Tüm dünyada kullanımı hızla artan ev tipi ve endüstriyel klimalara yönelik, gelişmiş ülkelerin hükümetleri enerji kullanımını azaltan standartlar getiriyor. yakın gelecekte türkiye’de de bu tip...


Türkiye’de şu anda ev tipi ve endüstriyel klima kullanımına ilişkin bir düzenleme ya da standart getirilmiş değil. Pazarda A, B, C ve D sınıfı her türlü klimayı bulmak mümkün. Özellikle Uzak Doğu menşeli klimalar ucuz fiyatları nedeniyle evlerde, iş yerlerinde, alışveriş merkezlerinde ve turistik tesislerde sıklıkla tercih ediliyor. Bu klimalar C ve D sınıfı olduğundan hem yoğun olarak hem de verimsiz bir şekilde elektrik tüketimine yol açıyor. Avrupa Birli- ği Ülkeleri ve ABD gibi gelişmiş ülkeler bu tip klimalara karşı bazı standartlar ve enerji tüketimini azaltıcı önlemler getiriyor. Kısa bir zaman içerisinde Türkiye’ye de klima üretimi, satışı ve kullanı- mı konusunda benzer düzenlemelerin yapılması ve standartların getirilmesi bekleniyor.  

TÜRKİYE DAHA HER HANGİ BİR YASAK YOK
Enerji verimliliği yüksek klimaların kullanı mı, ülkemiz, tüketiciler ve de çevre için faydası yadsınamaz, gerekli bir durum. Bu nedenle de sektör içerisinde yer alan dernekler, imalatçılar ve de Enerji Bakanlığı bu konu üzerinde sürekli temas halinde bulunarak, ne tip düzenlemeler yapılması gerektiğini tartı şıyorlar. Tüm kurumlar verimli klimanı n desteklenmesi ve verimsiz klimanın engellenmesi hatta cezalandırılması konusunda hemfikirler. Bu nedenle bu yaz geç olsa da önümüzdeki yaz dönemine kadar klimalara ilişkin yeni düzenlemelerin ve standartların gelmesine nerdeyse kesin gözüyle bakılıyor. Günümüzde herhangi bir zorunluluk olmaması na karşın Türkiye’deki firmalar verimli klimalar satmak için kampanyalar düzenliyor ve reklam filmlerini bu doğ- rultu da yayınlıyor. Zaten ülkemizdeki enerji verimliliği düşük klimalar daha çok Uzak Doğu’dan gelen ucuz ürünler. Bu açıdan içerideki üretimin daha yüksek kalitede olduğunu ve ev tipi klima üretiminde ülkemizde bir sorun yaşanmadığı nı söyleyebilirim. Ancak, büyük, sanayi tipi diye tarif ettiğimiz klimaların imalatında sorunlar yaşanıyor. Bu tip klimalarda çevreye duyarlı, yüksek verimli üretim yapmanın maliyeti çok yüksek. Burada yüksek verimli üretime geçiş için bir sürece ihtiyaç var. Hazırlıklar tamamlandığında sanayi tipi klimalarda da A ve B grubu üretimleri başlayacak. Fakat bunun öncesinde ev tipi klimalarda öncelikle düzenlemelere gidilmesi bekleniyor. Aynı zamanda standart getirmenin ötesinde klima kullanımı konusunda tüketicilerinde bilinçlendirilmesi gerektiğinin altı çiziliyor.  


GELİŞMİŞ ÜLKELERİN YASAKLARI VE ÖNLEMLERİ
Ev tipi ve endüstriyel klimalara yönelik Avrupa Birliği’nden gelen en önemli yasaklama soğutucu akışkanları ile ilgili. Avrupa ülkelerinde çevre duyarlılığı kapsamında ozon tabakasına zarar verebilen R-22 soğutucu akışkanının kullanı- mı yasaklanmış durumda. Ülkemizde de çeşitli firmalar ürünlerindeki soğutucu akışkanlarını R-22’den R-410 A’a çevirmeye başladılar bile. Sektör profesyonelleri Türkiye’deki klima üreticilerine yakın bir gelecekte bu tarz bir yasaklamanı n gelebileceğini söylüyorlar. Ancak dünyada halen Çin, ABD, Hindistan gibi büyük ülkeler R-22 akışkanını kullanı yor olması ve bu durumda rekabeti olumsuz etki edebileceğinden dolayı çekince ile karşılanıyor. Avrupa Birliği klimalar konusunda belli standartlar belirleyip, yasaklar koyarken Amerika Birleşik Devletleri’nde de klimalar konusunda enerji tüketimini azaltı cı bazı önlemler alınmaya çalışılıyor. Bunlardan biri ise California’da yapılan bir araştırma. Bu araştırmaya göre Heat- Pump teknolojisine haiz klimalarda “on-off” sistemi yerine hız kontrollü kumanda sistemine geçilmesi halinde Eyalet genelinde kullanılan toplam elektrik enerjisinde yüzde 32 tasarruf sağlandığı tespit edilmiş. ABD’nin klima kullanımı yoğun olan bu sıcak eyaletinde yapılan başka araştırmalarda klimaların verimli olması durumunda ülkeye, tüketicilere ve doğaya büyük katkılar sunduğunu gösteriyor. Bu uygulama ile aynı zamanda klimaların off konumundan on konumuna her geçişinde çekeceği demeraj akımı sorununu da ortadan kaldı- racağından klimaların AG dağıtım sisteminde sebep olduğu şiker problemini de büyük ölçüde ortadan kaldıracağı üzerinde duruluyor. Aynı zamanda ABD’de 1992 yılında ya- yınlanan standartla klimalarda soğutma verimliliği SEER (Seasonal Energy EfŞciency Ratio), ısıtma verimliliği ise HSPF (Heating Seasonal Performance Factor) ile tanımlanıyor. Kanada ve Meksika’da da klima verimliliğ i uygulamaları yoğunlukla yapılıyor. Kanada ve Meksika da Minimum Enerji Performansı Standardının (MEPS) (Harmonize Standart) klimalar için zorunlu standart olarak uygulanıyor. Ancak enerji sınıfı etiketlemesinde zorunluluk uygulamasının ülkesel farklılıklar gösterdiğ i görülüyor. Dünyanın gelişmiş ülkelerinde ev tipi ve endüstriyel klimalara yönelik belirli standartlar ve yasaklamalar bulunuyor. Türkiye’de de yakın bir gelecekte bu tarz uygulamaların başlaması bekleniyor. Ev tipi klimaların üretimi konusunda Türkiye’de standartlara uyum konusunda bir sorun yaşamayacağı düşünülse de endüstriyel klimanın gelişmiş ülkelerin standartlarını yakalaması için daha yolu olduğu belirtiliyor. Hazırlıklar tamamlandığında endüstriyel klimalarda da A ve B grubu üretimlerin Türkiye’de başlaması bekleniyor. Fakat bu uygulamaların getireceği maliyetlerin altından sektörün günümüzde kalkma gücü olmadığından endüstriyel klimaya ilişkin standartların, ev tipi klimadan daha sonra gelişeceği ortada. Ülke ekonomisi, tüketici menfaati ve çevre duyarlılığı açılarından değerlendirildiğ inde enerji verimliliği yüksek klimalar üretilmesi için belirli standartları n gelmesi ve Uzak Doğu’dan gelen yüksek enerji tüketen klima cihazlarına yönelik bazı gümrük vergisi uygulamaları na geçilmesi gerektiği üzerinde sektör profesyonelleri birleşmiş durumda.    

“ Dernekler, imalatçılar ve Enerji Bakanlığı verimli klimanın desteklenmesi ve verimsiz klimanın engellenmesi hatta cezalandırılması konusunda hem fikirler. Bu nedenle bu yaz geç olsa da önümüzdeki yaz dönemine kadar klimalara ilişkin yeni düzenlemelerin ve standartların gelmesine nerdeyse kesin gözüyle bakılıyor.”