Plastik sanayini yonlendiren başlıca sektorler dünyada olduğu gibi turkiye’de de ambalaj ve inşaat malzemeleri sektorleri. dolayısıyla soz konusu sektörlerde kaydedilecek buyume plastik işleme sektorune de yansıyor. turkiye’nin, 2010 yılında 6,9 milyon ton işleme kapasitesine ulaşarak avrupa ve avrasya’nın ucuncu buyuk plastik işleme kapasitesine sahip ulke konumuna geleceği tahmin ediliyor.



Türk plastik sanayisinin dünya plastik sektörü içindeki payı yüzde 1,6 düzeyinde. Türkiye, plastik işleme sektöründe yıllı k 4,9 milyon ton işleme kapasitesiyle Avrupa ülkeleri arasında beşinci sırada yer alıyor. Plastik işleme sanayiinde yaşanan gelişmelere paralel olarak kauçuk ve plastik işleme makineleri de gelişimini ve büyümesini devam ettiriyor. Türk plastik ve kauçuk işleme makineleri sektöründe faaliyet gösteren 808 firma bulunuyor. Bu firmaların 209’u birden fazla ürün üretiyor. Firmaları n yüzde 29’u kalıp, yüzde 16’sı plastik işleme makineleri imal ederken, yardı mcı ekipman ve ambalaj makineleri imal eden firmaların oranı yüzde 12 düzeyinde. Firmaların yüzde 69’u ise plastik ön işleme ve geri dönüşüm, son işlem işlem, ölçme, finisaj, kaynak makineleri ile aksam ve parçalar imal ediyor. Plastik sektöründeki işlem kapasitesindeki artışa paralel olarak her yıl makine ve teçhizat yatırımı da artış gösteriyor. 2007 yılında 550 milyon dolarlık yatırım yapan sektörün, 2008 yılında 672 milyon dolar makine teçhizat yatırımı yaparak işleme kapasitesini 5,6 milyon tona yükseltmesi bekleniyor.


İHRACAT İTHALATTAN DAHA HIZLI ARTIYOR
Türkiye’nin son iki yıldaki kauçuk ve plastik işleme makineleri ihracatına bakı ldığı zaman sektör ihracatının 2007 yı- lında yüzde 12,7 oranında artış göstererek 70,3 milyon dolar olarak gerçekleşti- ği görülüyor. Türkiye’nin son iki yıldaki sektör ihracatı, ürün bazında incelendi- ğinde ise, 23,2 milyon dolar ile birinci sırada kauçuk/plastik eşyalara diğer şekilde biçim verme makineleri yer alıyor. Bu makineleri 11,3 milyon dolar ile kauçuk/ plastik için ekstrüzyon makineleri izliyor. En fazla ihracat artışı ise dış lastiğ in dökümüne mahsus makinelerde kaydedilmiş durumda. Türkiye’nin ülkeler itibarıyla kauçuk ve plastik işleme makineleri ihracatı incelendiğ inde, 13,1 milyon dolar ile Rusya Federasyonu’nun ilk sırada yer aldığı görülüyor. Türkiye’nin sektör ihracatında diğer önemli pazarları ise sırasıyla 6,3 milyon dolarla İran, 5,7 milyon dolarla Romanya, 4,8 milyon dolarla Kazakistan ve 3,6 milyon dolarla Bulgaristan oluşturuyor. Diğer taraftan, Türkiye’nin sektör ihracatındaki ilk 10 ülke arasında en fazla ihracat artışı gerçekleşen ülke Yunanistan, ihracatında en fazla düşüşün olduğu ülkenin ise Ukrayna olduğu görülüyor. Türkiye’nin 2006 yılında 459,4 milyon dolar olarak gerçekleşen kauçuk ve plastik işleme makineleri ithalatı, 2007 yılında yüzde 5,92 artarak 486,6 milyon dolar olarak gerçekleşmiş durumda. Türkiye’nin kauçuk ve plastik işleme makineleri ithalatında ilk sırada 140,3 milyon dolar ile kauçuk/plastik enjeksiyon makineleri yer alıyor. Kauçuk/plastik için ekstrüzyon makineleri ithalatı 2007 yılında 97,2 milyon dolar ile Türkiye’nin ithal ettiği kauçuk/plastik işleme makineleri arasında ikinci sırada yer almakla birlikte bu makineler ithalatında en fazla azalma görülen makineler olarak dikkat çekiyor. 2007 yılında Türkiye’nin kauçuk ve plastik işleme makineleri sektöründe başlıca tedarikçisinin Almanya olduğu görülüyor. Ancak Türkiye, Almanya’dan 2006 yılı da 153,9 milyon dolar kauçuk ve plastik işleme makinesi ithal ederken, bu miktar 2007 yılında yüzde 5,9 azalarak 144,8 milyon dolar olarak gerçekleşmiş. Türkiye’nin sektör ithalatında Almanya’yı, sırasıyla İtalya, Çin, Tayvan ve Avusturya takip ediyor.

DUNYA KAUCUK VE PLASTİK İŞLEME MAKİNELERİ İHRACATI Birleşmiş Milletler (BM) İstatistik Bölümü verilerine göre 2007 yılında toplam kauçuk ve plastik işleme makineleri ihracatı, bir önceki yıla göre yüzde 14,4 oranında artış göstererek 20,6 milyar dolar değerine ulaşmış. Dünya kauçuk ve plastik işleme makineleri ihracatında ilk sırada Almanya yer alıyor. Bu ülkeyi İtalya ve Japonya takip ediyor. Türkiye, 2007 yılında, kauçuk ve plastik işleme makineleri ihraç eden ülkeler arasında 29. sırada yer alıyor. Kauçuk ve plastik işleme makineleri ihraç eden ilk 20 ülke arasında en fazla ihracat artışı yüzde 38,3 ile Çin’de gözlenmiş durumda. Söz konusu ülkenin dünya kauçuk ve plastik işleme makineler ihracatı içerisindeki payı yüzde 7 düzeyinde. Dünya ithalat rakamlarına baktığımız zaman, 2007 yılında dünya kauçuk ve plastik işleme makineleri ithalatı, bir önceki seneye kıyasla yaklaşık yüzde 10 oranında artarak 19 milyar dolar olarak gerçekleşmiş. 2,5 milyar dolar ithalatı ile Çin Halk Cumhuriyeti, dünya genelinde kauçuk ve plastik işleme makineleri ithalatı yaleri pan ülkeler arasında lider konumunda yer alıyor. Çin’i ABD, Almanya, Meksika ve Rusya Federasyonu takip ediyor. Türkiye, 2007 yılında, kauçuk ve plastik işleme makineleri ithalatı ile dünya sektör ithalatında 16. ülke konumunda bulunuyor.


SEKTORUN GUC BİRLİĞİ YAPMASI GEREKİYOR
Kauçuk, plastik ve lastik işleme makine yaleri sektöründe çok sayıda firma faaliyet göstermekle birlikte bu firmaların çoğunun üretim kapasitelerinin düşük oldu- ğu görülüyor. Girdi maliyetlerinin yüksekliğ i nedeniyle sektörde yurt dışındaki firmalarla rekabet sorunu yaşanıyor. Ayrıca, işletmelerin küçük ölçekli olması finansman kaynaklarına erişmelerini güçleştirmeye devam ediyor. Bu nedenle, sektördeki işletmelerin potansiyellerini birleştirecek bir organizasyona yönelmesi gerekiyor. Sektördeki sorunları n çözümüne yönelik tedbir alınması halinde, kauçuk ve plastik işleme makineleri sektörü büyüme potansiyeline sahip bir sektör olarak tanımlanıyor. 2007 yılında kauçuk ve plastik işleme makineleri sektöründe dış ticaret açığı yüzde 4,8 artış göstermiş. İthalatı ihracatı nın çok üzerinde gerçekleşen sektörde dış ticaret açığının kapatılması için ihracatın artması ve sürdürülebilir hale gelmesi gerekiyor. Türkiye’nin geçtiğimiz yıl söz konusu sektörde ithalat artış oranı yüzde 6 oranında iken ih racat artış oranı ithalat artış oranının üzerine çıkarak yüzde 12,8 oranında gerçekleşmiş durumda. Plastik sanayini yönlendiren başlıca sektörler dünyada olduğu gibi Türkiye’de de ambalaj ve inşaat malzemeleri sektörleridir. Dolayısıyla söz konusu sektörlerde kaydedilecek büyüme plastik işleme sektörüne de yansıyacaktır. Türkiye’nin, 2010 yılında 6,9 milyon ton işleme kapasitesine ulaşarak Avrupa ve Avrasya’nın üçüncü büyük plastik işleme kapasitesine sahip ülke konumuna geleceği tahmin edilmektedir  


“FUARLARA TAM DESTEK VERİLMELİ”
Lider Makine Satış Müdürü Jon Erba- ğan, genel olarak plastik işleme makineleri ve diğer makine imalatçılarının sorunları nın başında global daralmalardan kaynaklanan küçülmelerin, piyasa tedirginliklerinin, hammadde fiyatları- nın petrole dayalı oluşundan dolayı de- ğişkenlik içerisinde oluşunun ve bunlar gibi birtakım sorunların temel teşkil ettiğ ini söylüyor. Bunun yanı sıra yatırım yapmayı düşünen ülkelerin makineleri teknik donelerini araştırmaksızın sadece fiyat odaklı analiz etmelerinin de sıkıntılara yol açtı- ğı belirten Erbağan, gerçek makine imalatçılarının fiyatlarının yüksek kalması nı ve bir şekilde kendilerini ifade edememelerine yol açtığının altını çiziyor. Ülkemizde imal edilen ihracata yönelik makinelerin gerçek anlamda bir Avrupa kalitesinde olup olmadığını önce imalatçı nın, daha sonra da bir kurumun onayı nın kaliteyi yükselteceği kanaatindeyiz diyen Erbağan, ihracatta her sektörde olduğu gibi özellikle gelişmiş ülkelerde makine imalatçılarına devlet desteğinin sağlanması lokomotif olarak görünen tekstil ve turizm dallarını geçeceğine inandığını söylüyor. Erbağan ihracatı artırmak için, milli katı lımlardaki fuarlara yüzde 100’e yakın teşvik yapılması, metrekare ve teşvik kapsamının genişletilmesi, doğru firmalarca düzenlenmesi, yurtiçinde yapılan fuarlarında teşvik kapsamlarına alınması, fuarların ihtisas fuarları şeklinde düzenlenmesi, düzenlenen fuarın müşteri durumundaki ülkelerde tanıtımının kuvvetli bir şekilde yapılması gibi bazı iyileştirmelerle sektörün gelişmesine büyük katkı sunacağına inandığını belirtiyor.


“TEKNOLOJİK YATIRIMLAR ARTMALI”
Kauçuk ve plastik malzemeler, gelişmiş ülkelerde hayatın birçok alanına girmiş ve dolayısı ile malzeme olarak büyük kullanım alanları oluşturmuş durumda ve bu ülkeler, kauçuk ve plastik malzemeler konusunda Türkiye’ye göre çok ileri seviyede bilgi birikimine ve üretim tekniklerine sahipler diyen İnka Makina Satış Müdürü Ercan İğdebeli, Türkiye’de, malzeme teknolojisinin az gelişmiş olması ve buna bağlı olarak kullanı m alanlarının ve kapasitesinin az olması nın, bu sektördeki makina üreticilerinin de buna paralel olarak gelişimini güçleştirdiğini söylüyor. Makina üreticilerinin, bu sektörde teknoloji ve kapasite gelişimini sağlaması için, Türkiye pazarı na hitap etmeleri yeterli olmamakta, ürünlerini özellikle Avrupa’daki gelişmiş ülkelere satabilmeleri gerekmektedir diyen İğdebeli, makinelerin teknolojik özelliklerinin en üst noktalarda olması zorunluluğunu getirdiği için üretici firmaları AR-GE konusunda etkin olması nı gerektiğinin altını çiziyor. Makine üreticilerinin organizasyonel yapısı genel olarak bu duruma uygun olmadığını belirten İğdebeli, gelişime uygun olan ve ihracat yapan makine üreticilerinin ise, yıllardır uygulanan düşük kur politikası ve KDV iadelerinin alınmasındaki güçlükler nedeni ile büyük finansal sorunlar yaşadıklarını belirtiyor.  


Jon Erbağan Lider Makine Satış Müdürü Genel olarak plastik işleme makineleri ve diğer makine imalatçılarının sorunları nın başında global daralmalardan kaynaklanan küçülmeler, piyasa tedirginlikleri, hammadde fiyatlarının petrole dayalı oluşundan dolayı değişkenlik içerisinde oluşu ve bunlar gibi birtakım sorunlar temel teşkil ediyor.  








Ercan İ.debeli İnka Makina Satış Müdürü   Kauçuk ve plastik malzemeler, gelişmiş ülkelerde hayatın birçok alanına girmiş ve dolayısı ile malzeme olarak büyük kullanım alanları oluşturmuş durumda. Bu ülkeler, kauçuk ve plastik malzemeler konusunda Türkiye'ye göre çok ileri seviyede bilgi birikimine ve üretim tekniklerine sahipler. Türkiye'de ise, malzeme teknolojisinin az gelişmiş olması ve buna bağlı olarak kullanım alanlarının ve kapasitesinin az olması, bu sektördeki makine üreticilerinin de buna paralel olarak gelişimini güçleştiriyor.   SPOT:   “ Türkiye’deki kauçuk, plastik ve lastik işleme makineleri sektöründe işletmelerin küçük ölçekli olması finansman kaynaklarına erişmelerini güçleştirmeye devam ediyor. Bu nedenle, sektördeki işletmelerin potansiyellerini birleştirecek bir organizasyona yönelmesi gerekiyor. Sektördeki sorunların çözümüne yönelik tedbir alınması halinde, kauçuk ve plastik işleme makineleri büyüme potansiyeline sahip bir sektör olarak tanımlanıyor. ”