Türkiye’de bilgisayar destekli tasarım, imalat ve robotik alanlarında çalışmalar yapmaküzere 1992 yılında ODTÜ-BİLTİR Merkezi kapılarını açtı.

Türkiye’de bilgisayar destekli tasarım, imalat ve robotik alanlarında çalışmalar yapmak üzere 1992 yılında ODTÜ-BİLTİR Merkezi kapılarını açtı. Alanında ülkemizde ilk kezkurulan merkez olma unvanı bulunan ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nin Disiplinler arası Araştırma ve Uygulama Merkezleri’nden biri olarak faaliyet gösteren merkez, 1999 yılında yeniden yapılandı.Toplam 10 farklı birimi bulunan ODTÜ-BİLTİR’de sanayiye yönelik çeşitli alanlarda çalışmalar yürütülüyor.

ODTÜ-BİLTİR MerkeziAnkara’da bunan Orta DoğuTeknik Üniversitesi’nde kurulu.10 farklı merkez birimi bulunan ODTÜ-BİLTİR’de aynı zamandaTürkiye’nin ilk ve tek hasarsız çarpışma test laboratuvarı da yer alıyor.Endüstriyel tasarımdan savunma sistemlerine hatta metal şekillendirme konularına kadar geniş bir yelpazede faaliyetlerin gerçekleştirildiği merkezin Başkanı Mustafa İlhan Gökler ileröportaj yaptık

.ODTÜ-BİLTİR hakkında kısaca bilgialabilir miyiz?

ODTÜ-BİLTİR Merkezi bilgisayar destekli tasarım, imalat ve robotikalanlarında çalışmalar yapmak üzere Türkiye’nin bu alandaki ilk merkezi olarak 1992 yılında kuruldu. Merkez,günümüzde ise Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nin Disiplinler arası Araştırma ve Uygulama Merkezleri’nden biri olarak faaliyet gösteriyor.

ODTÜ’nün çeşitli fakülte ve bölümlerinden çok sayıda öğretim üyesinin katılımıyla oluşturulan birimler 1999 yılında yeniden yapılandı.

Akademik anlamda çalışmaların yapıldığı merkezde10 adet birim bulunuyor: Endüstriyel Tasarım-Üretim (ETÜ), Otomasyon-Robotik-Elektrik-Elektronik (ORE),Sayısal Modelleme-Analiz-Tasarım (SMAT), Savunma Sistemleri (SAVSİS),Ürün Kullanımı (ÜTEST), İnsansız Kara Araçları (İKA), İnsansız Deniz Araçları(İDA), Metal Şekillendirme (FORM),Otomotiv Endüstriyel Tasarım (OTEN) ve Taşıt Güvenliği.

Merkez birimleri hakkında kısaca bilgi verir misiniz?

ODTÜ-BİLTİR Merkezi toplam 5 bin 700 metrekare kapalı alana sahip.Endüstriyel Tasarım Üretim Birimi: Endüstriyel ürün ve çeşitli alanlardaki mühendislik tasarımları ile üretim yöntemleri ve üretimin yönetimine yönelik çalışmalar yürütülüyor. Bilgisayar Destekli Tasarım/Üretim ve Robotik Laboratuvarı’nda bulunan CNC tezgahlar, hızlı prototip cihazları,CMM, sayısal tarayıcılar ve endüstriyel robotlar bu birimin çalışmalarında kullanılıyor.Otomasyon-Robotik-Elektrik-Elektronik Birimi: Akademik çalışmaların yanısıra sanayiye yönelik çeşitli otomasyon çalışmaları da gerçekleşiyor.

Sayısal Modelleme-Analiz-Tasarım Birimi: Endüstriyel ürün, sistem ve imalat yöntemlerine yönelik bilgisayar destekli mühendislik yazılımları kullanılarak sayısal modelleme, analiz ve tasarım çalışmaları yürütülüyor.

Savunma Sistemleri Birimi: Savunma sanayine yönelik Ar-Ge çalışmaları yapılıyor.Ürün Kullanımı Birimi: Ürün Kullanım Test Laboratuvarı’nda kullanıcı odaklı tasarımda tasarımcılar ve üreticilerle tasarım ve üretim süreci boyunca etkileşimli çalışılıyor. Son ürünün kullanıcının beğeni ve gereksinimlerine uygun oluşabilmesi için süreç boyunca gerekli testler ve danışmanlık hizmetleri sunularak Ar-Ge projeleri yapılıyor.

İnsansız Kara Araçları Birimi: İnsansız kara araçları için araziye uygun çeşitli boylardaki, özgün otonom araçların ve robotların geliştirilmesi ve uygulaması çalışmaları yürütülüyor.İnsansız Deniz Araçları Birimi: İnsansız deniz araçları için deniz ortam koşullarına uygun çeşitli boylardaki, özgün otonom araçların ve robotların geliştirilmesi ve uygulaması çalışmaları yapılıyor.

Metal Şekillendirme Birimi: Dövme Araştırma ve Uygulama Laboratuvarı’nda dövme, trim presi ve indüksiyon ısıtıcı bulunuyor. Söz konusu birimde sıcak ve ılık dövme işlemi ile dövme kalıplarına yönelik çalışmalar yapılıyor. Dövmenin yanı sıra sac metal şekillendirme, ekstrüzyon,haddeleme gibi üretim yöntemlerine yönelik tasarım ve analiz çalışmalarıda bu birimce gerçekleştiriliyor.

ODTÜ-BİLTİR Merkezi’nde insansız deniz araçları TÜBİTAK desteğiyle geliştirildi.Merkezde aynı zamanda SAN-TEZ’e yönelik çalışmalar da gerçekleşti.

Otomotiv Endüstriyel Tasarım Birimi:Taşıtlar için stil ve iç tasarım çalışmaları yapılıyor. Birim laboratuvarında CNC kil işleme tezgahı bulunuyor.Taşıt Güvenliği Birimi: Taşıt güvenliğine yönelik testleri yapılarak bualandaki Ar-Ge çalışmaları uygulanıyor. Bu birimde yer alan Türkiye’nin ilk ve tek Hasarsız Çarpışma Test Laboratuvarı’nda uluslararası direktif ve regülasyonlara göre testler yapılıyor. Söz konusu laboratuvar TÜRKAK tarafından da akredite edildi.

Merkezde en çok hangi alanda çalışmalar yürütülüyor?

Daha çok otomotiv, savunma, beyaz eşya ve üretim alanlarında çalışmalar gerçekleştiriliyor. Ancak merkez üniversite ile sanayi arasında köprü görevi gördüğünden sanayiden gelen taleplere göre uzman öğretim üyeleriyle çok faklı çalışmalar da yapılabiliyor.

Ne gibi projeler gerçekleşiyor?

Üretim alanında dövme teknolojisi (Dövmede proses ve kalıp tasarımı,sıcak dövmede çapak azaltma çalışmaları,ılık dövme, alüminyum dövme,hassas dövme), sac malzemelerin sıcak şekillendirilmesi, “Roller hemming”(Robotlu kenet işlemi) gibi imalat yöntemlerine yönelik projeler gerçekleştiriliyor. Ayrıca endüstri mühendisliğine yönelik otomotiv üretim hatları, otomotiv gövde atölyesi otomasyon seviyesi optimizasyonu gibi projeler söz konusu.

Diğer sektörlerede benzer çalışmalar yapabilme kapasitesi mevcut. Savunma sanayine yönelik çekili obüs tasarımı, simülatör projeleri, zırh tasarımı,zırhlı araç koltuk tasarımı gibi Ar-Ge projeleri yapılıyor. Bulaşık ve çamaşır makineleri için kullanılabilirlik ve ergonomi çalışmaları gerçekleşiyor. Otomotiv sanayine yönelik farklı alanlarda çok sayıda proje yürütülüyor.Merkezimizin web sayfasından gerçekleştirdiğimiz  proje isimlerine ulaşılabilir.

TÜBİTAK ile olan projelerinizden bahseder misiniz?

Dövme sanayine yönelik ilgili sanayi kuruluşuyla iş birliği içinde dövme kalıp bağlama sistem tasarımı ve alüminyum dövme için analiz ve tasarım projeleri gerçekleştirildi. Aynı zamanda bu iki proje SAN-TEZ projelerinin de ilk iki örneğini oluşturuyor. Savunma sanayine yönelik metal zırh malzemelerin balistik performanslarının incelenmesi ve itki kontrol teknolojisi geliştirme projeleri yapıldı.

Ayrıca merkezde insansız deniz araçları TÜBİTAK desteğiyle insansız su altı aracı (ULİSAR) geliştirildi. Bunların dışında dokunma hisli ve kuvvet geri beslemeli arayüz sistem tasarımı (HAPTİC) ve diş hekimliği eğitim simülatörü geliştirme projeleri de tamamlandı.

ODTÜ-BİLTİR Merkezi sanayi için Ar-Ge çalışmaları yürütüyor mu?

Merkez birimlerinin ilgi alanlarında sanayiden gelen talepler doğrultusunda Ar-Ge çalışmaları yapılıyor.Yapılan Ar-Ge çalışmalarının sıklığı ise sanayicilerin talebi doğrultusunda değişim gösteriyor. Merkez içindeki laboratuvarlardan kamu kuruluşları,sanayiciler, akademisyenler ve öğrenciler faydalanıyor. Sanayicilere ODTÜ Döner Sermaye İşletmesi esasları çerçevesinde ücret karşılığı hizmet sunuluyor.

Merkez dahilinde Türkiye’de ilk kez açılan laboratuvarlar hakkında bilgi verir misiniz?

ODTÜ-BİLTİR Merkezi Türkiye için birçokilkleri gerçekleştirdi. 1992 yılında başlatılan laboratuvar çalışmaları,2009 yılına kadar sürdü. Hayata geçirdiğimiz birçok proje var.

Bu projeler Türkiye için ilk olma özelliğini taşıyor. Örneğin; merkezimizde ilk kez 1992 yılında CAD/CAM/Robotics Laboratuvarı kuruldu. Bu durumu takiben 2003 yılında Ürün Kullanılabilirliği, 2007 yılında ilk Dövme Araştırma ve Uygulama ve 2009 yılında kurulan ilk Hasarsız Çarpışma Test Laboratuvarı kuruldu.Bu laboratuvarlar da Türkiye’de açılan ilk deney yapılabilir alanlardır.

Böyle bir teknik alt yapı üniversitelerene gibi faydalar sağlıyor?

Mühendislik alanında iyi bir araştırma faaliyeti sürdürebilmesi için nitelikli insan kaynağı ve ileri teknoloji içeren alt yapı gerektirir. Üniversitelerde yürütülen yüksek lisans ve doktora çalışmalarında öğrencilerin tez çalışmalarını sürdürürken bu alt yapıdan yararlanması önem taşıyor.

Lisans öğrencilerinin de teknolojiyi izlemesine olanak veriyoruz. Üniversitelerde butür alt yapıya sahip araştırma ve uygulam amerkezlerinin olması üniversite sanayi iş birliği açısından da önemlidir.Bu alt yapılar sanayi için kullanılabilir.Alt yapıların herkes tarafından ulaşılabilecek şekilde üniversitede kurulmuş olması sanayide yatırım tekrarlarını önleyecektir.

Mustafa İlhan Gökler kimdir?

İzmit’te 1956 yılında doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Ankara’da tamamladıktan sonra 1979 yılında lisans derecesini Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Makina Mühendisliği Bölümü’nden aldı.1983 yılında ise İngiltere’de bulunan Birmingham Üniversitesi’nde dövme konusunda yaptığı tez ile doktorasını tamamladı. ODTÜ Makina Mühendisliği Bölümü’ne 1983 yılında öğretim görevlisi olarak atandı.

Aynı üniversitede1985 yılında yardımcı doçent,1987 yılında doçent ve 1998 yılında da profesörlüğe yükseldi. Genellikle imalat yöntemleri ve mühendislik ekonomisi dersleri veriyor. ODTÜ Makina Mühendisliği bölümündeki görevinin yanı sıra1999 yılından bu yana ODTÜ-BİLTİR Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin Başkanlığı’nı sürdürüyor. DÖVSADER Dövme Sanayicileri Derneği ve MATİM Makine Tasarım ve İmalat Derneği’nin kurucu üyesi olan Gökler, 2002 yılında başlattığı SAVTEK Savunma Teknolojileri Kongreleri’nde de Kongre Başkanlığı görevini üstlendi.

Sizce, üniversite-sanayi iş birliğiTürkiye’de ne durumda?

Bilindiği gibi sanayimizde Ar-Ge faaliyetlerine 1990’larda başlanıldı ve 2000’li yıllarda ise yaygınlaştı. Bu gelişmeden üniversite-sanayi iş birliğide olumlu etkilendi.

Günümüzde sanayiden gelen taleplerin Ar-Ge niteliği gözle görülür şekilde arttı. Ar-Ge teşvikleri ve teknokent yapılanmaları bu işbirliğine katkı sağladı.

Üniversitelerde kurulu bulunan ODTÜ-BİLTİR Merkezi gibi araştırma ve uygulama merkezleri,sanayinin beklediği şekilde zamanında ve uygulanabilir projeleri gerçekleştiriyor.

Üniversite-sanayi iş birliğini geliştirebilmek adına neler yapılabilir?

Döner sermaye yoluyla sanayiye üniversite tarafından sağlanan Ar-Ge projelerinde döner sermaye kesintilerinin minimize edilmesi, öğretim üyeleri ve teknik personele yapılacak ödemelerde 4691 sayılı yasadaki gibi teşviklerin yer alması iş birliği sayısını artırır.
Bu aynı zamanda proje maliyetlerinide düşürerek KOBİ’lerin üniversitelerden daha fazla yararlanmasına olanak sağlar. Sanayi kuruluşlarının üniversiteleri ziyaret ederek olanakları yerinde görmeleri, üniversite-sanayi iş birliğinde köprü görevi gören ODTÜ-BİLTİR Merkezi gibi araştırma ve uygulama merkezleri ile sürekli iletişim içinde olmaları faydalı olur.
Türkiye makine sektörünün geleceği hakkında neler düşünüyorsunuz?
Reel sektöre dayalı bir ekonominin sürdürülebilir olduğuna inanıyorum.Dünyada da kriz dönemlerinden en az zararla veya karla çıkan ülkelerin ekonomileri reel sektöre dayanır. Makine sektörümüz reel sektörün en önemli aktörlerinden biridir. Makine sektöründe ithali azaltacak şekilde kritik ve temel mekanik ve elektronik ekipmanların Türkiye’de üretilebilir olması önemlidir.
Gün geçtikçe kalite algısıdaha fazla önem kazanıyor.
Ürünlerin kaliteli, güvenilir olmasının yanı sıra bir endüstriyel tasarımcı eli değmesi ile ürünlerin albenisi, ergonomisi, kolay ve yanılgısız kullanımı gibi özellikler de ön plana çıkıyor. Ayrıca makine sektöründe bilgi birikiminin kurumsallaşması sektörün geleceğe daha güvenle yürümesine olanak sağlar.
Merkez içindeki laboratuvarlardan kamu kuruluşları, sanayiciler,akademisyenler ve öğrenciler faydalanıyor.Sanayicilere ODTÜ Döner Sermaye İşletmesi esasları çerçevesinde ücret karşılığı hizmet sunuluyor. Ayrıca ODTÜ-BİLTİR Merkezi’nde uzman öğretim üyeleri Ar-Ge projelerine de destek veriyor.