Türk makine sanayisindeönemli bir noktaya gelenyay sektörü özellikle otomotivve makine imalatında yaşanan gelişmeler..

Türk makine sanayisindeönemli bir noktaya gelenyay sektörü özellikle otomotivve makine imalatındayaşanan gelişmeler ışığında kabuk değiştiriyor.

Atağa geçen sektör oyuncuları dernekleşme yolunda çalışmalara başlarken,en büyük sorunun ham madde temini olduğuna dikkat çekiyor.

Türkiye yay sektörü malzemecisinden makinecisine, imalatçısından kaplamacısına kadargeniş bir alanı kapsıyor. Ancak bizim ‘Kapak’ konusu olarak ele aldığımız yerli yay üreticilerine dair istatistiki verilere ulaşmak zor.

Sektör oyuncuları bu konuda ülkemizde yeterli derecede istatistiğin oluşturulmadığına dikkat çekerken; yaklaşık 500 dolayında firmanın yay sektöründe yer aldığını tahmin ediyorlar.

Buna rağmen rakamsal bazda oluşturulan verilere göre son beş yılda;firma sayısı ve kullanılan malzeme miktarıyla üç kattan fazla büyüyen,kısa zamanda makineleşen, gerekbelgeleri, gerekse çalışan kalitesiyle kabuk değiştiren bir sektörün tablosu hakim.

Türkiye’nin hemen hemen her ilinde çeşitli ebatlarda, birçok sektörünihtiyacını karşılamak adına faaliyet gösteren yay firması mevcut.

Oysa bugüne kadar dernekleşme yoluna gidilemediği için oluşan güç, kontrolsüz bir şekilde işliyor. Firmaların ortak çabası ise önce tek bir çatı altında birleşmek yönünde.

PAZARIN BÜYÜKLÜĞÜ 350 MİLYON DOLAR

Ülkemizde yay sektörü 1960 ve 1970’liyıllardan itibaren tamamen yerli olarak üretim yapmaya başladı. Ancak ihracat girişimleri ise 1990’lı yıllarla birlikte öne çıkıyor. Türkiye yay sanayisi otomotiv ve demir yolu sektörü başta olmak üzere mobilya, iş makineleri,madencilik, inşaat, tarım, demir ve çelik sektörlerine üretimleriyle destekoluyor. Türkiye genelinde yaklaşık 50 büyük firma bulunuyor ve pazarın tahmini büyüklüğü 350 milyon dolarcivarında. Türkiye’nin Ocak-Eylüldöneminde çelik üretimi, yılın ilk yarısındaelde edilen yüksek performans sayesinde, yüzde 8,4 artışla 27,1milyon ton seviyesine ulaştı.

Ancak yay sektörünün başlıca ham maddesi olan çeliğe ise firmalar kolay ulaşamıyor. İstanbul, Karabük, İzmir veBursa gibi illerden ham madde temineden firmalar bu durumun tedariksüresini uzattığını ve maliyetleri yükselttiğini belirtiyor.Özelikle son yıllarda Orta Doğu’da yaşanan karışıklıklarla beraber Avrupa’nın yay sektörünü ağır iş kolunda görerek üretimini azaltması,gelişmekte olan ülkeler için fırsat yaratıyor.

Türkiye yay sektörü, son üçyıldır inişli çıkışlı bir grafik sergileyenpazarda istikrar arıyor. Bundan üç yılöncesine kadar her yıl ortalama yüzde20 oranında büyüyen sektör, 2009yılında Avrupa’da etkisini gösteren ekonomikkriz ve takip eden yıllarda Orta Doğu ülkelerinde meydana gelen siyasi çalkantıların etkisiyle ciroda düşüş yaşadı. Ancak Avrupa’nın ağır sanayideuyguladığı politikalarla beraber diğerülkelerden yay ithal eden Avrupalı firmalar sayesinde, Türk firmaları yaralarını kısa zamanda sardı.

İHRACATTA AB YANSIMASI

Sektörün yıllık üretiminin yüzde 15’iniihraç ettiğine dikkat çeken firmalar,ihracatta AB ve Orta Doğu ülkelerininöne çıktığını dile getiriyor. Yine de mevcutdurum itibariyle sektör ihracatınındüşük kaldığı yönünde değerlendirmeyapan firma sahipleri, bunun başlıcanedeni olarak AB ülkelerindeki kullanıcınınmilliyetçi yaklaşımını görüyor.

Bu pazarda yer alan federasyonların etkinlobi faaliyetinde bulunduğuna işareteden firma sahipleri, dolayısıyla AB pazarına mal satmalarının neredeyse imkansız olduğunu dile getiriyor. AB pazarında yer alan işletmelerin dışarıya genellikle kimsenin yapmak istemediği malların siparişini verdiğini anlatanfirma sahipleri, buradan riskli veüretimi zor olan yay tipleri için fiyatlandırmatalebinin geldiğini belirtiyor.

ABdışındaki ülkelerde ise fiyatlandırmanındaha düşük düzeyde seyretmesi veinternet kavramının ticarette hızla yerbulmasının ihracatı olumsuz etkilediğinevurgu yapan sektör oyuncuları,devletin ihraç desteklerini artırmasıylarekabet avantajına sahip olacakları kanaatinde.

Son beş yılda sektördeki firma sayısı vekullanılan malzeme miktarıyla üç kattan fazla büyüyen yay sektörü kısa zamanda ihracatını artırarak kabuk değiştirmeye başladı.

DERNEKLEŞME YOLUNDA ADIM ADIM İLERLENİYOR

Türkiye yay sektörünün sorunlarınoktasında görüşlerini bildiren firmasahipleri, bu alandaki temel sıkıntınındernekleşememekten kaynaklandığının altını çiziyor. Sektörde bir birliğinolmaması nedeniyle ithal mallardagümrük denetimlerinin yeterinceyapılamadığı görüşünde olan sektöroyuncuları, bir an önce dernek çatısı altında birleşmek istiyor.

Yine sektörleilgili mevzuatların düzenlenmesi,üretiminin belli bir kalite standardınagöre yapılması, bürokratik işlerin yürütülmesigibi konuların dernek eliyle çözülebileceğine işaret eden firmalar,dernekleşmeleri halinde sorunlarının çözüme kavuşacağına inanıyor.

AB ülkelerinde olduğu gibi ithal mallarakarşı yerli üreticinin desteklenmesi için ağır sanayi başka olmak üzere hem özelde, hem de kamuda lobi faaliyetleri yürütebileceklerine de dikkat çeken sektör oyuncuları bu konunun hayatageçmesi için sektöre liderlik edenfirmaların taşın altına elini koymasıtalebinde bulunuyor.

HAM MADDEDE YÜZDE 35’LİK FARK VAR

Sektörün ham madde konusundan başlamak üzere satış, satış sonrası geri dönüşler, tahsilat problemleri,vergilendirme gibi birçok konuda sıkıntılı olduğunu da vurgulayan sektör oyuncuları, ham madde üreticisinin azlığının sektörde kullanılan materyalin fiyatını yükselttiğini belirtiyor.

Yurt içi ham madde fiyatları ile yurtdışı arasında yüzde 35’lik bir farkın bulunduğuna atıfta bulunan sektör oyuncuları, bu durumun üreticiyiolumsuz etkilediğini bildiriyor. Sektörün kalifiye eleman bulma ve yetiştirmekonusunda da sıkıntılı olduğunusöyleyen sektör oyuncuları, kalifiyeeleman bulma noktasında bir öğretim kurumunun bulunmamasını eleştiriyor.

Bu sorun yüzünden işletmelerin hemgenel kaliteyi yakalama, hem de hızlıüretimde  bulunma noktasında sıkıntı yaşadığını söyleyen firma sahipleri,sorunun çözümü için işletmelerin biraraya gelerek, konuyu ele alması gerektiğinin altını çiziyor. Ayrıca üretimdekullanılan tüm makinelerin menşeininyabancı olduğunu hatırlatan uzmanlar,bu durumun makine ithalatını artırdığını savunuyor. Yine müşterinin yetersiz bilgiyle mal almasını da eleştirerek,müşterinin fiyat odaklı mal alımı yapmasının genel kaliteyi olumsuz etkilediği tespitini yapıyor.

“HAM MADDE ÜRETİCİSİ ÇOK AZ”

ALİ EZİM MENEVİŞ YAY GENEL MÜDÜRÜ

“Meneviş Yay olarak 2010 yılından bu yana Bursa’da ağır sanayi yayları konusundaçalışıyoruz. Firmamızda 14 ile 65milimetre aralığına kadar sıcak sarımlı yay üretiyoruz. Ürün gamımızda sıcaksarımlı helezon yaylar, soğuk sarımlı helezon yaylar, disk yaylar, külah yaylar ve zigzag yaylar bulunuyor. Şu anda bin500 metrekarelik kapalı alanda faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.

Orta vadedebu alanı 5 bin metrekareye çıkarmayıplanlıyoruz.Sektörün sorunları arasında yay sanayi alanında ham madde üreticisinin çok az olduğunu söyleyebilirim. Bu durum ham madde tedarik süresini uzatıyorve maliyetleri artırıyor. Ayrıca gümrük duvarı olmaksızın Türkiye’ye giren mallar,yerli üreticiyi işsizliğe sevk ediyor.Sektör ihracatı da bu yüzden düşük seviyelerde seyrediyor. Ayrıca ihracatta Orta Doğu ülkelerinde yaşanan karışıklıkların da önemli payı var. AB ülkelerindeki talep daralması sektörü olumsuz etkiliyor.

Türkiye yay sanayi sektörü ise başlı başınakalifiye eleman bulma noktasındasıkıntı yaşıyor. Kısa zamanda bu alanayönelik hizmet verebilecek öğretici birkurumun faaliyete geçmesi gerekiyor.Herhangi bir dernek veya birliği olmayansektörümüz, sorunlarını çözme noktasındayetersiz kalıyor. Kalifiye elemansorunu yüzünden işletmeler hem genel kaliteyi yakalama, hem de hızlı üretimde bulunma noktasında sıkıntı yaşıyor. Çözüm için işletmelerin bir araya gelerek,konuyu ele alması gerekir.”

“YAY SEKTÖRÜ İLERLEME KAYDETTİ”

ONUR ARSLAN ONUR YAY GENEL MÜDÜRÜ“

Onur Yay olarak 1994 yılında faaliyetebaşladık. Firmamızda 0,2 mm’den 14mm’ye kadar her tür basma, çekme ve torsiyon yaylarının üretimini yapıyoruz.Başta otomotiv sanayi olmak üzere plastik ve ziraat makinelerine yönelik yay üretimi gerçekleştiriyoruz. Özellikle son beş yıldır fren balata yaylarıimalatına ağırlık verdik.

Teknolojiyi yakından takip eden firmamız; ürünpotansiyelini sürekli olarak geliştiriyor.Makine sanayinde faaliyet gösteren yaysektörünün en büyük problemi hammadde temininde yaşanan sıkıntıdır.Biz Çanakkale’de faaliyet gösteriyoruz.Bulunduğumuz ilde yine yay sektöründe faaliyet gösteren yalnızca üç firmavar. Ve bizler ham madde teminimizigenlikle İstanbul’dan gerçekleştiriyoruz.

Bu durum da maliyetlerimize ciddi oranda yansıyor. Bunun haricinde Türkiyegenelinde yay sektöründe faaliyetgösteren de çok fazla firma bulunmuyor.Belki de firma var; ancak bununverisinin bulunduğu herhangi bir birlikya da dernek olmadığı için haberdardeğiliz.Yay sektörünün yaşadığı en büyük problem ise teşviklerin olmamasıdır.Ar-Ge, inovasyon, pazarlama gibi konulardabizlere destek verecek herhangibir kurum yok.

Eskiden herkeseverilen kredilerden yay sektörü de faydalanıyordu; ama artık bu destekler yok denecek kadar azaldı. Buna rağmen yay sektörü son yıllarda aşırı derecede ilerleme kaydetti. Bunun da en büyük nedeni otomotiv sektörünün yükseliş yaşamasıdır. Bunun yanı sıra Avrupa’nın artık ağır sanayiyi kaldırması,bizim gibi gelişmekte olan ülkelerin sanayisine yansıyor.”

Sektörün yıllıküretiminin yüzde15’inin ihraç edildiğinedikkat çeken firmalar,ihracatta AB ve OrtaDoğu ülkelerindeyaşanan gelişmelerdoğrultusunda paylarınıartırdıklarını belirtiyor.

“MAKİNE YATIRIMLARINA DEVAM EDECEĞİZ”

SEMA ÇERİ KÖRFEZ YAY GENEL MÜDÜRÜ“

Konya’da 1990’dan beri yay imalatı konusunda faaliyet gösteriyoruz.Savunma sanayine ve tarım makinelerisektörüneyönelik ağır gramajlı yay üretmeye başladık.2013 yılında yeni makine yatırımları yapmayı planlıyoruz.Kurulduğumuz günden bu yana dahaküçük ve hafif yay üretimiyle ağırlıklıolarak oyuncak sektörüne hizmet verdik.

Makine ve tezgah takımlarınayaptığımız yatırımlarla farklı sektörlerede üretim gerçekleştireceğiz. Türkiye zirai aletlerde ve savunma alanındadışa bağımlı olmaktan kurtulmaya çalışıyor.Savunma sanayisinde yaşanangelişmeler firmaların kendileri gibi tedarik zincirinde bulunan imalatçılar için de oldukça olumlu sonuçlar doğuruyor. Bu nedenle Körfez Yay olarak makine ve ekipmanlarda yatırımlar yapmaya devam edeceğiz.

Son iki yılda küçük çaplı üretimden büyükçaplı ve ağır gramajlı yay üretiminedoğru geçiş yaptık. Bu açıdan öncelikle imalathanelerimizi genişleterekmevcut makinelere yenilerini ekledik.Bu yılki satışlarda, iki yıl önceki satışlarımıza göre neredeyse yüzde 300’lük bir artış yaşadık. Bu artışa tarım makinelerisektöründeki ve savunma sanayindekigelişmelerin büyük katkısı oldu.Bu sektörlere ara mal veren tedarikçilere yaptığımız üretim sayesinde satışlarımız arttı.

2013 yılında yapacağımızyatırımlarla beraber bahsettiğimiz sektörlere doğrudan üretim yapmayı,birinci el tedarikçi olmayı hedefliyoruz.Bu hedefimiz doğrultusunda imalatımıza otomotiv, savunma sanayi ve tarım makinelerinde kullanılan büyük çaplı ağır yayları üreten farklı özelliklerde makine ve tezgah takımlarını ilave edeceğiz.

Böylece ürün çeşitliliğimizive üretim kapasitemizi artırmış olmakla beraber, üretim alanlarımızı dagenişleterek farklı ve daha büyük, daha önemli sektörlere üretim gerçekleştirmiş olacağız.Yatırım planlarımız sektörlerde oluşan ihtiyaçlara ve taleplere göre şekilleniyor.

Son dönemlerde bazı önemlisektörlerde yaşanan gelişmeler bize de olumlu yansıyor. Bu doğrultuda 2013 yılı içerisinde yapacağımız yatırımla üretim kapasitemizin artışına bağlıolarak yıllık ciromuzun da şu ankine göre yaklaşık iki kat artacağını öngörüyoruz.Bu yatırımımızla günlük üretimimiz200 bin adetten 400 bin adede ulaşacak. Üretim gerçekleştireceğimiz sektörlerin çeşitlenmesine bağlı olarakgenişleyen üretim alanlarımızla birlikte yüzde 20’lik iç pazar payımızda da yüzde10-15’lik bir artış bekliyoruz.Yıllık ciromuzun yüzde 30’unu Orta Doğu ülkelerine gerçekleştirdiğimiz ihracattan karşılıyoruz.

Şu an OrtaDoğu’da dört ülkeye yay ihraç ediyoruz.İmalatımızdaki gelişmelerle birlikte ihracat gerçekleştirdiğimiz ülke sayısınıartırmayı planlıyoruz. Bu konuda bazı ülkelerle görüşme halindeyiz.Sürekli yurt dışına gidip geliyoruz veihracat için temaslarda bulunuyoruz.Otomotiv, tarım makineleri ve savunmasanayine girmemizle beraber ihracat portföyümüzün de genişleyeceğini ümit ediyoruz.”

“SEKTÖRÜN BİRLİKTELİKGÜCÜ YOK”

CEMALETTİN KAPLAN ALTAN YAY FİNANS UZMANI“

Yay üretimi konusunda geniş bir yelpazeyesahip olan firmamızda, üretimimiz CNC makinelerinde ve hassas tolerans değerlerinde gerçekleşiyor.Üretimimiz Hadımköy’de bulunan 2bin metrekarelik fabrikamızda yapılıyor.Ürünlerimiz ise 0.15 mm - 12 mm arasında ve ISO 9002 ve Militarye testsertifikalı tellerle yapılıyor. Sürekli kalite kontrol sistemiyle ürünlerimiz malzeme girişinden mamul sevkine kadar kontrol altında tutuluyor.

Ürün yelpazemizde fosfor, bronz, pirinç, alaşımlı ve alaşımsız yaylık teller ve bant malzemelerden oluşan talebe uygun her türlü basma yayları, çekme yayları,torsiyon yayları, özel şekilli tel form yayları, tel bükme içeren yaylar ve bantyayları bulunuyor. Kısacası kalıp yayhariç (bu tür daha farklı bir tesis yapılanması gerektiriyor) tüm yay çeşitlerifabrikamızda üretiliyor.

Üretilen yaylarımızgelen talep doğrultusunda taşlama makinemizde, taşlama işlemiyle, özel kaplamasıyla konveyör bantlı
elektriklitemperleme fırınlarımızda bitirilerek teslim ediliyor. Firmamız uygun fiyat veödeme şartlarıyla müşterilerimize en iyi hizmet ve kaliteyi sunuyor.Altan Yay olarak 2009 yılından bu yana ihracat gerçekleştiriyoruz.

İhracatımız yoğun olarak Avrupa kıtasına yönelik gerçekleşiyor. Türk makine sektörü deüretim ve ihracat konusunda kendinigeçen seneler içerisinde geliştirmiştir.Ancak özellikle yay sektöründebu yeterli değil. Hala makine sektörüiçerisinde yer alan birçok firma yaysektöründe yerli üretim yapıldığınınfarkında değil.

Bu noktada yurt dışına bağımlı olan sektörümüzün daha fazla bilinçlendirilmesi gerekiyor.Sektör olarak bizim en büyük sorunumuzkalifiye eleman noktasında başlıyor. Yay sektöründe donanımlı eleman bulma konusunda firmalar zorlukçekiyor.

Bunun yanı sıra elbette diğeriş kollarında olduğu gibi finans başlıbaşına büyük bir problem. Özellikle ihracatta yaşanan sorunlar var. Bu noktada teşvikler yetersiz kalıyor. Bir diğer sorun ise sektörün birliktelik gücünün olmamasıdır. Yay sektörünü temsil edecek, ekonomik veriler konusunda üyelerini bilgilendirecek, sektörü biraraya getirecek herhangi bir derneğimizyok. Bu noktada Türk yay sektörükendini yeterince tanıtamıyor ve bir güçbirliği sağlayamıyor.

Sektörde faaliyet gösteren birçok firma yalnızca kendiçabalarıyla gelişmelerden haberdarolabiliyor. Söz konusu iletişimsizlik debirçok problemi meydana getiriyor.Bu sorunların çözümlenmesi için ilketapta çeşitli yasaların düzeltilmesi gerekiyor. Devletin bu noktada çeşitli önlem paketleri hazırlayarak bir takım çalışmalara imza atması lazım.

Aksitakdirde ülkemizde faaliyet gösteren firmalarkendi başına ancak bir yere kadar büyüme sağlayabilir. Yay sektöründefaaliyet gösteren bir firma olarak 2013yılında üretim ve yatırımımızı artırmayı planlıyoruz. İhracat pastasındaki payımızıartırarak yerli üretimde yay sektörünü biradım daha öne taşımaya çalışıyoruz.”

“ÜRETİMİMİZİN YÜZDE22’SİNİ İHRAÇ EDİYORUZ”

ALİ OYGUCU UZAY YAY GENELMÜDÜRÜ“Başta otomotiv olmak üzere pek çoksektörün yay ihtiyacını 1989 yılından buyana karşılıyoruz. Şu anda Bursa Çalı Sanayi Bölgesi’nde bulunan 3 bin 500metrekare olan kapalı alandaki tesislerimizde üretim gerçekleştiriyoruz. Firmamızda soğuk şekillendirmeyle 0-10ile 12 milimetre arasında tel işleyerek,üretimin yüzde 90’ından fazlasını otomotivin ana ve yan sanayilerine yapılıyor.

62 kişilik ekibimizle beraber yurtdışına Türk makine sanayi ve yay sektörü açısından önemli derecede ihracatyapıyoruz. Üretimin yüzde 22’sini direktihracata aktarıyoruz. İhracat pazarlarımızıağırlıklı olarak Avrupa Birliğiülkeleri oluşturuyor. Bu yıl dört ülkeyedoğrudan ihracat yaptık. Bizim özellikle otomotiv sektöründe ürün verdiğimiz firmaların büyük bir kısmı ihracatyapıyor. Bu açıdan baktığımızda dolaylıolarak ürünlerimizin yüzde 80’inin yurtdışına gittiğini söyleyebiliriz.Yay sektöründe faaliyet gösteren birfirma olarak gelişim ve büyüme en önemli hedefimiz.

Bu doğrultuda verimliliğimiziartırmak için bu yıl içindeiki adet makine yatırımı yaptık. Birinibu senenin başında almıştık. Diğerinide yıl sonuna kadar teslim alacağız.Bu yatırımlar ile birlikte verimlilikte ciddi bir artış olacağını düşünüyoruz.Ancak bizim sektörümüzde maalesefçok göreceli bir ilerleme söz konusu.Biz 1994 krizi de dahil hiçbir krizde yılı küçülterek kapatmadık. Hep kendimize bir şeyler ekledik, stabil de olsabüyüme kaydettik.

Bu seneyi de önceki yıllara göre büyüyerek kapatacağız.2013 yılında hedefimiz tam kapasiteyle çalışmak. Üretimlerimiz yerine göreözel olarak tasarlanıyor. Bu nedenle müşterimizin talebine göre tasarımdesteği de vererek üretim yapıyoruz.7-8 yıl önce başladığımız tasarım desteğiyle ürünlerimizin tam olarakihtiyaca yanıt vermesini ve herhangi birhatanın veya eksikliğin oluşmamasını sağlamaya çalışıyoruz.

Dört kişilik ekibimizle hazırladığımız tasarımlarda müşterimizin ihtiyacını belirleyip, sıfırhatayla en iyi şekilde üretim gerçekleştiriyoruz.Hedefimiz üç vardiyaylatam kapasite çalışmak. 2010’da birönceki yıla göre yüzde 20,1; 2011’de ise2010’a göre yüzde 14 büyüdük. Bu yılda 2011’e göre en kötü ihtimalle yüzde16 büyüyeceğimizi ön görüyoruz.”

“İHRACATTA FEDERASYONLAR ÖNEMLİ ROL OYNUYOR”

ZAHİT ŞÜKRÜ EZİMESTETİK YAY SANAYİ GENEL MÜDÜRÜ

“Firmamız Bursa’da 1958 yılında EstetikYay adı ile kuruldu. 1978 yılına kadarbinek araçlarına fren, gaz, debriyaj,kancalı çekmeye çalışan yaylar ürettik.1978 yılından sonra atölye bazındasıcak sarımlı yaylar üretildi.Şu anki ürün gamımızla demir yoluaraçları lokomotifinde, yolcu ve yük vagonlarında, demir yolunda yol üretimi veya tamiri konusunda çalışan iş makinelerinde, madencilik sektöründe kullanılan taş kırma ve eleme tesislerinde ve ayrıca otomotiv, tarım, tekstil,inşaat, demir ve çelik sektörlerine hizmet veriyoruz.

2010 yılında bir önceki yıla göre krizsonrası hızlı bir artış yaşandı; fakat2011’de bu hız kesilerek daha durağanbir sipariş ve üretim dönemine girildi.Bu durumda sektöre yaklaşık yüzde10’luk bir enflasyon oranı uyguladığımızdaasıl artışımız yüzde 8’dir. Bu,firmamızın beklentilerinin altındakalması demektir. AB ülkelerindeki ekonomik krizin etkileri sebebiyle beklentilerimizi şimdilik gerçekleştiremiyoruz.Türkiye yay sanayi sektörü bu yıl dadahil olmak üzere son üç yıldır cirodadüşüş yaşıyor. Bu durumu talepteki yetersizliğin meydana getirdiği kanaatindeyim.

Bu yılın ilk yarısında yaysektörü 2011’in aynı dönemine göre;ciroda yüzde 30’luk düşüş yaşadı.Bunun nedenini farklı başlıklar altındatoplayabiliriz. Ciroda yaşanan düşüşte en pay Avrupa Birliği (AB) ülkelerindeki ekonomik krizin etkisinin sürmesidir.Bu yüzden Türkiye’deki üretici firmaların talep daralması yaşıyor.Yine Türkiye’ye herhangi bir gümrük duvarına takılmaksızın giren kalitesiz mallar pazarı olumsuz etkiliyor.

Yine Orta Doğu ülkelerindeki karışıklıklarnedeniyle bu bölgede düşen verim,satışları olumsuz etkiledi. Ayrıca ana girdimiz olan enerjide birim fiyatınınsürekli yükseliyor olması da sektörcirosuna olumsuz yansıyor.AB’deki firmalar çoğunlukla kendi ülkelerinde imalat yaptırmak istiyor.

Dışarıdanise kimsenin yapmayı istemediği,riskli ve üretimi zor olan yay tipleriiçin fiyatlandırma talebinde bulunuyor.AB ülkelerindeki sektör lobileri veyafederasyonları konularındaki çalışmalarında oldukça etkili rol oynuyor. Ülke içi ihtiyaçların federasyonlar vasıtasıylapaylaştırılması ihtiyacın doğması ilekapatılması bir oluyor. İmalat konumuzolan yay ile ilgili olarak yurt dışındakifederasyonlara üye olmamız gerekir.Fakat burada da ilgili ülkede üreticifirma olmamız talep ediliyor.

Yine ABdışındaki ülkelerde ise fiyatlandırmanın daha düşük düzeyde seyretmesive internet kavramının ticarette hızlayer bulması sektör ihracatını olumsuz etkiliyor.Sektörün sorunları noktasında da hammadde konusundan başlamak üzeresatış, satış sonrası geri dönüşler,tahsilat problemleri, vergilendirme gibibirçok konuda sorun yaşanıyor. Fakat ham madde üreticisin azlığı sektördekullanılan materyalin fiyatını yükseltiyor.

Yurt içi ham madde fiyatları ileyurt dışı arasında yüzde 35’lik bir farkbulunuyor. Kalifiye eleman bulmanoktasında bir öğretim kurumumuzbulunmuyor. Ayrıca müşterinin fiyatodaklı mal alımı yapması genel kali -teyi etkiliyor. Bu sorunlara ilave birimenerji maliyeti ve vergilendirmenin yüksek olması ihracat yapabilme kabiliyetimizi sınırlıyor. Son olaraksektör nakliye yönünden de sıkıntı yaşıyor.”

İthal mallarda gümrük denetimlerinin yeterince yapılamadığı görüşünde olan sektör oyuncuları,bir an önce dernek çatısı altında birleşerek ithalmallara karşı kamuoyu oluşturmak istiyor.