GEÇTİĞİMİZ AY, 6750 SAYILI TİCARİ İŞLEMLERDE TAŞINIR REHNİ KANUNU HAKKINDAKİ MAKALEMİN İLK BÖLÜMÜNDE, İŞLETMELERİN FİNANSMANA ERİŞİM SORUNUNA BİR ÇÖZÜM SUNAN 6750 SAYILI KANUN VE UYGULAMASI HAKKINDA ÖN BİLGİLERE YER VERMİŞ VE TÜRKİYE’DE TAŞINIR REHNİ VE TÜRLERİNDEN SÖZ ETMİŞTİM. BU SAYIDA İSE 6750 SAYILI KANUN KAPSAMINDA REHNİN KURULMASI VE REHİNLİ TAŞINIR SİCİLİ İLE TEMİNAT GÖSTERİLEBİLECEK / REHNEDİLEBİLECEK TAŞINIR VARLIKLARDAN SÖZ EDECEĞİM.

Bu makalenin konusunu oluşturan ticari işlemlerde taşınır rehni, 20 Ekim 2016 tarihli ve 6750 sayılı Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanununda düzenlenmiş durumdadır. Mezkur Kanun, 1 Ocak 2017 tarihinde yürürlüğe girmiş ve bu düzenlemeyle taşınır rehni, rehne konu taşınırın zilyetliğinin alacaklıya teslim edilmeden rehnin sicile tescil edilmek suretiyle Kanunda sayılan taşınırlar üzerinde rehin kurulmasına imkân veren taşınır rehni türlerinden biri olarak tasarlanmıştır. Kanunun amacı, teslimsiz taşınır rehin hakkının güvence olarak kullanımının yaygınlaştırılması, teslimsiz taşınır rehnine konu taşınırların kapsamının genişletilmesi, taşınır rehninde aleniyetin sağlanması ile rehnin paraya çevrilmesinde alternatif yolların sunulması suretiyle finansmana erişimi kolaylaştırmak olarak ifade edilmiştir. Yasa ile genel olarak işletmelerin ekonomik faaliyetlerinin devamlılığını sağlayarak finansmana erişiminin kolaylaştırılması ve rekabet güçlerinin artırılması hedeflenmiştir. Ayrıca, geçtiğimiz ay bahsettiğim Dünya Bankası çalışmalarında da ortaya konulduğu üzere, banka kredi başvurularında işletmelerin sermaye yapısından kaynaklanan teminat sorununa alternatif bir çözüm sunulması amaçlanmıştır. 6750 sayılı Kanun’un yasalaşmasıyla birlikte getirilen yasal haklar ve Rehinli Taşınır Sicili sayesinde Türkiye, 2019 yılında Dünya Bankası İş Yapma Kolaylığı Endeksi’nin Kredi Temini başlığında, ülke sıralamasında 82’nci sıradan 37’nci sıraya ilerleyerek 45 basamak birden yükselmişti. Dünya Bankası İş Yapma Kolaylığı Raporu’nun (Doing Business Report) “Kredi Temini” başlığı altındaki “Yasal Haklar” endeksindeki 12 göstergeden 9’u anılan Kanun’da düzenlenen hükümlerle doğrudan ilgilidir. Ayrıca, Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası tarafından yürütülen Finansal Sektör Değerlendirme Programı’nın Türkiye incelemesinde, 6750 sayılı Kanun uyarınca kurulan Rehinli Taşınır Sicili ve bu sicilin fonksiyonları inceleme kapsamına dâhil edilmiştir. Dolayısıyla, taşınır rehni uygulaması ve rehin kayıtlarının tutulduğu özel sicillerin bir ülkede finansmana erişimin veya finansal sektörün önemli bir parçası haline geldiğini söylemek mümkündür.

KANUNUN KAPSAMI VE REHNİN KURULMASI

Kanun, bir borca güvence teşkil etmek üzere kurulan ve konusu Kanunda sayılan taşınır varlıklar olan rehinli işlemlere uygulanıyor. 6750 sayılı Kanun, rehin hakkının tesis edilmesine, rehin hakkının üçüncü kişilere karşı hüküm ifade etmesine, rehinli taşınır siciline, rehinli alacaklılar arasında öncelik hakkının belirlenmesine, tarafların ve üçüncü kişilerin hak ve yükümlülüklerine, rehin hakkının kullanımı ile rehinli işlemlere ilişkin düzenlemeler getiriyor. Bununla birlikte, sermaye piyasası araçları, mevduat, tapu kütüğüne herhangi bir nedenle tescil edilen taşınırlar Kanun kapsamında teminat olarak gösterilemiyor. 6750 sayılı Kanun kapsamında bir rehnin üç aşamada kurulduğunu söyleyebiliriz. Bu tür bir rehnin kurulabilmesinin ilk aşaması, ilgili tarafların bir araya gelerek rehinle güvence altına alınabilecek mevcut veya müstakbel bir borcun ödenmesini güvence altına almak amacıyla, zilyetliğin devrine gerek olmaksızın taşınır varlık üzerinde sınırlı ayni hak tesis etme yönünde bir irade oluşturmasıdır. İkinci aşamada rehin sözleşmesi hazırlanır ve imzalanır. Rehin sözleşmesi, rehin hakkını tesis etmek amacıyla rehin veren ile alacaklı arasında imzalanan sözleşmeyi ifade eder. Rehin sözleşmesi elektronik ortamda ya da yazılı olarak düzenlenebilir. Elektronik ortamda düzenlenen rehin sözleşmesinin sicile tescil edilebilmesi için güvenli elektronik imza ile onaylanması şarttır. Yazılı olarak düzenlenen rehin sözleşmelerinde ise imzaların noterce onaylanması veya sözleşmenin sicil yetkilisinin huzurunda imzalanması gereklidir. Son aşamada ise rehin sözleşmesinin Rehinli Taşınır Sicili’ne tescil edilmesi gerekir. Rehin sözleşmesinin bu Sicile tescil edilmesiyle rehin kurulmuş olur. Şu hususu belirtmekte fayda var; Kanun uyarınca kurulan Rehinli Taşınır Sicili hizmetleri noterlikler tarafından yerine getirilir. Dolayısıyla, 6750 sayılı Kanun uyarınca bir rehin kurmak için ilgili tarafların bir yerleşim yeri sınırlaması olmaksızın herhangi bir noterliğe başvuruda bulunması yeterlidir.

REHİN SÖZLEŞMESİNE KİMLER TARAF OLABİLİR?

6750 sayılı Kanunda bir rehin sözleşmesine taraf olabilecek kişiler konusunda ikili bir yapı öngörülmüştür. Buna göre, ilk olarak, rehin sözleşmesi kredi kuruluşları ile tacir, esnaf, çiftçi, üretici örgütü, serbest meslek erbabı gerçek ve tüzel kişiler arasında imzalanabilir. Kredi kuruluşları kapsamına, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu uyarınca faaliyet gösteren bankalar ve finansal kuruşlar, 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu uyarınca faaliyet gösteren finansal kuruluşlar ile kredi ve kefalet sağlayan kamu veya özel kurum ve kuruluşları girer. Diğer taraftan, 6750 sayılı Kanun uyarınca bir rehin sözleşmesi tacir ve/veya esnaflar arasında da tesis edilebilir. Bu durumda, tacir veya esnaf, rehin veren veya rehin alacaklısı olabilir. Böylelikle, tacir veya esnaflar kredili veya vadeli satış gibi işlemlerde teminat alarak birbirlerinin yatırımlarını finanse edebilirler.

REHİNLİ TAŞINIR SİCİLİNİN KURULMASI

6750 sayılı Kanunun getirdiği en önemli yeniliklerden birisi Rehinli Taşınır Sicilinin kurulmasıdır. Anılan Kanun uyarınca, rehin hakkının tesis edilmesi ve üçüncü kişilere karşı hüküm ifade etmesi, rehinli alacaklılar arasında öncelik hakkının belirlenmesi ve rehinli taşınır varlığın devrinin tescil edilmesi amacıyla Rehinli Taşınır Sicili kurulmuştur. Rehinli Taşınır Sicili aleni bir sicildir; ilgisini ispat eden herkes sicilde sorgulama yapabilir ve rehin tesis etmek istediği taşınırlar üzerinde daha önceden bir rehin olup olmadığı bilgisine ulaşabilir. Bu sorgulama, elektronik ortamda veya noterliklere başvurarak da yapılabilir. Rehinli Taşınır Sicilinin kurulması ve sicil hizmetlerinin yerine getirilmesi görevi, Ticaret Bakanlığı tarafından Türkiye Noterler Birliği ve noterliklere tevdi edilmiştir. Ticaret Bakanlığı, sicilin faaliyetlerini her zaman denetlemeye ve gerekli önlemleri almaya yetkilidir. Türkiye Noterler Birliği tarafından sicil işlemlerinin gerçekleştirilmesi amacıyla Taşınır Rehin Sicil Sistemi (TARES) 1 Ocak 2017 tarihinde hizmete alınmıştır. Sicil hizmetlerine www.tares.org.tr internet adresi üzerinden elektronik ortamda ulaşılabilir. Yine, 6750 sayılı Kanun uyarınca bir rehin tesis etmek amacıyla ilgili taraflarca www.tares.org.tr internet adresi üzerinden bir rehin sözleşmesi hazırlanması mümkündür. Ayrıca, rehin sözleşmesinin hazırlanması ve tescil edilmesi için Türkiye’deki herhangi bir noterliğe başvuru yapılması gereklidir. Rehin sözleşmesinin www.tares.org.tr internet adresi üzerinden hazırlanması durumunda, sözleşmenin tescil edilebilmesi için taraflarca yine Türkiye’deki herhangi bir noterliğe müracaat edilmesi gerekir.

TEMİNAT GÖSTERİLEBİLECEK, REHNEDİLEBİLECEK TAŞINIR VARLIKLAR

6750 sayılı Kanun çerçevesinde rehin olarak gösterilebilecek taşınır varlıklar Kanunda kapsamlı bir şekilde sayılmıştır. Buna göre; alacaklar, çok yıllık ürün veren ağaçlar, fikri ve sınai mülkiyete konu haklar, ham madde, hayvan, her türlü kazanç ve iratlar, lisans ve ruhsatlar, kira gelirleri ve kiracılık hakkı, makine ve teçhizat, araç, ekipman, alet, iş makineleri, elektronik haberleşme cihazları dâhil her türlü elektronik cihaz gibi menkul işletme tesisatı, sarf malzemesi, stoklar, tarımsal ürün, ticaret unvanı ve/veya işletme adı, ticari işletme veya esnaf işletmesi, ticari plaka ve ticari hat, ticari proje ve vagon ve benzeri her türlü taşınır varlıklar teminat olarak gösterilebilir. Bunların dışında; işletmelerin müstakbel taşınır varlıkları üzerinde rehin hakkı veya işletmelerin mevcut veya müstakbel taşınır varlıklarının getirileri üzerinde de rehin kurulabilir; her tür sözleşmeden doğan mevcut veya müstakbel alacaklar rehne konu edilebilir. Ayrıca rehin hakkı, söz konusu varlıklardan biri veya birden fazlası üzerinde kurulabilir. Taşınır varlığın gelecekteki her türlü faiz, sigorta gibi hukuki getirileri ile doğal ürün ve ikamesi mallar da taşınır varlıkla birlikte doğrudan rehin kapsamına girer. 

TİCARİ İŞLETME VE ESNAF İŞLETMESİ REHNİ

Ticari işletme ve esnaf işletmesinin tamamı üzerinde rehin kurulması hâlinde, rehnin kuruluşu anında işletmenin faaliyetine tahsis edilmiş olan her türlü varlık rehnedilmiş sayılır. Benzer şekilde, bir işletmenin belirli bir taşınır varlık grubunun bir bütün olarak rehnedilmesi hâlinde ise bu gruba dâhil varlıkların tamamı rehnedilmiş kabul edilir. 6750 sayılı düzenlemenin getirdiği önemli yeniliklerden biri, işletmelerin taşınırlarının değerinin borcu karşılaması hâlinde işletmenin tümü üzerinde rehin kurulamayacağının hüküm altına alınmasıdır. Söz konu hüküm uyarınca işletmelerin rehne konu olabilecek diğer taşınır varlıklarının borcu karşılayacak değerde olması hâlinde, işletmenin tümü üzerinde rehin kurulamaz. Bu hüküm ile işletmelerin bütünü üzerinde rehin kurulması zorlaştırılmıştır. 6750 sayılı Kanunda borçlunun borcunu ödeyemez duruma gelmesi veya bir diğer ifadeyle temerrüde düşmesi durumunda alacaklıların öncelik hakkını/sıralamasını belirlemek amacıyla iki tür rehin sistemi öngörülmüştür. Bunlar “İlerleme Sistemi” ve “Derece Sistemi”dir. Yasa uyarınca tesis edilecek bir rehin, bu iki sistemden biri kullanılarak tesis edilebilir. İlerleme sistemine göre rehin kurulması halinde, alacaklıların öncelik hakkı rehnin tescil anına göre belirlenir. Alacaklılar ilk tescil anına göre birinci sıradan başlamak üzere sıralanır; önceki sırada yer alan rehin hakkının sona ererek sicilden terkin edilmesi üzerine, sonraki sırada yer alan rehin hakları sırayla boşalan sıraya ilerler. Bu sistemde, rehinli taşınır varlığın tamamı, öncelik hakkına sahip rehin hakkına güvence teşkil eder. Rehnin derece sistemi kullanılarak kurulması halinde ise alacaklıların öncelik hakkı rehin hakkının derece ve sırasına göre belirlenir. Rehin veren, derece oluştururken her bir derece için miktar belirler. Rehin, sırada kendisinden önce gelecek olanların derece, sıra ve itibari değerin tescilde belirtilmesi kaydıyla ikinci veya daha sonraki derecede de kurulabilir. Ancak, farklı sıralarda kurulmuş bulunan rehin haklarından birinin terkin edilmiş olması, sonraki sırada yer alan rehin alacaklısına doğrudan boşalan dereceye geçme hakkı vermez. Ayrıca, terkin edilen rehin hakkı yerine yeni bir rehin hakkı kurulabilir.

DEĞER TESPİTİ VE EKSPERTİZ

6750 sayılı Kanuna göre taraflar rehnin kuruluşu öncesinde rehne konu taşınırların değerini herhangi bir değerleme hizmeti almaksızın serbestçe kararlaştırabilir. Dolayısıyla, rehin kurulmadan önce rehne konu taşınırların değer tespitinin ekspertiz hizmeti alınarak yapılması ihtiyaridir. Bir anlaşma sağlanamaması halinde, yetkili mahkemeden rehne konu taşınır varlığın değerini tespit ettirmek üzere talepte bulunulabilir. Öte yandan, borçlunun rehinle güvence altına alınan borcunu ödememesi halinde yetkili mahkemeden rehne konu taşınır varlığın değerini tespit ettirmek üzere talepte bulunulması gerekir. Dolayısıyla, borçlunun temerrüdü sonrasında rehinli taşınırların değer tespitinin mahkeme tarafından görevlendirilen kişi ve kuruluşlar tarafından yapılması zorunludur. Her iki durumda da değerleme hizmeti verecek ekspertiz, yetkili mahkeme tarafından Bankalara Değerleme Hizmeti Verecek Kuruluşların Yetkilendirilmesi ve Faaliyetleri Hakkında Yönetmelik uyarınca yetkilendirilen kişi veya kuruluşlar arasından görevlendirilir. Makalemin üçüncü ve son bölümünde, tarafların hak ve yükümlülükleri ile rehin hakkının sona ermesi ve sonuçlarından söz edeceğim.