YÜZÜNÜZDEKİ ŞİDDETLİ AĞRI NEDENİYLE MAKYAJ YAPAMIYOR, YEMEK YİYEMİYOR, DİŞLERİNİZİ DAHİ FIRÇALAMAKTA GÜÇLÜK MÜ ÇEKİYORSUNUZ? KONUŞMAK ADETA IZDIRABA MI DÖNÜŞÜYOR? EĞER SİZ DE BU SORUNLARDAN YAKINIYORSANIZ, SEBEBİ, GENELLİKLE YÜZÜN TEK TARAFINDA ŞİMŞEK ÇAKMASI VEYA ELEKTRİK ÇARPMASI ŞEKLİNDE ÇOK KESKİN AĞRILARLA GELİŞEN VE YAŞAM KALİTESİNİ CİDDİ BOYUTLARDA ETKİLEYEN “TRİGEMİNAL NEVRALJİ” OLABİLİR.

Halk arasında “Ani yüz ağrıları” ile “Delirten hastalık” olarak da bilinen  trigeminal nevralji; yüzün duyusunu sağlayan ve trigeminal sinir olarak adlandırılan sinirin, şimşek çakması veya  elektrik çarpması tarzında ağrıya yol açtığı bir hastalıktır. Genellikle yüzün tek tarafında aniden başlayan şiddetli ağrılar, başlangıç döneminde sıklıkla 12 dakika sonra geçer. Ancak zamanla ağrılar dayanılmaz şiddete  ulaşırken, atakların süresi de uzayabilir. Hastalık ilerledikçe hasta yüzüne dokunamaz, konuşamaz, yemek yiyemez, hatta evden dışarı çıkamaz hale gelebilir.  Acıbadem International Hastanesi Beyin ve Sinir  Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Sabri Aydın, aslında günümüzde geliştirilen çeşitli tıbbi tedavi yöntemleri sayesinde trigeminal nevralji hastalığının etkili bir şekilde tedavi edilebildiğini belirterek, “Bu hastalarda ağrılı yaşam bir  kader değil. Günümüzde uygulanan ilaç tedavisi, enjeksiyonlar veya cerrahi operasyonla şiddetli ağrılardan kurtulmak mümkün olabiliyor. Yeter ki tedavi için geç kalınmasın. Çünkü zamanında müdahale edilmeyen trigeminal nevraljide atakların süresi uzayabiliyor ve ağrılar kalıcı hale gelebiliyor.” diye konuşuyor.

BU BELİRTİLER VARSA, DİKKAT!
Prof. Dr. Sabri Aydın, hastadan hastaya değişiklik gösteren trigeminal nevraljide oluşan ağrının özelliklerini şöyle sıralıyor:

  • Ataklar halinde geliyor,
  • Şimşek çakması veya  elektrik çarpması şeklinde oluşuyor; 12 dakika kadar sürüyor ve aniden geçiyor,
  • Çenede, burunda, yanakta veya gözde oluşuyor; bazı durumlarda tüm yüzü kapsayabiliyor,
  • Hiçbir uyaran yokken oluşabildiği gibi soğuksıcak yemek yeme, diş fırçalama, ağız açma, konuşma ve soğuk havayla bile tetiklenebiliyor.

SAĞLAM DİŞLER ÇEKİLEBİLİYOR
Trigeminal sinir, beyin sapı bölgesinden çıkıyor ve özellikle şakak, alın ve çenedeki duyuları kontrol ediyor. Bu sinirin görevi,  dokunma duyularını beyne duyu olarak aktarmak ve çene kaslarını hareket ettirmek. Dolayısıyla trigeminal sinirinde gelişen problemlerden kaynaklanan ağrılar yüzde, alında, şakakta ve çene bölgesinde hissediliyor. Trigeminal nevraljide diş ağrısı en sık görülen yakınmalardan. Prof. Dr. Aydın, “Özellikle çeneyi besleyen mandibular sinir ağrısı diş ağrısıyla çok karıştığı için yanlış tanı konulabiliyor veya hastalar ağrılarından kurtulmak için sağlam dişlerini   çektirmek zorunda kalabiliyor. Bu nedenle hastaların büyük kısmı bize diş hekimine gitmiş ve birçok sağlam dişi çekilmiş olarak geliyor.” diyor.

KESİN NEDENİ BİLİNMİYOR

Ülkemizde her yıl ortalama 3.200 kişide teşhis edilen trigeminal nevralji, kadınlarda erkeklerden iki kat daha fazla görülüyor. Bunun nedeni ise kadınların arka çukur olarak adlandırılan beyin alt ve arka bölgesinin anatomik olarak daha dar olması.  Trigeminal nevralji hastalığının oluşum nedeni ise kesin olarak bilinmiyor. Genellikle 50 ila 60’lı yaşlarda görülmesi hastalığın doğumsal veya genetik geçişli olmadığını düşündürüyor. Birçok hastada sorunun nedeni, beynin tabanında yer alan trigeminal sinir ile normal bir kan damarı arasında gerçekleşen temas oluyor. Bu temas trigeminal sinirine baskı yapıyor ve zamanla hatalı sinyaller göndermesine yol açıyor. Ayrıca o bölgede gelişen tümörler, geçirilmiş enfeksiyonlara bağlı yapışıklıklar, Multiple Skleroz nedeniyle oluşan plaklar ve bazı diş tedavi leri de trigeminal nevraljiye neden olabiliyor.

İLAÇLI TEDAVİ MÜMKÜN ANCAK...

Trigeminal nevraljinin tedavisi genellikle beyne gönderilen ağrı sinyallerini azaltan veya tümüyle önleyen ilaçlar la başlıyor. Hastaların bir kısmında ağrı ilaç tedavisiyle geçiyor ve bir daha tekrarlamıyor. Ancak tedaviden çok iyi yanıt alınsa da zamanla ilaçlar olumlu yanıt vermeyi bırakabiliyor veya karaciğer hasarı gibi ciddi yan etkiler gelişebiliyor. İkinci bir yöntem olarak, yüzdeki sinir köklerine bloklar yapılması da mümkün olabiliyor ancak bu yöntemin etkisi genelde kısa sürüyor.

CERRAHİ TEDAVİDE BAŞARI ORANI YÜKSEK

İlaç tedavisine artık yanıt vermeyen, yan etkilerinden dolayı ilaç kullanamayan, ağrıdan dolayı günlük ergonomisi ve psikolojisi bozulan hastalarda ise cerrahi tedavi gündeme geliyor. Prof. Dr. Aydın, trigeminal nevralji hastalığının cerrahi tedavisinde üç seçenek olduğunu belirterek, bu yöntemleri şöyle özetliyor: Trigeminal RF: Yüz bölgesinden enjeksiyonla kafa içine girilerek sinirin yakıldığı Trigeminal Radyofrekans Rizotomi yöntemi yaklaşık 15 dakikada tamamlanıyor. Hasta aynı gün ağrısı geçmiş olarak evine dönüyor. Ağrı genellikle 12 yıl içerisinde tekrarlarsa işlem de yeniden uygulanabiliyor. MVD (Mikrovasküler Dekompresyon): Trigeminal nevraljinin en etkili cerrahi işlemlerinden biri olarak kabul ediliyor. Açık cerrahi şeklinde gerçekleştirilen bu yöntem, trigeminal nevralijiye yol açan atardamarın yüz duyu sinirine olan basısını ortadan kaldırmayı hedefliyor. Mikroskobik görüntüleme altında uygulanan operasyonda, kulak arkasından küçük bir kesi ile kafa içerisine girilerek, trigeminal sinir ve yakın komşuluğu olan damar tespit ediliyor. Trigeminal sinirin baskıdan kurtulması için damar ile sinir arasına bir tampon yerleştiriliyor. Operasyon sonrasında hastaların yüzde 90’ında şikâyetler tekrarlamıyor. Gamma knife: Tek seanslık bir tedavi yöntemi olan gamma knife, sinirin beyin sapı içindeki bölümünün ışınla harap edilmesi esasına dayanıyor. Yöntemin olumlu etkisi birkaç ay sonra başlıyor. Gamma knife yönteminin özellikle yaşlı ve Multiple Skleroz hastalarında iyi bir seçenek olduğu belirtiliyor.