İto makine ve ekipmanları komitesi Başkanı Bayram kömürcü: “Yeni dönemde çalışmalarımızı bir plan dahilinde...

İto makine ve ekipmanları komitesi Başkanı Bayram kömürcü: “Yeni dönemde çalışmalarımızı bir plan dahilinde sürdüreceğiz. Yol haritamızı hazırladık. sektörümüzün gelişimini sağlayacak kalıcı çözümlere ulaşmayı hedefliyoruz.”

M
akine imalat sanayisinin stratejik sektör olarak kabul edildiğini hatırlatan İstanbul Ticaret Odası Makine ve Ekipmanları Komitesi Başkanı Bayram Kömürcü, “Sektör kısa vadeli hedeflerini tutturmak için ihracata yönelmeli ancak iç ve dış piyasayı dengeli götürmelidir” dedi. Yeni dönemde İstanbul Ticaret Odası Makine ve Ekipmaları Komitesi Başkanlığı’nı sürdürecek olan Bayram Kömürcü, yönetim kurulunun planlanan çalışmalarıyla ilgili bilgi verdi.


İstanbul Ticaret Odası Makine ve Ekipmanları Komitesi’nin amaçları ve faaliyetleriyle ilgili bilgi verir misiniz?
İstanbul Ticaret Odası 1882 yılında kurulan önemli bir yapılanmadır. Komiteler İstanbul Ticaret Odası’nın işleyişinde aktif rol oynar. Makine ve Ekipmaları Komitesi’nin kuruluş amacını makine imalat sektörünün sorunlarının tespit etmek ve ilgili kamu ve kuruluşlarına iletmek, sektör ile ilgili gelişmeleri üyelere duyurmak, sektörün gelişmesi için gerekli çalışmaları yapmak ve sektördeki firmaların oda vasıtasıyla çeşitli yurt dışı fuarlara katılmasını sağlamak olarak sıralayabiliriz.

Makine ve Ekipmanları Komitesi’nin başkanlığına seçildiniz, komitenin başkanı olmaya nasıl karar verdiniz, yeni döneme dair planlarınız nelerdir?
İstanbul Ticaret Odası’nda geçen dönem meclis üyeliği yaptım. Bu dönem ise meclis üyeliğine aday olmadım. Diğer üye arkadaşlarımın ısrarı üzerine komite başkanlığına aday oldum ve üyelerin takdiriyle başkanlığa seçildim. Başkanlık görevim dört yıl devam edecek. Makine ve Ekipmanları Komitesi Başkanlığı dışında İTO bünyesinde bulunan Sanayi İhtisas Komisyonu’nda da görev alıyorum. Ayrıca farklı sivil toplum kuruluşlarında da çalışmalarımı sürdürüyorum. Yeni dönemde planlanan çalışmaların yol haritasını hazırladık. Sektörümüzün gelişimini sağlayacak kalıcı çözümlere ulaşmayı hedefliyoruz. Öncelikle sektöre kayıtlı 7 binin üzerinde firmanın faaliyet alanlarını tespit edip, firmalarla ilgili güncel bilgileri bir web sitesinden paylaşacak, hazırlayacağımız dijital ortamdaki bu bilgileri CD’ler aracılığıyla yurt içi ve dışındaki ilgili kurum ve kuruluşlara dağıtacağız. Sektörümüzde faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarıyla toplantılar düzenleyecek, fikir alış verişinde bulunarak ilgili makamlara koordinasyonu sağlamak için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Sektörümüzden çeşitli firmaları seçerek, İTO Yönetim Kurulu Başkanı ile firma ziyareti yapacak ve sektörün sorunlarının yerinde tespit ederek çözüm yolları arayacağız. Sektörün sorunlarını tespit etmek için her yıl “Sektör Zirvesi” düzenleyecek ve sektörel proje çalışmalarına hız vereceğiz.

Türk makine sektörünün genel yapısıyla ilgili düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz? Türk makine sektörünün geleceğini nasıl
görüyorsunuz?
Türk makine sektörü çok dağınık, ölçek büyüklüğünden uzak, “küçük olsun benim olsun” yapısındadır. Eğer iyi organize olur ve alt sektörler kendi arasında işbirliği yaparsa makine sektörünün önü açılır. Türk makine sektörünün çözüm bekleyen ciddi sorunları var. Bu sorunların bir kısmı firmalarla, bir kısmı sektörel dinamiklerle, bir kısmı ise resmi kurum ve kuruluşlarla yaşanıyor. Türk makine sektörünün ivedilikle envanterinin çıkarılması gerekiyor. Türkiye’de üretilen makinelerin kullanımı özendirilmeli ve satışları uzun vadeli, düşük faizli kredilerle desteklenmelidir. Uzakdoğu’dan gelen mallar kontrol altına alınarak kayıt dışılık önlenmelidir. Sektörün ödediği kurumlar vergisi, gelir vergisi ve SGK primleri çok yüksek olduğundan firmalarımız sıkıntı yaşıyor. Kıdem tazminatı bütün firmalar için ciddi bir yüktür, çözüm bulunmasını bekliyoruz. Sanayicilerimiz fabrika yapmak için arsa temininde büyük sorunlar yaşıyor. İlgili devlet kurumları arazi temininde kolaylık sağlamalıdır. Üretimde kullanılan enerjinin maliyetinde düzenlemeye gidilmesi gerekiyor. Ar-Ge teşvikleri KOBİ’lere uygun duruma getirilmelidir. Türk makine sektörü, kısa vadede planladığı ciroları tutturabilmek için mutlaka ihracata yönelmeli ve iç piyasa ile dış piyasa dengeli olarak götürülmelidir. Orta vadede; piyasa şartlarına uygun olarak ürünlerini geliştirmeli ve teknolojik ürünler geliştirmeye odaklanmalıdır. Uzun vadede ise mutlaka Ar-Ge faaliyetlerini başlatarak daha özellikli ve katma değeri yüksek ürünleri dünya pazarlarına sunabilmelidir.

Makine sektörünün temel sorunları nelerdir?
Global pazarlardaki kullanıcıların Türk malı üretimlere ilgisinin artmasının temel nedeni makinelerimizin kaliteli ve sorunsuz olarak çalışması ve rakiplerine göre daha uygun fiyatlarla sunulmasıdır. Bu ilgiyi sürdürülebilmesi için katma değeri yüksek ürünler geliştirmemiz, üniversite-sanayi işbirliğini mutlaka hayata geçirmemiz gerekiyor. Sektörümüzün gelişimi için nitelikli iş gücünün yetiştirilmesi de son derece önemlidir. Komitemiz makine sektörünün yaşadığı nitelikli iş gücü sorunun çözümüne yönelik de ciddi çalışmalar yapıyor.

Türk üreticiler için hedef pazarlar hangileri olmalıdır? İhracat hedeflerini tutturabilmek için hangi stratejiler uygulanmalıdır?
Batı Avrupa dışında başta Rusya Federasyonu, Türk Cumhuriyetleri olmak üzere Ortadoğu ve Afrika ülkeleri Türk makine sektörü için önemli pazarlardır. Bu bölgelerdeki ülke pazarlarına yönelik doğru stratejileri belirleyerek mevcut pazar paylarının yükseltilmesi için çalışmalarımıza hız vermeliyiz.

Makine İhracatçıları Birliği ve Makine Tanıtım Grubu’nun Türk makinelerinin dünyadaki imajının artırılmasına yönelik çalışmalarını nasıl buluyorsunuz?
Sektörünün ihracat artışında doğru ve nitelikli tanıtım faaliyetlerinin etkisi büyük oluyor. Makine İhracatçılar Birliği ve Makine Tanıtım Grubu’nun bu yöndeki çalışmalarını son derece başarılı buluyorum. Türk makinelerinin dünya genelindeki imajına olumlu
katkılarda bulunuyor. Özellikle farkındalık yaratan tanıtımlara imza atılarak başarıya ulaşıldığı kanaatindeyim. “Türk Makineleri Tıkır Tıkır Çalışıyor” sloganıyla yapılan reklam çalışmasının bugüne kadar farklı kurumlar tarafından düzenlenen kampanyaların en iyisi olduğunu düşünüyorum.