Türkiye her gelişmiş ülke gibi kendine hedefler belirledi. Dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmak, ihracatımızı...

Türkiye her gelişmiş ülke gibi kendine hedefler belirledi. Dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmak, ihracatımızı 500 milyar
dolara çıkarmak, küresel ticaretten aldığımız payı iki kat artırmak ve diğerleri... Bu hedeflere ulaşmak için izlenecek yol haritaları yerel ve global gelişmeler ışığında revize edilebilir. Önemli olan hedeflerimizin olmasıdır. Daha düzenli ve ufku açık bir yolda yürümemizi sağlayan bu hedefler motivasyonumuzu da artırmaktadır. Makine sektörü 2023 hedeflerine ulaşmak için elimizdeki en güçlü kartlardan biridir. Yüksek teknolojiye sahip makineler üreterek bu kartı doğru oynamak ise bizim elimizde. Yüksek teknolojiye ulaşmak orta ölçekli firmalarımızın kısıtlı imkanlarıyla yapabilecekleri bir iş değildir. Bu noktada bütünlüklü bir yaklaşım gerekiyor. Örneğin yazılım ve elektronik sektörlerinin makine sektörü ile birlikte yürüyeceği ve gelişeceği projelere odaklanmalıyız. Diğer taraftan yüksek teknoloji üretmek için çalışanlara pozitif ayrımcılık yapılmalıdır. Gerek yabancı gerekse ülkemizdeki büyük sermaye sahiplerinin yüksek teknoloji üretimine yatırım yapma noktasındaki çekingen davranışlarını pozitif ayrımcılık ile en aza indirebiliriz. Nitelikle iş gücüne yakın bölgelerdeki arazi fiyatları bu tarz yatırımlar için düzenlenebilir. Özel teşvik sistemleri geliştirilebilir. Çünkü dünyadaki teknolojik gelişimin gerisinde kaldığımız her gün makine üreticilerimiz daha çok dışa bağımlı hale geliyor. Ülke olarak bunun önüne geçmek zorundayız. Eğitim seviyemizi yükseltmeli, teknolojik seviyemizin artışına katkı sağlayacak yabancı sermayeyi de Türkiye’ye çekmeliyiz. Bu gelişim en somut kanıtı Çin’dir. 1992 yılında 3 milyar dolar makine ihraç eden Çin, 18 yılda bu rakamı 270 milyar dolara çıkmayı başardı. Ancak bunu yaparken makine sektörüne pozitif ayrımcılık yapıldı ve yabancı sermayenin ülkeye gelmesi için çok cazip imkanlar sunuldu. Türkiye’de yüksek teknoloji üretimine yönlendiren, pozitif ayrımcılıklar içeren bir stratejik akılla hareket ederse 12 milyar dolarlık makine ihracatını 15 yıl içinde 150-200 milyar dolar seviyesine yükseltebilir.