TÜBİTAK’ın düzenlediği proje yarışmasına katılan İstanbul Bahçeşehir Fen ve Teknoloji Lisesi öğrencileri, rüzgar türbinleri için...

TÜBİTAK ’ın düzenlediği proje yarışmasına katılan İstanbul Bahçeşehir Fen ve Teknoloji Lisesi öğrencileri, rüzgar türbinleri için hareket aktarım sistemi geliştirdi.

TÜBİTAK ve benzeri kurumların  düzenlediği bilimsel proje yarışmalarına düzenli olarak katılan İstanbul Bahçeşehir Fen ve Teknoloji Lisesi, fizik ve biyoloji alanında hazırladığı farklı projelerle dereceye girdi. TÜBİTAK tarafından bu yıl 44’üncüsü düzenlenen “Orta Öğretim Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması” için “Sürtünmesiz Manyetik Sıyırma Fonksiyonlu Hareket Aktarım Sistemi” geliştiren Rehber Öğretmen Mustafa Kul ve öğrencileri, projeleriyle ilgili sorularımızı yanıtladı.

TÜBİTAK’ın Araştırma Projeleri Yarışması’na katılmaya nasıl karar verdiniz? Projenizle ilgili bilgi verir misiniz?
Mustafa Kul - Fizik Öğretmeni:
Alternatif enerji kaynaklarıyla yakından ilgileniyorum. Türkiye’de rüzgar tribünleri yaygın olarak kullanılıyor.İzmir-İstanbul arası yolculuklarımda, rüzgar tribünleri dikkatimi çekti.Tribünlerle ilgili araştırma yapmaya başladım. Öğrencilerimle bu sistemleri daha verimli hale getirme konusunda çalışma yapmaya karar verdik. Araştırmaya başladığımızda, rüzgar tribünlerinde sıkça rastlanan bir sorunla karşılaştık. Tribünlerde dönüş hızı belli bir sınırın üstüne çıktığında, enerji üretimi duruyordu. Ekip olarak sorunu çözebilmek için hız sabitleyici bir sistem tasarlamaya karar verdik. Manyetik kublajdan faydalanırsak sistem sürtünmesiz olacağı için ömrü de uzayacaktı. İki öğrencimizin sürece dahil olmasıyla TÜBİTAK yarışmasına katılacağımız projenin temelleri atıldı. Öğrencilerimiz konuyla ilgili yeterli bilgiye sahip olmamalarına karşın sundukları fikirler ve hırslarıyla projeyi zenginleştirdiler. “Sürtünmesiz  Manyetik Sıyırma Fonksiyonlu Hareket Aktarım Sistemi” projemizin ülkemize faydalı olacağını düşünüyorum. Proje sayesinde enerjide dışa bağımlılığımız azalabilir. Yer altı ve yer üstü kaynaklarını doğru kullandığında Türkiye’nin enerji açısından sıkıntı yaşamayacağına inanıyoruz.

Onur Serin - Öğrenci:
Birçok arkadaşımız çeşitli proje yarışmalarında ödüller kazandı. Biz de onların yolundan giderek, fizik alanında kendimizi geliştirmek istiyorduk. 2012- 2013 öğretim yılının başında TÜBİTAK’ın Araştırma Projeleri Yarışması için çalışma yapmaya karar verdik. Her geçen gün enerji ihtiyacı büyüyen dünyanın bu sorununa yardımcı olabilecek bir proje geliştirmeliydik. Rehber öğretmenimizin fikrinden hareketle rüzgar türbinleri için tasarlamış bir hareket aktarım sistemi üzerine çalışmalarımızı yoğunlaştırdık. Öncelikle rüzgar türbinlerini ve bu rüzgar türbinlerinde kullanılan sistemleri araştırdık. Bu türbinlerin ne tür sorunlar yaşadığını inceledik. Sürtünmesiz manyetik sıyırma fonksiyonlu hareket aktarım sistemi rüzgar türbinlerini daha dayanıklı ve daha verimli bir hale getiriyordu fakat ortaya koyduğumuz fikrin uygulanabilmesi oldukça zordu. Projenin yapım aşamasında kafamızdaki prensibi kanıtlamaya ve sistemin fikrimizle çalışabileceği sonucuna ulaşmaya çalıştık. Bunun için deneme- yanılma mantığıyla çeşitli deneyler yaptık. Hazırladığımız projenin özellikle enerji sektörüne de katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Proje sonunda elde edilen prototip ufak değişikliklerle pek çok hareket aktarım sistemine rahatlıkla uygulanabilir.

Projeyle ilgili teknik çalışmalarda öğrencileriniz hangi konulara yoğunlaştı?
Mustafa Kul:
Öğrencilerimle gurur duyuyorum. Proje tamamıyla onların eseridir. Öğretmenleri olarak yalnızca bazı yönlendirmelerde bulundum. Sistem üzerinde çok sayıda deney yapıldı. Birçok kez proje baştan ele alındı. Fakat çalışmaktan yılmayan öğrencilerimiz dört ay sonunda sistemi hazır hale getirdi.

Bilimsel projelerin eğitim üzerindeki etkisini nasıl görüyorsunuz? Projenize kimler maddi destek sağladı?
Mustafa Kul:
Bilimsel projeler sayesinde ekip çalışmasını öğrenen gençler, takım arkadaşlarıyla uyumu ve uyumun getireceği kolaylıkları fark ederek, hayata bir adım önde başlıyor. Bir şeyler üretmeyi, sorgulamayı, faydalı olabilmeyi, her başarısızlığın bir başarıyı doğurduğunu, yılmamaları gerektiğini ve inandıktan sonra her şeyin başarılabileceğini, aslında hiçbir şeyin imkansız olmadığını öğreniyorlar. Erdemi, sabrı, başarının çalışmaktan geçtiğini anlıyorlar. Ülkemize genç, dinamik, bilime meraklı, yenilikçi ve sorgulayıcı bir nesil kazandırıyoruz. En büyük projenin de aslında bu olduğunu düşünüyorum.

Onur Başoğlu - Öğrenci:
Bilim projeleri öğrencilerin daha önce  boyundan büyük olarak gördüğü işleri yapmasını sağlıyor. Kafasındaki yaratıcı bir fikri hayata geçirmek isteyen öğrenci, araştırıp çalışarak ciddi bir teorik bilgi kazanıyor. İş sadece ezberlenen bilgilerle bitmiyor ve prototip yapılırken öğrenci pratikte çok şey öğreniyor. Projemiz üzerinde çalışırken sanayi tesislerinin üretim alanlarını ziyaret ettik
ve aldığımız malzemeleri edindiğimiz tecrübe ile okulumuzun atölyesinde bir araya getirdik. Teoride kolay görünen şeyleri pratikte öğrenmenin önemli bir kazanım olduğunu düşünüyorum.

Benzer bilimsel yarışmalarda eğitim kurumunuzun ödüle layık görüldüğü projeler var mı?
Mustafa Kul:
Fizik alanında rehber öğretmenliğini üstlendiğim “Sürtünmesiz ve Manyetik Akıllı Fren Sitemi” MEV 9’uncu Fen Bilimleri Proje Yarışması’nda birincilik ödülü aldı. Fizik alanında öğrencilerimiz tarafından hazırlanan iki ayrı proje İstanbul Avrupa Bölge birincisi oldu. Yine biyoloji alanındaki projemiz İstanbul Avrupa Bölge birinciliğine, diğer bir projemiz de bölge ikinciliğine layık görüldü. Çalışmalarımızda her türlü desteği sağlayan okul yönetimimize teşekkür ediyoruz.

Hareket aktarım sisteminin somut katkı sağlayacağı sanayi dalları hangileridir?
Mustafa Kul:
Dönme esaslı hareketin ve sabit hız gerektiren sistemlerin kullanıldığı alanlarda rahatlıkla uygulanabilir. Projenin adında geçen ‘sürtünmesiz’ ifadesinden de anlaşılacağı üzere, yıpranma ömrü uzadığı için dayanıklı sistemlere ihtiyaç duyan alanlarda daha fazla tercih edilecektir. Özellikle rüzgar tribünleri üreten kuruluşlara fayda sağlayacağına inanıyorum.