6750 SAYILI TİCARİ İŞLEMLERDE TAŞINIR REHNİ KANUNU HAKKINDAKİ MAKALEMİN BU SON BÖLÜMÜNDE, TARAFLARIN HAK VE YÜKÜMLÜLÜKLERİ, REHİH HAKKININ SONLANMASI VE SONUÇLARI, CEZAİ YAPTIRIMLAR VE UYGULAMA SONUÇLARINA İLİŞKİN VERİLERİ İRDELEYECEĞİM.

6750 sayılı Kanun uyarınca tanzim edilen bir rehin sözleşmesinin taraflarının hak ve yükümlülükleri emredici hukuk kuralları, genel hükümler ve bu Kanuna aykırı olmamak şartıyla sözleşme serbestisi çerçevesinde rehin sözleşmesinde belirlenir. Taraf bilgileri, borcun konusu ve miktarı, borcun miktarı belirli değilse rehnin güvence miktarı, ödenecek para cinsi, rehnin azami miktarı, rehne konu varlık ile bu varlığın ayırt edici özelliklerinin rehin sözleşmesinde yer alması zorunludur. 6750 sayılı Kanun uyarınca rehin verenin hakları genel olarak şu şekilde özetlenebilir; rehin veren rehne rağmen taşınıra zilyet olmaya devam eder; rehin verenin taşınırı kullanma ve rehinli taşınıra ilişkin tasarruf yetkisi devam eder. Ayrıca, rehin verenin rehinli taşınır varlık üzerinde art rehin kurma yetkisi bulunmaktadır. Dolayısıyla, rehin verenin daha önce bir başkasına rehin gösterdiği aynı rehinli taşınırı bir başkasına da rehin verme yetkisi bulunmaktadır. Öte yandan, rehin veren, rehinli taşınırın değerini koruyucu tedbirleri almakla ve rehin konusu taşınır varlığın değerini azaltan tasarruflarından doğan zararları tazmin etmekle yükümlüdür. Ayrıca, rehin veren, eğer rehinli taşınırı devrettiyse, bu devri Rehinli Taşınır Sicili’ne bildirmek ve tescil ettirmekle yükümlüdür. Rehin veren, rehin alacaklısının rehne konu taşınır varlığı denetleme hakkına sahip olması nedeniyle bu kapsamda yapılan denetime katlanmakla yükümlüdür. Rehin kapsamındaki borçların süresinde ödenmemesi hâlinde söz konusu rehinli taşınır varlıkların mülkiyetini alacaklı tarafa devretmekle veya genel hükümler çerçevesinde takip yapılması halinde rehnin paraya çevrilmesine katlanmakla yükümlüdür. 6750 sayılı Kanun uyarınca rehin alacaklısının hakları genel olarak şu şekilde özetlenebilir; rehin verenin rehinli taşınırın değerini düşüren davranışlarda bulunması halinde rehin alacaklısı gerekli önlemleri almaya yetkilidir. Bu önlem için yapılan giderlerin tazminini zarara sebep olanlardan isteme hakkı bulunmaktadır. Yine, ayni hakları koruyan davaları açabilmektedir. Rehin alacaklısı, rehin veren ya da üçüncü bir kişinin zilyetliğinde bulunan rehne konu taşınır varlığı denetleme hakkına sahiptir. Rehin konusu taşınır varlıkların değerini rehin alacaklısı aleyhine azaltan tasarruflarından doğan zararları için tazminat talep etme hakkını haizdir. Bunların yanı sıra, rehin alacaklısının, Kanun kapsamındaki alacaklarının süresinde ödenmemesi hâlinde söz konusu rehnin paraya çevrilmesini talep etme veya söz konusu rehinli taşınırın mülkiyetinin kendisine devrini talep etme hakkı bulunmaktadır. Yine benzer şekilde, temerrüt sonrası alacağın varlık yönetim şirketlerine devrini veya kiralama ve lisans hakkını talep etme hakkı vardır. Diğer taraftan, rehin alacaklısı, alacağın son bulduğu tarihten itibaren on beş iş günü içinde, rehin kaydının sicilden terkini için başvuruda bulunmakla yükümlüdür. REHİN HAKKININ SONA ERMESİ VE SONUÇLARI Rehin hakkı, hukuki terminolojide, bir alacağın güvence altına alınması sebebiyle ortaya çıkan feri (yan) bir hak olarak ifade edilmektedir. Dolayısıyla, alacağın sona ermesiyle rehin hakkının da sona ereceği kabul edilmektedir. Alacak, borcun ifası, ifa imkânsızlığı, alacaklı ve borçlu sıfatlarının birleşmesi, yenileme gibi durumlarda sona ermektedir. Bunun yanında, rehnin feri bir hak olması nedeniyle anlaşma, feragat, süreli rehin hakkında sürenin sona ermesi gibi hallerde de alacak sona ermektedir. Rehin hakkının sona ermesi doğal olarak belirli sonuçlar doğurmaktadır. Rehin hakkı sona erdiğinde sicilden rehin kaydının silinmesi (terkin edilmesi) gerekmektedir. Alacağın son bulduğu tarihten itibaren yabancı hukuka tabi rehin alacaklısı tarafından 30 iş günü, Türk hukukuna tabi rehin alacaklısı tarafından 15 iş günü içinde, rehin kaydının Sicilden terkini için başvuruda bulunulması gerekir. Borcun ödeme ve diğer yöntemlerle ifa edilmesi hâlinde rehin hakkı rehin alacaklısının talebi üzerine Sicil’den terkin edilir. Bu yükümlülüğü yerine getirmeyen rehin alacaklısı hakkında rehin veren veya borçlunun şikâyeti üzerine güvence altına alınan borç tutarının onda biri oranında Ticaret Bakanlığı tarafından idari para cezası uygulanır. Bununla birlikte, rehin alacaklısının, alacağın son bulmasını müteakip rehnin terkini için süresi içinde Sicile başvurmaması hâlinde, borcunu ödeyen ve bunu belgeleyen borçlu, rehnin terkinini sicilden isteyebilme hakkına sahiptir. CEZAİ YAPTIRIMLAR NEDİR? Kanunda yükümlülüklerini yerine getirmeyen rehin verene yönelik ağır müeyyideler öngörülmüştür. Rehin verene, rehinli varlığı Kanunun hilafına kullanması, borcu ödememesi hâlinde rehinli varlığın mülkiyetini devretmemesi, rehinli varlığı alacaklıya zarar vermek kastıyla tahrip veya imha etmesi, rehinli taşınır varlığın devrini Sicile tescil ettirmemesi veya Rehinli Taşınır Sicili’ni yanıltmaya yönelik fiillerde bulunması hallerinde rehin alacaklılarının şikâyeti üzerine güvence altına alınan borç tutarının yarısını geçmemek üzere adli para cezası uygulanması hükme bağlanmıştır. UYGULAMA SONUÇLARINA İLİŞKİN VERİLER Kanunun yürürlüğe girdiği 1 Ocak 2017 tarihinden itibaren tescil edilen sözleşme sayıları şu şekildedir; 2017 yılında 8.179; 2018 yılında 8.085; 2019 yılında 9.936; 2020 yılında 12.581; 2021 yılında 15.088 olmak üzere toplam 53.869 rehin sözleşmesi tescil edilmiştir. Bu sözleşmeler karşılığında ticari aktörlere yaklaşık 867 milyar TL, 96 milyar ABD doları, 65 milyar avro güvence tutarı karşılığında finansman imkânı sağlanmıştır. 2017-2021 yılları arasında tescil edilen rehin sözleşmelerinin 25.855’ine esnaf rehin veren olarak taraf olmuştur. Esnafları 19.050 ile gerçek veya tüzel kişi tacirler takip etmektedir. Bu veriler Kanun kapsamında finansmana erişimden en fazla esnaf ve tacirlerin yararlandığını göstermektedir. Aynı dönemde tescil edilen toplam rehin sözleşmelerinin 25.855’ine 5411 sayılı Bankacılık Kanununa Tabi Banka ve Finansal Kuruluşlar rehin alacaklısı olarak taraf olmuştur; bunları 14.600 ile gerçek veya tüzel kişi tacirler izlemektedir. Dolayısıyla, yaklaşık olarak Kanun kapsamında imzalanan her iki sözleşmeden birinde rehin alacaklısı olarak bankaların taraf olduğu anlaşılmaktadır. Rehinli Taşınır Siciline yapılan tescil, değişiklik, düzeltme, terkin ve diğer işlem türü başvurularının; 40.355’i online; 25.155’i yazılı; 370’i e-imzalı olarak yapılmıştır. 6750 sayılı Kanun kapsamında finansmana erişimde teminat olarak kullanılan taşınırlar arasında makine ve teçhizatlar ilk sırada yer almaktadır. 1 Ocak 2022 tarihi itibariyle Kanun kapsamında en fazla rehnedilen/teminat gösterilen taşınır varlık türü makine ve teçhizattır. 1 Ocak 2017 tarihinden 1 Ocak 2022 tarihine kadar geçen beş yılda toplam 976.752 makine ve teçhizat teminat gösterilmiştir. Makine ve teçhizat sayısını, 530.554 ile hayvan; 476.161 ile alacaklar; 107.051 ile stoklar; 37.807 ile ticari plaka ve ticari hat takip etmektedir. Son olarak, 6750 sayılı Kanunun uygulaması, Ticaret Bakanlığı bünyesinde faaliyet gösteren İç Ticaret Genel Müdürlüğü’nün görev ve yetki alanında bulunmaktadır. Mezkur Kanuna ve Kanunun uygulanmasına ilişkin tüm görüş, öneri ve değerlendirmeler anılan Genel Müdürlüğe iletilebilir. Bu vesileyle, makine ve teçhizat sektörünün tüm temsilcilerine başarılar diliyor, saygılar sunuyorum.