Almanya’da demir-çelik sektöründe faaliyet gösteren Çelik GmbH’ninYönetim Kurulu Başkanı Serpil Çelik ile başarı hikayesi...

Almanya’da demir-çelik sektöründe faaliyet gösteren Çelik GmbH’ninYönetim Kurulu Başkanı Serpil Çelik ile başarı hikayesi hakkında konuştuk.

Kuzey Almanya’nın en büyükdemir-çelik işleyicisi olarak1948’te kurulan ve uzun yıllarotomobil, inşaat, uçak ve makineüretim sanayisine demir-çelik parçaları,platformlar ve kalıplar üretenNWBM isimli şirketi iflas durumundaykensatın aldıklarını belirten Serpil Çelik;röportajımızda neler yaşadıklarını anlattı.

Söz konusu şirketi Çelik GmbHadıyla yeniden dizayn ederek 10 ay gibikısa bir sürede bölgenin en büyüğü haline getiren Çelik; işçi sayısını da yüzde100 oranında artırdıklarını ifade etti.

Kendinizden kısaca bahsedebilirmisiniz?

Gaziantep’te 1966 yılında doğdum. Altı çocuklu mütevazi bir ailenin dördüncü çocuğu olarak ilk, orta ve lise eğitimimi Türkiye’de tamamladım.

1983 yılında eşim Sıddık Çelik ile evlenerek Almanya’ya geldim.

Bu ülkeye yerleştikten sonra çeşitli Almanca kurslarında ve okullarda eğitim aldım.Klasik evhanımı misali, ilk etapta çocuklarımıbüyütüp onlarla ilgilendim; fakat busüre zarfında da her zaman eşimle beraber işlerimiz hakkında fikir alışverişi yaptık. Şu anda da firmamız Çelik GmbH’nin Yönetim Kurulu Başkanı olarak çalışıyorum.

Kadın yöneticinin pek bulunmadığı demir-çelik sektöründe çalışmaya nasıl karar verdiniz?

Söylediğiniz gibi demir-çelik sektörükadın yöneticilerin pek bulunmadığı biralan. Fakat ben, eşim küçük çapta biriş yeri olan kendi işini kurduğu 1992 yılından beri hep onun yanında bulunduğum için bu pazarı ve sektörü çok iyi tanıyorum. Şu anda 25 bin metrekarelik fabrikamızda hangi demir, hangi işeait, ne kadarı işlenmiş, daha ne kadar işi var bunları bir bakışta değerlendirebiliyorum.Zaman geçip tecrübe kazandıkçasektöre ve sektöre ait olan işlere oldukça hakim bir duruma geldim.

Şirketinizin kuruluş süreci hakkında bilgi verir misiniz?

Ben eşime iş konusunda her zaman yardımcı oldum. Kendisi 35 yıldır demir-çelik sektöründe çalışıyor. Ufak çapta taşeron bir firma olarak çalıştığımız süreç içerisinde bize, iflas edenNWBM firmasını satın alma teklifigeldi. Bu teklif öncesinde, zaten bu firmaya işçilerimizi kiralayıp 200 bin euro zarara uğramıştık.

Bu aslında bizimiçin iyi bir fırsat oluşturuyordu. Kısa birdüşünme süreci akabinde mülkiyetiile birlikte firmayı satın almaya karar verdik. Ocak 2012 itibariyle de firmayıresmen satın alarak üretime başladık.Aslında bu süreç pek de kolay işlemedi.Zorluk yaratan en büyük etken bizim yabancı statüsünde olmamızdı.

Bu zorlusürecin ilk adımlarını attıktan sonra kendimizi ve iflastan alınan bu firmayıpiyasaya tekrar kabul ettirmek için çok çaba sarf ettik ve zor da olsa başardık.Firmanın her köşesini en ince ayrıntısına kadar gözden geçirip değişmesi gereken önemli hususlar üzerinde bizzat durduk ve burasını yepyeni birkuruluş haline getirdik. Şu an hala bazı eksiklerimiz var; ama zaman içerisinde azmimizle ve hırsımızla bu eksiklikleri giderip daha da iyi bir durumda olacağımıza inanıyorum.

Almanya’da yatırım yapmanın ne gibi avantajları ve dezavantajları bulunuyor?

Açıkçası Almanya’da yatırım yapmanınhiçbir avantajı yok. Bizim gibi Türk veyabancı girişimcilerin piyasaya hakim olmaları, mevcut bazı önyargıları enaza indirebileceği düşüncesindeyim.Biz burada yaşamak zorunda olduğumuziçin yatırımımızı burada yaptık.Ama kalbimiz her zaman Türkiye için atıyor.

Bulunduğunuz görevi ne zamandır sürdürüyorsunuz? Ortalama bir işgününüz nasıl geçiyor?

Ben dört yıldan bu yana şirketimizinyönetim kurulu başkanıyım. Bununyanında finans işleriyle ilgili görevlerde benim sorumluluğumda. Sabah saat 08:00’de şirkete gelip bir fincankahvemi alır ve ofisime geçerim.

Gün içerisinde yapılacak olan işlerimi toparlayıp gözden geçiririm. Hesap akışlarını ve dekontları inceledikten sonra ödemeleri ve diğer işleri yaparım.Akşama doğru da işlerimi bitirip evime dönerim.

Çelik GmbH ağırlıklı olarak hangi sektörlere üretim gerçekleştiriyor?

Firmamızın üretimi daha çok demirçelikkonstrüksiyon dalında yoğunlaşıyor.Bunun yanında makine sanayiiçin de çeşitli malzemeler üretiyoruz.Demir-çelik konstrüksiyon alanındabüyük bir talep yoğunluğu olduğunugördük. İşletmemizi piyasaya sununca,anladık ki bu konuda büyük bir açıkmevcut ve biz de bu tespit doğrultusundatalepleri karşılamak için büyükbir çaba içerisine girdik.

Erkek egemen bir sektörde aynı zamanda da yurt dışında çalışıyorsunuz. Sizce bu durum belli bazı zorluklar içeriyor mu?

Bu sektör erkek ağırlıklı yöneticilerin çalıştığı bir sektör; fakat artık kadınlarda her türlü işin başarıyla üstesindengelebiliyor. Örneğin; çok iyi kadınkaynakçılar tanıyorum. Aynı zamandabu arkadaşlar uluslararası sertifikalara sahip ve çoğu profesyonel erkek montajcıdan daha iyi. Bu benim bire bir gördüğüm ve tanık olduğum bir durum.En önemlisi istikrarlı olmak, çalışma azmine sahip bir insan her yerde herşeyi başarır.

Erkek ağırlıklı yöneticilerin çalıştığı sektörümüzde, artık kadınlar da her türlü işin başarıyla üstesinden gelebiliyor.

Şirketinizde sizin gibi iyi bir konuma gelmiş başka kadın çalışan var mı?

Firmamızda kızım Bahar Polat ileberaber çalışıyoruz. Kızım Personel ve Muhasebe Müdürü olarak görev yapmasının yanı sıra şirketin başka diğer işleriyle de ilgileniyor. Annesinin yolunda emin adımlarla ilerlemeye devam ediyor diyebilirim.

Sizce sektörünüzle alakalı olarak Almanya ve Türkiye’deki durum nedir?

Almanya’da kalifiye eleman bulmakta çok zorlanıyoruz. Maalesef eğitim sistemi Avrupa’da pek iyi durumda değil. Ben buradaki durumu da gözlemlemekten kaynaklı tecrübelerime dayanarak Türk gençlerinin ülkemizde zanaat öğrenme noktasında daha şanslı olduğunu düşünüyorum.Meslek liseleri ve üniversiteler çok iyi gençler yetiştiriyor. Türkiye’de busektörde son yıllarda yetişen birçok gençkardeşimiz olduğunu biliyorum.

Fakat bizimTürkiye’den kalifiye eleman getirmek gibi bir şansımız, buradaki prosedürler dolayısıyla mümkün değil. Ayrıca söylemek istediğim bir başka husus daha var:En kısa zaman içerisinde güzel vatanımızTürkiye’de yatırım yapmayı planlıyoruz.Bunun için de ilk olarak Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi’ni düşünüyoruz.Böylece kendi ülkemize de katkı ve istihdam sağlamış olacağız.

Almanya’daki iş hayatında kadın bir yönetici olarak nasıl tepkiler alıyorsunuz?

Aldığım tepkiler oldukça gurur ve mutluluk verici. Yaptığım iş konusundakendime olan güvenim sonsuz ve bu istikamette emin adımlarla yürümeye devam edeceğim. Aslına bakarsanız Türkiye’de de çok başarılı kadın girişimciler var. Ben aynı zamanda onları bir Türk olarak, yurt dışında temsil etmeye çalışıyorum.