Erciyes Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. İbrahim Uzmay, ‘Türkiye’de makine sektörü denilince ne anlaşılıyor?’ sorusunun cevabının Turkiye gerçeklerine göre açıklığa...

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜM BAŞKANI PROF. DR. İBRAHİM UZMAY, ‘TÜRKİYE’DE MAKİNE SEKTÖRÜ DENİLİNCE NE ANLAŞILIYOR?’ SORUSUNUN CEVABININ TURKİYE GERÇEKLERİNE GÖRE AÇIKLIĞA KAVUŞTURULMASI GEREKTİĞİNİ SÖYLÜYOR.

Erciyes Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. İbrahim Uzmay, öncelikle ‘Türkiye’de makine sektörü denilince ne anlaşılıyor?’ sorusunun cevabının Türkiye gerçeklerine göre açıklığa kavuşturulması gerektiğini söylüyor. Prof. Dr. Uzmay şöyle devam ediyor: “Kara, deniz taşıtları ve elektronik cihaz imalatı gibi yabancı lisansa bağlı makine imalat sektörü mü, yoksa bilgi yoğun olmayan katma değeri düşük tekstil, tarım, taşıma, paketleme ve mobilya imalat makineleri sektörü mü makine sektörü olarak anlaşılmaktadır? Diğer bir bakış açısıyla, bu iki temel grubun sektör içindeki payları nedir? Ülkemiz makine sektörü açıklanan bu yaklaşım tarzı esas alındığında, Ar-Ge katkısı zayıf, dolayısıyla özgün bilgi ve teknoloji katkı payı etkin olmayan metal eşya ve yedek parça imalat sanayi gibi sektörlerden oluşmuş bir görüntü sergilemektedir.”

 

EN ÇARPICI ÖRNEK GÜNEY KORE
Türkiye’nin özgün teknolojiye sahip gelişmiş sanayi ülkelerine göre yabancı lisansa dayalı genellikle ileri teknoloji ürünü olmayan makine imalat sektörüne sahip bir ülke konumunda olduğunu aktaran Prof. Dr. Uzmay, “Makine sektörü, sanayileşme ve dolayısıyla gelişmişlik derecesini belirleyici bir özelliğe sahiptir” diyor. Bu doğrultuda, sanayileşmede yerel imkânları ve ihtiyaçları dikkate alarak, bilim ve teknolojideki gelişmelere uygun yapılanmaya gidilmesi gerektiğine vurgu yapan Prof. Dr. Uzmay, bu yapılanmadan kastın, bilgi ve yeni teknolojilere dayalı katma değeri yüksek ileri teknoloji ürünü olarak nitelenebilecek makinelerin tasarım ve imalatına yönelmek olduğunu söylüyor. Özellikle, otomotiv ve nükleer santral gibi belirli alanlarda dünya genelinde ihracat potansiyeline sahip Güney Kore gibi ülkeler çarpıcı örneklerden biri. “Makine sektöründe uluslararası rekabet gücüne sahip teknolojiler geliştirme ve uygulamaya dönüştürme yeteneğindeki gelişmeler, bir ülkenin ekonomik ve sosyal standartlarını yükseltirken, siyasal gücünü de belirleyici ana faktörler arasındadır” diye konuşan Prof Dr. Uz Uzmay, amaçlanan gelişmelerin sağlanmasında başlıca unsurun ise araştırma ve geliştirme etkinlikleri olduğunu belirtiyor. Bu tür çalışmaların verimi ve hedefe ulaşması, fiziksel alt yapı ve insan kaynakları gibi araştırma alt yapısının yeterliliğine ve motivasyon şartlarına bağlı olduğunu da sözlerine eklen Prof Dr. Uzmay, “Açıklanan amaçların gerçekleştirilmesinde üniversiteler, özellikle araştırmanın temel öğesi olan araştırma personelinin yetiştirilmesi ve yönlendirilmesinin yanı sıra bilgi üretimi gibi görevleri gerçekleştirirler” diyor. Prof Dr. Uzmay şöyle devam ediyor: “Bununla birlikte, anılan görevin beklenen düzeyde gerçekleştiğini söylemek mümkün değildir. Üniversite öğretim elemanlarının araştırma imkânları ve özlük hakları bakımından yeterli desteği görmemesine ek olarak aşırı ders yükü nedeniyle araştırmaya yeterince zaman ayıramaması, başlıca araştırma kurumları olan üniversitelerin önündeki engeldir. Bilimsel araştırma sonuçlarının uygulanabilir yeni teknolojiye dönüştürülmesinde önemli görevi ve payı olan sanayi sektörünün Ar-Ge faaliyetlerine gereken katkıyı sağlaması şarttır. Tasarım ve imalatta yenilik ön plana çıkarılarak rekabet gücü yüksek makine ve sınaî ürünler geliştirmek, sektörün temel felsefesi olmalıdır. Sektör genelinde gözlenen ise günlük planlarla yürütülen içe dönük, uluslararası rekabeti dikkate almayan tasarım ve imalat anlayışıdır. Sektörden beklenen ise Ar-Ge’ye yönelik eleman istihdamını gerçekleştirerek, yeterli kaynak tahsisatını sağlamak suretiyle kendi bünyesinde veya üniversite gibi araştırma kurumları ile ortak araştırmalar yapmaktır.”

 

“ERCİYES TEKNOPARK BÜNYESİNDE DANIŞMANLIK YAPIYORUZ”
Erciyes Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü olarak 35 öğretim üyesi ve diğer akademik personeli, lisans öğretimine yönelik laboratuarlarının yanı sıra araştırma imkânları ve yeteneği ile endüstriyel sorunlara çözüm üretme ve akademik amaçlı çalışmaların sonuçlarıyla ülke makine sektörüne yenilikçi girişimler ve ileri teknoloji yolunda rehberlik ediyor. Bölümün öğretim elemanları; malzemelerde aşınma ve kaplama, kompozit malzeme ve yapıştırma mekaniği, eklem boşluklu mekanizma kinematiği ve dinamiği, taşıt titreşimleri, robotlar ve kontrolü, güneş enerjisi, nükleer ve hidrojen esaslı diğer yenilebilir enerji kaynaklarına yönelik uygulamalara ilişkin çalışmalarıyla uluslararası bilim ve teknolojiye önemli katkılar sağlamaktadır. DPT, Tubitak, Santez ve Üniversite Araştırma Fonu destekleriyle geliştirilen araştırma projelerinde yerel ve ulusal düzeyde de makine sektörünün ilgi alanı kapsamındaki değişik sorunlarına çözüm geliştirmeye çalışılıyor. Ayrıca, bölümün öğretim elemanları Erciyes Tek- nopark bünyesinde çeşitli şirketlerin yöneticisi ya da danışmanı olarak Ar-Ge etkinliğinde önemli görevler üstlenerek, yenilikçi tasarım ve ürün geliştirme çalışmalarına dolaysız katkı sağlıyor.

 

“ÖĞRENCİ STAJLARI AMACA UYGUN OLMALI”
Prof. Dr. Uzmay Erciyes Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü’nün 30 yılı aşkın mazisi, özellikle uluslar arası bilime katkısıyla öne çıkan akademik kadrosuna ek olarak, lisans eğitimi ve araştırma-uygulamaya yönelik laboratuarları ve diğer fiziksel altyapısı ile mühendislik eğitim-öğretimi alanında uluslar arası standartları yakalama gayreti içinde olduğunu söylüyor. Yaklaşık olarak 15 yıldır İngilizce Hazırlık Sınıfı’na dayalı normal ve ikinci öğretim programlarıyla nitelikli makine mühendisi yetiştirilmesine önemli katkı sağlandığına da vurgu yapan Prof. Dr. Uzmay şöyle devam ediyor: “Tasarım ve İmalat ile Isı Tekniği dalı olmak üzere iki dalda uzmanlaşmayı amaçlayan makine mühendisliği eğitimi verilirken; Uygulamalı Mekanik, Makine Teorisi ve Kontrol Sistemleri, Malzeme Bilimleri ve İmalat Teknolojileri, Isıl Bilimler ve Enerji Teknolojileri alanlarında yüksek lisans ve doktora programlarıyla araştırma ve uygulamada uzmanlaşmış mühendisler ile bilim adamı yetiştirme amacını gerçekleştirmede de önemli bir konuma sahiptir.” Makine Mühendisliği Bölümün de normal ve ikinci öğretim programlarında toplam 1150 öğrenci, yüksek lisans düzeyinde 84 ve doktora düzeyinde ise 22 öğrenci öğrenim görüyor. Erciyes Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü’nden günümüze kadar 2 bin 300 mühendis, 225 yüksek lisans ve 68 doktora derecesine sahip araştırmacı mühendis mezun oldu. Prof. Dr. Uzmay, bölümün mezunlarının kamu ve özel sektördeki konumları, ayrıca çeşitli üniversitelerin akademik kadrolarında yer alan mezunların hızla artan sayısının, yürütülmekte olan öğretimin başarısına yönelik bir kriter olarak değerlendirileceğini söylüyor. Prof. Dr. Uzmay, üniversite olarak sektörden beklentilerini ise şöyle açıklıyor: “Lisans düzeyinde özellikle öğrenci stajlarının amaca uygun olarak gerçekleştirilmesini sağlayacak bir anlayışı sergilemeleri, mühendislik öğretiminin dünya standartlarına uygun ve rekabet edebilir düzeye getirilmesine yönelik olarak karşılıklı bilgi akışı ve paylaşımını amaç edinmeleridir. Dolayısıyla, sektörel beklentilerin gerçekleşmesinde temel unsur olan nitelikli insan kaynağının üniversiteler olduğunu unutmamalarıdır.”

 

“ÖĞRENCİLER STAJ YERİ BULMAKTA ZORLANIYOR”
Makine sanayi temsilcilerinin yetişmiş eleman bulmakta güçlük yaşadıklarını ifade ederken kendilerinin de bu uğurda ne denli katkıda bulunduklarını sorgulamaları gerektiğini aktaran Prof. Dr. Uzmay, “Somut bir örnek olarak öğrencilerin staj yeri bulmakta nasıl zorlandıkları bilinen bir gerçektir. Sanayicilerimiz bu ve benzeri konularda yeterli desteği ve işbirliği ortamını oluşturacak bir niyeti göstermemektedirler” diyor. Prof. Dr. Uzmay ekliyor: “Ayrıca, bilgi ve dolayısıyla niteliği yüksek insan gücünün başarının temel unsuru olduğuna inanmaları ve bu doğrultuda anılan nitelikteki personel istihdamına yönelik yeterli finansmanı sağlamalıdırlar. Sonuç olarak vermeden almak mümkün değildir.” Prof. Dr. Uzmay, üniversite-sanayi İş birliğinde beklenen düzeyin yakalanabilmesi için sanayicinin Ar-Ge’ye gereken önemi vermesi, yeterli kaynağı ayırması, kısa ve uzun vadeli ortak araştırma faaliyetlerinin gerçekleştirilmesinin önemli bir husus olduğunu söylüyor. Prof. Dr. Uzmay ayrıca bu konuda üniversitelerin önündeki en önemli engellerden birinin, öğretim elemanlarının farklı nedenlerden kaynaklanan aşırı ders yükü, dolayısıyla da sanayi ile ortak araştırmalara yeterli zamanı ayıramamaları olduğunu aktarıyor. Diğer önemli engelin ise araştırmaya ayrılan kaynakların yetersizliği olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Uzmay, “Açıklanan bazı engelleri ortadan kaldırmada her iki taraf için uygun kurumsal yapılaşma, üniversite ve sanayi kesiminin temel unsur olduğu buluşma zemini Teknopark’lardır. Bunun yanı sıra DPT, Tubitak ve Sanayi Bakanlığı kaynakları ile desteklenen ortak araştırma projeleri ile ortak çalışma sistemi esaslı bir yaklaşımla gerçekleştirilmeli ve profesyonel bir anlayış yerleşmelidir” diyor.

 

DERS MATERYALLERİ ELEKTRONİK ORTAMDA
Erciyes Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü olarak lisans ve lisansüstü eğitim-öğretimin yürütülmesinin yanı sıra birçok araştırma konularında da çalışmalar sürdürüldüğünü sözlerine ekleyen Prof. Dr. Uzmay, öğretim kalitesini geliştirmek amacıyla akreditasyon faaliyetlerine hız verildiğini ve bu doğrultuda eğitim-öğretim planlarında gerekli düzenlemelerin yapıldığını söylüyor. Ders araç-gereçlerinin teknolojik gelişmelere uyumlu hale getirilmesi, ders materyallerinin elektronik ortama taşınması, bilgiye erişimin kolaylaştırılması ve bilgi kaynaklarının zenginleştirilmesi suretiyle araştırma odaklı öğretimin kökleşmesinin, bölümün temel ilkesi olarak belirlendiğini belirten Prof. Dr. Uzmay şöyle devam ediyor: “Çağın gerektirdiği bilgi ve teknolojik düzeyle uyumlu mesleki bilgiye sahip, yabancı dil donanımlı ve etik değerleri rehber edinmiş mühendis ve araştırmacıların yetiştirilmesi, dolayısıyla ülkemiz ve tüm insanlığın geleceğine yönelik en değerli yatırım olan nitelikli insan kaynağının oluşumuna gereken katkıyı sağlamak başlıca ilkemizdir.”Ülkelerin gelişmişlik düzeylerinin, ekonomik ve sosyal yapıları, küresel bazdaki konumları, sahibi oldukları özgün bilgi ve teknoloji düzeyi ile uyumluluk gösterdiğini aktaran Prof. Dr. Uzmay, “Sonuç olarak; sanayi sektörü, üniversite ve araştırma kurumlarıyla ülkemizin bilgi çağını yakalaması için işbirliği yaparak, katma değeri yüksek ileri teknoloji ürünlerinin tasarım ve imalatını gerçekleştiren, ekonomik ve sosyal standartları yüksek kalkınmış bir ülke olmasını diliyoruz” diye konuşuyor.

 

 


Prof. Dr. İbrahim Uzmay
Erciyes Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölüm Başkanı
Sanayi sektörü, üniversite ve araştırma kurumlarıyla ülkemizin bilgi çağını yakalaması için iş birliği yaparak, katma değeri yüksek ileri teknoloji ürünlerinin tasarım ve imalatını gerçekleştiren, ekonomik ve sosyal standartları yüksek kalkınmış bir ülke olmasını diliyoruz.

 

SPOT:

“Lisans düzeyinde özellikle öğrenci stajlarının amaca uygun olarak gerçekleştirilmesini sağlayacak bir anlayışın sergilenmesi, mühendislik öğretiminin dünya standartlarına uygun ve rekabet edebilir düzeye getirilmesine yönelik olarak karşılıklı bilgi akışı ve paylaşımını amaç edinmeleridir. Dolayısıyla, sektörel beklentilerin gerçekleşmesinde temel unsur olan nitelikli insan kaynağının üniversiteler olduğunu unutmamalarıdır.”