Türkiye’nin yerli forklift üreticisi ve iş makineleri konusunda lider firma olan Çukurova Makina’nın mevcut ürün yelpazesi içerisinde ekskavatör;bekoloder; yükleyici ve forklift yer alıyor. 3 bin adet yıllık makine üretim kapasitesine sahip olan Çukurova Makine; geçtiğimiz 2010 yılında gerek üretim, gerekse yurt içi ve yurt dışı satış anlamında büyük artış kaydetti. 2005 senesinde başlayan ihracat çalışmaları ile 2010 sonunda tüm dünya genelinde 35 ülkede Çukurova Bayilik Sistemi kurulmuş olup, Çukurova Makinaları sorunsuz bir şekilde çalışmalarına devam ediyor.

Türkiye’nin yerli forklift üreticisi ve iş makineleri konusunda lider firma olan Çukurova Makina’nın mevcut ürün yelpazesi içerisinde ekskavatör;bekoloder; yükleyici ve forklift yer alıyor. 3 bin adet yıllık makine üretim kapasitesine sahip olan Çukurova Makine; geçtiğimiz 2010 yılında gerek üretim, gerekse yurt içi ve yurt dışı satış anlamında büyük artış kaydetti. 2005 senesinde başlayan ihracat çalışmaları ile 2010 sonunda tüm dünya genelinde 35 ülkede Çukurova Bayilik Sistemi kurulmuş olup, Çukurova Makinaları sorunsuz bir şekilde çalışmalarına devam ediyor.

 

Çukurova Makina İmalat ve Ticaret AŞ adı altında 1970 yılından itibaren fiilen işletmeye açılmış olan firma, Çukurova Holding bünyesinde yer alıyor. John Deere lisansı ile biçerdöver, 1981 yılında traktör imalatına başladı. Değişen ekonomik koşullar ve piyasa şartları göz önüne alınarak, 1986 yılından itibaren kademeli olarak tarım makineleri üretimini bırakırken yerine ‘Çukurova’ lisanslı yüzde 100 kendi dizayn ve üretimi ile iş ve istif makineleri üretimine başladı.

Ürün yelpazenizin endüstriyel kısmında hangi sektörler için ürün üretiyorsunuz?

Sanayi kesimlerinde; depolama, gümrük, stoklama, ambarlama gibi iş yerlerinde ekonomik olarak iş yapan makineleri üretiyoruz. Bu makineler ile malzemelerin yükleme, boşaltma ve taşıma hizmetleri yapılıyor. Yapılacak olan işin cinsine göre ataşman bağlantısı yapılarak farklı işler yaptırılabilir.

Çukurova Makina’nın şu anki ürün gamında hangi ürünler bulunuyor?

Bir bom ucunda kepçesi bulunan ve çoğunlukla paletler üzerinde hareket eden, elektrik veya akaryakıtla çalışır motorla donatılmış, toprak veya cevher kazma ve yükleme yapmayı sağlayan ekskavatörumuz var. Bunun yanı sıra lastikli yükleyici, bekoloder (yükleyici-kazıcı) ve limanlarla büyük depolarda bulunan, önündeki iki uzun demirle paletli yükleri kaldırmaya yarayan forklift gibi ürünlerimiz bulunmaktadır.

Ürün ihracatınızı ağırlıklı olarak hangi ülkeye yapıyorsunuz? O Ülkelerin Türkiye’yi seçmesindeki neden ne olabilir?

Şu an yaklaşık 35’in üzerinde ülkeye bayilerimiz aracılığıyla ihracat yapıyoruz. Coğrafi konum itibariyle Ortadoğu; Afrika ve CIS ülkelerinin gelişmekte olan ve büyük yatırımlar yapılan/ yapılacak olan ülkeler olması bizim açımızdan önemli bir avantaj. Bunun dışında Avrupa’da daha derin hissedilen ekonomik krizin bu bölgeye olan ihracatımızı azaltmasına rağmen 2010 yılında bu açığı iki yeni bölgeyi; Asya Pasifik ve Latin Amerika, ihracat ağımıza katarak kapatmayı bildik. Bu tür yurt dışı pazarlarda her geçen gün artan sektörel satış adetlerimiz, yabancı kullanıcıların da “Türk Malı” kavramına bakışını değiştirmeye başladı. Makine sektörü konusunda artık Türk üreticilerin dünya pazarında ciddi bir oyuncu olduğunu her fırsatta dile getiriyoruz ve buna inanıyoruz. Gerek makinelerde kullanılan komponentlerde, gerekse de işçilik konusunda son yıllarda çok yol kat edildi ve bunların meyvelerini şimdiden almaya başladık. Bugün fuarlarda ürünlerimizi diğer yabancı üreticilerin karşısında gururla sergileyebiliyoruz. Bu noktada Türk makine sektörünün geçmişe göre bir hayli yol aldığını söyleyebiliriz.

 2010’u yüzde 40 artışla kapadı

2010 yılında 2009’a göre ihracat satışlarında artış yakaladıklarını ifade eden Çukurova Makina İhracat Satış ve Pazarlama Müdürü Gül Nalçacı; “Geçtiğimiz sene yüzde 40 artış yaşadık; ihracatımızın cirodaki payı yüzde 55-60 arasında değişiyor. Çok farklı bölgelerle çalışıyoruz; Türkmenistan ve Tayvan’da pazar lideriyiz. Bunun dışında Afrika pazarında Tunus’ta yüzde 27’lik bir pazar payımız var. Bu anlamda yönetim yaklaşımımız; mevcut ve yeni pazarlarda pazar payımızı arttırmak için daha kaliteli; teknolojik gelişimleri yakalayarak ürünlerimiz uygun satış koşulları ile sunabilmektir. Bu doğrultuda yeniliklere açık ve nitelikli insan yetiştirerek her alanda verimliliği sağlayacak şekilde organize olmaya çalışıyoruz. Çukurova kültürüne bağlı; rekabet unsurlarını dikkate alan, bu anlamda performansları düzenli ve somut göstergeler ile değerlendiren bir ekip ile yolumuzda ilerliyoruz” dedi.

Şu sıralar üretimi için uğraştığınız herhangi bir makine projesi var mı?

İhracat faaliyetlerimize başladıktan sonra elimizdeki 940 model tekerli yükleyicilerden sınırlı miktarda sattık. Bu modelin kapasitesi 2,5 metreküp ve özellikle de madencilik sektöründen, kapasitesi daha yüksek olan modeller için talep geliyor. Bu nedenle biz de müşterilerimizin taleplerini karşılamak ve daha fazla pazara ulaşmak için başka bir model tasarlamaya karar verdik. Bu yılın ikinci yarısında, 3,5 metreküp kapasiteye sahip olan yeni modelimizi, 980 model tekerli yükleyiciyi piyasaya sürmeyi planlıyoruz.

Ülkemizde sizce sektörle alakalı olarak üretici firmalar ne gibi sıkıntılar yaşıyor?

Türk firmaları olarak artık dünya çapında birer oyuncu olma yolunda ilerliyoruz. Dolayısıyla sadece yerli pazarda değil, uluslararası arenada dünya çapında bilinen diğer üreticilere rakip olmaya başladık. Ancak sektörde kalifiye eleman eksikliği, ham madde ve komponent ithalatında yaşanan zorluklar, enerji ve finansman gibi önemli maliyet kalemlerinin rakip ülkelere oranla yüksek olması başlıca sıkıntılar olarak sayılabilir.

 

6YILDA 35 ÜLKE


‘İhracat faaliyetlerimize 2005 yılında başladık’ diyen Çukurova Makina İhracat Satış ve Pazarlama Müdürü Gül Nalçacı; “Bayi ağımız vasıtasıyla kısa süre içinde Avrupa, Bağımsız Devletler Topluluğu, Ortadoğu, Latin Amerika ve Afrika’da 35’in üzerinde ülkeye mal ihraç ettik. Örneğin; geçenlerde Latin Amerika ülkelerinden Brezilya’ya ihraç etmeye başladık. Türkiye’nin iş makineleri ihracatını arttırılabilmesi, Avrupa ve Uzakdoğu’daki firmalarla rekabet te uzun vadede kalıcı başarı elde edilebilmesi için sektörün potansiyelinin araştırılarak, rakip ülkelerle eşit rekabet olanaklarına imkân verecek devlet desteğinin sağlanması ve sektörün projelendirilmesi gerekmektedir” dedi.

 


2011 hedef ve projelerinizden bahseder misiniz?
Ürünlerimiz tüm dünyada kabul görüyor; tüm pazarlar için uygun ürünümüz var. Bu yıl pazar ne kadar büyük ya da küçük olursa olsun, bayi ağımızı olabildiğince genişletmeye devam edeceğiz. Aslında bugün küçük pazarlara daha çok satış yapıyoruz; çünkü bu pazarlar küresel ekonomik krizden çok fazla etkilenmedi ve hala istikrarlı. Tatmin edici düzeyde satış yapabilecek, hizmet ve destek sağlayabilecek güçlü bayiler bulmak bizim için gerçekten çok önemli. Çukurova Makina’yı tercih edilen bir marka haline getirmeyi, satışlarımızı ve payımızı arttırmayı hedefliyoruz. Ayakta kalabilmek için olası bir ekonomik krizin etkisini farklı ülkelere dağıtmak gerekiyor. Çok güçlü rakiplerimiz olduğunu biliyoruz; ancak üretim kalitemizin, özelliklerimizin ve makul fiyatlarımızın gelecekte rekabet gücümüzü arttıracağının bilincindeyiz.

 

İŞ MAKİNESİ NEDİR?
İnşaat ve yapı sektöründe çeşitli amaçlarda kara yolu yapım, bakım ve onarımı, su kanalları yapımı, toprak kazımı, yükleme ve yayılımı gibi işlerde kullanılan çok amaçlı makinelere iş makinesi denir. İş makinesi genel olarak paletli ve lastikli olmak üzere ikiye ayrılır. Bu makineler yaptıkları işlere göre ise çeşitli gruplara ayrılır. Bunlardan bazıları loder (yükleyici), bekoloder (yükleyici-kazıcı), ekskavatör, silindir, greyder, skreyper, dozer ve diğer iş makineleridir.

 

GÜL NALÇACI KİMDİR?
Diyarbakır doğumlu olan Gül Nalçacı; lisansını ODTÜ Kimya Fakültesi’nde tamamladıktan sonra, yüksek lisansını Çağ Üniversitesi MBA’da yapmıştır. Yaklaşık altı yıldan bu yana uluslararası satış ve pazarlama konusunda çalışan Gül Nalçacı; Çukurova Makine İhracat Satış ve Pazarlama Müdürü görevini yerine getirmektedir. Nalçacı, dünya genelinde çeşitli bölgelerde (Avrupa, CIS, Afrika, Ortadoğu, Pasifik Asya ve Latin Amerika) 35’in üzerinde ülke bayiliğini yönetiyor.