2008 yılında Türkiye’nin hidrolik pres ihracatı yüzde 21,6 oranında artarak 391 milyon dolara, ithalatı ise yüzde 39,9 oranında artarak 283 milyon dolara yükseldi. 2009 yılında ise Türkiye’nin hidrolik pres ihracatı yüzde 44,9, ithalatı...



2008 YILINDA TÜRKİYE’NİN HİDROLİK PRES İHRACATI YÜZDE 21,6 ORANINDA ARTARAK 391 MİLYON DOLARA, İTHALATI İSE YÜZDE 39,9 ORANINDA ARTARAK 283 MİLYON DOLARA YÜKSELDİ. 2009 YILINDA İSE TÜRKİYE’NİN HİDROLİK PRES İHRACATI YÜZDE 44,9, İTHALATI İSE YÜZDE 43,9 ORANINDA DÜŞÜŞ GÖSTERDİ. GENEL OLARAK SEKTÖR DIŞ TİCARET HACMİ ELE ALINDI⁄INDA İHRACATIMIZIN İTHALATIMIZDAN FAZLA OLDU⁄U DİKKAT ÇEKİYOR.

 

Sac işleme teknolojileri ve hidrolik presler tüm üretim sektörlerinde etkin rol oynamaktadır. Üretim sanayimizin dışa bağımlılığını mümkün olduğunca azaltarak daha güçlü bir Türkiye hedefine ulaşma yolunda stratejik öneme sahip olan hidrolik pres sektörünün gelişmesi için ilgili kesimlerin bir plan çerçevesinde gerekli desteği sağlaması gerekmektedir. Uzun vadeli büyük yatırımlar ve ileri imalat tecrübesi gerektiren takım tezgahları sektörümüz için Gümrük Birliği’nin pazarda sağladığı kolaylıklar ve AB katılım süreci gelişmiş ülkelerin Türkiye’de yatırım yapma olanaklarını artırmaktadır. Ayrıca, metal şekillendirmede uzmanlaşma ve genç nüfus sektör için önemli avantajlar olarak değerlendirilmektedir. Önümüzdeki dönemde, AB’nin takım tezgâhı üretimini bırakması ve Türkiye’nin üretim üssü olması en büyük fırsat iken ucuz tezgâh ithali ile yurt içi ve yurt dışı takım tezgâhı pazarlarında Çin’in hâkim olması ise büyük tehdit olarak görülmektedir. Hidrolik pres sektörü ile ilgili olarak Moment Expo’nun sorularını Birim Makina sahibi ve aynı zamanda İmalat müdürü olan Aykut Karahan, Coşkunöz Makine Üretim ve Pazarlama Müdürü İbrahim Mart ve Disan Hidrolik İthalat İhracat Müdürü Ahmet Yılmaz yanıtladı.

 

MODERN YAŞAM MAKİNELERE BAĞLI

Modern yaşamın gerekleri olarak ihtiyaç duyduğumuz birçok ürünün üretimini yapan tekstil, gıda, kimya, otomotiv sanayilerinin yanında elektronik ve haberleşme, savunma, havacılık sanayileri gibi kritik öneme sahip tüm ana sanayi dallarının faaliyetlerine devam edebilmesi makine imalat sanayisinin tasarım ve üretimini gerçekleştirdiği makinelere bağlıdır. Tüm sanayi mallarının üretimi için gerekli olan makinelerin imalatında en temel unsur ise takım tezgâhlarıdır. Kendi kendini üretebilen tek makine grubu olan takım tezgâhlarını üreten işletmelerin, fabrika kuran fabrikalar olması bu sektörü genel makine imalat sektörü içinde ayrı bir noktaya yerleştirmektedir. Genel makine imalat sektöründe yaşanan küçük bir yenilik sanayi dallarında nasıl bir gelişmeye yol açıyor ise, takım tezgâhları sektöründe yaşanan bir gelişme de benzer biçimde makine imalat sektörünü güçlendirmektedir. Malzeme biliminden, ileri elektronik uygulamalarına kadar, mühendislik alanında birçok bilim dalı ile ilgili olan takım tezgâhları sektörü yüksek katma değerli ürün imalatı ve sahip olduğu know-how ile bir ülkenin üretim kabiliyetleri ve teknoloji seviyesinin en temel göstergelerinden biridir. Almanya, Japonya, ABD ve İtalya gibi endüstri alanında dünyanın en gelişmiş ülkelerinin başında gelen devletlerin tamamı makine sektörünü özel bir kategoride değerlendirmekte ve makine sektörü içinde de takım tezgâhlarına ayrı bir önem vermektedir. Almanya ve Japonya otomobil devi olmalarını, ABD ise savunma sanayisinde bu denli ilerlemesini, makine sektörünün temeli niteliğindeki takım tezgâhları imalat yapısının çok sağlam olmasına borçludur.

 

GELİŞMİŞ ÜLKELERİN OMURGASI TAKIM TEZGAHLARI

Gelişmiş ülkelerin sanayilerinin omurgasını teşkil eden Takım Tezgâhları sektörü, teknoloji üretimindeki etkinliği nedeniyle pek çok sektörün gelişmesini direkt veya dolaylı olarak etkilemektedir. Takım Tezgâhları sektörü işlevleri bakımından ele alındığında en temel olarak iki ana bölümde incelenebilir; talaşlı imalat ve sac işleme teknolojileri vermektedir. Almanya ve Japonya otomobil devi olmalarını, ABD ise savunma sanayisinde bu denli ilerlemesini, makine sektörünün temeli niteliğindeki takım tezgâhları imalat yapısının çok sağlam olmasına borçludur.

 

Bu bölümleri de kendi içlerinde incelendiğinde talaşlı imalat içinde tornalar, delik işleme makinaları, vargel tezgâhları, planya, broşlama, matkap, taşlama, frezeler yer almaktadır. Sac işleme teknolojileri dikkate alındığında presler, profil işleme makineleri ve dövme makinelerini kapsamaktadır. Hidrolik presler ise gelişen üretim sanayinde takım tezgâhları arasında en büyük paya sahiptir. Gün geçtikçe takım tezgâhı içindeki payını artırmaktadır. Ülkemizdeki takım tezgâhları sektörü incelendiğinde yüzde 30’dan fazla bir kısmının sac işleme teknolojileri arasında yer alan hidrolik presler grubunun oluşturduğu gözlenmektedir. Bununla birlikte, otomotiv ve beyaz eşya sektörlerinin de etkisiyle gelişen sac işleme tezgahları üreticilerimizin Ar-Ge ve inovasyon ağırlıklı çalışmaları neticesinde ülkemiz metal hidrolik pres ihtiyacını karşılamanın ötesinde bir üretim üssü haline gelmiştir. Bu çalışmada hidrolik pres sektörü olarak takım tezgahları sektörünün bir alt kolu olarak 8462 GTIP ile tanımlanmış ve GTIP tanımları aşağıda belirtilmiştir.

 

SEKTÖRÜN DÜNYADAKİ DURUMU

Birleşmiş Milletler (BM) İstatistik Bölümü verilerine göre, 2007 yılında yaklaşık 9,5 milyar Dolar olan sektör ihracatı yüzde 10 oranında artış göstererek 2008 yılında 10,5 milyar Dolar değerine ulaşmıştır.

 

2007 yılında tüm ülkelere yapılan ihracat değeri bazında, Almanya’nın 2008 yılı ihracatı yüzde 7,6 artarak 1,9 milyar Dolar seviyesine ulaştı. Bu ülkeyi 1,8 milyar Dolar ile İtalya ve 1,4 milyar Dolar ile Japonya takip etti. Hidrolik presler sektörün ihracatında ilk 20 ülke arasında en fazla ihracat artışını yüzde 50 ile Çin gösterdi. Türkiye ise dünya ihracatında bir önceki yıla göre yüzde 21,6 artış ile 2008 yılında 390 milyon Dolar ihracat ile 8. sırada yer aldı. 2008 yılında sektörün ihracatçısı ilk 20 firma arasında genel olarak artış ivmesi görülse de, Malezya (yüzde 39) ve İngiltere’nin ihracatında (yüzde 18,5) azalma dikkat çekmektedir. 2007 ve 2008 yıllarında, G.T.İ.P bazında dünya ihracatında, 8462.21 pozisyonunda tanımlı ‘Sayısal Kontrollü Kavisleme, Katlama, Düzeltme/ Yassilaş.Tezgah.’ grubunun ilk sırada yer aldığı görülür.

 

ÇİN’İN SEKTÖR İTHALATI 1,7 MİLYAR

2008 yılında sektör ithalatı yüzde 10,4 artarak 11,4 milyar Dolara yükseldi. Çin 1,7 milyar Dolara yaklaşarak dünya sıralamasında lider konumunu korudu. Çin’i 905 milyon Dolarla ABD, 623 milyon Dolar ile Hindistan ve 618 milyon Dolar ile Rusya izledi. 2008 yılında, hidrolik pres ithalatında ilk 20 ülkenin verileri incelendiğinde; yüzde 85,4 artış ile Brezilya en fazla artış kaydeden ülkeler arasında ilk sırada yer almış ve bu ülkeyi Vietnam (yüzde 60) ile Hindistan (yüzde 53,9) takip etmiştir. Bu ülkeler arasında ithalatında düşüş kaydedilen olmadı. 2008 yılı sektör ithalatında 11. sırada bulunan Türkiye, 2007 yılında 202 milyon Dolar değerinde ithalatı yüzde 39,9 oranında artarak 2008 yılında 283 milyon Dolar seviyelerine ulaşmıştır. Dünya geneli ithalattan yüzde 2,4 pay almıştır. 2008 yıllında G.T.İ.P bazında dünya ithalatında 8462.21 pozisyonunda tanımlı ‘Sayısal Kontrollü Kavisleme, Katlama, Düzeltme/Yassılaş.Tezgah’ grubunun ilk sırada yer aldığı görülmektedir. 2007 yılında ilk sırada yer alan ‘Dövme/Kalıpta Döğme Tezgahları Çekiçleri’ ürün grubu çok düşük bir oranda artış göstermiş (yüzde 0,8) ve 2008 yılında ikinci sıraya gerilemiştir.

 

SEKTÖRÜN TÜRKİYE’DEKİ DURUMU

Hidrolik pres sektörü tüm diğer ana sektörlerin içinde yer alan ve üretimin başlangıcı olarak belirtebileceğimiz bir sektördür.Demir Çelik, otomotiv, beyaz eşya ve makine gibi sektörlerde hidrolik presler daha yoğun olarak kullanılmakla birlikte tüm diğer sektörlerde de yer almaktadır. 2008 yılında 390 milyon Dolar ihracat gerçekleştiren sektör ihracatı, 2009 yılında yüzde 44,9 oranında geriledi ve 215 milyon Dolar seviyesine indi. Türkiye’nin 2009 yılındaki sektör ihracatı ürün bazında incelendiğinde, 66,2 milyon Dolar ile birinci sırada ‘Diğer Rulo Haline Getirme, Kavislendirme, Katlama, Makineleri’ kaleminin yer aldığı görülür. 2008-2009 yıllarında ihracat artış oranı açısından incelendiğinde genel makine sektörü ve hidrolik presler sektörü ihracatında gerileme yaşanmasına rağmen Metal Karbürleri, Metalleri İşlemeye Mahsus Diğer Pres, Makine (yüzde 5,7) Ve Dövme/Kalıpta Döğme Tezgahları-Çekiçleri (yüzde 112) ürün gruplarında artışlar göze çarpmaktadır. Aynı dönemde ihracatında en çok düşüş kaydedilen kalem ise “Nümerik Kontrollü Makasla Kesme Tezgâh Ve Presler” (yüzde 54,8) olmuştur. Hidrolik Pres sektörü 2009 yılı ihracatımızda Almanya’nın 16 milyon Dolar ile birinci konumda yer aldığı, bu ülkeyi 11,6 milyon Dolar ile Irak ve 10,5 milyon Dolar ile İran’ın takip ettiği görülmektedir. 2009’da ihracatta düşüş yaşayan sektör, 2009 yılında (serbest bölgeler dahil olmak üzere) 147 ülkeye ihracat gerçekleştirmiştir.


2008 SEKTÖR İTHALATI 283 MİLYON DOLAR

2008 yılında 283 milyon Dolar seviyelerinde olan hidrolik pres sektörü ithalatı, 2009 yılında genel makine ve aksamları ithalatında kaydedilen yüzde 24,3 oranındaki daralmadan daha büyük bir oranda azalarak (yüzde 43,2) 159 milyon Dolar olarak gerçekleşmiştir. Türkiye’nin 2009 yılında ithal ettiği hidrolik pres sektörü, G.T.İ.P. bazında incelendiğinde; 33 milyon Dolar ile birinci sırada ‘Dövme/Kalıpta Döğme Tezgahları Çekiçleri’ kaleminin yer aldığı, bu ürünü 31 milyon Dolar ile ‘Diğer Rulo Haline Getirme, Kavislendirme, Katlama, Makineleri’ ve 18 milyon Dolar ile ‘Metal Karbürleri, Metalleri İşlemeye Mahsus Diğer Pres’ grubunun izlediği görülmektedir.

 

2009 yılında sektör ithalatında 6’lı G.T.İ.P. bazında çoğu kalemlerde gerileme kaydedilmiştir. En büyük düşüşler sırasıyla yüzde 78 ile ‘Sayısal Kontrollü Kavisleme, Katlama, Düzeltme/Yassılaş.Tezgah.’ kaleminde, yüzde 55,6 ile ‘Makas Tipi Kesme Makineleri (Presler Dahil)-Diğer’ kaydedilmiştir. Bunun yanı sıra ‘Diğer Rulo Haline Getirme, Kavislendirme, Katlama, Makineleri’ G.T.İ.P.’inde yüzde 10 ve ‘Nümerik Kontrollü Makasla Kesme Tezgah Ve Presler’ G.T.İ.P.’inde yüzde 19,6 oranında bir artış kaydedilmiştir. 2009 yılında hidrolik pres sektörü ithalatımızda önemli yer tutan ülkeler arasında ilk üç sırayı Almanya (34,4 milyon Dolar), İtalya (28,5 milyon Dolar) ve Fransa (19,5 milyon Dolar) almıştır. 2009 yılı ithalatımızda ilk 20 ülkenin değişim oranları esas alındığında; genel olarak ithalat oranlarında azalış yaşandığı kaydedilmesine rağmen yüzde 540,9 ile Kanada ve yüzde 412,3 ile Hindistan’dan ithalat artışı dikkat çekmektedir. En büyük düşüş ise yüzde 95,8 ile Japonya’dan ithalatımızda kaydedilmiştir. Japonya’dan son 3 yıl içinde ithalatımız incelendiğinde 2008 yılında 22 milyon Dolar seviyesine ulaşan ithalatımız 2009 yılında 1 milyon Dolar altında gerçekleşmiştir.

 

İHRACATIMIZ İTHALATIMIZDAN FAZLA

2008 yılında Türkiye’nin hidrolik pres sektör ihracatı yüzde 21,6 oranında artarak 391 milyon Dolara, ithalatı ise yüzde 39,9 oranında artarak 283 milyon dolara yükselmiştir. 2009 yılında Türkiye’nin hidrolik pres sektörü ihracatı yüzde 44,9, ithalatı ise yüzde 43,9 oranında düşüş göstermiştir. Genel olarak sektör dış ticaret hacmi ele alındığında ihracatımızın ithalatımızdan fazla olduğu dikkat çekmektedir.

 

Ülkemizde takım tezgâhları sektörünün genel durumuna baktığımızda, 2008 yılında 1,2 milyar Dolarlık, 2009 yılında ise küresel kriz neticesinde 645 milyon’luk bir iç tüketim / kullanım söz konusudur. Bu rakam ülkemizin sanayileşmesi adına önemli bir göstergedir. Çünkü takım tezgâhları tamamıyla üretime yönelik en önemli girdiyi teşkil etmektedir. Ülkemizde ithalatın tüketimi karşılama oranı yüzde 75’lerden yüzde 85 seviyesine çıkmış bulunmaktadır. Önümüzdeki dönemlerde bu oranın hızlı bir şekilde düşürülmesi gerekmektedir. Ülkemizin üretim, ihracat ve istihdam kapasitesine sağladığı önemli katkılardan dolayı gündemde yeterince yer alan otomotiv ve tekstil sanayimizin bağımsız bir şekilde gelişmesinin temeli olan makine sanayi için büyük önem taşıyan sac işleme teknolojileri ve hidrolik presler tüm üretim sektörlerinde etkin rol oynamaktadır. Üretim sanayimizin dışa bağımlılığını mümkün olduğunca azaltarak daha güçlü bir Türkiye hedefine ulaşma yolunda stratejik öneme sahip olan hidrolik pres sektörünün gelişmesi için ilgili kesimlerin bir plan çerçevesinde gerekli desteği sağlaması gerekmektedir. Uzun vadeli büyük yatırımlar ve ileri imalat tecrübesi gerektiren takım tezgahları sektörümüz için Gümrük Birliği’nin pazarda sağladığı kolaylıklar ve AB katılım süreci gelişmiş ülkelerin Türkiye’de yatırım yapma olanaklarını artırmaktadır. Ayrıca, metal şekillendirmede uzmanlaşma ve genç nüfus sektör için önemli avantajlar olarak değerlendirilmektedir. Önümüzdeki dönemde, AB’nin takım tezgâhı üretimini bırakması ve Türkiye’nin üretim üssü olması en büyük fırsat iken ucuz tezgâh ithali ile yurt içi ve yurt dışı takım tezgâhı pazarlarında Çin’in hâkim olması ise büyük tehdit olarak görülmektedir.

 

“SEKTÖRÜMÜZÜN ÖNÜ AÇIK”

Birim Makina sahibi ve aynı zamanda İmalat Müdürü olan Aykut Karahan ise hidrolik pres sektörünün durumunu şöyle değerlendiriyor: “Hidrolik pres sektörü ülkemizde hayli gelişmiştir ve gelişmeye de devam etmektedir. Bugün sanayileşmiş ülkelerin ürünleriyle Türk ürünleri arasındaki kalite farkı çok azalmıştır. Fiyat olarak ise Türk ürünlerinin çok ciddi bir rekabet avantajı vardır. Dolayısıyla sektörümüzün önü çok açıktır. İhracat olarak daha parlak olan sektörün iç pazardaki durumu ise diğer makine sektörlerinde olduğu gibi orta şekerli gitmeye devam etmektedir. Zaten yılardır ihracatla ayakta alışmaya durduğumuz için bu durum da bizi Avrupa ve Ortadoğu pazarında önemli yerlere getirmiştir. İnanıyorum ki sektör ihracatla hacmini daha da arttıracak ve gelişecektir.”

 

Sektörün klasik olarak normların dışındaki üretim, kalifiye personel yetersizliği, rakip ülkelerin finansal araçlarına sahip olmama gibi sıkıntılarla karşı karşıya olduğuna da değinen Karahan şöyle devam ediyor: “Katma değer üreten ve stratejik bir sektör olan makine imalatının tamamen devlet tarafından desteklenmesi gereklidir. Fakat malumunuz ülkemizde böyle bir uygulama olmadığı ve olması da çok zor olacağı için her firma kendi yaratıcı fikirlerini uygulamaya koyarak ve Ar-Ge’ye azami önem vererek ilerleyebilir.”

 

“TERCİHİMİZ YÜKSEK TONAJLI OTOMASYON SİSTEMLERİ”

Coşkunöz Makine Üretim ve Pazarlama Müdürü İbrahim Mart ise sektörün durumunu şöyle değerlendiriyor: “Hidrolik pres sektörü çok hareketli bir sektör değil. Otomotivde kullanımı zamanla azaldı. Daha çok beyaz eşya sektöründe kullanımı olduğunu söyleyebilirim. Otomotivde de presler daha çok eksantrik preslere kaydı. Genel olarak sektörde bir daralma söz konusu. Onun dışında kriz nedeniyle de yatırımlar durgun geçiyor. İç pazar anlamında baktığımızda da talep daralması var. Orta Doğu, Kuzey Afrika ve özellikle Mısır gibi ülkelerden talepler geliyor. Ancak bu ülkelerde de bizimle çalışma anlamında sıkıntılar var. Bize çok sıcak baktıklarını söyleyemem. Bize pek talepleri olduğunu söyleyemem. Geçtiğimiz dönemde bu ülkelerden birinin hidrolik pres talepleri olduğunu öğrendim. Konuyla ilgili firmaya bir yazı yazdım ancak olumlu bir cevap alamadım. Şu anda orada bulunan bir satış firmasından nedenini öğrenmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.” Hidrolik pres sektöründe en önemli girdinin hidrolik ünite olduğunun altını çizen Coşkunöz Makine Üretim ve Pazarlama Müdürü İbrahim Mart şöyle devam ediyor: “Hidrolik üniteler yurt dışından sağlanıyor. Bu üniteler yabancı menşeli olunca da en önemli girdi buradan oluyor. Hem teminde hem de fiyatta sıkıntılar yaşıyoruz. Enerji Türkiye’de pahalı, vergiler yüksek. Teknolojik olarak ise Türkiye önemli bir aşama kaydetti. Hidrolik pres daralan bir sektör bu nedenle yüksek tonajlı otomasyon sistemleri üretilmesi bizim tercihimiz.”


“SEKTÖRÜN GELECEĞİ PARLAK”

1992 yılından itibaren hidrolik makina sektöründe hizmet veren Disan Hidrolik İthalat İhracat Müdürü Ahmet Yılmaz ise şöyle konuşuyor: “İlk çalışmalarını vinç imalatında yoğunlaştıran kuruluşumuz balyalama presleri ve diğer hidrolik makinaların da üretimiyle ürün yelpazesini genişletmiştir. Ürün yelpazemiz kağıt balya presi, metal balya presi, hurda demir kesme makası ve presi, shredder, evrak imha, statik kompaktör, konveyör, çöp ayrıştırma tesisleri, kanca vinci, mobil hurda vinci, sabit hurda vinci, süpürgelik sistemi, tromel, üçlü elek gibi geri dönüşüm sektöründe çöpün ayıklanması, balyalanması ve nakliyesinde ihtiyaç duyulan hemen her makinayı içermektedir. Ürettiğimiz makinelerde yüksek kalite ve güvenliğe verdiğimiz önem bize müşteri memnuniyeti ve sektörde ‘marka’ olmamızı sağlamıştır. Özellikle balyalama presleri üzerinde yapılan uzun Ar-Ge çalışmaları neticesinde hem var olan pazar payımız sağlamlaşmış hem de artmıştır. Son yıllarda çöp ayrıştırma tesisleri üzerine yoğunlaşarak daha modüler, kurulumu, bakımı kolay işlevse konveyörler geliştirerek, tesis maliyetlerini düşürmek için önemli çalışmalar yapmış bulunmaktayız ve nihayet bu çalışmalarımızın sonuçlarını imalatlarımızda görmekteyiz.” Uzman kadrosu ve teknik ekibiyle birlikte yapılan verimlilik analizleriyle yüksek kalitede düşük maliyetli balyalama presleri üretilerek dünya pazarına girme fırsatı yakaladıklarının da altını çizen Yılmaz, “Bu bağlamda Doğu Avrupa (Bulgaristan, Yunanistan, Romanya vs...) ve Ortadoğu ülkelerine ihracat yapmaya başlanmış ve diğer ülkelere yönelik çalışmalar da hızla yapılmaktadır” diyor. Ürünlerin satış sonrası hizmetlerinin müşterilerin istekleri doğrultusunda geliştirilmiş ve her türlü teknik desteğin ürün satış garantisi kapsamında sunulduğunun altını çizen Yılmaz şöyle devam ediyor: “Bizce bu sektördeki en önemli unsur güvenli, kaliteli, dayanıklı ve kolay kullanılabilir ürünler üretmektir. Bu yöndeki çalışmalarımızı sadece bugün değil gelecekte de devam ettirmenin görevimiz olduğuna inanıyoruz. Dönüşüm teknolojisinin gelişmelerine paralel olarak ürünlerimizin yenilenmesiyle birlikte daha temiz bir doğa için çevre kirliliğinin önlenmesine yönelik katkıda bulunmaktan onur duyuyoruz.”

 

Disan Hidrolik İthalat İhracat Müdürü Ahmet Yılmaz sektörün durumunu ise şöyle değerlendiriyor: “Geri dönüşüm sektöründe özellikle kağıt dönüşümünde Türkiye’nin lider firmalarından biriyiz. Kalitemiz Avrupa Birliği (AB) standartlarında ancak fiyatlarımız çok da düşük. Geri dönüşüm sektörü Türkiye’de yeni yeni oluşmakta olan bir sektör. Biz hem kağıt balyalama hem de ayrıştırmada komple üniteler yapıyoruz. Türkiye’de hem metal geri dönüşümünde hem de kağıt geri dönüşümde çalışan önemli birkaç firma var. Kriz diğer sektörleri olduğu gibi biz de etkiledi. Herkes ucuz imalata yöneliyor. Türkiye hidrolik pres sektörünün geleceği için firmaların kendilerini iyi tanıtmaları gerekiyor. Biz daha çok Avrupa ülkeleri dahil, Orta Doğu’ya Cezayir, Fas ve Libya, Suriye, Dubai gibi ülkelere ihracat gerçekleştiriyoruz. Türkiye’de geri dönüşüm sektörüne yavaş yavaş büyük yatırımlar yapılmaya başlandı. Sektörün geleceğinin parlak olduğunu düşünüyorum.”

 

Kaynaklar:

- Türkiye İstatistik Kurumu

- Birleşmiş Milletler İstastik Veri Tabanı (COMTRADE)

EN FAZLA İHRACAT ALMANYA’DAN

2007 yılında tüm ülkelere yapılan ihracat değeri bazında, Almanya’nın 2008 yılı ihracatı yüzde 7,6 artarak 1,9 milyar Dolar seviyesine ulaştı. Bu ülkeyi 1,8 milyar Dolar ile İtalya ve 1,4 milyar Dolar ile Japonya takip etti. Hidrolik presler sektörün ihracatında ilk 20 ülke arasında en fazla ihracat artışını yüzde 50 ile Çin gösterdi. Türkiye ise dünya ihracatında bir önceki yıla göre yüzde 21,6 artış ile 2008 yılında 390 milyon Dolar ihracat ile 8. sırada yer aldı. 2008 yılında sektörün ihracatçısı ilk 20 firma arasında genel olarak artış ivmesi görülse de, Malezya (yüzde 39) ve İngiltere’nin ihracatında (yüzde 18,5) azalma dikkat çekmektedir.

 

 

EN FAZLA İTHALAT ARTIŞI BREZİLYA’DAN

2008 yılında, hidrolik pres ithalatında ilk 20 ülkenin verileri incelendiğinde; yüzde 85,4 artış ile Brezilya en fazla artış kaydeden ülkeler arasında ilk sırada yer almış ve bu ülkeyi Vietnam (yüzde 60) ile Hindistan (yüzde 53,9) takip etmiştir. Bu ülkeler arasında ithalatında düşüş kaydedilen olmadı. 2008 yılı sektör ithalatında 11. sırada bulunan Türkiye, 2007 yılında 202 milyon Dolar değerinde ithalatı yüzde 39,9 oranında artarak 2008 yılında 283 milyon Dolar seviyelerine ulaşmıştır. Dünya geneli ithalattan yüzde 2,4 pay almıştır.

 

TÜRKİYE’NİN SEKTÖR İHRACATI

Türkiye’nin 2009 yılındaki sektör ihracatı ürün bazında incelendiğinde, 66,2 milyon Dolar ile birinci sırada ‘Diğer Rulo Haline Getirme, Kavislendirme, Katlama, Makineleri’ kaleminin yer aldığı görülür. 2008-2009 yıllarında ihracat artış oranı açısından incelendiğinde genel makine sektörü ve hidrolik presler sektörü ihracatında gerileme yaşanmasına rağmen Metal Karbürleri, Metalleri İşlemeye Mahsus Diğer Pres, Makine (yüzde 5,7) Ve Dövme/Kalıpta Döğme Tezgahları-Çekiçleri (yüzde 112) ürün gruplarında artışlar göze çarpmaktadır. Aynı dönemde ihracatında en çok düşüş kaydedilen kalem ise “Nümerik Kontrollü Makasla Kesme Tezgâh Ve Presler” (yüzde 54,8) olmuştur.

 

“Makine sanayi için büyük önem taşıyan sac işleme teknolojileri ve hidrolik presler tüm üretim sektörlerinde etkin rol oynamaktadır. Üretim sanayimizin dışa bağımlılığını mümkün olduğunca azaltarak daha güçlü bir Türkiye hedefine ulaşma yolunda stratejik öneme sahip olan hidrolik pres sektörünün gelişmesi için ilgili kesimlerin bir plan çerçevesinde gerekli desteği sağlaması gerekmektedir.”

 

“Hidrolik pres sektörü ülkemizde hayli gelişmiştir ve gelişmeye de devam etmektedir. Bugün sanayileşmiş ülkelerin ürünleriyle Türk ürünleri arasındaki kalite farkı çok azalmıştır. Fiyat olarak ise Türk ürünlerinin çok ciddi bir rekabet avantajı vardır. Dolayısıyla sektörümüzün önü çok açıktır. İhracat olarak daha parlak olan sektörün iç pazardaki durumu ise diğer makine sektörlerinde olduğu gibi orta şekerli gitmeye devam etmektedir.”

 

Sac işleme teknolojileri ve hidrolik presler tüm üretim sektörlerinde etkin rol oynamaktadır. Üretim sanayimizin dışa bağımlılığını mümkün olduğunca azaltarak daha güçlü bir Türkiye hedefine ulaşma yolunda stratejik öneme sahip olan hidrolik pres sektörünün gelişmesi için ilgili kesimlerin bir plan çerçevesinde gerekli desteği sağlaması gerekmektedir. Uzun vadeli büyük yatırımlar ve ileri imalat tecrübesi gerektiren takım tezgahları sektörümüz için Gümrük Birliği’nin pazarda sağladığı kolaylıklar ve AB katılım süreci gelişmiş ülkelerin Türkiye’de yatırım yapma olanaklarını artırmaktadır. Ayrıca, metal şekillendirmede uzmanlaşma ve genç nüfus sektör için önemli avantajlar olarak değerlendirilmektedir. Önümüzdeki dönemde, AB’nin takım tezgâhı üretimini bırakması ve Türkiye’nin üretim üssü olması en büyük fırsat iken ucuz tezgâh ithali ile yurt içi ve yurt dışı takım tezgâhı pazarlarında Çin’in hâkim olması ise büyük tehdit olarak görülmektedir. Hidrolik pres sektörü ile ilgili olarak Moment Expo’nun sorularını Birim Makina sahibi ve aynı zamanda İmalat müdürü olan Aykut Karahan, Coşkunöz Makine Üretim ve Pazarlama Müdürü İbrahim Mart ve Disan Hidrolik İthalat İhracat Müdürü Ahmet Yılmaz yanıtladı.

 

MODERN YAŞAM MAKİNELERE BAĞLI

Modern yaşamın gerekleri olarak ihtiyaç duyduğumuz birçok ürünün üretimini yapan tekstil, gıda, kimya, otomotiv sanayilerinin yanında elektronik ve haberleşme, savunma, havacılık sanayileri gibi kritik öneme sahip tüm ana sanayi dallarının faaliyetlerine devam edebilmesi makine imalat sanayisinin tasarım ve üretimini gerçekleştirdiği makinelere bağlıdır. Tüm sanayi mallarının üretimi için gerekli olan makinelerin imalatında en temel unsur ise takım tezgâhlarıdır. Kendi kendini üretebilen tek makine grubu olan takım tezgâhlarını üreten işletmelerin, fabrika kuran fabrikalar olması bu sektörü genel makine imalat sektörü içinde ayrı bir noktaya yerleştirmektedir. Genel makine imalat sektöründe yaşanan küçük bir yenilik sanayi dallarında nasıl bir gelişmeye yol açıyor ise, takım tezgâhları sektöründe yaşanan bir gelişme de benzer biçimde makine imalat sektörünü güçlendirmektedir. Malzeme biliminden, ileri elektronik uygulamalarına kadar, mühendislik alanında birçok bilim dalı ile ilgili olan takım tezgâhları sektörü yüksek katma değerli ürün imalatı ve sahip olduğu know-how ile bir ülkenin üretim kabiliyetleri ve teknoloji seviyesinin en temel göstergelerinden biridir. Almanya, Japonya, ABD ve İtalya gibi endüstri alanında dünyanın en gelişmiş ülkelerinin başında gelen devletlerin tamamı makine sektörünü özel bir kategoride değerlendirmekte ve makine sektörü içinde de takım tezgâhlarına ayrı bir önem vermektedir. Almanya ve Japonya otomobil devi olmalarını, ABD ise savunma sanayisinde bu denli ilerlemesini, makine sektörünün temeli niteliğindeki takım tezgâhları imalat yapısının çok sağlam olmasına borçludur.

 

GELİŞMİŞ ÜLKELERİN OMURGASI TAKIM TEZGAHLARI

Gelişmiş ülkelerin sanayilerinin omurgasını teşkil eden Takım Tezgâhları sektörü, teknoloji üretimindeki etkinliği nedeniyle pek çok sektörün gelişmesini direkt veya dolaylı olarak etkilemektedir. Takım Tezgâhları sektörü işlevleri bakımından ele alındığında en temel olarak iki ana bölümde incelenebilir; talaşlı imalat ve sac işleme teknolojileri vermektedir. Almanya ve Japonya otomobil devi olmalarını, ABD ise savunma sanayisinde bu denli ilerlemesini, makine sektörünün temeli niteliğindeki takım tezgâhları imalat yapısının çok sağlam olmasına borçludur.

 

Bu bölümleri de kendi içlerinde incelendiğinde talaşlı imalat içinde tornalar, delik işleme makinaları, vargel tezgâhları, planya, broşlama, matkap, taşlama, frezeler yer almaktadır. Sac işleme teknolojileri dikkate alındığında presler, profil işleme makineleri ve dövme makinelerini kapsamaktadır. Hidrolik presler ise gelişen üretim sanayinde takım tezgâhları arasında en büyük paya sahiptir. Gün geçtikçe takım tezgâhı içindeki payını artırmaktadır. Ülkemizdeki takım tezgâhları sektörü incelendiğinde yüzde 30’dan fazla bir kısmının sac işleme teknolojileri arasında yer alan hidrolik presler grubunun oluşturduğu gözlenmektedir. Bununla birlikte, otomotiv ve beyaz eşya sektörlerinin de etkisiyle gelişen sac işleme tezgahları üreticilerimizin Ar-Ge ve inovasyon ağırlıklı çalışmaları neticesinde ülkemiz metal hidrolik pres ihtiyacını karşılamanın ötesinde bir üretim üssü haline gelmiştir. Bu çalışmada hidrolik pres sektörü olarak takım tezgahları sektörünün bir alt kolu olarak 8462 GTIP ile tanımlanmış ve GTIP tanımları aşağıda belirtilmiştir.

 

SEKTÖRÜN DÜNYADAKİ DURUMU

Birleşmiş Milletler (BM) İstatistik Bölümü verilerine göre, 2007 yılında yaklaşık 9,5 milyar Dolar olan sektör ihracatı yüzde 10 oranında artış göstererek 2008 yılında 10,5 milyar Dolar değerine ulaşmıştır.

 

2007 yılında tüm ülkelere yapılan ihracat değeri bazında, Almanya’nın 2008 yılı ihracatı yüzde 7,6 artarak 1,9 milyar Dolar seviyesine ulaştı. Bu ülkeyi 1,8 milyar Dolar ile İtalya ve 1,4 milyar Dolar ile Japonya takip etti. Hidrolik presler sektörün ihracatında ilk 20 ülke arasında en fazla ihracat artışını yüzde 50 ile Çin gösterdi. Türkiye ise dünya ihracatında bir önceki yıla göre yüzde 21,6 artış ile 2008 yılında 390 milyon Dolar ihracat ile 8. sırada yer aldı. 2008 yılında sektörün ihracatçısı ilk 20 firma arasında genel olarak artış ivmesi görülse de, Malezya (yüzde 39) ve İngiltere’nin ihracatında (yüzde 18,5) azalma dikkat çekmektedir. 2007 ve 2008 yıllarında, G.T.İ.P bazında dünya ihracatında, 8462.21 pozisyonunda tanımlı ‘Sayısal Kontrollü Kavisleme, Katlama, Düzeltme/ Yassilaş.Tezgah.’ grubunun ilk sırada yer aldığı görülür.

 

ÇİN’İN SEKTÖR İTHALATI 1,7 MİLYAR

2008 yılında sektör ithalatı yüzde 10,4 artarak 11,4 milyar Dolara yükseldi. Çin 1,7 milyar Dolara yaklaşarak dünya sıralamasında lider konumunu korudu. Çin’i 905 milyon Dolarla ABD, 623 milyon Dolar ile Hindistan ve 618 milyon Dolar ile Rusya izledi. 2008 yılında, hidrolik pres ithalatında ilk 20 ülkenin verileri incelendiğinde; yüzde 85,4 artış ile Brezilya en fazla artış kaydeden ülkeler arasında ilk sırada yer almış ve bu ülkeyi Vietnam (yüzde 60) ile Hindistan (yüzde 53,9) takip etmiştir. Bu ülkeler arasında ithalatında düşüş kaydedilen olmadı. 2008 yılı sektör ithalatında 11. sırada bulunan Türkiye, 2007 yılında 202 milyon Dolar değerinde ithalatı yüzde 39,9 oranında artarak 2008 yılında 283 milyon Dolar seviyelerine ulaşmıştır. Dünya geneli ithalattan yüzde 2,4 pay almıştır. 2008 yıllında G.T.İ.P bazında dünya ithalatında 8462.21 pozisyonunda tanımlı ‘Sayısal Kontrollü Kavisleme, Katlama, Düzeltme/Yassılaş.Tezgah’ grubunun ilk sırada yer aldığı görülmektedir. 2007 yılında ilk sırada yer alan ‘Dövme/Kalıpta Döğme Tezgahları Çekiçleri’ ürün grubu çok düşük bir oranda artış göstermiş (yüzde 0,8) ve 2008 yılında ikinci sıraya gerilemiştir.

 

SEKTÖRÜN TÜRKİYE’DEKİ DURUMU

Hidrolik pres sektörü tüm diğer ana sektörlerin içinde yer alan ve üretimin başlangıcı olarak belirtebileceğimiz bir sektördür.

 

Demir Çelik, otomotiv, beyaz eşya ve makine gibi sektörlerde hidrolik presler daha yoğun olarak kullanılmakla birlikte tüm diğer sektörlerde de yer almaktadır. 2008 yılında 390 milyon Dolar ihracat gerçekleştiren sektör ihracatı, 2009 yılında yüzde 44,9 oranında geriledi ve 215 milyon Dolar seviyesine indi. Türkiye’nin 2009 yılındaki sektör ihracatı ürün bazında incelendiğinde, 66,2 milyon Dolar ile birinci sırada ‘Diğer Rulo Haline Getirme, Kavislendirme, Katlama, Makineleri’ kaleminin yer aldığı görülür. 2008-2009 yıllarında ihracat artış oranı açısından incelendiğinde genel makine sektörü ve hidrolik presler sektörü ihracatında gerileme yaşanmasına rağmen Metal Karbürleri, Metalleri İşlemeye Mahsus Diğer Pres, Makine (yüzde 5,7) Ve Dövme/Kalıpta Döğme Tezgahları-Çekiçleri (yüzde 112) ürün gruplarında artışlar göze çarpmaktadır. Aynı dönemde ihracatında en çok düşüş kaydedilen kalem ise “Nümerik Kontrollü Makasla Kesme Tezgâh Ve Presler” (yüzde 54,8) olmuştur. Hidrolik Pres sektörü 2009 yılı ihracatımızda Almanya’nın 16 milyon Dolar ile birinci konumda yer aldığı, bu ülkeyi 11,6 milyon Dolar ile Irak ve 10,5 milyon Dolar ile İran’ın takip ettiği görülmektedir. 2009’da ihracatta düşüş yaşayan sektör, 2009 yılında (serbest bölgeler dahil olmak üzere) 147 ülkeye ihracat gerçekleştirmiştir.

 

2008 SEKTÖR İTHALATI 283 MİLYON DOLAR

2008 yılında 283 milyon Dolar seviyelerinde olan hidrolik pres sektörü ithalatı, 2009 yılında genel makine ve aksamları ithalatında kaydedilen yüzde 24,3 oranındaki daralmadan daha büyük bir oranda azalarak (yüzde 43,2) 159 milyon Dolar olarak gerçekleşmiştir. Türkiye’nin 2009 yılında ithal ettiği hidrolik pres sektörü, G.T.İ.P. bazında incelendiğinde; 33 milyon Dolar ile birinci sırada ‘Dövme/Kalıpta Döğme Tezgahları Çekiçleri’ kaleminin yer aldığı, bu ürünü 31 milyon Dolar ile ‘Diğer Rulo Haline Getirme, Kavislendirme, Katlama, Makineleri’ ve 18 milyon Dolar ile ‘Metal Karbürleri, Metalleri İşlemeye Mahsus Diğer Pres’ grubunun izlediği görülmektedir.

 

2009 yılında sektör ithalatında 6’lı G.T.İ.P. bazında çoğu kalemlerde gerileme kaydedilmiştir. En büyük düşüşler sırasıyla yüzde 78 ile ‘Sayısal Kontrollü Kavisleme, Katlama, Düzeltme/Yassılaş.Tezgah.’ kaleminde, yüzde 55,6 ile ‘Makas Tipi Kesme Makineleri (Presler Dahil)-Diğer’ kaydedilmiştir. Bunun yanı sıra ‘Diğer Rulo Haline Getirme, Kavislendirme, Katlama, Makineleri’ G.T.İ.P.’inde yüzde 10 ve ‘Nümerik Kontrollü Makasla Kesme Tezgah Ve Presler’ G.T.İ.P.’inde yüzde 19,6 oranında bir artış kaydedilmiştir. 2009 yılında hidrolik pres sektörü ithalatımızda önemli yer tutan ülkeler arasında ilk üç sırayı Almanya (34,4 milyon Dolar), İtalya (28,5 milyon Dolar) ve Fransa (19,5 milyon Dolar) almıştır. 2009 yılı ithalatımızda ilk 20 ülkenin değişim oranları esas alındığında; genel olarak ithalat oranlarında azalış yaşandığı kaydedilmesine rağmen yüzde 540,9 ile Kanada ve yüzde 412,3 ile Hindistan’dan ithalat artışı dikkat çekmektedir. En büyük düşüş ise yüzde 95,8 ile Japonya’dan ithalatımızda kaydedilmiştir. Japonya’dan son 3 yıl içinde ithalatımız incelendiğinde 2008 yılında 22 milyon Dolar seviyesine ulaşan ithalatımız 2009 yılında 1 milyon Dolar altında gerçekleşmiştir.

 

İHRACATIMIZ İTHALATIMIZDAN FAZLA

2008 yılında Türkiye’nin hidrolik pres sektör ihracatı yüzde 21,6 oranında artarak 391 milyon Dolara, ithalatı ise yüzde 39,9 oranında artarak 283 milyon dolara yükselmiştir. 2009 yılında Türkiye’nin hidrolik pres sektörü ihracatı yüzde 44,9, ithalatı ise yüzde 43,9 oranında düşüş göstermiştir. Genel olarak sektör dış ticaret hacmi ele alındığında ihracatımızın ithalatımızdan fazla olduğu dikkat çekmektedir.

 

Ülkemizde takım tezgâhları sektörünün genel durumuna baktığımızda, 2008 yılında 1,2 milyar Dolarlık, 2009 yılında ise küresel kriz neticesinde 645 milyon’luk bir iç tüketim / kullanım söz konusudur. Bu rakam ülkemizin sanayileşmesi adına önemli bir göstergedir. Çünkü takım tezgâhları tamamıyla üretime yönelik en önemli girdiyi teşkil etmektedir. Ülkemizde ithalatın tüketimi karşılama oranı yüzde 75’lerden yüzde 85 seviyesine çıkmış bulunmaktadır. Önümüzdeki dönemlerde bu oranın hızlı bir şekilde düşürülmesi gerekmektedir. Ülkemizin üretim, ihracat ve istihdam kapasitesine sağladığı önemli katkılardan dolayı gündemde yeterince yer alan otomotiv ve tekstil sanayimizin bağımsız bir şekilde gelişmesinin temeli olan makine sanayi için büyük önem taşıyan sac işleme teknolojileri ve hidrolik presler tüm üretim sektörlerinde etkin rol oynamaktadır. Üretim sanayimizin dışa bağımlılığını mümkün olduğunca azaltarak daha güçlü bir Türkiye hedefine ulaşma yolunda stratejik öneme sahip olan hidrolik pres sektörünün gelişmesi için ilgili kesimlerin bir plan çerçevesinde gerekli desteği sağlaması gerekmektedir. Uzun vadeli büyük yatırımlar ve ileri imalat tecrübesi gerektiren takım tezgahları sektörümüz için Gümrük Birliği’nin pazarda sağladığı kolaylıklar ve AB katılım süreci gelişmiş ülkelerin Türkiye’de yatırım yapma olanaklarını artırmaktadır. Ayrıca, metal şekillendirmede uzmanlaşma ve genç nüfus sektör için önemli avantajlar olarak değerlendirilmektedir. Önümüzdeki dönemde, AB’nin takım tezgâhı üretimini bırakması ve Türkiye’nin üretim üssü olması en büyük fırsat iken ucuz tezgâh ithali ile yurt içi ve yurt dışı takım tezgâhı pazarlarında Çin’in hâkim olması ise büyük tehdit olarak görülmektedir.

 

“SEKTÖRÜMÜZÜN ÖNÜ AÇIK”

Birim Makina sahibi ve aynı zamanda İmalat Müdürü olan Aykut Karahan ise hidrolik pres sektörünün durumunu şöyle değerlendiriyor: “Hidrolik pres sektörü ülkemizde hayli gelişmiştir ve gelişmeye de devam etmektedir. Bugün sanayileşmiş ülkelerin ürünleriyle Türk ürünleri arasındaki kalite farkı çok azalmıştır. Fiyat olarak ise Türk ürünlerinin çok ciddi bir rekabet avantajı vardır. Dolayısıyla sektörümüzün önü çok açıktır. İhracat olarak daha parlak olan sektörün iç pazardaki durumu ise diğer makine sektörlerinde olduğu gibi orta şekerli gitmeye devam etmektedir. Zaten yılardır ihracatla ayakta alışmaya durduğumuz için bu durum da bizi Avrupa ve Ortadoğu pazarında önemli yerlere getirmiştir. İnanıyorum ki sektör ihracatla hacmini daha da arttıracak ve gelişecektir.”

 

Sektörün klasik olarak normların dışındaki üretim, kalifiye personel yetersizliği, rakip ülkelerin finansal araçlarına sahip olmama gibi sıkıntılarla karşı karşıya olduğuna da değinen Karahan şöyle devam ediyor: “Katma değer üreten ve stratejik bir sektör olan makine imalatının tamamen devlet tarafından desteklenmesi gereklidir. Fakat malumunuz ülkemizde böyle bir uygulama olmadığı ve olması da çok zor olacağı için her firma kendi yaratıcı fikirlerini uygulamaya koyarak ve Ar-Ge’ye azami önem vererek ilerleyebilir.”

 

“TERCİHİMİZ YÜKSEK TONAJLI OTOMASYON SİSTEMLERİ”

Coşkunöz Makine Üretim ve Pazarlama Müdürü İbrahim Mart ise sektörün durumunu şöyle değerlendiriyor: “Hidrolik pres sektörü çok hareketli bir sektör değil. Otomotivde kullanımı zamanla azaldı. Daha çok beyaz eşya sektöründe kullanımı olduğunu söyleyebilirim. Otomotivde de presler daha çok eksantrik preslere kaydı. Genel olarak sektörde bir daralma söz konusu. Onun dışında kriz nedeniyle de yatırımlar durgun geçiyor. İç pazar anlamında baktığımızda da talep daralması var. Orta Doğu, Kuzey Afrika ve özellikle Mısır gibi ülkelerden talepler geliyor. Ancak bu ülkelerde de bizimle çalışma anlamında sıkıntılar var. Bize çok sıcak baktıklarını söyleyemem. Bize pek talepleri olduğunu söyleyemem. Geçtiğimiz dönemde bu ülkelerden birinin hidrolik pres talepleri olduğunu öğrendim. Konuyla ilgili firmaya bir yazı yazdım ancak olumlu bir cevap alamadım. Şu anda orada bulunan bir satış firmasından nedenini öğrenmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.” Hidrolik pres sektöründe en önemli girdinin hidrolik ünite olduğunun altını çizen Coşkunöz Makine Üretim ve Pazarlama Müdürü İbrahim Mart şöyle devam ediyor: “Hidrolik üniteler yurt dışından sağlanıyor. Bu üniteler yabancı menşeli olunca da en önemli girdi buradan oluyor. Hem teminde hem de fiyatta sıkıntılar yaşıyoruz. Enerji Türkiye’de pahalı, vergiler yüksek. Teknolojik olarak ise Türkiye önemli bir aşama kaydetti. Hidrolik pres daralan bir sektör bu nedenle yüksek tonajlı otomasyon sistemleri üretilmesi bizim tercihimiz.”

 

“SEKTÖRÜN GELECEĞİ PARLAK”

1992 yılından itibaren hidrolik makina sektöründe hizmet veren Disan Hidrolik İthalat İhracat Müdürü Ahmet Yılmaz ise şöyle konuşuyor: “İlk çalışmalarını vinç imalatında yoğunlaştıran kuruluşumuz balyalama presleri ve diğer hidrolik makinaların da üretimiyle ürün yelpazesini genişletmiştir. Ürün yelpazemiz kağıt balya presi, metal balya presi, hurda demir kesme makası ve presi, shredder, evrak imha, statik kompaktör, konveyör, çöp ayrıştırma tesisleri, kanca vinci, mobil hurda vinci, sabit hurda vinci, süpürgelik sistemi, tromel, üçlü elek gibi geri dönüşüm sektöründe çöpün ayıklanması, balyalanması ve nakliyesinde ihtiyaç duyulan hemen her makinayı içermektedir. Ürettiğimiz makinelerde yüksek kalite ve güvenliğe verdiğimiz önem bize müşteri memnuniyeti ve sektörde ‘marka’ olmamızı sağlamıştır. Özellikle balyalama presleri üzerinde yapılan uzun Ar-Ge çalışmaları neticesinde hem var olan pazar payımız sağlamlaşmış hem de artmıştır. Son yıllarda çöp ayrıştırma tesisleri üzerine yoğunlaşarak daha modüler, kurulumu, bakımı kolay işlevse konveyörler geliştirerek, tesis maliyetlerini düşürmek için önemli çalışmalar yapmış bulunmaktayız ve nihayet bu çalışmalarımızın sonuçlarını imalatlarımızda görmekteyiz.” Uzman kadrosu ve teknik ekibiyle birlikte yapılan verimlilik analizleriyle yüksek kalitede düşük maliyetli balyalama presleri üretilerek dünya pazarına girme fırsatı yakaladıklarının da altını çizen Yılmaz, “Bu bağlamda Doğu Avrupa (Bulgaristan, Yunanistan, Romanya vs...) ve Ortadoğu ülkelerine ihracat yapmaya başlanmış ve diğer ülkelere yönelik çalışmalar da hızla yapılmaktadır” diyor. Ürünlerin satış sonrası hizmetlerinin müşterilerin istekleri doğrultusunda geliştirilmiş ve her türlü teknik desteğin ürün satış garantisi kapsamında sunulduğunun altını çizen Yılmaz şöyle devam ediyor: “Bizce bu sektördeki en önemli unsur güvenli, kaliteli, dayanıklı ve kolay kullanılabilir ürünler üretmektir. Bu yöndeki çalışmalarımızı sadece bugün değil gelecekte de devam ettirmenin görevimiz olduğuna inanıyoruz. Dönüşüm teknolojisinin gelişmelerine paralel olarak ürünlerimizin yenilenmesiyle birlikte daha temiz bir doğa için çevre kirliliğinin önlenmesine yönelik katkıda bulunmaktan onur duyuyoruz.”

 

Disan Hidrolik İthalat İhracat Müdürü Ahmet Yılmaz sektörün durumunu ise şöyle değerlendiriyor: “Geri dönüşüm sektöründe özellikle kağıt dönüşümünde Türkiye’nin lider firmalarından biriyiz. Kalitemiz Avrupa Birliği (AB) standartlarında ancak fiyatlarımız çok da düşük. Geri dönüşüm sektörü Türkiye’de yeni yeni oluşmakta olan bir sektör. Biz hem kağıt balyalama hem de ayrıştırmada komple üniteler yapıyoruz. Türkiye’de hem metal geri dönüşümünde hem de kağıt geri dönüşümde çalışan önemli birkaç firma var. Kriz diğer sektörleri olduğu gibi biz de etkiledi. Herkes ucuz imalata yöneliyor. Türkiye hidrolik pres sektörünün geleceği için firmaların kendilerini iyi tanıtmaları gerekiyor. Biz daha çok Avrupa ülkeleri dahil, Orta Doğu’ya Cezayir, Fas ve Libya, Suriye, Dubai gibi ülkelere ihracat gerçekleştiriyoruz. Türkiye’de geri dönüşüm sektörüne yavaş yavaş büyük yatırımlar yapılmaya başlandı. Sektörün geleceğinin parlak olduğunu düşünüyorum.”

Kaynaklar:

- Türkiye İstatistik Kurumu

- Birleşmiş Milletler İstastik Veri Tabanı (COMTRADE)

EN FAZLA İHRACAT ALMANYA’DAN

2007 yılında tüm ülkelere yapılan ihracat değeri bazında, Almanya’nın 2008 yılı ihracatı yüzde 7,6 artarak 1,9 milyar Dolar seviyesine ulaştı. Bu ülkeyi 1,8 milyar Dolar ile İtalya ve 1,4 milyar Dolar ile Japonya takip etti. Hidrolik presler sektörün ihracatında ilk 20 ülke arasında en fazla ihracat artışını yüzde 50 ile Çin gösterdi. Türkiye ise dünya ihracatında bir önceki yıla göre yüzde 21,6 artış ile 2008 yılında 390 milyon Dolar ihracat ile 8. sırada yer aldı. 2008 yılında sektörün ihracatçısı ilk 20 firma arasında genel olarak artış ivmesi görülse de, Malezya (yüzde 39) ve İngiltere’nin ihracatında (yüzde 18,5) azalma dikkat çekmektedir.

 

EN FAZLA İTHALAT ARTIŞI BREZİLYA’DAN

2008 yılında, hidrolik pres ithalatında ilk 20 ülkenin verileri incelendiğinde; yüzde 85,4 artış ile Brezilya en fazla artış kaydeden ülkeler arasında ilk sırada yer almış ve bu ülkeyi Vietnam (yüzde 60) ile Hindistan (yüzde 53,9) takip etmiştir. Bu ülkeler arasında ithalatında düşüş kaydedilen olmadı. 2008 yılı sektör ithalatında 11. sırada bulunan Türkiye, 2007 yılında 202 milyon Dolar değerinde ithalatı yüzde 39,9 oranında artarak 2008 yılında 283 milyon Dolar seviyelerine ulaşmıştır. Dünya geneli ithalattan yüzde 2,4 pay almıştır.

TÜRKİYE’NİN SEKTÖR İHRACATI

Türkiye’nin 2009 yılındaki sektör ihracatı ürün bazında incelendiğinde, 66,2 milyon Dolar ile birinci sırada ‘Diğer Rulo Haline Getirme, Kavislendirme, Katlama, Makineleri’ kaleminin yer aldığı görülür. 2008-2009 yıllarında ihracat artış oranı açısından incelendiğinde genel makine sektörü ve hidrolik presler sektörü ihracatında gerileme yaşanmasına rağmen Metal Karbürleri, Metalleri İşlemeye Mahsus Diğer Pres, Makine (yüzde 5,7) Ve Dövme/Kalıpta Döğme Tezgahları-Çekiçleri (yüzde 112) ürün gruplarında artışlar göze çarpmaktadır. Aynı dönemde ihracatında en çok düşüş kaydedilen kalem ise “Nümerik Kontrollü Makasla Kesme Tezgâh Ve Presler” (yüzde 54,8) olmuştur.

 

“Makine sanayi için büyük önem taşıyan sac işleme teknolojileri ve hidrolik presler tüm üretim sektörlerinde etkin rol oynamaktadır. Üretim sanayimizin dışa bağımlılığını mümkün olduğunca azaltarak daha güçlü bir Türkiye hedefine ulaşma yolunda stratejik öneme sahip olan hidrolik pressektörünün gelişmesi için ilgili kesimlerin bir plan çerçevesinde gerekli desteği sağlaması gerekmektedir.”

 

“Hidrolik pres sektörü ülkemizde hayli gelişmiştir ve gelişmeye de devam etmektedir. Bugün sanayileşmiş ülkelerin ürünleriyle Türk ürünleri arasındaki kalite farkı çok azalmıştır. Fiyat olarak ise Türk ürünlerinin çok ciddi bir rekabet avantajı vardır. Dolayısıyla sektörümüzün önü çok açıktır. İhracat olarak daha parlak olan sektörün iç pazardaki durumu ise diğer makine sektörlerinde olduğu gibi orta şekerli gitmeye devam etmektedir.”