin büyük bölümü de Rus ayrılıkçıların idaresine geçmiş durumdadır.

SANAYİ SEKTÖRLERİ GSYİH’NİN YÜZDE 29’UNU OLUŞTURUYOR

Ukrayna, güçlü bir sanayi ülkesi, ağır sanayi ve metalürji kuruluşlarının yanı sıra kimya ve petrokimya endüstrisine de sahip bir ülkeyken, ileri teknoloji gerektiren uçak, helikopter, gemi, tank yapan hatta uzay çalışmalarına katkıda bulunan, uzay teknolojisine sahip dünyadaki birkaç ülkeden biri olarak gösteriliyor. Doğal kaynaklarının zengin oluşu ve Sovyet dönemindeki planlama Ukrayna’yı sanayi sektöründe, -her ne kadar eski ve enerji yoğun teknolojiye sahip olsa da- belirli bir gelişmişlik düzeyine ulaştırmış durumda. SSCB döneminde Ukrayna’da, ağır sanayi ve savunma sanayisi ön planda yer alırken, 1991’deki bağımsızlığın ardından 1993’ten itibaren Ukrayna sanayisi yapısal değişiklikler yaşamaya başladı. Temel sanayi olarak adlandırılan enerji sektörü ve çelik sanayisi üretiminin genel sanayi üretimi içindeki payı artarken, imalat sanayisi olarak adlandırılan makine yapımı ve hafif sanayi üretiminin payı azalma eğilimine girdi. Bununla birlikte Ukrayna sanayisi içindeki önemli sektörler halen makine imalatı, gıda, demir-çelik, metalürji, kimyevi maddeler, uçak ve gemi inşa sanayisi olarak öne çıkıyor. Makine ve kimyevi maddeler üretimindeki en büyük sorun ise eski teknolojilerin kullanılıyor olması ve ithal edilen mallarla rekabet edilememesi olarak dikkat çekiyor. 

Sanayi sektörü Ukrayna GSYİH’sinin yaklaşık yüzde 29’unu oluşturuyor. Ancak Ukrayna’nın ihracatında çoğunlukla ham madde ürünlerinin ön planda olduğunu görüyoruz. Yüksek teknoloji ürünlerinin ihracat payı, Ukrayna’nın toplam ihracatının ancak yüzde 6’sını oluştururken, Ukrayna Devlet İstatistik Servisi verilerine göre 2020’de Ukrayna’nın diğer ülkelere yaptığı ihracatta sanayi ürünlerinin payı yüzde 20,4; ithalatında ise yüzde 2,2 olarak gerçekleşmişti. Ukrayna’nın ağır imalat sektörüne geniş bir makine yapımı işletme ağı hakimdir. Nüfusun yüzde 25’inden fazlası madencilik, demir yolu taşıtları, enerji, tarım ekipmanları, yol yapım ekipmanları, takım tezgâhları, uçak motorları ve gıda endüstrileri alanında imalat yapan şirketler tarafından istihdam edilirken, bu üretim kapasitesi, güçlü eğitim kurumlarıyla birlikte Ukrayna’nın otomotiv, havacılık ve gemi inşası gibi uzmanlaşmış endüstrilerde küresel bir rakip olmasını sağlamıştır. Diğer yandan Ukrayna, gelişmiş bir metalürji endüstrisiyle birlikte büyük üretim ihtiyaçlarını karşılayabilecek önemli ham madde rezervlerine de sahiptir. Yine Ukrayna, yerel üniversiteler ve kolejleriyle eğitimli iş gücüne de sahip bulunuyor. Ülkede makine yapımı fakültelerinden yılda 10 binden fazla mühendis mezun oluyor.

İHRACATTA DÖRDÜNCÜ İTHALATTA YEDİNCİYİZ

Bu verilerle birlikte Ukrayna, gelişmekte olan bir serbest piyasa ekonomisi olarak tanımlanıyor. Doğu Avrupa’nın en hızlı gelişen ikinci ülkesi olarak gösterilen Ukrayna, Rusya ile yaşadığı gerginlikler ve Covid-19 krizi nedeniyle 2020’de yüzde 5’e yaklaşan bir daralma yaşasa da 2021 için ülkenin yüzde 4’ü aşacak bir büyüme potansiyeline sahip olduğu bildiriliyor.

Bununla birlikte, Ukrayna ekonomisinde verimliliğin artırılması, haksız rekabetin önlenmesinin geliştirilmesi, kamusal faaliyetlerde şeffaflık ve özelleştirme iş/finans dünyasının başlıca beklentileri arasında yer almaya devam ediyor. 2020 yılı rakamları değerlendirildiğinde, Ukrayna’nın toplam dış ticaret hacminin 103 milyar dolara ulaştığı görülüyor. Geçtiğimiz yıl 49 milyar dolarlık ihracatla dünyada 52’nci sırada yer alan Ukrayna’nın ihracat yaptığı başlıca ülkeler Çin, Polonya ve Rusya’yken, ülkenin ihracatında Türkiye yüzde 5 payla dördüncü sırada bulunuyor. Benzer şekilde, 2020’de 54 milyar dolarlık ithalatla dünyada 48’inci sırada yer alan ülkenin ithalat yaptığı başlıca ülkeler Çin, Almanya ve Rusya olarak sıralanıyor. Türkiye ise yüzde 4,5’lik payla Ukrayna’nın en çok ithalat yaptığı ülkeler sıralamasında yedinci sırada bulunuyor.

MAKİNE İHRACATINDA POTANSİYELİMİZİN ALTINDAYIZ

Ukrayna’nın makine özelinde ticaret rakamlarını incelediğimizde, BM İstatistik Bölümü verilerine göre, ülkenin makine ihracatının sınırlı ilerlediğini görüyoruz. Bununla birlikte Ukrayna, salgına rağmen 2020’de makine ihracatında yüzde 9,8’lik bir artış gerçekleştirdi ve 2 milyar dolarlık makine ihraç etti. Ukrayna’nın en çok makine ihraç ettiği ülkeler sıralamasında ilk sırada 501 milyon dolarla Rusya yer alırken, ikinci sıradaki Çin 2020’de Ukrayna’da 250,7 milyon dolarlık makine alımı yaptı. Üçüncü sıradaki Almanya’ya da 121,6 milyon dolarlık makine ihraç edildi.

2020’de Türkiye ise Ukrayna’dan gerçekleştirdiği makine ithalatında yüzde 26’lık düşüşle 11’inci sırada yer aldı ve 16,8 milyon dolar değerinde makine alımı yaptı. Bu dönemde Ukrayna’nın Türkiye’ye gerçekleştirdiği 2,6 milyar dolarlık toplam ihracat içindeki makinenin payı da yüzde 0,6 olarak kayda geçti. Aynı dönemde Ukrayna’nın toplam ihracatının 49,3 milyar dolar olduğunu ve makine ihracatının toplam ihracattan yüzde 4 pay aldığını da söyleyelim. Diğer yandan, makine ithalatının, 54 milyar dolarlık toplam ithalattan yüzde 13,4 pay aldığı Ukrayna’da, 2020’de yüzde 9,9’luk azalışla 7,2 milyar dolar tutarında makine ithal edildi. BM İstatistik Bölümü verilerine göre Ukrayna’nın en fazla makine ithal ettiği ilk 10 ülke listesinin ilk sırasında 1,7 milyar dolarla Çin yer alırken, listenin ikinci sırasında bulunan Almanya’dan 1,3 milyar dolar değerinde makine ithal edildi, üçüncü sıradaki İtalya’dan da 535,3 milyon dolarlık makine alımı yapıldı. Bu dönemde Ukrayna’nın Türkiye’den gerçekleştirdiği makine ithalatı ise yüzde 30,1’lik artışla 295,5 milyon dolar oldu ve Türkiye, Ukrayna’nın makine ithalatında yedinci sırada yer aldı. Aynı dönemde, Ukrayna’nın makine ithalatında dördüncü sırada yer alan Polonya’nın 428,4 milyon dolar değerinde makine ihracatı yaptığı göz önüne alınırsa, Türkiye’nin Makinecileri’nin bu değeri yakalaması ve Ukrayna’nın makine ithalatında dördüncü sıraya yükselmesi mümkün olabilir. Bu veriyle, Ukrayna’nın toplam 7,2 milyar dolarlık makine ithalatından 2020’de Türkiye’nin aldığı payın yüzde 4,1 seviyesinde gerçekleştiğini; Ukrayna’nın Türkiye’den yaptığı 2,1 milyar dolarlık toplam ithalat içindeki makinenin payının ise yüzde 14,1 olarak kayda geçtiğini hatırlatalım.