MSSP Focus başlığıyla Makine Sanayii Sektör Platformu çatısı altında her ay gerçekleştirdiğimiz röportajımıza İstif Makinaları Distribütörleri ve İmalatçıları Birliği (İSDER ) ile devam ediyoruz.

MSS P Focus başlığıyla Makine Sanayii Sektör Platformu çatısı altında her ay gerçekleştirdiğimiz röportajımıza İstif Makinaları Distribütörleri ve İmalatçıları Birliği (İSDER ) ile devam ediyoruz. İstifleme sektöründe 1 Mart itibariyle uygulamaya başlanacak denetimlerle ilgili ve sektörün sorunlarına dair kapsamlı bir röportaj gerçekleştirdik.


İSDER ’i ziyaret ettiğimiz röportajımıza İSDER Genel Sekreteri Faruk Aksoy, İSDER Basın ve Halkla İlişkiler Sorumlusu Aysun Farımaz, Formak Group Yönetim Kurulu Başkanı Ünsal Kuyucu ile SANKO Servis Geliştirme ve Eğitim Müdürü Uğur Güllü katıldı.

Teknoloji gelişme sürecinde üretim ve sonrasındaki kısa mesafe taşıma, depolama, istifleme işlerini forkliftlerin daha iyi vepratik yapması, bu ufak makineleri istifleme sektöründe daha fazla ön plana getiriyor. Talep konusunda ciddi artışın olması, her geçen gün sektöre daha da önem kazandırıyor.

Forkliftlerin ve istifleme ekipmanlarının depolama ve dağıtımda çabuk hareketeden elleçleme makine ve araçlarına duyulan gereksinim nedeniyle ile ABD ve Almanya’da 1930’lu yıllarda yoğun olarak kullanılmaya başlandı.Her geçen gün artan satış rakamlarıyla dünyanın yükünü taşıyan, iş hayatında depolama ve istifleme alanında özellikle faaliyet gösteren forkliftler en önemli ihtiyaç haline geldi.

1930 yılından bu güne kadar geçensüre zarfında farklı ihtiyaçlara çözümler sunulmak amacı ile istifleme makineleri yıllar içerisinde geliştirildi.Güvenliğini artırılarak farklı yakıt ve pratik çalışma sistemleri ile donatılan bu makineler, ihracatıyla da ülkemizde önemli bir mal grubu sınıfında bulunuyor.

İSDER’in yapılanması hakkında bilgi alabilir miyiz?

FARUK AKSOY: İstif Makinaları Distribütörlerive İmalatçıları Derneği (İSDER) 15 firma tarafından 2006 yılının Şubat ayında kuruldu.

İSDER alanında faaliyet gösteren ilk ve tek dernek olma özelliğine sahiptir. İSDER forklift, vinç, raf ve depo ekipmanları, personel yükselticiler, kaldırma ekipman ve üniteleri, konveyörler, aküler, tekerlekler ve intralojistik sistemlerinden oluşuyor.

Derneğimizde istif makineleri ağırlıklı olmak üzere forklift firmalarının katılımından meydana geliyor.

Bu üreticilerimiz ilk etapta iş makineleri sektörüyle alakalı olan Türkiye İş Makinaları Distribütörleri ve İmalatçıları Birliği’nde (İMDER) alt komite olarak yer alıyordu. Ancak yeterli ilgiliyi gösteremiyorduk.

2006 yılında öncü firmaların desteğiyle dernek hayatına başlayan İSDER’in şu anda 45 üye firması bulunuyor.

Biz de bu bilinçten hareketle sektör temsilcilerinin gerek kamu kurum ve kuruluşları ile olan ilişkilerini düzenlemek, gerekse Avrupa Birliği ile ilgili hazırlıkların yürütülmesini sağlamak ve en önemlisi sektörümüzün dünya ile entegrasyonunu yürütmek üzere hizmetlerde bulunuyoruz.

Derneğimiz, Türkiye’deki genel distribütörlükleri tek çatı altına toplayıp sinerji oluşturarak güçlü ve saygın bir konuma kısa süre zarfında geldi.Bu amaçla gösterdiğimiz faaliyetler karşılıksız kalmadı ve dünyanın önde gelen kuruluşlarına Türkiye’yi temsilen üye olduk.

İSDER olarak derneğimizi uluslararası platformda da temsil etmeyi hedefledik. İSDER Avrupa Birliği Forklift, İstifleme ve Depo Ekipmanları Federasyonu (FEM) Yönetim ve Yürütme Kurulu Üyesi, ERA Avrupa Kiralama Derneği’nin üyesi oldu.

İstif makineleri hangi sektörleri kapsar?

FA: İstif makineleri denildiği zaman endüstriye, sanayiye, üretimde faaliyet gösteren üretim başlamadan hammaddeden tutun; üretim esnasında ve üretim sonunda depolamaya kadar ve hatta nihai müşteriye gönderimi de dahil olmak suretiyle ulaşım birimlerini yöneten makineleri oluşturur.İstif makineleri sektörü 12 tane alt sektörden oluşur. Bu sektörler arasında forklift sektörü ilk sırada yeralır. Forklift sektöründe 40 firma var,bunların 10’u imalatçıdır. İkinci sıradavinç sektörü var.

Ancak vinçler kendi içerisinde (elektrikli gezer vinç, mobil vinç, kule vinç, liman vinçleri) dörtana bölüme ayrılır. Vinç sektöründe de yaklaşık 115 adet firma bulunuyor.Bununla beraber depo ve raf sistemleri üçüncü sektörü oluşturuyor. Buradada ortalama 40-50 adet imalatçı firma var. Bununla birlikte enerji sistemleri var. Örneğin; akü buna örnek teşkil edebilir. Bu sektörde yaklaşık 20’ye yakın firma imalat yapıyor.

Kompresör konusunda 27 firma bulunuyor. Yedek parça ve yan sanayide sektör de önemli bir yere sahip. Bu sektörleri kısaca şuşekilde sıralayabiliriz: Forklift Sektör Komitesi; Depo ve Raf Sektör Komitesi;Vinç sektör komitesi; Kiralama Sektör Komitesi; Enerji, Akü, Jeneratör ve Güç Sistemleri Sektör Komitesi; Kompresör Makinaları Sektör Komitesi; Mobil Yükseltme ve Personel Platformları Komitesi; Intralojistik Sistemler Sektör Komitesi; Kaldırma Ekipmanları Sektör Komitesi; Konveyör Sektör Komitesi;Lastik Sektör Komitesi; Yedek Parçaİmalat sektör Komitesi; İmalat Sektör Komitesi.

Faruk Aksoy kimdir?

Ankara’da 1976 yılında doğdu. Beşiktaş Anadolu Lisesi’nde öğrenim gördü. 1998 yılında Dumlupınar Üniversitesi Bilecik İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü’nü bitirdi. İş hayatına üniversite eğitimi sırasında Bilecik Sanayici ve İş Adamları Derneği (BİLSİAD) Genel Sekreteri olarak başladı.

1999 yılında SANKO Makine’da Pazarlama ve Halkla ilişkiler Departman Sorumlusu olarak devam etti. 2002 yılında İMDER ile başlayan Genel Sekreterlik görevine İSDER’i de ekledi. Faruk AKSOY aynı zamanda Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı MAKTEK İş Makinaları Grup Başkanı, Ekonomi Bakanlığı OAİB MSSP Makine Sektörel Dernekler Platformu İcra Kur. BaşkanYrd., Kalkınma Bakanlığı Makina Komisyon Üyesi, TOBB Türkiye Makina Sektör Meclisi Başkan Yrd.,TSE Ayna Komite Komite Üyesi, D-8– Kalkınmakta Olan 8 Ülke Makine Komisyonu Genel Sekreteri, CECEAB İş Makinaları Komitesi Federasyonu Brüksel Yürütme Kurulu Üyesi,FEM AB İstif Makinaları Federasyonu Brüksel Yürütme Kurulu Üyesi görevlerini de yürütüyor.

Türkiye’de istif makineleri üretimi nezamana tekabül ediyor?

ÜNSAL KUYUCU: İstifleme makineleriyle ilgili olarak forklift üretimi 1975 ve 1977’li yıllara dayanıyor. Türkiye’de ilk forklift üretimi Balkancar firmasıyla iş birliği yaparak Edirne’de Ercanlar Group bünyesinde üretildiği biliniyor.Daha sonra Manisa’da Anadolu Lift ve Adana’da Temsa Komatsu gibi firmalar makine üretti.

Türkiye’de yerli üretim yapan ortalama kaç firma vardır?

ÜK: Makine anlamında 450 adede yakın firma bulunuyor. Bu rakamın 250’si imalatçı, 100 adedi yan sanayi, 100 adedini ise distribütör firmalar oluşturuyor.

FA: İstif makineleri depo, kaldırma,yükleme gibi ekipmanları sektörünün yüzde 70’ini temsil eden İSDER her geçen gün üye sayısını artırıyor.Türkiye’de faaliyet gösteren 45 firma derneğimize üyedir. FEM Avrupa İstif/Depo Ekipmanları Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi ve Amerikan Derneği MHIA ile kardeş olan İSDER dünya çapında tüm sektörümüzle ilgili organizasyonlarda Türkiye’yi temsil ediyor.

Türkiye’de istif makineleri üretiminin ihracat rakamları nedir?

ÜK: 2010 yılı ihracat 168 milyon dolarken2011 yılında ihracat rakamları 219milyon dolara ulaştı. İthalat rakamları2010 yılında 757 milyon dolarken 2011yılında 935 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Mart ayında başlayacak olan denetimin rekabet ortamını biraz daha düzelteceği inancındayım.

Sektörde karlılığın artırılabilmesi için neler yapılmalı?

ÜK: Sektörde haksız rekabet söz konusudur. Örneğin; ben forklift sektöründe hizmet veriyorum. Çin’den 5-6 üretici firmanın, yaklaşık 18-20 farklı markasının ürünleri geliyor.

Bu gelen ürünlerin kalite kontrolü yapılmıyor,makineler yalnızca CE işaretiyle geliyor. Biz de bu konudaki sıkıntılarımızı ilgili Bakanlıklara bildirdik.

Görüşmelerin sonucunda sektör adına fayda sağlayacak bir uygulamaya başlayacak.Bakanlık Mart ayı içerisinde bu tür ithalatçıları sıkı bir denetime alacak.

Böylelikle sektörde ‘Bir masa, bir kasa’diye tabir ettiğimiz, iki konteynır getirip satanların yol açtığı mağduriyet önlenecek.Uygulanması beklenen denetlemelerle hem müşteri, hem de firma mağduriyetinin önüne geçilecek.

FA: Bununla ilgili olarak geçtiğimiz senelerde forklift sektörü ülkemizde denetlenmeye alındı. Hatta bu denetimler 2004 senesinde başladı.İSDER’in kurulmasıyla birlikte bütün denetimler hakkında biz de üyelerimize bu konuda bilgilendirmede bulunduk.

Bakanlıkla birlikte Türkiye forklift sektörünün denetimi konusunda beraber çalıştık. İlk etapta bizim üyelerimizle başlanan bu denetimler sonucunda bize üye olmayan firmalar da denetlemeye alındı.

Bu denetleme sonrasındabize üye olmayan firmalar da denetim sonunda İSDER’e üye olmaya başladı.

Sonuçta firmaların denetimden geçmemiş ürünleri getirmeleri diğer firmalarıda zora sokuyor ve aynı zamanda haksız rekabet ortamını oluşturuyor.Bu nedenle Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile beraber oluşturulan ve Mart ayında başlayacak olan denetimin rekabet ortamını biraz daha düzelteceği inancındayım. 

İstif makineleri sektörü dünyayla kıyaslandığında ülkemiz ne durumdadır?

ÜK: Dünya lideri şu anda her konuda olduğu gibi Çin’dir. Sonra ABD geliyor, Almanya, Fransa, İtalya, İngiltere,İspanya ve sonrada Türkiye. Dünyada 8’inci konumdayız. Daha da ilerleyeceğimizi söyleyebilirim.

Aysun Farımaz kimdir?

Sivas’ta 1982 yılında doğdu. İlk,orta ve lise öğrenimini İstanbul’da bitirdi. 2005 yılında İstanbul Üniversitesi’nden mezun oldu. 2006 yılından itibaren İstif Makinaları Distribütörleri ve İmalatçıları Birliği (İSDER) ve Türkiye İş Makinaları Distribütörleri ve İmalatçıları Birliği’nde (İMDER) Basın ve Halkla İlişkiler Sorumlusu olarak görev yapıyor.

İSDER sektörün gelişimi için neler yapıyor?

UĞUR GÜLLÜ: İSDER bünyesinde daha çok meslek liselerine yönelik eğitimler gerçekleştiriyoruz. Öğrencilere gerek iş, gerekse de istifleme makineleri hakkında bilgiler veriyoruz.

Meslek liselerinde daha çok tamir ve bakım konusunda ara elemanlar yetişiyor.Devletin ara eleman yetiştirme konusunda uyguladığı politikalar belirli bir noktaya kadar fayda sağlıyor. Biz de pratik konusunda eksik kalan eğitimleri bu liselerde sağlıyoruz.

Firmaların gün geçtikçe fuarlara katılımı daha çok artıyor. İSDER ;27-30 Nisan 2012 tarihinde Irak’ta gerçekleşecek Basra Uluslararası Yapıİnşaat & Makine & Elektrik ve Enerji Fuarı’nı destekliyor.

Eğitim anlamında herhangi bir çalışmanız var mı?

UG: İstanbul’da ağırlıklı olarak Haydarpaşa Endüstri Meslek Lisesi’nde eğitimler veriyoruz. Bu okulun iş makineleri bölümüyle temas kuruyoruz.Söz konusu okulda İMDER ve İSDER’in katkılarıyla ek bina yapımı çalışmaları tamamlandı. Bu proje 1 milyon 200 bin TL’ye mal oldu. Oradan mezun olan gençler de sektörün ihtiyaç duyduğu ara eleman noktasında fayda sağlıyor.

Öğrencilere makineleri tanımaları hususunda farkındalık sağlamaya çalışıyoruz. Çoğu üniversite öğrencisi sektörde üretilen makineleri tanımıyor.Bizler verdiğimiz eğitimlerde gazetelerde çıkan haberleri keserek öncelikle öğrencilere bilgi veriyoruz. Örneğin;yol yapımında kullanılan makineleri,depremde insanların hayatlarını kurtaran iş makinelerini, gıda sektöründe nakliyelerde kullanılan istifleme makinelerini gazetelerden topladığımız haberlerle anlatıyoruz.

FA: Derneğimiz bünyesinde kurduğumuz eğitim komiteleriyle meslek liseleri ve ilgili üniversitelerde sektörü tanıtıcı faaliyetlerde bulunuyoruz. Öğrencilerin iş hayatına atılmadan evvel sektörü tanımalarına yardımcı oluyoruz.Örneğin; derneğimize üye firmalar birçok makineyi Haydarpaşa Endüstri Meslek Lisesi’ne hibe etti. Bu hibeler sayesinde öğrenciler iş hayatına atıldıklarında dahi zor görebileceği birçok parçayı henüz eğitim aşamasındayken tanımaya başladı.

Ayrıca birliğimize üye firmaların söz konusu okullara verdiği hibe makineler sayesinde çocuklar henüz eğitim hayatındayken makineleri kullanmayı bizzat üzerlerinde öğreniyor. Bu öğrenciler aynı zamanda okullarından mezun olduklarında firmalarımızda staj görme ve çalışma fırsatını yakalıyor. Ankara’da ve İzmit’te de destek sağladığımız ayrı okullarımız var.

Bunların yanı sıra eğitim komitemiz üniversitelerde de öğrencilere yardımcı oluyor. Üyelerimizin bulunduğu bütün illerde eğitime destek sağlıyoruz. Açılan stantlarda çocuklara hem sektör hakkında bilgiler veriliyor,hem de makinelerin tanıtımı yapılarak öğrencilerin kitaplardan bu makineleri tanımalarının yanı sıra yakından görmelerini sağlıyoruz.

ÜK: Bu okullardan mezun olan öğrencilerimiz rahatlıkla çeşitli İSDER’e üye olan firmalarda staj imkanı bulunuyor.Örneğin; bizim iş yerimizde imalathanemizde 8 tane öğrencimiz staj görüyor.

Devletin ara eleman yetiştirme konusunda uyguladığı politikalar belirli bir noktaya kadar fayda sağlıyor. Biz depratik konusunda eksik kalan eğitimleri bu liselerde sağlıyoruz.

Öğrencilerin bu sektöre talebi ne yöndedir?

UG: Başlangıçta öğrencilerin çok fazla bu sektöre ilgi duyduklarını söyleyemem.Ancak eğitim komitelerinin verdiği bilgilendirme toplantılarında öğrencileri bu sektörün yaygınlığı konusunda bilgilendiriyoruz. Yoksa makine denildiğinde iş makinesinin istiflemeden farklı olduğunu, CNC tezgahlarından ambalaj makinelerine kadar çok geniş bir yelpazeye sahip olduğunu bilmiyorlar.

Ancak tanıtım yapıp bilgi verdiğimizde öğrenciler bu konuda bilgi sahibi olup merak duyuyorlar.

Üniversitelerin daha çok hangi branşlarıyla daha yakın temasa geçiyorsunuz?

ÜK: Ağırlıklı olarak makine endüstrisiyle birlikte çalışıyoruz. Makine bölümünün mekatronik bölümü öğrencileri mühendislik anlamında firmalarda çalışıyor.Temelde verilen teorik eğitimler iş hayatında pratikten o kadar uzak ki öğrenciler iş hayatına başladığında çok büyük sıkıntılar yaşayabiliyor.

Uğur Güllü Kimdir?

Şanlıurfa’da 1956 yılında doğdu. İş makineleri sektörüne 1980 yılında Caterpillar’ın o yıllardaki Türkiye temsilcisi olan Çukurova İthalat ve İhracat’ta servis mühendisi olarak başladı. 1986 yılına kadar servis mühendisi ve yöneticilik görevlerinde bulunduktan sonra aynı yıl GAP projesinin bir parçası olan Atatürk Barajı’nı yapan Ata İnşaat firmasında işe başladı.

İş makineleri atölyesi baş mühendisi olarak 1994 yılına kadar çalıştı. Aynı yıl Borusan Makina’nın Caterpillar İş Makinaları Temsilciliği’ni almasıyla bu firmada 15 yıl boyunca çeşitli yöneticilik pozisyonlarında çalıştı. Makine mühendisi olan Uğur Güllü, son üç yıldır SANKO Makina’da Servis Geliştirme ve Eğitim Müdürü olarak görev alıyor.

Meslek liseleri sektöre ne gibi katkı sağlıyor?

UG: Bize net, kalifiye eleman sağlayacaken kısa zamanda netice alabileceğimiz çözüm meslek liseleridir. Bu girişimlerden önce hatta eskiden beri kalifiye elamanlara transfer ücreti ödeniyordu.Günümüzde dahi bu ücretler ödenebiliyor. Bu derecede sektörümüzde eleman kıtlığı var.

Şahsen 34 senedir bu işi yapıyorum. Bizim iş yerimiz bir okul gibidir. Bugün kendisine firma kuran en az 8-9 tane kişi vardır. Dolayısıyla bizde yetişen stajyerler çok iyi. Gelecekte hem onların işi hazır oluyor, hem de sektörde kısıtlı olan eleman adedi artıyor. Böylelikle geçmişte daha sık emsallerine rastlanan ve etik olmayan eleman çalan firmalar azalıyor.

Bunlara hiç gerek kalmaması lazım. Elektronikte bu çok daha vahim durumdadır. İş makinelerinin bir bölümü elektroniğe bağlıdır. Sektörde heleki elektronik tamirinden anlayan kişi sayısı çok az. Burada bizler, bizim gibi firmalar okuldan yeni çıkan öğrencileri çin pratiği yerinde öğrenecekleri çok önemli bir okul mahiyetindedir.

Bu noktada üniversite öğretim görevlilerininde öğrencilerini bizler gibi firmalara aktarması gerekir.

Meslek lisesinden mezun olup üniversitelerin ilgili bölümlerinde yetişen öğrenciler, çok daha kısa zamanda firmalarda çalışma hayatına girerek netice alır.

ÜK: Her sene neredeyse ortalama 10 bin tane iş makinesi ve 10 bin tane deforklift üretiliyor. Bunları kullanmak için de her birine birer kişi düşüyor.Bunun yanı sıra istifleme makinelerinin üretiminde çalışan kişilerin sayısını bir düşünün.

Bu sektörde yer alacak kişilerin özel eğitimden geçmesi lazım. Şuan maalesef eğitim kurumlarından ‘10 bin artı 10 bin’ ihtiyacını karşılayacak yeterli kapasite öğrenci bulunmuyor.

Sizce sektör oyuncuları eğitimde uygulama konusunda ne gibi destekler sağlamalı?

FA: İSDER’de mesleki eğitim konusunda Haydarpaşa Endüstri Meslek Lisesi ile ortak bir çalışma içerisinde. Bu okula yapılan yatırım ile iş makineleri konusunda nitelikli eleman ihtiyacını karşılamak hedefleniyor. Firmalarımıza sertifikasyonlar konusunda bilgi veriyoruz. Üyelerimiz belirli sertifikasyonlara sahip olunca dünyanınher yerinde güvenirliliği oluyor.

Ancak sertifika alımında bazı konularda üyelerimiz zorlanabiliyor. Bürokrasi içeren konularda biz de üye firmalarımıza destek sağlıyoruz. Bu noktada firmalara bizzat tek tek bilgilendirme çalışmaları yürütüyoruz. Ayrıca bütün firmalara eğitimler veriyoruz. Her okula, her ile elbette yetişemiyoruz; ancak ağırlıklı İstanbul olmak üzere öğrencilere destek sağlıyoruz.

Bizler İSDER olarak Bakanlıklarla, Milli Eğitim’de hizmet verenlerle, firmalarla bizzat yardımcı olmalıyız. Ayrıca öğrencilere makineleri yakından tanıyabilmeleri için üzerinde eğitim yapabilecekleri bir takım materyalleri de hibe edip, bağışladık.Talebeler olabildiğince üzerinde eğitim yapıyorlar.

Mehmet Ünsal Kuyucu Kimdir?

Sivas’ta 1956 yılında doğdu. İİTİA Şişli Siyasal Bilimler Yüksekokulu’ndan 1978 yılında mezun oldu. Üniversite yıllarında ticaret hayatına atıldı. Son 30 yıldır ticaret faaliyetine forklift sektöründe devam ediyor. Ünsal Kuyucu Formak Group’ta Yönetim Kurulu Başkanı olarak hizmet veriyor. Evli ve bir çocuk babası.

Devletin ara eleman yetiştirme konusunda uyguladığı politikalar belirli bir noktaya kadar fayda sağlıyor. Biz depratik konusunda eksik kalan eğitimleri bu liselerde sağlıyoruz.


Sektörünüzün diğer problemleri nedir?

ÜK: Birinci problemimiz haksız rekabet ve ikinci büyük problemimiz kalifiye elemandı. Üçüncüsünü de leasingte KDV indiriminin uygulanmasıdır. Her sektörde uygulandı; ancak bizler işin dışında kaldık.

Maddi anlamda kaynaklanan bu sorunumuzun da üstesinden gelindiği takdirde ülkemizdeki istif makineleri sektörü çok daha hızla büyüyecektir.Bunların yanı sıra bir diğer problemimiz de istifleme makinelerinin ruhsatlandırması söz konusu idi. Ancak bu problemi hallettik. Sanayi Odaları ruhsatlandırma fiyatlandırmaları ile ilgili değişik fiyatlandırmalar uygulanıyordu.Bu sorun da halledildi. Özellikle1 Mart 2012 itibariyle yapılacak olan denetlemeler sektöre bu noktada artı değer katacaktır

.Denetimler size göre ne derede etkili olacak?

UG: Denetimlerin çok etkili olacağını düşünüyorum. Söz konusu olan haksız rekabet de bu sayede azalacaktır.ÜK: Haksız rekabette sektörü etkileyen özellikle şöyle bir durum daha var.Herhangi bir x firması ürün satışı yapıp hemen akabinde kayboluyor. Yani onun satış yapmasından ziyade kaybolması daha büyük zarar.

Bizlerin onların karında gözü yok, ancak ortadan kaybolmaları aynı zamanda sektöre zarar veriyor. Geçtiğimiz yıllarda Denizli’de soğuk hava depolarını ziyaret ettim. Firma sahibi bana ‘Geliyorsunuz, bizi kandırıp gidiyorsunuz’ dedi. Demek ki adama bir sürü şeyler vaat edilmiş, ben ise hiçbir şey söyleyemeden geri geldim.Geldiğimde o firmanın istihbaratını yapım.

Çevremde o firmayı tanıyan kişiler ‘İmza almana bile gerek yok. O insanlar sözlerinde dururlar’ dedi. Bende bu duruma istinaden hiç o firmayı telefonla arayıp haber vermeden üç tane makine paketleyip gönderdim.Makineler onlara ulaşınca beni arayıp‘Ne oldu, neden gönderdiniz?’ dediler.

Ben de ‘Siz onları kullanın, daha sonra konuşalım’ dedim. Ancak bu şekilde güvenlerini tekrar kazanabildim. 15 gün sonra adamlar belli bir miktar kaparo gönderdi. Bir iki ay sonrada ödemeyi yaptılar. Bahsettiğim olayın tarihi 2002 yılında gerçekleşti. Aradan bunca zaman geçti. Ancak bizler o insanların güvenini yeni yeni sağladık.Bahsettiğim durum da budur.

Bu çok önemlidir. Büyük firmalar bunu isimlerine zarar gelmesin diye yapabiliyor;ancak şahıs firmaları bundan çok zarar görüyor.

İstifleme makineleri imalat sanayi sektörünün 2011 yılı değerlendirmesine yöndedir?

FA: İmalatçılar tarafından işe bakıldığı zaman özellikle vinç ve depo raf sektörü önemli yol kat etti. Firmaların imalata hassasiyet göstermeleri çok önemli. İmalat yapan firmalar 2011 yılında sertifikasyon çalışmalarına daha çok önem verdi. Çıkan mevzuatları takip ederek üretilen makineleri hem yurt içine, hem yurt dışına ürettiler.

Türkiye’nin makine üretimi ve ihracatı 2011 yılında artış gösterdi. Aynı zamanda üreticilerin de kaliteye verdiği önemin arttığını söyleyebilirim.ÜK: Forklift olarak 2011 yılında 10 bin 250 adet, 2010 yılında 7 bin 700 adet satıldı. Artış oranı yüzde 40 civarındadır.

2012 yılında da en az 2011 yılınıyakalayacağımızı ümit ediyorum.

İSDER’in sektörde destek verdiği fuarlar hakkında bilgi alabilir miyiz?

AYSUN FARIMAZ: İSDER’in desteklediği 27-30 Nisan 2012 tarihinde Irak Basra Uluslararası Yapı İnşaat&Makine&Elektrik ve Enerji Fuarı’na firmaların ilgisi artıyor.Basra’da altyapı, hastane okul ve devlet binaları yapım ve onarımı için büyük bütçeler ayrılmış durumda.

Bölgede ciddi oranda alt ve üst yapı konusunda acil ve büyük ihtiyaçlar bulunuyor. Petrol gelirleri dolayısıyla halk Irak’ta yüksek alım gücüne sahip.

Binlerce konut,sosyal alan, sağlık ve ticaret ile ilgili acil yatırımlar yapmak istiyorlar. Bu yatırımlarla ilgili milyon dolarlık bütçeler ayrılmış olup, belli aralıklarla hükümet tarafından uluslararası alım ihaleleri organize ediliyor.

İSDER olarak ayrıca 30 Mayıs-02 Haziran 2012 tarihinde 2.Araç Üstü Ekipman Fuarı’na destek veriyoruz.Fuar kamyon, otobüs, midibüs ithalatçı ve ihracatçıları, polis ve askeri amaçlı araçlar, belediye araçları, römorklar,yan sanayi, damperler, tankerler,şase üstü, yardımcı ekipman ve aksesuarlar, iş makinaları, araç üstü vinçler, transmikserleri olan firmaları kapsıyor.

Aynı zamanda ARÜSDER ve Marmara Belediyeler Birliği’nce Destek verilen fuarda 400’ün üzerinde belediye başkanı ve yetkililerin katılımı ile etkinlikler düzenlenecek.

Bunların yanı sıra İSDER’in destek verdiği ve iki senede bir Ticari Araçlar Fuarı ile beraber gerçekleştirdiğimiz LOGISTEURASIA -TÜYAP Fuarı’nı geçen yıl Kasım ayında düzenlendi. 2013 yılı Kasım ayında sektörün en büyük fuarını TÜ-YAP Fuarcılık ile yine LOGIST EURASIA olarak düzenleyeceğiz.

İSDER’in 2012 yılı hedef ve projelerinden bahsedebilir misiniz?

FA: 2012 yılı içerisinde bizim en önemli projemiz eğitimdir. Eğitim artık global boyutta önem kazanmaya başladı. Bu nedenle gerek şirket yöneticilerini ya da çalışanlarını kapsayan,gerekse de okullar bünyesinde öğrencileri hedef alan eğitim çalışmalarımız devam edecek. Üçüncüsüde imalata yönelik özellikle montajı kapsayan eğitim konusu önem teşkilediyor. Bunların haricinde eğitim standartlarının verilmesine yönelik birebir eğitim söz konusu olacak.