BİR ÖNCEKİ SAYIMIZDA, TÜRKİYE’NİN BÜYÜMESİNDE ÖNE ÇIKAN İKİ ÖNEMLİ SEKTÖR OLAN MAKİNE VE İNŞAAT SEKTÖRLERİNİ GAYRİSAFİ SABİT SERMAYE OLUŞUMU BAZINDA İNCELEMİŞTİK. BU SAYIMIZDA ANALİZİMİZE, MERKEZİYET DERECESİ ÇERÇEVESİNDE DEVAM EDECEĞİM.

Türkiye ekonomisi kadar olmasa da pek çok ülkede inşaat sektörü, ekonomi açısından merkezi bir rol oynuyor. Özellikle gelişme yolundaki ülkelerde bir yandan istihdam diğer yandan ekonomik büyüme kaygısı  inşaat sektörlerini ön plana çıkarırken, inşaat sektörünün bu konumu, finansmana erişimde ve talep tarafında da bu sektörün oyuncularını öncelikli kılıyor.  Bu yazımda kısaca, Türkiye’de inşaat ve makine sektörlerinin, ekonominin geri kalan

sektörleri açısından ne derece merkezi konumda olduğunu inceleyecek ve bunun için iki kademeli bir yöntem izleyeceğim. İlk aşamada makinesektörünün hangi sektörlere ne derece girdi verdiği ve bu şekilde ne derece merkezi bir yapıda olduğuna odaklanacak; ikinci aşamada ise makine ve inşaat sektörlerinin Merkeziyet Derecesini (Centrality Degree) ölçeceğim. Bu ölçümler sayesinde, makine sektörünün merkeziyet derecesi ile inşaat sektörünün merkeziyet dereceleri kıyaslanabilir. Tablo 1’de, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın Girişimci Bilgi Sistemi verileri kullanılarak, 2019 yılı itibarıyla makine imalatı sektörünün en çok girdi verdiği ilk 10 imalat sanayisi sektörünü görebiliyoruz. Buna göre motorlu kara taşıtları imalatı sektörü, makine sektörünce toplam verilen girdinin yüzde 21,4’ünü alarak en fazla ilişki kurulan sektör konumunda bulunuyor. Bunu, yüzde 15 ile elektrikli teçhizat imalatı takip ediyor.Benzer şekilde, Tablo 2’de ise imalat sanayisi sektörlerinin aldıkları girdi içinde makine sektöründen yaptıkları alımın payı gösteriliyor. İlk 10 imalat sanayisi sektörünün gösterildiği tablonun ilk sırasında elektrikçi teçhizat sektörü yer alırken, bu sektörün toplam girdi alımları içinde makine sektörünün payı yüzde 8,3 olarak gerçekleşiyor. Motorlu kara taşıtları imalatı için bu oran yüzde 7,2 iken diğer ulaşım araçları imalatında bu rakam yüzde 6,7 olmuş. Makine sektörünün bu genel görünümünden sonra sektörün merkeziyet derecesinin sayısallaştırılması gerekiyor. Merkeziyet derecesi, herhangi bir sektörün o ekonomide oynadığı kilit rolün (doğrudan ve dolaylı etkilerin bir bütünü halinde) derecesini sayısallaştırmaya yarayan bir ölçüttür. Bunun için “Katma Değer ve İthal Girdi Kullanımı Analizleri” başlıklı MAİB tarafından 2020 yılında yayınlanan raporun analiz sonuçlarından yararlanabiliriz. Raporda oldukça detaylı yer verilen analiz sonuçlarına göre hem makine imalatı sektörü hem de inşaat sektörü merkeziyet derecesi açısından yüksek kategorisine giriyor. Bunun iktisadi anlamı doğrudan ve dolaylı olarak her iki sektörün de Türkiye ekonomisinde merkezi bir konumda oldukları ve kilit rol oynadıklarıdır. Bu genel tespit sonrasında makine sektörünün merkeziyet derecesi ile inşaatın merkeziyet derecelerinin kıyaslanması da mümkün görünüyor. 

Sektörler arasındaki “yönlü” ilişkiler tek yönlü olabileceği gibi çift yönlü de olabilir. Yani Sektör 1, Sektör 2’nin üretimi için girdi sağlarken; Sektör 1’in Sektör 2’den girdi ihtiyacı olmayabilir. Böyle bir ağ yapısı tek yönlü olarak adlandırılır. Aksine, her iki sektör de karşılıklı olarak birbirine girdi tedarik ediyorsa, bu ağ yapısı çift yönlü olarak adlandırılır. Ayrıca, her bir çift ya da tek yönlü sektörel ekonomik ağ yapısında ilişkilerin boyutu, yani ağırlıkları da önemli  olduğundan “ağırlıklandırılmış” ölçütler kullanılır. Ağırlıklandırılmış merkeziyet derecesi, makine imalat sektörü için 1,39 iken, inşaat sektörü için bu rakam 6,94 olarak karşımıza çıkıyor. Bu yönüyle inşaat sektörünün ekonomi içindeki ağırlığının, makine imalatının beş katı olduğunu görüyoruz. 2020 yılı itibarıyla inşaat sektörünün net satışları 561 milyar TL iken, maki ne imalatı sanayisinin aynı dönemdeki cirosu 155 milyar TL idi. Bu açıdan bakıldığında, makine sektörünün büyüklük olarak genişlemesiyle ekonomideki konumunu güçlendireceği ve beş katlık farkı hızla kapatabileceğini söyleyebiliriz ki bu da Türkiye ekonomisindeki dönüşümün en önemli göstergesi olacaktır.