Temsa Ar-Ge ve Teknoloji; akıllı, güvenli, çevreyle dost ve ulaştırma altyapısıyla uyumlu toplu taşıma araçları...

Temsa Ar-Ge ve Teknoloji; akıllı, güvenli, çevreyle dost ve ulaştırma altyapısıyla uyumlu toplu taşıma araçları geliştirmek için çalışıyor.Firma toplu taşıma ve yük taşımacılığı alanlarında yenilikçi araç konseptleri oluşturarak kurumların, şirketlerin ve bireylerin özel uygulamaları için araçlar geliştirerek yaratıcı çözümler sunuyor.

Otomotiv sektöründeki üretimine 1987 yılında başlayan Temsa Global, sürekli kendisini yenileyerek ve geliştirerek Avrupa’nın önde gelen bağımsız otobüs üreticilerinden biri haline geldi. 2008 yılında 555 bin metrekare alana sahip Adana tesislerine, 80 bin metrekarelik Temsa Egypt tesisini ve 153 binmetrekarelik Adapazarı üretim tesislerinide ekleyerek tek vardiyada toplam1 bin 500 adet otobüs, 2 bin 500 adet midibüs, 7 bin 500 hafif kamyon ve bin trailer yıllık üretim kapasitesine ulaştı.

Kendi mühendisliği ve oluşturduğu“know-how” ile Temsa, ürünlerini Türkiye’ye ilaveten Fransa, Almanya,İtalya ve Belçika ve ABD gibi ileri gelen pazarlarına da taşındı. Dünya yollarında tanınan bir marka haline geldi. Güçlü global Türk markaları geliştirerek “Türk Malı” imajını ve Türkiye’nin itibarını güçlendirmek ve bu sayede ülkemizin ihracatını artırmak amacıyla başlatılan TURQUALITY programına kabul edilen Temsa Global,yatırıma verdiği önemin bir göstergesi olarak 2006 yılında Temsa Ar-Ge veTeknoloji’yi hayata geçirdi.

Böylelikle konsept ve teknoloji geliştirme, teknoloji izleme ve teknoloji transferi, pazar araştırması, yeni ürün tasarım/analiz/tasarım doğrulama/test, prototip üretimi,ürün geliştirme, proje geliştirme,ulusal/uluslararası stratejik iş birlikleri ve proje konsorsiyumları oluşturma ve fikri mülkiyet hakları yönetimi alanlarında başarılı çalışmalara imza atmayı hedefledi.

Ana iş kolları arasında bilgisayar destekli tasarım ve mühendislik,elektrik ve elektronik mühendisliği,malzeme mühendisliği, test etme ve prototip üretiminin yer aldığı Temsa Ar-Ge ve Teknoloji, 2008 yılında Ar-Ge Merkezi ünvanını ve belgesini almaya hak kazandı.Gebze Kocaeli’de bulunan TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) Teknoloji Serbest Bölgesi içerisinde yer alan Temsa Araştırma Geliştirme ve Teknoloji’de, araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin hızla ticari hale getirilmesi ve Temsa Global’e adapte edilmesi çalışmaları yürütülüyor.

Mühendis, teknik tasarımcı ve teknisyenlerinde içinde yer aldığı yaklaşık 300 kişiden oluşan kadrosuyla Temsa Ar-Ge ve Teknoloji; TÜBİTAK MAM Teknoloji Serbest Bölgesi içerisinde kurulu.

Temsa Araştırma Geliştirme veTeknoloji’nin haricinde 2008 yılı Ekimayından itibaren Adana fabrikasındaayrı bir Ar-Ge Merkezi’ne de sahip olan Temsa Global, son olarak Gebze’de bulunan Ar-Ge Merkezi’nde Türk mühendislerin çabalarıyla yüzde 100 Türk üretimi olan Avenue adlı otobüsü Türkiye yollarına çıkardı. Şehir içi toplutaşımada hizmet vermesi planlanan Avenue adlı toplu taşıma aracının dizel,hibrit ve CNG modellerini de üretime geçirdi.

VESTEL

Her yıl cirosunun ortalama yüzde 2’sini Ar-Ge harcamalarına ayıran Vestel, kendi teknolojisini üretiyor. Ürettiği bu teknolojileri dünyaya ihraç eden firma, dünyanın üç büyük elektronik üreticisinden biri olma hedefine hızla ilerliyor.

Zorlu Holding’in amiral gemisi olarak nitelendirilen ve sektörde Türkiye’nin ve uluslararası pazarların güçlü oyuncularından biri konumunda olan Vestel; elektronik,beyaz eşya ve bilgi teknolojisi alanlarında faaliyet gösteriyor. Firma 12’si yurt dışında olmak üzere toplam 24 şirketten oluşuyor.

Türkiye’nin en bilinen ve prestijli 10 markası arasında yer alan Vestel, tüketici beklentilerine yönelik ürünleri ve hizmet kalitesi ile 25 yıldır sektörün önemli temsilcilerinden biri durumunda. Dünya standartlarındaki üretim anlayışı ve kaliteli ürünleriyle uluslararası arenada güçlü bir profil çiziyor.

Firma Deloitte’un “Tüketici Ürünleri Endüstrisinin Küresel Güçleri 2010” raporunda “Dünyanın en büyük 250 tüketici ürünü şirketi”listesinde 195. sırada yer alıyor.

15 binin üzerinde çalışanıyla şirket, üretim faaliyetlerini Manisa ve Rusya Alexandrov’daki fabrikalarında gerçekleştiriyor.

 Manisa’da bulunan Vestel City’nin,Avrupa’nın tek alan üzerinde üretim yapan en büyük, dünyanın ikinci büyük endüstri kompleksi konumunda olduğu belirtiliyor.

600 bin metrekare kapalı alana kurulu Vestel City’nin yıllık üretim kapasitesi ise 30 milyon adedi aşıyor.Dünyanın en büyük OEM ve ODM üreticileri arasında yer alan Vestel, Avrupa’da CRT ve LCD televizyon ile dijital TV alıcıları üretiminde en büyük,beyaz eşyada ise en hızlı büyüyen üretici firmalardan biri konumunda.Vestel, gelişiminin arkasındaki en büyük itici faktörlerden biri olarak gördüğü Ar-Ge’ye verdiği stratejik önemi,dünya pazarlarına sürekli olarak yenilikçi ürünler ve katma değerli projeler sunmak için vazgeçilmez olarak değerlendiriyor.

Türkiye sınırlarını da aşarak İngiltere’nin Bristol kentinde ve Hong Kong’da Ar-Ge merkezlerini faaliyete geçiren şirket, Türkiye’de ise Manisa Vestel City, İstanbul İTÜ Teknopark veODTÜ Teknopark’taki merkezlerde Ar-Ge faaliyetlerini yürütüyor. Vestel, Ar-Ge çalışmaları alanında 800 kişilik Türk mühendis ekibiyle ürün ve süreçlerde inovasyon yaratmayı en büyük hedeflerden biri olarak işaret ediyor.

Teknolojik gelişmelerin yakından takip edildiği Vestel Ar-Ge birimlerinde,ürünlerin teknolojik üstünlükleri ve işlevsel özelliklerinin yanı sıra tasarım nitelikleri açısından da sektöre yenilikler katıyor olmasına özen gösteriliyor.Tasarım konusunda farklılaşmayı önemli bir kavram olarak ele alan Vestel, bu alandaki iddiasını kazandığı uluslararası prestijli ödüllerle de tescilliyor.

Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından,Ar-Ge Merkezi’ne sahip olan ilk firmalardan biri olarak tescillenen Vestel, bilginin teknolojiye, teknolojinin ürüne dönüşüm sürecinde Ar-Ge altyapısını son derece başarılı bir şekilde kullanan, üniversiteler ile işbirliğine giden, ulusal ve uluslararasıproje ortaklıkları ile sürdürülebilir bir gelişme çizgisi içerisinde yer alıyor.

Tüketici elektroniği alanındaki ürünleriniözgün tasarımları ile büyük müşterikitlelerine ulaştıran Vestel, Ar-Geçalışmalarını yakın bir zamanda yeniden değerlendirmeye aldı. Stratejik bazıkararlar ile yapılarını yeniden düzenledi.Gerçekleştirilen bu organizasyonel değişikliklerde belirlenen hedefler: Lojistik maliyetleri en aza indirmek, ürünleştirmeye giden çalışmaların hızını artırmakve teknolojik olarak yakınlaşan alanlardaki çalışmaları tek çatı altına toplayarak Ar-Ge çalışmalarındaki sinerjiyi artırmak olarak sıralandırılıyor.

Ar-Ge projelerini display grubu ve setüstü kutu grubu olmak üzere iki anakategoride değerlendiren Vestel’de Ar-Ge faaliyetleri: Manisa’da Ar-Ge Merkezi1 (High-End), Ar-Ge Merkezi 2 (Merkez)ve Dijital Ar-Ge biriminde, İstanbul’da ise İTÜ Teknopark’ta Vestek, Ankara’daODTÜ Teknopark’ta ve Bristol-İngiltere’de Cabot UK’de dünyanın birçok üniversitesinin katılımıyla gerçekleştiriliyor.

BSH EV ALETLERİ

Ar-Ge Merkezi sertifikası almaya 2008 yılında hak kazanan BSH Türkiye,ülkemizde geliştirdiği patentli teknolojilere sahip inovatif ürünleri dünya pazarlarına da ihraç ediyor.

Avrupa’nın beyaz eşya pazarı liderlerinden olan BSH Grubu,13 markası ve 43 bin çalışanıyla dünyanın enerji verimliliği sağlayan yenilikçi teknoloji ihtiyacını karşılıyor. Avrupa, Amerika, Latin Amerika ve Asya’daki 41 fabrikasında ürettiği inovatif beyaz eşya aletleri 46 ülkedeki 70 şirketi aracılığıyla tüketicilere ulaşıyor.

Bu 41 fabrikadan en büyüğü ise Çerkezköy, Tekirdağ’da bulunuyor.550 bin metrekare alana kurulu Çerkezköy tesisi, son beş yılda yüzde 44 üretim artışı gerçekleştirerek yaklaşık 4 milyon birim üretim kapasitesine sahip hale geldi. Kuruluşundan bu yana yaptığı 700 milyon euro değerindeki yatırımla Türkiye’nin yabancı yatırımlı en büyük beyaz eşya şirketi konumunda bulunan BSH Türkiye’nin pazar payı ise yüzde 31’e yükselmiş durumda. Markaları Bosch, Siemens, Gaggenau ve Profilo ile enerji verimliliği ve inovasyonda dünya liderlerinden olan ürünlerini ülkemizde geliştirerek üretiyor.

Söz konusu firma başta Avrupa ülkeleri olmak üzere tüm dünyaya ihraç ediyor.Türkiye’de kurulduğu ilk yıllardan itibaren çalışmalarını hızla geliştiren BSH, kısa bir süre içerisinde büyüyerek dört büyük beyaz eşya fabrikasıyla iç ve dış pazarlara yönelik üretim yapan uluslararası bir şirket haline geldi. Türkiye’nin ISO 14000 sertifikalı ilk sanayi tesisleri arasında yer alan fabrikalarında Altı Sigma, EFQM, Open Space ve Sürekli İyileştirme Programı gibi sistematik yaklaşımlar uygulayarak verimliliğin günden güne artmasına ve maliyet etkinliğinin korunmasına katkıda bulunuyor.

8 milyon euro yatırımla yeni merkez fabrikaların iyileştirilmesi ve modernizasyonu doğrultusunda yapılan toplam 66 milyon euro yatırım sonucunda,BSH’nin Çerkezköy fabrikaları, aynı zamanda sektörün en gelişmiş lojistik merkezlerinden biri konumuna geldi. 25 noktaya dağılmış bin 300 geliştirme uzmanının oluşturduğu global geliştirme ağıyla BSH, teknoloji çerçevesinde tüm dünyanın talebine cevap verebilmeyi amaçlıyor. Bu doğrultuda her gün ortalama üç patentli buluşa imza atan BSH Ev Aletleri için inovasyon, teknolojiyi yaratma sürecinin vazgeçilmez bir parçasını oluşturuyor.

2008 yılındakiyasal düzenleme çerçevesinde Ar-GeMerkezi sertifikası almaya hak kazanan BSH Türkiye, ülkemizde geliştirdiği patentli teknolojilere sahip inovatif ürünleri dünya pazarlarına da ihraçediyor. Son iki yılda Türkiye’ye yaptığı yatırımı yüzde 181 artıran BSH Ev Aletleri bu kategoride en büyük yabancı yatırımcı sıfatını, gelecek beş yıl içerisinde gerçekleştireceği 300 milyon euroluk yatırımla daha da pekiştirmeyi amaçlıyor.

Geçtiğimizyıl Ar-Ge bölümü için inşa ettiğiÇerkezköy’deki yeni merkeze yaklaşık 8milyon euro yatırım yapan BSH, bu merkezigeleceğin teknolojilerini yaratmak için bir ana üs olarak kullanacak.133 mühendisten oluşan Ar-Ge kadrosunu 2015 yılına kadar 200 kişiye çıkarmayı öngören BSH Ev Aletleri,inovatif teknolojilerle daha az enerji tüketen çevreci ürünler yaratmayı birincilgörevleri arasında tanımlıyor.Her sene cirosunun yüzde 3’ünü Ar-Geyatırımlarına ayıran BSH, Ar-Ge faaliyetleriniartırmayı planladığı tesislerinde yerel bir patent departmanı kurarak,bu ülkelerde ürettiği teknolojileri tüm dünyada koruma altına alıyor.

Türkiye’dekitesislerinde çalışan her iki Ar-Ge personelinden birinin, her yılpatente konu olan yeni bir buluşa imzaattığı ve bu konuda çalışanlarını motiveetmek üzere bir inovasyon ödüllendirme sistemi de oluşturduğu bilinen BSH Ev Aletleri Türkiye’deki yatırımlarına hız kesmeden devam ediyor.

ARÇELİK

En önemli sermayesini sahip olduğu insan kaynağı olarak gören Arçelik, yedi ayrı Ar-Ge Merkezi’nde çalışmakta olan araştırmacıları ile geliştirdiği yeni buluşlarını patentler ile de koruyor.

Yaklaşık 850 kişinin çalıştığı Arçelik Ar-Ge organizasyonundaki birimler; Arçelik Ar-Ge Direktörlüğü, Arçelik Kurutma Makinası ve Elektrik Motorları İşletmesi, Arçelik Çamaşır Makinesi İşletmesi, Arçelik Buzdolabıve Kompresör İşletmesi, Arçelik Pişirici Cihazlar İşletmesi, Arçelik Bulaşık Makinesi İşletmesi ve Arçelik Elektronik İşletmesi’dir.

İnovatif teknoloji çalışmalarıyla çevre dostu,  yenilikçi ve müşterilerinin yaşam standardını artıran ürünler geliştirme amacıyla  çalışmalarını sürdüren Arçelik Ar-Ge Merkezleri üniversite–sanayi işbirliğinin ülkemizde kurumsal anlamda  ilk örneklerini de gerçekleştirdi.

Bugüne  kadar  200’ün üzerinde tezin tamamlanmasına üniversitelerdeki öğretim görevlileri  ile birlikte katkıda bulunarak, bu sayede  üniversitedeki bilimsel  temelli  yaklaşımların, bilgi birikiminin Ar-Ge projelerine, şirketeve üniversitelere faydalı hale gelmesine öncülük  etti.

Ar-Ge çalışmalarını ulusal ve uluslarası üniversitelerle, tedarikçiler- le, araştırma organizasyonları ve enstitüleri ile işbirliği halinde  yü- rüten firma, 1993 yılından bu yana da aktif olarak  Eureka  ve Avrupa Birliği Çerçeve  Programları’nda yer alıyor. Arçelik çok uluslu  araştırma ve teknoloji geliştirme projelerinin desteklendiği Avrupa Birliği Çerçeve Programları dahilinde  birçok projede Avrupa’daki üniversite, enstitü ve sanayi  kuruluşları ile ortaklaşa projeler yürütmeye hız kesmeden devam  ediyor.

SAFKAR

SAFKAR, 35’i mühendis olmak üzere toplam 60 kişilik kadrosu ile Ar-Ge departmanında özellikle otomotiv sanayinde piyasaya yeni arz edilen otobüs-midibüs ve minibüsler ile raylı sistem araçlarına uygun klima prototipleri hazırlıyor ve test ediyor.

Ege Soğutmacılık Klima ve Soğuk Hava Tesisleri İhracat İthalat Sanayi, SAFKAR markasıyla1988 tarihinde fiilen üretime başladı.

Frigorifik Soğutucu Sistemleri,Ticari Araç Klima Sistemleri,Raylı Sistem Klima Sistemleri ve Özel Uygulamalar (ambulans, askeri araç, işmakineleri gibi) alanında ürün yelpazesini ve coğrafi etki alanını geliştirdi.

SAFKAR Avrupa ile Orta Doğu pazarlarının ana sanayiler ve son kullanıcılar tarafından tercih edilen mobil iklimlendirme sistemleri tasarımcı ve üretici markası olmayı başardı.

SAFKAR vizyon ve misyon anlayışı çerçevesinde Ar-Ge çalışmalarına ayrı bir önem veriyor. SAFKAR, 35’i mühendis olmak üzere toplam 60 kişilik kadrosu ile Ar-Ge departmanında özellikleotomotiv sanayinde piyasaya yeni arzedilen otobüs-midibüs ve minibüslerile raylı sistem araçlarına uygun klimaprototipleri hazırlayarak devamlı test ediyor.

2008 yılında Ar-Ge Merkezibelgesi almaya hak kazanan şirket,Teknoloji Geliştirme Vakfı (TTGV) veTÜBİTAK onaylı Ar-Ge ve Test Mer -kezi ile dünya çapında 336 bayi, 33 ülkeye ihracatı ile müşterilerin proje partneri olarak çalışmalarını sürdürüyor.

Bünyesinde IRIS (Raylı Sistemler), ATP (Uluslararası Gıda Taşıma Sertifikasyonu),ISO 9001-2008, ISO TS 16949Toplam Kalite Yönetim sistemlerini bulunduran SAFKAR, İngiltere’den NATO, Fransa’dan ATP sertifikalarını aldı. Frigorifik soğutucular ürün gamında dizel soğutucuları geliştirerek üretim halkasına ekledi.

NATO ülkeleriiçin tamamı ithal edilen askeri klimalarıda sağlayan SAFKAR, Türkiye’de de son olarak TCDD yolcu vagonları için ES 800 TVS ve ES 600 TVS tipi tavan klimalarını projelendirerek seri üretimine geçti. Bunun yanında İstanbul’da kullanılmaya başlanan erguvan renkli otobüslerin de önemli bir bölümünün iklimlendirme sistemlerini sağlayan firma, Ar-Ge yatırımlarına her geçen yıl daha fazla önem vererek başarısını artırmayı hedefliyor.

HAVELSAN

Son beş yıllık  satışlarının yüzde 30’unu yurt dışı kaynaklarından elde eden HAVELSAN, 2012-2016 Savunma Sanayii Stratejik Planı doğrultusunda ağ destekli yetenek ve otonom sistem çözümlerini çalışma ekseni olarak belirledi. Bu alanlar için 15 milyon TL’lik Ar-Ge bütçesi ayıran şirket, uluslararası pazarlama seferberliğini de böylelikle başlattığını duyurdu.

HAVELSAN-AYDIN ismi ile 1982 yılında bir Türk-ABD şirketi olarak  kurulan HAVELSAN,1985 yılında sermayesinin yüzde 98’i Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı’na bağlı olarak  yazılım yoğun sistem alanlarında faaliyet göstermeye başladı. HAVELSAN Komuta Kontrol Muhabere, Bilgisayar,  İstihbarat Gözetleme ve Keşif Sistemleri (C4ISR) kapsamında; Hava Savunma Sistemleri, Deniz Savaş Sistemleri, Simülasyon ve Eğitim Sistemleri, Yönetim  Bilgi Sistemleri, Enerji Yönetimi ve Anayurt Güvenliği alanlarına odaklı çalışmalar yürütüyor.

HAVELSAN askeri sistemler yanında 2001 yılında Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP) ve Tapu Kadastro Bilgi Sistemi (TAKBİS) projeleri ile ilk sivil projelere de imzasını attı. 2002 yılında Güney Kore ile CN-235 Seviye D Uçuş Simülatörü  sözleşmesi imzalayarak ilk yurt dışı ihracatını gerçekleştirdi. 2004 yılında Gemi Entegre Savaş Yönetim Sistemi (GENESİS) tedariki ve entegrasyonu ile bir savaş yönetim sisteminin platforma entegrasyon işini üstlendi.HAVELSAN 2006 yılı itibariyle; C4ISR, simülasyon, bilgi sistemleri alanlarında kazandığı mühendislik birikimini anayurt ve enerji yönetimi alanlarında değerlendirmek üzere  bu alanlarda da çalışmalara başladı. Gelecek dönemlerde  pazar  payını artırmayı  hedefleyen firma, bütün  bu gelişmelere ilave olarak  yurt dışı pazarında da büyüme odaklı stratejisini sürdürüyor.

Ar-Ge Merkezi Belgesi  almayı başaran ilk beş firma arasında yer alan HAVELSAN, merkez Ankara tesislerinin yanında, ODTÜ Teknopark yerleşkesi içindeki tesislerinde de mühendislik ağırlıklı personel yapısıyla teknoloji üretiyor.

HAVELSAN’ın bugüne kadar  gerçekleştirdiği ve devam eden  Ar-Ge projeleri arasında; KILAVUZ (RF Sinyal Analiz Sistemi  Geliştirme),  HASAT (Görüntü Analizi ve Otomatik Hedef Tanıma Sistemi), Deniz Karakol Uçağı (Meltem-1ve Meltem-2)

F-4E/2020 Uçak Simülatörü, CN-235 Uçak Simülatörü (Güney Kore, Türk HvKK.lığı), Elektronik  Harp Test ve Eğitim Sahası (EHTES, Türk HvKK.lığı, Pakistan, G. Kore), Hava Kuvvetleri Bilgi Sistemi  (HvBS), Ulusal Yargı Ağı Projesi  (UYAP), Tapu Kadastro Bilgi Sistemi  (TAKBİS), MİLGEM (Milli Gemi), Barış Kartalı (Havadan Erken İhbar Uçağı), GENESİS (Gemi Entegre Savaş İdare Sistemi),  Eğitim Uçağı Simülatörü, Yeni Tip Karakol Botu, F-16 Uçak Simülatörü, Helikopter  Simülatörleri, Koruma  Robotu (KORBOT) çalışmaları yer alıyor.

Son beş yıllık satışlarının yüzde 30’unu yurt dışı kaynaklardan elde eden  HA- VELSAN, 2012-2016 Savunma Sanayii Stratejik Planı doğrultusunda ağ destekli yetenek  ve otonom  sistem çözümlerini çalışma ekseni olarak  belirledi. Bu alanlar için 15 milyon TL’lik Ar-Ge bütçesi ayıran şirket,  uluslararası pazarlama seferberliğini de böylelikle başlattığını duyurdu.

TOFAŞ

Sekiz kişilik çekirdek bir kadroyla 1994 yılında Endüstriyel Planlama ve Ar-Ge Müdürlüğü’ne bağlı olarakkurulan Tofaş Ar-Ge Merkezi, bugün 500 kişiye yakın personeli ile gerek donanımları, gerekse profesyonel kadrosuyla Türk otomotiv sektöründeki araştırma ve geliştirme birimlerinden biri olan Tofaş Türk Otomobil Fabrikası, 1971 yılından bu yana toplam  satışı- nın yüzde 85’ini Bursa’da gerçekleştirdi.

Dünya Klasında Üretim (WCM) alanında dünya çapında 170 Fiat grubu fabrikası içinde eriştiği “Gümüş” üretim seviyesiy- le en üst sırada ayrıcalıklı bir yere sahip. Tofaş’ın modern fabrikası,  Fiat dünyası içinde de enerji verimliğini son üç yıldaen fazla geliştiren Fiat fabrikası oldu. Ayrıca yapılan enerji verimliliği çalışmaları sonucunda “Türkiye’nin En Verimli Otomotiv Tesisi” unvanını da kazandı.

Türkiye pazarında Fiat, Alfa Romeo,Lancia, Maserati ve Ferrari markalarını temsil  eden  Tofaş’ın, geçen yıl yurt içi perakende satış hacmi yılın ilk dokuz aylık döneminde yüzde 38,8 oranında artarak 90 bin 976 adede yükseldi. Aynı dönemde Tofaş’ın yurt içi binek otomobil satışları yüzde 55,9, hafif ticari araç perakende satışları ise yüzde 26,9 oranında artış  gösterdi. İhracat gelirleri  de yüzde 10,8’lik artışla 2,9 milyar TL oldu.

Endüstriyel Planlama ve Ar-Ge Müdürlüğü’ne bağlı olarak  1994 yılında sekiz kişilik çekirdek bir kadroyla kurulan Tofaş Ar-Ge Merkezi, bugün 500 kişiye yakın personeli ile gerek  donanımları, gerekse profesyonel kadrosuyla Türk otomotiv sektöründeki en büyük araştırma ve geliştirme birimlerinden biri olma konumuna yükseldi. Mekatro (TÜBİTAK MAM), Platform (Bursa Teknopark), R&D Center  (Bursa Demirtaş), R&D Ofis (ODTÜ) olmak üzere Tofaş Ar-Ge çalışmalarını dört merkezden yürütüyor.

Tofaş’ın yıllık Ar-Ge harcamaları  180 milyon TL’ye ve net şirket  cirosuna oranı da yüzde 5 seviyesine  ulaştı.  2008 yılında Ar-Ge Merkezi sertifikası almaya hak kazanan şirket,  30 milyon euro ile Fiat’ın dünyadaki  üç büyük Ar-Ge Merkezi’nden  biri olduğu  açıklandı.15 Catia istasyonu bulunan ve sanal modelleme sistemleri, sonlu  elemanlar yazılımları, süspansiyon analizi gibi modern projelendirme yöntemlerinin  kullanıldığı  merkezde, yeni projelerin gürültü, titreşim ve konfor analizleri  yapılıyor, çarpma analizlerinde  ise Fiat Auto ile birlikte çalışılıyor.

Ayrıca pek çok araştırma projesi, TÜBİTAK ve TTGV destekli olarak yürütülüyor.  Bu projelerde, FIAT Araştırma Merkezi ve yabancı tasarım merkezlerinin yanı sıra  ODTÜ, İTÜ, Uludağ ve Mimar Sinan Üniversiteleri öğretim üyelerinin  de katkılarından faydalanılıyor.

NORTEL NETWORKS NETAŞ
Netaş 45 yıllık deneyimiyle bilişim teknolojileri  alanındaki faaliyetlerini yeni nesil Ar-Ge biriminin de katkılarıyla sürdürüyor. Netaş, aynı zamanda Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla  savunma iletişim ağının modernizasyonunda da önemli bir rol oynuyor.

Bilgi ve iletişim teknolojileri  alanındaki çözümlerle ulusal ve uluslararası pazarda, servis  sağlayıcılar ve kurumlara,  uçtan  uca katma değerli  çözüm- ler, sistem entegrasyonu ve teknoloji hizmetleri sunan Netaş; sahip olduğu yetkinlik, bilgi ve deneyimle iş verimliliğinin artışı için çalışıyor.

Stratejik büyüme  planları doğrul- tusunda yatırımlarını  artıran ve bu kapsamda Türkiye’nin en büyük bağımsız  bilişim çözüm  grubu  Probil’i bünyesine katan  Netaş; telekomünikasyon,  finans,  kamu  ve genel  sektörden önde gelen  şirketlere genişbir yelpazede hizmet  veriyor. Netaş, müşterilerinin bilişim sektöründeki gelişmeleri yakından  takip etmesi ve teknolojiyi daha  verimli kullanma ihtiyacı doğrultusunda, küresel teknoloji devleriyle stratejik iş ortaklıklarına sahip.

Türkiye’deki 500 bilişim şirketi  arasında  son dört yılda üç kez “Yazılım İhracatı  Şampiyonu”  olan Netaş,160’tan fazla küresel operatör için yazılım çözümleri geliştiriyor.  Netaş müşterilerine network,  güvenlik, tümleşik iletişim,  sanallaştırma, bulut  bilişim, geniş  bant  erişim,  savunma  teknolojileri, optik ve taşıyıcı ethernet, GSM-R, OSS/BSS ve IT entegrasyonu, stratejik dış kaynak kullanımı  ve özgün yazılım geliştirme konularında çözümler sağlıyor. Netaş, teknoloji danışmanlığından, bin 700’e yakın servis  ekosistem kaynağıyla satış sonrası desteğe kadar, Türkiye’nin yanı sıra  Asya-Pasifik ülkeleri,  Orta Asya, Türki Cumhuriyetleri ile Kuzey Afrika’daki kurumlara,  kamu ve savunma sanayisindeki müşterilerine, geniş kapsamlı fayda odaklı hizmetler sunuyor.

Küresel bir teknoloji şirketi  olarak  uluslararası telekom operatörlerine ve kurumsal müşterilere yeni nesil teknolojiler alanında yazılım ve donanımı  da kapsayan Ar-Ge hizmetleri de sunan Nortel Net- works Netaş Telekomünikasyon 2008 yılında Ar-Ge Merkezi statüsü kazandı.

ABDİ İBRAHİM

Abdi İbrahim, 2008 yılında toplam  40 milyon dolarlık yatırımla  hayata  geçirdiği Türkiye’nin ilk akredite ilaç Ar-Ge Merkezi’nde, kurum içinde yürütülen projelere ek olarak, yurt içi ve yurt dışındaki bilimsel kuruluşlarla da ortak projeler geliştirerek ürün kalitesini  artıracak know-how transferi gerçekleştiriyor.

Türk ilaç pazarındaki lider şirketlerden Abdi İbrahim’in temelleri, yaklaşık 100 yıl önce Küçükmustafapaşa semtinde bir eczanede atıldı. Kurucusu Eczacı Abdi İbrahim  tarafından 1919 yılında Abdi İbrahim  Müstahzarat-ı İspençiyariye adıyla Mahmutpaşa’da açılan fabrikayla ise bugün  sektörünün liderlerinden biri konumuna yükseldi. Dünyanın en büyük 100 ilaç firması sıralamasında yer alan ilk Türk şirketi olarak, yurt dışındaki pazarlara da açılan Abdi İbrahim, insan  sağlığına yönelik ilaç ve ürünleri, öncü ve yenilikçi yaklaşımlarla tıbbın ve insanlığın hizmetine sunma çalışmalarına devam ediyor. Bu kapsamda bir asrı geride  bırakmak üzere  olan Abdi İbrahim  gerek yurt içinde ve yurt dışında yürüttüğü çalışmalarla, gerekse Ar-Ge tecrübesi ile sektörde her zaman örnek  gösterilen firmalardan birisi oldu.

Yıllık cirosunun yüzde 5’ini Ar-Ge’ye aktaran Abdi İbrahim, referans ve eş değer ilaç üretimi  alanındaki inovasyon çalışmalarını 140’ın üzerinde uzmanın istihdam edildiği Ar-Ge merkezinde yürütüyor.  Şirket; gerçekleştirdiği Ar-Ge faaliyetleriyle,  yeni ve yenilikçi ürünler ortaya çıkarmayı,  bio eşdeğerlik çalışmalarıyla yüksek başarı oranıyakalamayı, eşdeğer ürün geliştirme süreçlerini hızlandırmayı gerek  Türkiye, gerekse Avrupa için Ortak Teknik Doküman  (CTD) dosyalarının hazırlanmasını ve değer katılmış  ürünler geliştirmeyi hedefliyor.

Abdi İbrahim, ilaç sektöründe TÜBİTAK’la ortaklaşa en fazla proje yürüten şirket  konumunda olan Abdi İbrahim, yılda ortalama 10 adet başvuru ve 2008 yılından bu yana toplam  32 patent sektör liderlerin biri konumuna yükseldi. Son teknolojiyi takip eden cihazlar ile yürütülen çalışmalarda Abdi İbrahim, Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği  Uluslararası İyi Üretim Uygulamaları (Good Manufacturing Practice-GMP) ve İyi Laboratuvar Uygulamaları (Good Laboratory Practice- GLP) kurallarını referans alıyor.

TEI TUSAŞ MOTOR

Teknoloji Geliştirme Bölümü’nün kuruluşuyla TEI hem yeni teknolojilerin adaptasyonu, hem deüniversiteler ile işbirliği yolundaönemli bir adım attı. TEI Tusaş Motor Sanayii,Türk ortaklar; TUSAŞ-Türk Havacılık ve Uzay Sanayii, Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı ve TürkHava Kurumu (yüzde 53,78) ve yabancı ortak General Electric (ABD) (yüzde46,22) arasında imzalanan anlaşma ile1985 yılında kuruldu.

Kuruluş amacı,ülkemizde kalıcı bir uçak motor sanayiioluşturulması olan TEI’nin, ulusalbir proje olan F16 uçaklarının F110motorlarının montaj ve test kabiliyetlerinin oluşturulması, uçak motor üretim teknolojisi transferi, uçak motor parçasıüretim kabiliyetinin kazanılmasıda çalışma sahasının içinde yer aldı. İlkmotor ve motor aksamlarının sevkiyatını1987’de gerçekleştiren TEI, 1989 yılından itibaren de büyüme süreci içinegirdi.

Havacılık ve uzay sanayisinin teknolojik temelini geliştirecek üstünlükteürün ve hizmet sağlayarak ülkemizde kalıcı bir uçak motor sanayisi oluşturma misyonuyla çalışan TEI, kuruluş yıllarından itibaren uçak ve helikopter motorlarına yönelik olarak askeri veticari alanda başarıyla yürüttüğü ulusal ve uluslararası projelerle havacılık alanında kendisini kanıtladı.Yüksek teknoloji ve yoğun rekabete dayalı bir alan olan havacılık sanayinde üstün başarılara imza atan TEI, bu sektörde uluslararası ana motor üreticisi olabilmenin temel koşullarından birisinin Ar-Ge olduğunun bilinciyle bu kapsamda birçok projeye katılıyor.

TEI, Amerika veAvrupa’daki önemli motor geliştirme programlarına sağladığı tasarım mühendisliği katkısı ile gelecekte vazgeçilmez bir tasarım ortağı olacağını da ispatladı.Diğer yandan, ülkemizin taleplerini de özgün çözümler ile karşılamayı sürdüren TEI, Ar-Ge faaliyetleri ile sektördeki dışa bağımlılığının azalmasını hedefliyor.Teknoloji Geliştirme Bölümü’nün kuruluşuyla TEI hem yeni teknolojilerin adaptasyonu, hem de üniversiteler ile işbirliği yolunda önemli bir adım attı. Teknoloji Geliştirme Bölümü’nde yüksek teknoloji uygulamalarının kazanılması ve bu teknolojilerin rekabet avantajı yaratacak şekilde kullanımının sağlanması amaçlanıyor.

TEIve GE Aviation arasında 2007 yılında imzalanan anlaşma ile Tübitak MAMTeknoloji Serbest Bölgesi’nde kurulan ve 2009 yılında kalıcı bina açılışıgerçekleştirilen, Türkiye Teknoloji Merkezi-TTM, TEI’nin uçak motor anaüreticisi olma hedefine hizmet ediyor.TTM bünyesinde başta F136 olmak üzere GE Aviation’ın ticari ve askeri motor programlarına yönelik tasarım faaliyetlerinin yanı sıra üretim ve kalite süreçlerini içeren teknoloji geliştirme çalışmaları yürütülüyor. Burada üretilen projelerle TEI, günümüz ileri teknolojisine sahip uçak motorlarının tasarım çalışmalarının her aşamasında yer alıyor ve eğitilmiş insan gücü oluşturuyor.