Türkiye Makina Federasyonu, “Makine İmalat Sektörü Türkiye ve Dünya Değerlendirme Raporu”nun beşincisini Ağustos ayında yayımladı. Dr. Can Fuat Gürlesel başkanlığındaki Ekonomi ve Strateji Danışmanlık Hizmetleri’nin hazırladığı, Türkiye’nin Makinecileri’nin de katkı sunduğu rapor, tüm dünyanın Covid-19 salgınıyla hatırlayacağı 2020’de Türkiye’de ve dünyada makine sektörünün nasıl bir performans sergilediğine odaklanıyor; sektörün Türkiye ve dünya ölçeğindeki güncel konumunu ortaya koyuyor.

2020’NİN KAYIPLARI HIZLA TELAFİ EDİLDİ

Raporun önsözünde Türkiye makine imalat sanayisinin, 2020 yılında 17.680 firma ve 248.000 doğrudan istihdamla 153 milyar TL ciro karşılığında, ülke ekonomisine 40,6 milyar TL katma değer sağladığını söyleyen Türkiye Makina Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Dalgakıran, geçtiğimiz yıl sektörün gösterdiği dirençle bu yıl ilk dört ayda 2020’nin kayıplarının telafi edildiğinin altını çiziyor. “Salgın yılı olan 2020’de ihracatın yüzde 5,6 düşüşle 18,5 milyar dolara gerilirken, makine ithalatı ise yüzde 14,6 artışla 28,4 milyar dolara yükselerek dış ticaret açığımızı yine 10 milyar doların üzerine taşıdı. 2021 yılının ilk çeyreğinde ise ihracatımız önceki yılın son çeyreğinde yakalanan tempo ile 7,5 milyar dolar oldu. Bu dönemde 2020’ye göre yüzde 30, 2019 rakamlarına göre ise yüzde 17’lik bir artışla o yılki ihracatımızın üzerine 1,3 milyar dolar daha koyarak 2020’de olan kaybımızı telafi etmiş olduk.” diyerek devam eden Dalgakıran, krizleri lehine çevirme yeteneğine sahip olduğunu bir kez daha gösteren Türk makine imalat sektörünün, yükselen performansı ve salgın nedeniyle Avrupa devletlerindeki sıkıntıların devam ettiği bölgelerde artan faaliyetleriyle, sınai ve teknolojik iş birliklerinden aldığı payı artırma eğilimini sürdürdüğünü vurguluyor. Adnan Dalgakıran, sektör olarak salgında dünya pazarının daralmasına karşın tüketimdeki farklılaşma nedeniyle, küresel imalat sanayisi yatırımlarının hızla yenilenmesi bakımından artan talebe yanıt verebilmek için yoğun gayret gösterdiklerini de söylüyor ve “Firmalarımızın, seyahat imkanlarının kısıtlandığı bu dönemde, uzaktan erişimi mümkün kılan teknoloji uygulamalarına odaklanması, sektörün dijital dönüşüm çalışmalarını da ivmelendirmiş oldu. KOBİ yoğun makine sektörü için verimliliği artırmak adına süreçlerin dijitalleşmesi önem arz ederken, hizmet verdiği diğer tüm sektörlere makine ve teknoloji tedariki bakımından küresel rekabetçiliğini sürdürmesi için ürünlerinin dijital uygunluklarının sağlanması da büyük önem arz ediyor. Bu yöndeki ihtiyaçlara cevap verme kabiliyeti olan Ar-Ge yoğun sektörde Sanayi  ve Teknoloji Bakanlığı’ndan onaylı 200 kadar Ar-Ge ve 40 tasarım merkezi mevcutken, 2019 özel sektör Ar-Ge harcaması yüzde 21’lik artışla 1,3 milyar TL’ye ulaştı.” değerlendirmesinde bulunuyor. Dalgakıran son olarak, “Salgın döneminde Türkiye Makina Federasyonu olarak, ‘Koronavirüs Etkileri ve Tedbirleri Değerlendirme Anketleri’ yaparak, yaşanan sıkıntıların hızlı olarak tespiti ve çözüm önerilerinin geliştirilmesine katkı sağlamaya çalıştık. Anket sonuçlarına göre salgın döneminin, KOBİ niteliğine haiz sektörümüzdeki firmaların finansal kırılganlıklarını artırdığını gördük. Sektör olabildiğince ihracat odağını sürdürürken, bir ara yüzde 50’lere düşen kapasite kullanım oranlarımızı tekrar  yüzde 75’lere taşımasını bildik. En önemli sermayemiz olarak gördüğümüz beşerî kaynağımız olan istihdamı karşılıklı fedakârlıklarla koruyabildik.” diyor ve “Makine İmalat Sektörü Türkiye ve Dünya Değerlendirme Raporu”nun tüm makine imalat sektörleri ve ekonomi çevreleri ile politika belirleyici kurumların yetkililerine faydalı olmasını temennisini dile getiriyor.

SEKTÖRÜN TÜM VERİLERİ TEK BELGEDE

Raporun yazarı Dr. Can Fuat Gürlesel ise sunuş metninde, makine imalat sanayilerinin ülkelerin kendi üretim ve ürün teknolojilerine sahip olmaları ve böylece sanayileşmiş ülke vasfına ulaşmaları için belirleyici konumda olduklarını vurguluyor ve “Bu nedenle ülkeler, makine sanayisinin geliştirilmesi ve rekabet gücünün artırılmasına ayrı bir önem ve öncelik veriyorlar. Gelişmiş ve sanayileşmiş ülkelerin büyük bölümü, makine sanayilerinde kendi üretim ve ürün teknolojilerine sahiptir. Buna bağlı olarak Türk makine sanayisi de öncelikle Türkiye’nin gelişmiş ve sanayileşmiş ülke olma hedefi çerçevesinde ayrıcalıklı bir konumdadır. Bu önem nedeniyle, Türkiye’de makine sanayisine yönelik olarak kamu tarafından birçok yeni uygulama programı açıklanıyor. Bu programlar Türk makine sanayisinin gelişimini hızlandıracaktır.” diyor. Bu kapsamda hem Türkiye özelinde hem de küresel ölçekte makine sanayisinin yakından izlenmesi ve değerlendirilmesinin önemine değinen Dr. Gürlesel, bu yıl beşincisi hazırlanan “Makine İmalat Sanayi Türkiye ve Dünya Değerlendirme Raporu”nun da bu amaçla hazırladığı ve özellikle sayısal veri ağırlıklı inceleme ve değerlendirmelere yer verdiğinin altını çiziyor. Yedi bölümden ve bir ekten oluşan rapor, Türk makine sektörü temel göstergelerinden başlayarak sektörde faaliyet gösteren şirketlerin mali yapıları, sektördeki teknoloji faaliyetleri, sektörün dış ticareti, alt sektörlerin değerlendirmesi, dünyadaki eğilimler ile makine sanayisi için 2020 yılı değerlendirmesine uzanan kapsamlı bir içerik sunuyor. Ayrıca ek olarak, makine imalat sanayisi için üretim ve dış ticaret sınıflamalarına da raporda yer veriliyor. Yine rapor, bu yıl özelinde, 2020’deki salgın gibi “özel bir yılın” gelişmelerini de yansıtıyor. Tüm dünya genelinde ve Türkiye’de yaşanan salgın, tüm iktisadi ve sosyal hayatı etkiler ve büyük değişimlere yol açarken, bu çerçevede salgının yarattığı koşullar ve önümüzdeki döneme ilişkin beklentilere de raporda geniş ölçüde yer veriliyor. 

2020’NİN BELİRLEYİCİSİ SALGIN OLDU

2020 yılında, kuşkusuz dünya ekonomisini şekillendiren ana unsur küresel ölçekte yaşanan salgındı. Salgın yüzünden yılın ikinci çeyreğinde sert bir daralma yaşanırken, hükümetler ve merkez bankaları yıl boyunca ekonomilere yönelik  geniş destekler vermeye gayret etti. Bu destekler yılın ikinci yarısında ekonomilerin  toparlanmasını sağlasa da dünya ekonomisi 2020 yılında yakın tarihin en sert daralması gerçekleştirdi ve yüzde 3,6 küçüldü. Benzer şekilde, dünya mal ticareti de 2020 yılında yüzde 7,5 oranında daraldı ve 17 trilyon dolara indi. Dünya ekonomisinde salgının etkileriyle oluşan koşullar ve talep daralması birleşince, sanayilerde kapasite kullanım oranları düştü, yatırımlarda da önemli daralmalar ortaya çıktı. Buna bağlı olarak, 2020 yılında dünya makine ve teçhizat yatırımları yüzde 6 küçüldü. Türkiye ekonomisi ise 2020’ye artan bir büyüme ivmesiyle başlamıştı. Ancak yılın ikinci çeyreğinde, yaşanan salgınla ekonomide sert bir daralma yaşandı. Salgının etkilerine karşı ekonomiye yönelik önemli bir destek sağlanırken, Merkez Bankası genişletici bir para politikası uyguladı ve yüksek oranlı bir kredi genişlemesi yaratıldı. Bu desteklere bağlı olarak yılın ikinci yarısında ekonomide yeniden büyümeye geçildi ve Türkiye ekonomisi yılın ikinci yarısında gelen toparlanmayla 2020 yılında yüzde 1,8 büyüme sağladı. Bununla birlikte, ekonomiye sağlanan aşırı destekler aynı zamanda finansal kırılganlıkları da artırdı. Nitekim Kasım ayı başında önemli bir finansal dalgalanma yaşanırken, 2020 yılında küresel mal ticaretindeki daralma Türkiye’yi de olumsuz etkiledi ve ihracat yüzde 6,1 geriledi. Buna karşılık Türkiye’nin toplam ithalatı 2020 yılında yüzde 4,4 artış gösterdi. Diğer yandan, 2020 yılında TL’deki hızlı değer kaybı devam etti. TL, dolar karşısında 2020 yılında yüzde 23,6 değer kaybederken, 2020’de ekonomide uygulanan aşırı genişletici politikalar sonucu cari denge, enflasyon ve bütçe dengesi gibi tüm makro göstergeler bozuldu; buna bağlı olarak da 2020 yıl sonunda üretici fiyat endeksi yüzde 25,15’e yükseldi.

MAKİNE SANAYİSİNDE GİRİŞİM SAYISI SALGINA RAĞMEN ARTTI

2020’deki beklenmedik ve tüm dünyayı hazırlıksız yakalayarak büyük hasara yol açan salgın krizine rağmen Türk makine sanayisinde girişim sayısı artış eğilimini sürdürdü ve halen sektörde yeni girişim eğilimi devam ediyor. Türkiye makine imalat sanayisindeki girişim sayısı 2020 yılında 17.680’e yükselirken, küresel ölçekte yaşanan salgın iktisadi faaliyetler üzerinde farklı etkiler yarattı. Salgınla oluşan yeni normal koşulları içinde yılın ikinci  yarısında makine ve teçhizat talebi hem küresel ölçekte hem de Türkiye’de artış gösterdi ve Türkiye makine sanayisi yılı büyümeyle kapatan sektörlerden biri oldu. Buna bağlı olarak, Türkiye’de girişim sayısı artışını sürdürürken, imalat sanayisindeki üretici firma sayısındaki artış ise 2020 yılında yavaşladı. Makine sanayisindeki üretici firma sayısının genel imalat sanayisindeki girişim sayısı içindeki payı ise 2020 yılında yükseldi.

MAKİNE SANAYİSİNİN CİROSU DA YÜKSELDİ

Makine sanayinin cirosu da 2020 yılında yaşanan salgının etkilerine rağmen son yılların en yüksek artışını gerçekleştirdi ve yüzde 32,6 yükselerek 158,56 milyar TL’ye ulaştı. İhracat artışının ciroya katkısı 2020 yılında yüksek oranda gerçekleşirken, iç pazarda da yılın ikinci yarısındaki talep canlanması ve üretici fiyatlarının artışı, yurt içi cirolarda yüksek büyümeye neden oldu. Makine sanayisinin imalat sanayisi toplam cirosu içindeki payı 2017 yılında yüzde 5, 2018 yılında yüzde 4,96 olarak gerçekleşmiş, 2019 yılındaysa yurt içi ve yurt dışı  olumsuz koşullar nedeniyle daralarak yüzde 4,74’e gerilemişti. 2020 yılında ise makine sanayisinin cirosu yüksek bir büyüme gösterdi ve imalat sanayisi toplam cirosu içindeki payı yüzde 5,23’e tırmandı. Bu oran, aynı zamanda makine sanayisinin ulaştığı en yüksek pay olması açısından da önem arz ediyor.

MAKİNECİLER İSTİHDAMI KORUDU

Makine sanayisinin üretimi 2020 yılında yaşanan salgının yarattığı etkiler ve yılın ikinci yarısında ortaya çıkan yeni normal koşulları içinde önemli ölçüde büyüdü. 2019 yılında makine sanayisi istihdamında yaşanan gerilemenin ardından 2020 yılında yeniden büyüme sağlanırken, makine sanayisinin istihdamı yüzde 3,1 artışla 248.000 oldu. İmalat sanayisi genelinde ise istihdam 2020 yılında yüzde 2,8 yükseldi. Makine sanayisinin genel imalat sanayisi istihdamı içindeki payı da 2019 yılında yüzde 5,89 iken 2020 yılında yüzde 5,90 olarak gerçekleşti.

MAKİNELERİMİZİN ÜRETİM DEĞERİ YÜZDE 32 ARTTI

Makine sanayisinin toplam üretim değeri 2020 yılında yüzde 32,2 artarak 145,63 milyar TL’ye yükselirken, üretim de yüzde 8,5 ile önemli ölçüde büyüme sergiledi. 2020 yılında makine sanayisinde üretici fiyat artışı ise yıllık yüzde 26,5; yıl ortalaması olarak da yüzde 15,1 olarak gerçekleşti. Makine sanayisinde üretim değerinin toplam imalat sanayisi üretim değeri içindeki payı da 2020 yılında yüzde 5,14’e yükseldi ve en yüksek oranına ulaştı.

ÜRETİM DEĞERİNDEKİ HIZLI BÜYÜME KATMA DEĞERİ DE ARTIRDI

Diğer yandan, Türkiye makine sanayisi yıllar itibarıyla daha yüksek katma değerli ürünler üretmeye de devam ediyor. Bu çerçevede, yaratılan katma değer de yıllar itibarıyla reel olarak yükselirken, 2019 yılında kesintiye uğrayan katma değer artışı 2020 yılında önemli bir artış gösterdi. Bunun ana nedeni üretimde ve üretim değerinde yaşanan büyümeyken, makine sanayisinin daha yüksek katma değerli üretim çabası da devam ediyor. Bu büyüme ile 2020 yılında makine sanayisinin yarattığı katma değerin toplam büyüklüğü 41,1 milyar TL’ye ulaşırken, imalat sanayisi katma değeri içinden alınan pay da 2020 yılında yüzde 7,03 olarak gerçekleşti ve en yüksek oranına çıktı. 

SALGINLA OLUŞAN YENİ KOŞULLAR MAKİNE TALEBİNİ PATLATTI

2020 yılında yaşanan salgın nedeniyle yılın ilk yarısında makine ve teçhizat yatırımları önemli ölçüde daralmış, yurt içi ve yurt dışında makine talebi azalmıştı. Ancak yılın ikinci yarısında yine salgın kaynaklı oluşan yeni normal koşulları içinde makine talebinde içeride ve dışarıda hızlı bir artış yaşanırken, yılın ikinci yarısındaki bu talep artışı makine sanayisi üretimini de olumlu etkiledi. Bu kapsamda, 2018 ve 2019 yıllarındaki zayıflama sonrası 2020 yılı makine sanayisi üretimi için önemli bir toparlanma yılı oldu ve makine sanayisi üretimi yılı yüzde 8,5’lik artışla kapadı. 2020 yılında imalat sanayisi genelinde de üretim yüzde 2,5 büyüme sergiledi. Ancak salgın, birçok imalat sanayisi alt sektöründe daralmalara da yol açtı. Bu nedenle 2020 yılında imalat sanayisi genelinde üretim artışı sınırlı kaldı. Diğer yandan, makine imalat sanayisinde kapasite kullanım oranı 2019 yılında yüzde 68,1 ile son 10 yılın en düşük seviyesinde gerçekleşmişti. 2020 yılında ise kapasite kullanım oranı salgın etkisiyle özellikle yılın ilk yarısında sert şekilde düşse de yılın ikinci yarısındaki toparlanmayla yıl ortalamasını yüzde 65,9 olarak gerçekleştirdi. Makine sanayisinde gerileyen kapasite kullanım oranlarına rağmen sanayi üretiminde önemli artışın sağlandığı 2020’de, üretim artışı yılın ikinci yarısında yükselen kapasite kullanım oranlarıyla gerçekleşebildi.

YATIRIM İŞTAHI 2020’DE YÜKSEKTİ

Makine sanayisinde yatırımlar 2018 yılında artışını sürdürmüş ve son dokuz yılın en yüksek seviyesine ulaşmış; ancak 2019 yılında yatırımlar gerileme göstermişti. 2020 yılında ise salgına rağmen alınan yatırım teşviklerinin önemli ölçüde yeniden arttığına şâhit olduk. Salgın sonrası oluşan yeni koşullar içinde 2020 yılının ikinci yarısında makine ve teçhizat talebi hem arttı hem de çeşitlendi. İç ve dış talep birlikte hareketlenirken, buna bağlı olarak 2020 yılının ikinci yarısında makine ve teçhizat sektöründeki yatırımlar da artışa geçti. Bu kapsamda 2020 yılında, makine sanayisinde gerçekleşmek üzere toplam yatırım tutarı 9,92 milyar TL olan 973 yatırım teşvik belgesi, 665 tevsi yatırımı ve 246 adet yeni yatırım için teşvik belgesi alındı. 2020 yılında makine sanayisinde yatırımlarda yeni kapasiteler oluşumu ve kapasite artışlarına yönelik yatırım iştahı da artış gösterdi. Makine sanayisinde yatırımlar, iç ve dış talepteki çeşitlenmeye bağlı olarak yeni yatırımlara da yöneldi. Makine sanayisi yatırımlarının imalat sanayisi toplam yatırımları içindeki payı da alınan yatırım teşvik belgesi sayısı itibarıyla 2020 yılında arttı ve yüzde 13,4 olarak gerçekleşti. Paydaki artışla son 10 yılın en yüksek payına ulaşılmış oldu. Diğer yandan, hatırlanacağı üzere, değer olarak makine sanayisi yatırımlarının payı 2015 yılında yüzde 14,5’e kadar yükseldikten sonra gerilemeye başlamıştı. 2020 yılında yatırımların değer payı da yüzde 4,8’e kadar indi. Benzer şekilde, imalat sanayisinde 2018 yılından itibaren  proje bazlı verilmeye başlanan ve çok büyük yatırımlar için düzenlenen teşviklerle, imalat sanayisinde teşvikli yatırım toplam tutarı büyümüştü. Bu gelişmede, makine sanayisinin payındaki sert düşüş de etkili oldu. Nitekim imalat sanayisinde alınan yatırım teşvik belgelerinin büyüklüğü 2020 yılında 151,13 milyar TL oldu. Makine sanayisinde yatırımların ortalama büyüklüğü ise 2017-2019 döneminde durağanlaşmıştı. 2020 yılında ise talepteki artışa bağlı olarak yeniden artış yaşandı ve ortalama yatırım ölçekleri 2019 yılındaki 9,33 milyon TL seviyesinden 2020 yılında 10,2 milyon TL’ye yükseldi. Yine, yeni yatırımlarla tevsi yatırımlarında da birbirine yakın büyüklükler yaşandı. 2020 yılında yeni yatırımların ortalama büyüklüğü 10,5 milyon TL’den 13,3 milyon TL’ye çıkarken, tevsi yatırımlarının ortalama büyüklüğü 10 milyon TL’den 9,1 milyon TL’ye indi.

ALT SEGMENTLERDEKİ YATIRIM TEŞVİKLERİNDE ÖNEMLİ ATILIMLAR VAR

Salgına karşı önlemlerin sertleştiği 2020 yılının ikinci yarısında, makine ve teçhizat talebinde hem yurt dışında hem de yurt içinde önemli bir artış başlamıştı. Bu talep artışı makine sanayisindeki yeni kapasite yatırımlarını da özendirirken, makine sanayisinde 2020 yılında alınan yeni yatırım teşviklerinin alt makine sektörleri olarak dağılımında da önemli bir dönüşüm izlendi. 2020 yılında, yeni yatırımlar için alınan teşvikler uzun süre sonra önemli ölçüde artarken, 3,27 milyar TL tutarında yeni yatırım için teşvik belgesi alındı. Makine sanayisinde 2020 yılında yeni yatırımlar için en yüksek yatırım teşvik belgesi alan alt sektör özel amaçlı makineler alt sektörü olurken, özel amaçlı makineler sektöründe 1,27 milyar TL tutarında yeni yatırım için teşvik alındı. Yine, birçok alt sektörde yeni yatırımların hareketlendiği 2020 yılında yük kaldırma, taşıma ve istifleme makineleri sektöründe 490 milyon TL tutarında yeni yatırım için teşvik alınırken, mil yatağı, dişili takımları ve tahrik tertibat sanayisinde uzun süre sonra yeni yatırımlar yeniden başladı ve 2020 yılında 410 milyon TL tutarında yeni yatırım için teşvik alındı. İnşaat, iş ve madencilik makineleri, tarım ve ormancılık makineleri ile takım tezgâhları da yeni yatırımlarda hareketlenen diğer sektörler oldu. Diğer genel amaçlı makineler, gıda ve içecek makineleri ile metalürji makineleri sektörlerinde de geçmiş yılların oldukça üzerinde yeni yatırımlar için teşvikler alındı. 

MAKİNE SANAYİSİNİN PERFORMANSI DİKKAT ÇEKİYOR

Rapor, son bölümünde, çeşitli göstergeler özelinde bir performans değerlendirmesinde de bulunuyor. Buna göre, Türk makine sanayisinde 2020 yılında değerlendirme yapılan 21 göstergeden 12’sinde pozitif (2019 yılında 11’i pozitif), 5’inde durağan (2019 yılında 2’sinde durağan) ve 4’ünde ise negatif (2019 yılında 8’inde negatif) gelişme yaşandığı görülüyor. Üretim ile ilgili göstergelerde yüksek bir pozitif performans sergilenirken, ihracat göstergelerinde negatif performansın arttığı ve ihracatın gerilediği izleniyor. Bu değerlendirme çerçevesinde, Türk makine sanayisinin salgının önemli ölçüde olumsuz etkilediği 2020 yılında göreceli olarak başarılı bir performans gösterdiğini söylemek mümkün.