Değerli okurlarımız,

Yeni bir yıl, yeni zorluklar, yeni belirsizlikler ama aynı heyecanla hedeflerimize doğru koşmaya devam ediyoruz. Yolumuzun üzerinde olumsuzluklar, bu olumsuzlukları körükleyecek tehditler hep olacak; ancak bu olumsuzlukların arasında fırsat pencereleri de göreceğiz.

Geride kalan yılda 2022’ye özgü zorluklarla yüzleştik; kırılan tedarik zincirleri önemli bir ham madde krizini tetiklerken, Rusya-Ukrayna çatışması bu krizin üzerine önce insani krizleri, ardından da enerji ve gıda krizini ekledi. Savaşın bir başka etkisi, salgın döneminin mirası olan enflasyonist baskıları artırarak tüm dünyayı etkisi altına almasıydı.

Elbette yurt içinde de türlü ekonomik sorunlarla, kronikleşmiş üretim açmazlarıyla mücadelemiz de yıl boyunca sürdü. Hızlı başladığımız 2022’nin son çeyreğinde ise ihracat pazarlarımızdaki ekstrem gelişmelerin etkilerini hissetmeye başladık.

Özetle Türk makine imalat sektörü, 2022’yi yeni bir rekor ile sonlandırmayı başardı. Geçen yıla göre ihracatımızı yüzde 10’a varan bir değer artışıyla kapatan Türkiye’nin Makinecileri, serbest bölgelerden gerçekleşen ihracat da dikkate alındığında 25,5 milyar dolarlık ihracata imza attı. Diğer yandan makine sektörünün ihracat kilogram değeri de 5,9 dolardan 6,2 dolara yükseldi.

2023 için ilk beklentileri, bir önceki sayımızda dile getirmiş ve sektörümüzün değerli aktörlerine ufuk oluşturmaya çalışmıştık. İşte o öngörülerin bir parça daha kuvvetlendiğini de söylemeliyim. Görünen o ki yılın ilk yarısında üretimde düşüş dâhil olmak üzere
bir daralma artık kesin olarak ifade ediliyor. Ancak yılın diğer yarısında, elbette başka gelişmelere bağlı olsa da temkinli bir iyimserlik beklenebilir. Hatta Türkiye için, az önce de sözünü ettiğim farklı fırsat pencereleri de aralanabilir.

Diğer yandan, Makine İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Kutlu Karavelioğlu’nun da ısrarla vurguladığı, bu yıl makine ihracatçılarımızın odaklanması gereken önemli konu başlıklarını bir kez de ben anımsatmak istiyorum. Özellikle Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamında gündeme gelen düzenlemelere uyum büyük önem taşıyor. Yine, Almanya’da yürürlüğe girecek Tedarik Zinciri Özen Yükümlülüğü Kanunu da Türk makine ihracatçıları için dikkatli olunması gereken yükümlülüklere sahip. Sürdürülebilirlik konusuna yeterli önem göstermeyen işletmelerin, özellikle bu yeni Kanun nedeniyle sorunlarla karşılaşmaları kaçınılmaz gözüküyor.

Bu çerçevede, tüm Moment Expo okurlarına sağlıklı ve başarılarla dolu bir yıl diliyorum. Sağlıklı günler ve keyifli okumalar,