Dünya ekonomisinin devi abd dünya makine ithalatında da başa oynuyor. türk makine sektörünün ikinci en önemli ihracat pazarı olan abd, her yıl artan makine ithalatı ile büyük fırsatlar sunuyor.ABD, dev ekonomik kaynakları...



ABD, dev ekonomik kaynakları, dünyanın dört bir yanına yayılmış haberleşme ağı ve bütün dünyadaki askeri üsleriyle dünyayı belirlemeye devam ediyor. Aynı zamanda dünyanın en büyük ithalatçısı konumunda olan bu dev güç Türk makine ihracatçıları için önemli fırsatlar sunuyor. ABD, günümüz dünyasında, devasa ekonomik gücü, uzaya kadar genişlemiş haberleşme ağı ve dünya dış ticaretindeki büyük payı ile Türk makine ve aksamları sektörü içinde en önemli pazarlardan biri durumunda. 1 Ocak-26 Haziran 2008 dönemi itibariyle Türkiye'nin ABD'ye toplam ihracatı %5 civarında azalırken, aynı dönemde bu ülkeye yönelik makine ve aksamları ihracatımız yaklaşık %47 gibi büyük bir oranla artış kaydetti. Ülkemiz ihracatında 9. sırada yer alan ABD, makine ve aksamları ihracatımızda 3. sırada yer aldı.  

256 MİLYAR DOLARLIK MAKİNE İTHALİ
1996-2007 yılları arasında ABD’nin makine ve aksamları dış ticaret verileri analiz edildiğinde dış ticaret açığının genel olarak artış eğiliminde olduğu tespit ediliyor. 2005 ve 2006 yıllarında bu açığın 60 milyar doları aştığı, 2007 yılında ise bir miktar gerileyerek 60 milyar doların altı- na düştüğü görülüyor. 2001 yılı dışında makine ithalatının her yıl bir önceki yıla göre arttığı gözlenirken, ihracatta en büyük artış oranı 2000 yılında kaydedilmiş. 2007 yılında makine ve aksamları sektörü ihracatını yüzde 8,8 artırarak 198 milyar dolara çıkaran ABD’nin sektör ithalatının ise yüzde 2,5 artarak 256 milyar dolara ulaştığı görülüyor. 2008 yılının ilk üç aylı k döneminde ise ülkenin makine ithalatı artış oranı yüzde 1,5’e gerilemiş durumda. 84. fasıl mal gruplarına göre sınıflandı rıldığında büro makineleri 83,7 milyar dolarla ABD makine ithalatında ilk sırada yer alıyor. 23,1 milyar dolarla kâğıt ve matbaacılık makineleri ve 21 milyar dolarla motor ve aksamları da bu mal grubunu izleyen diğer önemli ithalat kalemleri. Bu üç mal grubu ülkenin makine ithalatı nın yarısını oluşturuyor. İthalatta yüzde 557,8 oranında yükseliş gösteren kâğıt ve matbaacılık makineleri en fazla artan ithalat kalemi olarak dikkat çekerken bu grubu, 79,3 oranında bir büyüme ile reaktör ve kazanlar takip ediyor. İthalatta en büyük düşüş ise yüzde-22,5’lik oranla birinci kalem olan büro makinelerinde yaşanırken, hadde ve döküm makineleri yüzde 12,5 oranında düşüşle bu mal grubunu izliyor. ABD’nin en fazla makine ithal ettiği ilk beş ülke olan Çin, Japonya, Meksika, Kanada ve Almanya ülkenin makine ithalatının yüzde 65’ini teşkil ederlerken Türkiye ülkenin makine ithalatında 35. sırada yer alıyor. Birinci sıradaki Çin Halk Cumhuriyeti ABD’ye 66 milyar dolar değerinde makine satarken, ikinci sıradaki Japonya 30,9 milyar dolar değerinde makine satmış durumda. ABD’ye makine ihracatını en çok artı ran ülke ise yüzde 100,9 oranında bir büyüme yakalayan Hollanda. Bu ülkeyi yüzde 34,5 oranında bir artışla Danimarka takip ediyor.  

TÜRK MAKİNE SEKTÖRÜNÜN İKİNCİ ÖNEMLİ PAZARI
2007 yılında Türkiye’nin ABD’ye OAİB iştigal alanı itibariyle makine ve aksamları ihracatı bir önceki yıla kıyasla yüzde 19 artarak 408 milyon dolar olarak gerçekleşirken, Türkiye’nin sektör ihracatı ndan yüzde 7,1’lik pay alan ABD, sektörün en önemli ikinci pazarı konumunda. ABD, OAİB iştigal alanı itibariyle sektör ithalatından yüzde 4,3 pay alarak 6. sırada yer alıyor. 2007 yılında ABD’ye yönelik 84. fasıl ihracatının bir önceki yı- la göre yüzde 23 artarak 369 milyon dolara ulaşması dikkat çekiyor. İthalat ise yaklaşık yüzde 19 oranında artarak 916 milyon dolar olmuş ve 2008 Ocak-Mart döneminde ise ülkeye ihracatımız 106 milyon dolara, ithalatımız ise 222 milyon dolara ulaşmış durumda. Makine ve aksamları ürün grubunda, ABD ile Türkiye arasındaki dış ticaret hacmi artış gösterirken son yıllarda ABD ile dış ticaret açık verdiği de gözden kaçmıyor. Ancak son yedi yıldır, ABD’ye yönelik sektör ihracatı nda düzenli bir artış gözlenmesi sevindirici bir gelişme olarak karşımızda duruyor. 2007 yılında ABD’ye yönelik makine sektör toplamı ihracatında, 201 milyon dolarlık ihracatı ile “türbinler-turbojetler, aksam ve parçaları” mal grubunun ilk sırada yer aldığı görülüyor. Bu grubu 47,9 milyon dolarla silah ve mühimmatlar ve 36,3 milyon dolarla tarım ve ormancılıkta kullanılan makine ve aksamları takip ediyor. Sektörde 2007 itibarı ile ihracatta yüzde 390’lık büyüme oranı yakalayan reaktörler ve kazanlar dikkat çekici bir büyüme yakalamış durumda. Bu ürün grubunu yüzde 257,8’lik oranla deri işleme ve imalat makineleri, aksam ve parçaları ve yüzde 180,9’luk büyüme oranıyla kurutma, yıkama makineleri, aksam ve parçaları takip ediyor. İhracatta düşüş yaşayan ürün grupları- nın başında yüzde 59,2 oranında bir küçülme ile hadde ve döküm makineleri gelirken, bu ürün grubunu, yüzde -45’lik oranla kâğıt imaline ve matbaacılığa mahsus makineler ve yüzde 44,7’lik düşüşle vanalar izliyor. Makine sektör toplamı itibariyle Türkiye’nin ABD’den ithalatı, 2007 yılında bir önceki yıla göre yüzde 19,2’lik artışla 940 milyon dolar olarak gerçekleştirmiş durumda. ABD’den en fazla ithal edilen mal grubu, 113 milyon dolarlık ihracat ile motorlar, aksam ve parçaları olurken, bu ürün grubunu 108 milyon dolar ile türbin, turbojet, aksam ve parçaları takip ediyor. 2007 yılında makine sektör toplamı ithalatında en fazla artışın, hadde ve döküm makineleri, kalıplar, aksam ve parçalar mal grubunda gerçekleştiği görülüyor.  

ABD’DE İTHALATTA ARTIŞ DEVAM EDECEK
ABD tüketiminde ithal mallarına yönelik talep esnekliğini ölçmek amacıyla yapı- lan çalışmaların sonucunda ithalata yönelik talep esnekliğinin pozitif ve önemli ölçüde yüksek olduğu gözleniyor. Bu durum yerli malların fiyatındaki artış karşısında Amerikan tüketicisinin ithal mallara olan talebinin fiyattaki artıştan çok etkilendiğ i anlamına geliyor. Dolayısıyla, Amerikan tüketicisi fiyat değişikliklerine son derece hassas olduğu görülüyor ve bu nedenle, Amerika’ya yönelik ticarette fiyatın iyi tespit edilmesi son derece önemli bir hal alıyor. ABD’ye yönelik ihracat stratejisinde dikkate alınması gereken bir diğer hususu ise kalite oluşturuyor. Düşük fiyatlı ürünlerde Çin, Hindistan gibi ülkeler karşısında ülkemizin rekabeti giderek zorlaşıyor. Bu nedenle, daha yüksek fiyatlı ancak markalı ve kaliteli ürünlerle ABD pazarında Türk ürünlerinin rekabet şansının daha fazla olacağı söylenebilir. Ancak, ABD pazarında bir ürünün tanınması için çok yoğun reklâm ve tanı tım yapılması ve ürünün iyi pazarlanması gerekiyor. Rekabetçi olduğumuz ürünlerde hem endüstriyel kullanıcıya hem de nihai tüketiciye yönelik promosyonlar yapılması gerekiyor. Bu aşamada profesyonel PR şirketlerinden destek alınması yararlı olabilir. ABD’ye yönelik ihracatı buradaki aracılara mal satmak suretiyle gerçekleştirmek yerine, Türk şirketlerinin ABD’de şirket kurarak, ofis, mağaza, showroom açmaları ve bizzat pazarın içinde yer alarak, pazarda yer edinmeye çalışmaları gerekiyor. Bu sayede uzun vadede çok daha iyi sonuçlar alınabilir. ABD’de fuar anlayışının Avrupa ülkelerinden farklı olması ve fuarın bütün katı lımcılar tarafından görülmesinden ziyade önceden belirlenen müşterilerin stantları ziyareti şeklinde olması nedeniyle ABD’de giderek talebi ve etkinliği azalan fuarlara öncelik verilmesi önem taşımıyor. Bunun yerine, ABD’ye yönelik stratejide, belirlenecek sektörlerde küçük ve etkin ticaret heyetleri oluşturularak buradaki alıcılarla bir araya getirilmelerinin sağlanmasına ağırlık verilmesi daha faydalı olabilir.  

DOĞRU ADIMLAR PAZAR PAYIMIZI ARTIRIR
Uzun yıllar savunma işbirliğine yönelik olarak süregelen Türk-ABD ilişkileri, 90’lı yılların başında “zenginleştirilmiş ortaklık” olarak geliştirildi. ABD yönetiminin Türkiye’ye bakış açısı SSCB’nin dağılmasını takiben değişmeye ve ilişkilerde ekonomik boyut ön plana çıkmaya başlamış ve 1995 yılında ABD yönetimi Türkiye’yi gelişen 10 büyük pazar arası nda ilan etmiş ve ABD yönetiminin bu kararı Amerikan özel sektörünü Türkiye’ye yöneltmede önemli bir teşvik unsuru olmuş durumda. Bu sayede ABD firmalarıyla çok daha rahat ortaklıklar kurulabilir. Son yıllarda, ucuz, kaliteli ve katma değeri yüksek ürünlerin ABD pazarı nda rekabet şansının yüksek olduğu da göz önüne alınarak, Türk makine ve aksamları sektörünün doğru adımlar atıldığında dünyanın önemli makine ithalatçı sı bu ülkede ciddi pazarlar elde edeceği söylenebilir.  

DÜNYANIN EN BÜYÜK PAZARI
Bu dev ülkeye ekonomik açıdan baktığı- mızda, Amerika Birleşik Devletleri’nin, 300 milyonu aşkın nüfusu ve 13,86 trilyon dolarlık Gayri Safi Yurt İçi Hâsılası (GSYİH) ile dünyanın en büyük ve önemli pazarı olduğunu görüyoruz. ABD, dünyanın en büyük pazarı ve ithalatçı sı olma özelliğinin yanı sıra, yine dünyanın en büyük doğrudan yabancı sermaye kaynağı ve alıcısı konumu ile gelişmiş ülkeler yanında tüm gelişme yolundaki ülkeler açısından da en önemli hedef pazar durumunda. “Yeni ekonomi” kavramı çerçevesinde, teknolojik yenilikler ve küreselleşmenin uzun dönemde verimliliği artıracağı ve üretim artışını sürekli kılacağı varsayımıyla ABD ekonomisinin görünebilir bir gelecekte de bu konumunu sürdüreceği öngörülüyor. ABD ekonomisinin Avrupa ekonomilerine göre en rahat olduğu gösterge, işsizlik oranları. İşsizlik oranı yüzde 4,6 gibi düşük bir düzeyde olması na rağmen, son yıllarda rekor düzeylere ulaşan cari açığını (766 milyar dolar) ve hane halkının kazançlarını tasarruf etmekten çok tüketim harcamalarına kullanmasını ABD ekonomisinin potansiyel tehdit unsurları olarak değerlendirmek mümkün. ABD’de ithal edilen petrolün üçte ikisi ülke içinde tüketiliyor. ABD’de uzun dönemli ekonomik problemler arasında ekonomik alt yapı- yı geliştirmeye yönelik yatırımların yetersiz olması, yaşlı nüfus nedeniyle hızla artan tıbbi harcamalar ve emeklilik maliyetleri, genişleyen ticaret ve bütçe açı- ğı ile düşük gelirli ekonomik grupların durağan kalması başta geliyor.  

ABD DIŞ TİCARETİ AÇIĞI
2006 yılında 2,9 trilyon dolar olan ABD toplam dış ticareti 2007 yılında 3,1 trilyon dolar olarak gerçekleşti. 2007 yılında ABD’nin toplam ihracatı bir önceki yıla göre yüzde 12,1 oranında artış kaydederek 1,16 trilyon dolara ulaşmış, toplam ithalatı ise 2006 yılına göre yüzde 5,3 artarak 1,9 trilyon dolar olarak gerçekleşmiş durumda. ABD’nin ihracatı nda ilk sırayı toplam ihracatının yüzde 21’ini kapsayan Kanada alıyor. ABD’nin bu ülkeye ihracatı 2007 yılında yüzde 7,9 artış göstererek 248 milyar dolara ulaşmış durumda. Kanada’yı yüzde 1,8’lik artış ve 136 milyar dolarla Meksika ve yüzde 18,1 oranında çok dikkat çekici bir artışla Çin Halk Cumhuriyeti takip ediyor. ABD’nin ihracatı ndan büyük pay alan diğer ülkeler ise sırasıyla Japonya, İngiltere, Almanya, Kore ve Hollanda. En büyük artış oranı- nı gerçekleştiren ülkeler ise, yüzde 28,1’lik bir oranla Brezilya ve yüzde 20,2’lik oranla Almanya. Türkiye ise, 2007 yılında ABD’nin ihracat yaptığı 235 ülke arasından 31. olmuş ve ABD’nin Türkiye’ye ihracatı bir önceki yıla göre yüzde 14,9 artarak 6,5 milyar dolar olarak gerçekleşmiş durumda. 2007 yılında ABD en fazla makine ve aksamları ihracatı gerçekleştirmiş olup, bir önceki yıla göre bu ürünün ihracatında yüzde 9 oranında artış yaşanmış ve söz konusu üründen toplam 198 milyar dolar değerinde ihracat yapılmış. İhracattan en yüksek payı alan ikinci ürün, elektrikli makine ve cihazlar, aksam ve parçaları olmuş. Söz konusu ürünün toplam ihracattan yüzde 12,7 pay aldığı ve 2007 yılında ABD’nin 148 milyar dolar değerinde elektrikli makine ve cihaz ihracatı yaptığı görülüyor. İhracattan yüzde 9 oranında pay alan traktör, otomotiv yedek parçaları ve aksesuarları ihracatı ise 2007 yılında 106 milyar dolar olarak gerçekleşmiş durumda.

ÇİN, ABD PAZARINDA ZİRVEDE
2007 yılında ABD’nin ithalatındaki en önemli ülke toplam ithalattan aldığı yüzde 16’lık payla Çin Halk Cumhuriyeti olurken, ABD’nin Çin Halk Cumhuriyeti’nden yaptığı ithalatın bir önceki yıla göre yüzde 11,7 oranında arttığı ve toplam 321,5 milyar dolarlık ithalat gerçekleştiğ i görülüyor. ABD’nin ithalatından en büyük payı alan ikinci ülke 313 milyar dolarla Kanada olurken, onu 211 milyar dolarla Meksika’nın takip ettiği görülüyor. 2007 yılında ABD’nin ithalatı ndan aldığı payda bir önceki yıla en fazla artış gösteren ülke yüzde 12’lik pay ile Suudi Arabistan olurken, Japonya, Almanya, İngiltere, Kore ve Fransa ABD ithalatındaki başlıca ülkeler arası nda yer aldılar. Türkiye ise ABD’nin ithalat yaptığı 222 ülke arasında 4,6 milyar dolarla 45.sırada yer almış durumda. 2007 yılında ABD’nin en fazla ithal ettiği ürünler benzin, motor yağları, fuel oil, etilen, propilen ve benzeri ürünler olurken, söz konusu ürünlerin toplam ithalattan aldı- ğı pay yüzde 18 olup, toplam 361 milyar dolar değerinde ithalat gerçekleştirilmiş. İkinci sırayı yüzde 13,1 oranında pay ve 256 milyar dolarla makine ve aksamları, üçüncü sırayı ise 248 milyar dolar ile elektrikli makine ve ekipman grubu almış durumda.   SPOT: “ 1 Ocak-26 Haziran 2008 dönemi itibariyle Türkiye'nin ABD'ye toplam ihracatı %5 civarında azalırken, aynı dönemde bu ülkeye yönelik makine ve aksamları ihracatımız yaklaşık %47 gibi büyük bir oranla artış kaydetti. Ülkemiz ihracatında 9. sırada yer alan ABD, makine ve aksamları ihracatımızda 3. sırada yer aldı.”  

ABD PAZARI İÇİN 5 ÖNEMLİ TÜYO
1- Amerikan tüketicisi fiyat değişikliklerine son derece hassas olduğu görülüyor ve bu nedenle, Amerika’ya yönelik ticarette fiyatın iyi tespit edilmesi son derece önemli bir hal alıyor.
2- ABD’ye yönelik ihracat stratejisinde dikkate alınması gereken bir diğer hususu ise kalite oluşturuyor. Düşük fiyatlı ürünlerde Çin, Hindistan gibi ülkeler karşısında ülkemizin rekabeti giderek zorlaşıyor. Bu nedenle, daha yüksek fiyatlı ancak markalı ve kaliteli ürünlerle ABD pazarında Türk ürünlerinin rekabet şansının daha fazla olacağı söylenebilir.
3- ABD pazarında bir ürünün tanınması için çok yoğun reklâm ve tanıtım yapılması ve ürünün iyi pazarlanması gerekiyor. Rekabetçi olduğumuz ürünlerde hem endüstriyel kullanıcıya hem de nihai tüketiciye yönelik promosyonlar yapılması gerekiyor. Bu aşamada profesyonel PR şirketlerinden destek alınması yararlı olabilir.
4- ABD’ye yönelik ihracatı buradaki aracılara mal satmak suretiyle gerçekleştirmek yerine, Türk şirketlerinin ABD’de şirket kurarak, ofis, mağaza, showroom açmaları ve bizzat pazarın içinde yer alarak, pazarda yer edinmeye çalışmaları gerekiyor. Bu sayede uzun vadede çok daha iyi sonuçlar alınabilir.
5- ABD’de fuar anlayışının Avrupa ülkelerinden farklı olması ve fuarın bütün katılımcılar tarafından görülmesinden ziyade önceden belirlenen müşterilerin stantları ziyareti şeklinde olması nedeniyle ABD’de giderek talebi ve etkinliği azalan fuarlara öncelik verilmesi önem taşımıyor. Bunun yerine, ABD’ye yönelik stratejide, belirlenecek sektörlerde küçük ve etkin ticaret heyetleri oluşturularak buradaki alıcılarla bir araya getirilmelerinin sağlanmasına ağırlık verilmesi daha faydalı olabilir.  

RAKAMLARLA ABD EKONOMİSİ
2007 yılı GSYİH 13,86 trilyon dolar. 2007 yılı kişi başına GSYİH 46 bin dolar. 2007 yılı enşasyon oranı (TÜFE) yüzde 2,7. 2007 yılı işgücü toplamı 153,1 milyon kişi. 2007 yılı işsizlik oranı yüzde 4,6. 2007 yılı dış ticaret hacmi 3,12 trilyon dolar. 2007 yılı ihracatı 1,14 trilyon dolar. 2007 yılı ithalatı 1,98 trilyon dolar. 2007 yılı cari açığı 766,6 milyar dolar.