Türkiye 2020-2030'larda 30 bin dolar kişi başı milligelir seviyesine yürüyüp, dünyadaki en büyük en gelişmiş on ülkeden biri olmak istiyorsa , bunun lokomotişiğinin hangi sektörlerce yapılacağı tartışılmalı.Bunun şimdiden konuşulmasını ,bu stratejilerin şimdiden oluşturulmasını istiyoruz...

Türkiye 2020-2030'larda 30 bin dolar kişi başı milligelir seviyesine yürüyüp, dünyadaki en büyük en gelişmiş on ülkeden biri olmak istiyorsa , bunun lokomotişiğinin hangi sektörlerce yapılacağı tartışılmalı.Bunun şimdiden konuşulmasını ,bu stratejilerin şimdiden oluşturulmasını istiyoruz.Teknoloji üretiminin devletin arkasında durduğu ve desteklediği bir proje olması gerektiğini ve tüm dünyada böyle olduğunu anlatmaya çalışıyoruz.

 

Türkiye her alanda büyük bir dönüşümün içerisindedir. Sosyal, siyasal, ekonomik bu dönüşümün ekonomi ayağına önümüzdeki 10 yılda makine sektörü, dolayısıyla teknoloji damgasını vurmalıdır. Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığını yaptığı toplantıda makine sektörünün önemi vurgulamak için bazı rakamlar verdim.

Örneğin 2008 yılında; Dünya ticareti 31 trilyon dolar seviyesinde gerçekleşti. Makine sektörü; Dünya ihracatının yüzde 12,4’ünü oluşturarak “Petrol” ürün grubundan sonra 2. sırada yer aldı.

Çin 1992 yılında 3 milyar dolar makine ihracatına sahipken, 2008 yılında bunu 3 milyar dolara kadar çıkardı. Keza Almanya 1991 yılında 80 milyar dolar olan makine ihracatını 264 milyar dolara çıkarmıştır. Başbakanla yaptığımız toplantıda Çin ve Almanya örneğini verdik ve “Türkiye küresel bir güç olmak istiyorsa; satın aldığı teknoloji ile üretim yapan ülke konumundan kendi teknolojisi ile üretim yapan ülke konumuna gelmelidir” dedik.

Biz Türkiye’nin üretim şekillerinin, modellerinin nereye doğru gelişmesi gerektiğinden bahsediyoruz. Türkiye’nin teknoloji üretiminin tartışılması ve bir vizyon oluşturulmasından söz ediyoruz.

Bizim gerçekleştirdiğimiz tanıtım kampanyaları “sadece ve sadece Türkiye’de üretilen makineler iyidir, bunları kullanın” kampanyasından ibaret değil. Ana temamız, asıl söylemek istediğimiz; Türkiye teknoloji üretmeli, katma değer üretmeli. Türkiye 2020-2030’larda 30 bin dolar kişi başı milli gelir seviyesine yürüyüp, dünyadaki en büyük, en gelişmiş on ülkeden biri olmak istiyorsa, bunun lokomotifliğinin hangi sektörlerce yapılacağı tartışılmalı. Bunun şimdiden konuşulmasını, bu stratejilerin şimdiden oluşturulmasını istiyoruz. Teknoloji üretiminin devletin arkasında durduğu ve desteklediği bir proje olması gerektiğini ve tüm dünyada böyle olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Aynı zamanda kamuoyunu da bilinçlendirmek için kampanyalar yürütüyoruz.

Hatta diyebilirim ki yediden yetmişe tüm halkı bilinçlendirmeye çalışıyoruz. Bu kadar geniş bir misyonla hareket ediyoruz.