Türkiye’nin vinç ihracatı 2012 yılında yüzde 59,3 artarak 81,5 milyon dolara yükseldi.Türkiye’de planlanan...

Türkiye’nin vinç ihracatı 2012 yılında yüzde 59,3 artarak 81,5 milyon dolara yükseldi. Türkiye’de planlanan yatırımlara paralel olarak gelişimini sürdürmesi beklenen Türk vinç sektörü yurt içi talebin yüzde 80’ini karşılıyor.

Ağır cisimleri kaldırmak için ilk ekipmanlar M.Ö 5’inci yüzyılda kullanıldı. İlk vinç resmine ise Romalı mimar Vitruvius’un M.Ö 10’uncu yüzyılda yazdığı bir kitapta rastlandı. Vinç, tepesinde makara bulunan ve halatlarla sabitlenen bir direkten oluşuyordu. Makaradan geçen başka bir halat yüklere bağlanıyor ve kölelerin çevirdiği ayak değirmeniyle kaldırılıyordu. 15’inci yüzyıla doğru İtalya’da palangalı vinç adı verilen daha kullanışlı bir vinç tasarlandı. Buhar gücüyle çalışan ilk vinci ise 19’uncu yüzyılın ortalarında
İskoçyalı John Rennie üretti. Ulaşım, enerji, iletişim ve altyapı yatırımları ile bu alanlarda ulaşılan seviye ülkelerin ekonomik ve sosyal gelişimini gösteren en önemli faktörler arasında yer alıyor. Bu faktörlerin bir araya gelmesi ile oluşan alanlar içinde bulunan eğitim, sosyal hizmet ve sanayi kuruluşları ise sürdürülebilir kalkınmanın temeli olan insan ve teknoloji üretimi için katalizör görevi görüyor. Ulaşım alanında, enerji santrallerinin inşasında, altyapı yatırımlarının gerçekleştirilmesinde ilk ihtiyaç şüphesiz makinelerdir. Tüm bu bileşenler için kaldırma makinelerinin önemi büyüktür. İmalat sanayi içinde çok küçük kapasitelerde olsa dahi kaldırma makinesi kullanmayan işletme sayısı yok denecek kadar azdır.

Seri üretim yapan firmaların üretim süreçlerinde, hammadde giriş ve ürün çıkış hattı boyunca büyük miktarlarda transfer gerektiğinden çeşitli vinçlere ihtiyaç duyulur. İnşaat sektörü, ağır sanayi işletmeleri ve benzerlerinin büyük kapasiteli vinçler olmadan çalışmalarını sürdürmesi mümkün değildir. Vinç sektörünün kapsamı çok geniştir. Hareket kabiliyetlerine göre; sabit, lastik tekerlekli, paletli ve ray üzerinde hareketli vinçler (köprülü, kule vinçler) üretiliyor. 
Kaldırma kabiliyetlerine göre ise hidrolik vinçler (halatlı, teleskopik, kurtarıcılar) ile halatlı vinçler (açık kafesli, sabit, fabrika tipi) geliştiriliyor. Bunun yanı sıra kumanda sistemlerine göre de mekanik, hidrolik, hava ve elektrik kumandalı vinçler bulunuyor. Dolayısıyla kendi arasında oldukça zengin ürün çeşitliliğe sahip vinç sektörü farklı uzmanlık alanlarında gelişerek büyümesini sürdürüyor. Vinç sektörü ürünleri genellikle ayrı tasarım ve benzer üretim teknikleri gerektiriyor. Ucuz işgücü ve hammaddenin önemli olduğu düşük katma değerli standart ürünlere nispeten, mühendislik ve tasarım gerektiren ürünlerde üreticilerin rekabet gücü daha da yükseliyor. Teknolojiyi yakından takip eden vinç sektörü, bilgisayar teknolojisinin geldiği nokta ve bunun üretim süreçlerine olan etkisi ile daha hızlı gelişme kaydediyor. Kullanılan tezgahlar ile ölçme tekniklerinin gelişmesi ve bunların bilgisayarlar ile kontrol edilebilmesi, sektörün özellikle standart dışı ürünlerinde esnekliğini artırıyor. CAD CAM sistemlerinin desteğiyle minimum maliyet ile ilk seferde hatasız ürünler imal edilebiliyor.

AVRUPA VE TÜRKİYE’DE VİNÇ SEKTÖRÜNÜN YAPISI
Nitelikli üretim kapasitesine sahip olan vinç firmalarının faaliyet gösterdiği Avrupa’da, AB üyesi 13 ülkenin vinç üreticileri kar amacı gütmeyen bir kuruluş olan FEM (European Federation Of Materials Handling) çatısı altında örgütleniyor. 160 binden fazla çalışanı istihdam eden binden fazla FEM üyesi firma, dünyadaki toplam üretiminin yarısından fazlasını yapıyor. FEM, üyelerinin haklarını korumak yanında dünyada vinç üretim standartlarını belirleyen bir kuruluş özelliği de taşıyor. FEM ve DIN normları dünya genelinde kabul gören üretim standartlarıdır. Türkiye’de 1950’li yıllarda birkaç firmayla başlayan vinç üretimi zaman içinde gelişim gösterdi. İstanbul ve çevresinde imalat yapan birkaç firmanın çabasıyla sektörleşen vinç üretimi, 1980’li yıllarda ithalatın önündeki engellerin kalkmasıyla birlikte ithalata dayalı üretime yöneldi. 2000’li yıllara doğru ise artan firma sayısına bağlı olarak Türkiye’nin vinç üretim kapasitesi beklentileri aştı. Türkiye vinç sektörü 2007 yılında 2 milyar dolarlık ciroya ulaştı. Ancak küresel krizin etkisiyle hızla kan kaybetmeye başladı. 2008’de yüzde 25 küçülen sektör ciddi oranda ciro kaybı yaşadı. Uzmanlara göre şu an Türkiye’deki vinç ihtiyacının yüzde 80’ini yerli üretimle karşılanıyor. Küreselleşen dünyada, sınır, mesafe ve boyut tanımayan ticaretin gelişim hızına bakıldığında, üretim ve lojistik sektörünün en önemli ihtiyaçlarından biri olan kaldırma ekipmanlarını üreten sektörün, mevcut eğilime paralel olarak büyümesi bekleniyor. Türkiye’de yüksek teknolojiye sahip kaliteli vinç imalatı yapan çok sayıda firma bulunuyor. Vinç üreticilerinin yaşadıkları sorunlara rağmen Ar-Ge ve yeniliğe önem verdiği gözleniyor. Türk vinç üreticileri, kamu tarafından sağlanan Ar-Ge desteklerinin de katkısıyla yeni ürünler tasarlayarak dünya pazarlarındaki paylarını artırıyor. Sektör üretiminin yüzde 35-40’lık bölümünü ihraç ediyor. Dünyada vinç üretimi yapan firmaların büyük çoğunluğu kendi büroları ya da temsilcileri aracılığıyla Türk vinç üreticileriyle yurt içi pazarda rekabet ediyor. Türk vinç sektörünün dünya sıralamasında üretim kapasitesi ve ürün çeşitliliği bakımından beşinci sırada olduğunu belirten uzmanlar, istikrar ve yatırımlara paralel olarak toplam pazar büyüklüğü 300 milyon dolara yaklaşan vinç sektörünün gelişimini sürdüreceğini düşünüyor. 

TÜRKİYE’NİN VİNÇ İHRACATI 81,5 MİLYON DOLARA YÜKSELDİ
Türkiye’nin vinç ihracatı 2012 yılında bir önceki yıla oranla yüzde 59,3 artış göstererek 81,5 milyon dolara yükseldi. 2011 yılında Türkiye 51,2 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirmişti. Türkiye 2012 yılında en fazla sabit bir mesnet üzerinde tespit edilmiş gezer köprü vinçleri kaleminde ürün ihracat etti. 2011 yılında söz konusu ürün grubunda 10 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilirken bu rakam 2012 yılında yüzde  111,9 artarak 21 milyon dolara çıktı. Listenin ikinci sırasında yer alan diğer çeşit vinçler kaleminde 2012 yılı ihracatı 17 milyon dolar olarak kaydedildi. Yüzde 75,1 artışın yaşandığı söz konusu mal grubunun 2011 yılı ihracatı 10 milyon dolar seviyesindeydi. Üçüncü sıradaki vinçli taşıtlar (kaldırma kapasitesi <= 75 ton) ürün grubunda 2011 yılında 8 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilirken bu rakam 2012 yılında yüzde 94,3 artışla 16 milyon dolar seviyesine yükseldi. Vinç sektöründe alt grup bazında en fazla ihracat gerçekleştirilen dördüncü kalem ise kara taşıtlarına monte edilen, diğer vinçler oldu. 2011 yılında söz konusu mal grubunda 3 milyon dolar değerinde ürün ihraç edilirken bu rakam 2012 yılında yüzde 35,7 artışla 5 milyon dolar olarak kaydedildi. Listenin beşinci sırasındaki köprü vinçler kaleminde 2012 yılı ihracatı, bir önceki yıla oranla yüzde 7,5 azalarak 4 milyon dolar olarak kaydedildi. 2011 yılında bu rakam 5 milyon dolardı. 2012 yılında vinç sektörü alt gruplar bazında ihracat artışının en fazla yaşandığı kalem hareketli straddle tipi şasili, ayak mesafe ayarlı lastik tekerlekli taşıyıcılar oldu. Söz konusu ürün grubunda 2011 yılında 1 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilirken bu rakam 2012 yılında yüzde 220,3 artışla 3 milyon dolar olarak kayda geçti. Türkiye, 2012 yılında vinç sektöründe 13,1 milyon dolarla en fazla Azerbaycan’a ihracat gerçekleştirdi.

Bir önceki yıla göre yüzde 136’lık artışının yaşandığı Azerbaycan’a 2011 yılında 5,5 milyon dolarlık ürün ihraç edilmişti. Listenin ikinci sırasında yüzde 476,9 ihracat artış rakamıyla Cezayir bulunuyor. 2011 yılında söz konusu ülkeye 1,8 milyon dolarlık vinç ihraç edilirken bu rakam 2012 yılında 10,9 milyon dolar seviyesine yükseldi. Listenin üçüncü sırasındaki Irak’a 2012 yılında ihraç edilen vinçlerin değeri 10,8 milyon dolar oldu. 2011 yılında Irak’a gönderilen ürünlerin değeri 6,1 milyon  dolar seviyesindeydi. Irak’a yönelik ihracatımızdaki artış 75,8 olarak kaydedildi. Türkiye’nin 2012 yılında vinç ihracatını en fazla artırdığı ülke Pakistan oldu. 2011 yılında Pakistan’a sadece 3 bin dolar değerinde vinç ihraç edilirken bu rakam 2012 yılında yüzde 74.250,2 artarak 2,2 milyon dolara yükseldi. Türkiye’nin vinç ithalatı 2012 yılında bir önceki yıla göre yüzde 5,3 azalarak 171 milyon dolar oldu. 2011 yılında Türkiye’nin ithal ettiği vinçlerin değeri 181 milyon dolardı. Türkiye 2012 yılında en fazla gantri vinçler kaleminde ithalat gerçekleştirdi. 2011 yılında söz konusu kalemdeki ithalatın değeri 5 milyon dolarken bu rakam 2012 yılında yüzde 837 artarak 48 milyon dolar seviyesine yükseldi. Listenin ikinci sırasında ise kule vinçler kalemi bulunuyor. 2012 yılında söz konusu ürün grubunda gerçekleştirilen ithalatın değeri 46 milyon dolar oldu.

2011 yılına göre ithalat artışının yüzde 18,7 olarak kaydedildiği mal grubunda, ithal edilen ürünlerin değeri 39 milyon dolardı. Üçüncü sıradaki vinçli taşıtlar (kaldırma kapasitesi > 75 ton) kaleminde 2011 yılında 45 milyon dolarlık ithalat gerçekleştirilirken bu rakam 2012 yılında yüzde 24,2 azalarak 34 milyon dolar olarak kaydedildi. Alt gruplar bazında en fazla ihracat gerçekleştirilen dördüncü kalem ise diğer çeşit vinçler oldu. 2012 yılında söz konusu kalemdeki ithalatın değeri 17 milyon dolarken bu rakam 2011 yılında 22 milyon dolar olarak kayıtlara geçmişti. Diğer çeşit vinçler kalemindeki ithalat 2012 yılında 24,8 azaldı. Listenin beşinci sırasında bulunan sabit bir mesnet üzerine tespit dilmiş gezer köprü vinçler kaleminde 2011 yılında 6 milyon dolarlık ürün ithal edilirken bu rakam 2012 yılında yüzde 22,6 artarak 7 milyon dolar olarak kaydedildi. 2012 yılında vinç sektörü alt gruplar bazında ithalat artışının en fazla gerçekleştiği kalem yüzde 837 ile gantri vinçler oldu. Türkiye, 2012 yılında vinç sektöründe 64,2 milyon dolarla en fazla Almanya’dan ithalat gerçekleştirdi. 2011 yılında söz konusu ülkeden 72,3 milyon dolarlık vinç ithal edilmişti. Almanya’dan vinç ithalatımız 2012 yılında yüzde 11,1 azaldı. En fazla ithalat gerçekleştirdiğimiz ikinci ülke ise Çin oldu. 2011 yılında Çin’den 44,8 milyon dolar değerinde vinç ithal ederken bu rakam 2012 yılında yüzde 8,2 artarak 48,5 milyon dolar seviyesine yükseldi. Listenin üçüncü sırasındaki İrlanda’dan 2011 yılında vinç ithalatı gerçekleştirilmezken 2012 yılında Türkiye söz konusu ülkeden 18,7 milyon dolarlık ürün ithal etti. Türkiye’nin 2012 yılında vinç ithalatını en fazla artırdığı ülke ise yüzde 178,7 ile Portekiz oldu. Portekiz’den 2011 yılında 867 bin dolarlık ürün ithal edilirken bu rakam 2012 yılında2,4 milyon dolar olarak kaydedildi.

 

 

DÜNYA GENELİNDE SEKTÖRÜN İTHALAT-İHRACAT DENGESİ
Birleşmiş Milletler (BM) İstatistik Bölümü verilerine göre, 2011 yılında 11,2 milyar dolar olan dünya vinç ihracatı, 2012 yılında yüzde 8 artarak 12,1 milyar dolara ulaştı. Çin, Almanya ve İtalya dünya vinç ihracatında ilk üç sırada bulunuyor. İhracat listesinin ilk sırasında yer alan Çin 2011 yılında 2,4 milyar dolarlık vinç ihraç ederken, 2012 yılında yüzde 31,1 artışla ihracatını 3,1 milyar dolar seviyesine yükselti. Listenin ikinci sırasındaki Almanya 2012 yılında 3 milyar dolarlık vinç ihraç etti. Almanya 2011 yılına göre ihracatını yüzde 2,1 artırdı. En fazla vinç ihraç eden ülkeler listesinin üçüncü sırasında bulunan İtalya, 2011 yılında 772 milyon dolarlık  ihracat gerçekleştirirken bu rakam 2012 yılında yüzde 3 artışla 794 milyon dolar değerine yükseldi. En fazla vinç ihraç eden ilk 10 listesinde 2012 yılında, bir önceki yıla oranla ihracatını en fazla artıran ülke yüzde 48 ile Singapur oldu. 2011 yılında 170 milyon dolar değerinde vinç ihraç eden söz konusu ülkenin 2012 yılı ihracatı 252 milyon dolar seviyesine yükseldi. Türkiye en fazla vinç ihraç eden ülkeler listesinin 18. sırasında yer alıyor. Türkiye 2011 yılında 51 milyon dolar ihracat değerine sahip vinç ihraç ederken bu rakam 2012 yılında yüzde 59,3 artışla 82 milyon dolar olarak kaydedildi. Dünya ölçeğinde vinç ithalatı ise 2012 yılında bir önceki yıla göre yüzde 3 artarak 11 milyar dolar olarak kaydedildi. ABD 2012 yılı verilerine göre 831 milyon dolarlık ithalat rakamıyla ilk sırada yer alıyor. ABD’nin vinç ithalatındaki artış yüzde 29,5 olarak belirlendi. En fazla ithalat gerçekleştiren ülkeler listesinin ikinci sırasında ise Singapur bulunuyor. 2011 yılında 302 milyon dolarlık vinç ithal eden söz konusu ülke, 2012 yılında yüzde 67,4 artışla ithalatını 506 milyon dolar seviyesine taşıdı. Listenin üçüncü sırasındaki Rusya 2012 yılında 428 milyon dolar değerinden vinç ithal etti. Bir önceki yıla oranla ithalatı yüzde 18,2 azalan Rusya’nın 2011 yılı ithalatı 523 milyon dolardı. En fazla vinç ithal eden ilk 10 listesinde 2012 yılında, bir önceki yıla oranla ithalatını en fazla artıran ülke, yüzde 67,4 ile Singapur oldu. Türkiye 2012 yılında 171 milyon dolar rakamıyla en fazla vinç ithal eden ülkeler listesinin 22. sırasında yer alıyor. 2011 yılında 181 milyon dolarlık vinç ithal eden Türkiye’nin ithalatı, 2012 yılında yüzde 5,3 azaldı.

“DENETİMSİZ ÜRETİM ENGELLENMELİ”
TEKİN ÇELİKBİLEK
TEVİD YÖNETİM KURULU BAŞKANI
“Elektrikli Vinç İmalatçıları Derneği (TEVİD), Türkiye kaldırma makineleri sektöründe merdiven altı üretimi düzenlemek, denetimsiz üretimi önlemek ve yerli vinç alımını teşvik etmek amacıyla kuruldu. TEVİD, üyelerinin görüş ve önerileri doğrultusunda; düşünce ve hareket birliği oluşturarak ortak sorunlar karşısında dayanışmayı koordine etmeye çalışıyor. Dernek olarak anayasa ve kanunlar çerçevesinde; ulusal ekonominin gelişmesine, kalkınmasına, verimliliğinin artırılmasına, sosyal, kültürel ve eğitsel yaşam seviyesinin yükseltilmesine katkıda bulunmayı amaçlıyoruz. Kaldırma makineleri sektöründe, vinç üretimi, kullanımı ve satışına ilişkin; sermaye kuruluş teknoloji işbirliği oluşturmak da amaçlarımız arasında yer alıyor. Son dönemde sektörümüze uluslararası imalat standartları getirmenin yanı sıra üyeler arasında teknolojik işbirliği, Ar-Ge, yeniden yapılanma ve sektör çalışanlarına yönelik hayat boyu eğitim programlarıyla mesleki eğitim faaliyetlerine katkı sağlamaya da çalışıyoruz. Türkiye’nin bu iş kolunda uluslararası platformda önünü açmak, sektörümüzdeki kalitesiz ve denetimsiz üretimi önlemek istiyoruz. Vinç imalat sektörünü  yasa ve kanunlarla denetim altına alacak, uluslararası standartlara uygun üretim koşullarını sağlayacak girişimlerde bulunuyoruz. Bakanlığın derneğimize vereceği yetki ve yaptırım olanaklarıyla, sektörde standartlara uygun imalat yapmayan firmaları denetleyerek, imalat koşullarını iyileştirme ya da men cezası ile karşı karşıya kalmalarını sağlayacak süreçte görev almak istiyoruz. TEVİD’e imalat denetim yetkisinin verilmesinin, sektörün standartlarını yükseltilmesi açısından önemli bir adım olacağı kanaatindeyiz. Türkiye pazarına giren kalitesiz ithal ürünlerin ve haksız rekabet şartları altında güç birliğinden, örgütlenmeden  uzak denetimsiz yerli imalatın, bilinçsiz imalatçı ve alıcılar yarattığını düşünüyoruz. 

Bu amaçla yerli vinç imalatçılarının sesi olmak için bir araya geldik. Dernek olarak ilk çalıştayımızı 2012 yılında gerçekleştirdik. 300’e yakın sanayicimize yerli vinç imalatçılarını destekleme çağrısında bulunduk. Sektörümüzü AB normları konusunda bilgilendirmek amacıyla 2-5 Şubat 2012 tarihleri arasında “Vinç Üretiminde CE İşaretlemesi ve AB Normları” başlıklı bir seminer düzenledik. Vinçlerde test ve kontrol yönetmelikleri ile ilgili çalışmamızı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkililerine sunarak, mevcut uygulamanın güncellenmesini talep ettik. İTÜ ile TEVİD öncülüğünde, sektörümüzün uluslararası standartları yakalamasında imalatçılara ve kullanıcılara rehber olacağına inandığımız “Vinç El Kitabı”nı hazırladık.  Sektöre nitelikli işgücü sağlamak amacıyla sanayi-üniversite işbirliğine örnek teşkil edecek nitelikte bir çalışmaya daha öncülük ederek; İTÜ Transportasyon Bölümü’nde eğitim gören öğrencilere TEVİD üyesi şirketlerde iş garantili staj imkanı sunuyoruz. Bu projeyle TEVİD  üyesi firmalar olarak üçüncü-dördüncü sınıf öğrencilerine işi mutfağında öğrenme ve sonrasında da bunu sürekli bir iş olarak sürdürme imkanı veriyoruz. Böylece öğrenciler iş sahibi olurken, firmalarımız da nitelikli elemana ulaşabiliyor. Yaptığımız bu çalışmalara yönelik sektörden aldığımız olumlu yorumlar ve devlet kademesinde gördüğümüz ilgi doğru yolda olduğumuzu gösteriyor. Ülkemizde yüksek teknolojiye sahip kaliteli vinç imalatı yapan çok sayıda firma var. Ancak sektörün ilk ve tek sivil toplum kuruluşu olarak sektörün üretimde dünya standartlarını yakalaması gerektiğine inanıyoruz. Dernek olarak bu inançla çok etkili çalışmalara imza atacağız.

Derneğimiz 
kısa sürede sektörde referans alınacak bir kurum haline gelecek. Vinç almak isteyenlerin ihtiyaçlarına doğru cevap verebilmek için “Elektrikli Vinç Danışma Merkezi”ni hayata geçireceğiz. Böylece müşterilerimiz ihtiyaçlarının dışında bir vinç almak zorunda kalmayacak. TEVİD olarak vinç kullanıcılarına da önemli sorumluluklar düştüğü inancındayız. Bu nedenle her türlü çalışmada ve alacağımız her kararda imalatçı ve kullanıcıyla birlikte hareket ediyoruz. Merdiven altı üretimin yaygınlığı, kalifiye iş gücüne ulaşmada firmaların yaşadığı sıkıntılar dışında sektörümüzün en temel sorunu; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 40 yıl önce uygulamaya koyduğu iş güvenliği ve iş prosedürleriyle ilgili yönetmeliktir. Dünyada bir örneği daha bulunmayan bu yönetmelik, hem imalatçılar, hem de tüketiciler açısından ciddi sıkıntılar doğuruyor. Vinçlerde test yükü denetimi dünyanın hiçbir yerinde uygulanmazken, Türk üreticiler bu teste yüzde 150 gibi bir oranla tabi tutuluyor. Mevcut yasalarımız sektörümüzdeki denetim sorununa da çözüm bulmuyor.  Dernek olarak hem üreticilerin hem de kullanıcıların denetlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Denetimsizlikle paralel yürüyen bir diğer önemli konu ise bakımdır. İki yıllık garanti demek, bu garanti süresinin sonunda bakım yapılacağı anlamına gelmez. Vinçler büyük ve devamlı çalışan makinelerdir. Bu makinelerin bakımları da üç aylık periyotlarda yapılmalıdır. Vinçlerde meydana gelebilecek herhangi bir arıza büyük sorunlara neden olabilir. Bakım konusu ciddi bir öneme sahip olmasına rağmen bizler bunu anlatmakta güçlük çekiyoruz. Türkiye’de firmaların sadece yüzde 5’i vinci yaptırdığı üreticiden periyodik bakım alıyor. Asansörler için periyodik bakım yaptırmamanın bir yaptırımı mevcut. Çünkü bir anlamda asansöre canınızı emanet ediyorsunuz. Vinçler konusunda da aynı durum geçerliyken, bugün için ne yazık ki asansörlerde de olduğu gibi bir yaptırımdan bahsedemiyoruz. 



“KONYA, VİNÇ SEKTÖRÜ İÇİN ÖZEL BİR ÖNEME SAHİP”
MEHMET SAĞLAM
KONYA VİNÇ İŞLETMECİLERİ DERNEĞİ YÖNETİM KURULU BAŞKANI
“Derneğimiz 2010 yılında kuruldu. Vinç üreticileri mesleki açıdan doğru tanımlanmıyor. Sektörümüz nitelikli iş gücü bulmakta zorlanıyor. İşletmecilere hakları olan paralar ödenmiyor. fikte yol belgesi sorunu yaşıyoruz. Sektör olarak ilgili bakanlıkların sorunlarımıza çözüm sunmasını bekliyoruz. Vinç sektörü çalışanıyla, üreteniyle ektörde çalışanlara mesleki yeterlilik belgesi verecek okulların açılması gerektiğini düşünüyoruz. vinç işletmecileri yurt içi ve yurt dışında birçok ihtiyaca cevap veriyor. Türkiye pazarından gelen taleplerin yüzde 20’sini Konyalı işletmeciler karşılıyor. Konyalı işletmeciler olarak Türkmenistan ve Kazakistan gibi Türk Cumhuriyetleri’nde de kiralama yapıyoruz. Vinç sektörünün Konya’da ciddi bir potansiyeli var. Bölgemizde yeni bir TÜV istasyonu açılmalı çünkü muayene için bir hafta sıra beklemek zorunda kalıyoruz. Ayrıca vinç taşıyan araçlar için yapılan sigorta işlemlerinde de sıkıntı yaşıyoruz. Sigortanın, aracın üzerindeki vince göre değil, aracın değerine göre yapılması gerekiyor.”

“SEKTÖRÜMÜZ ÜLKEYE KATMA DEĞER SAĞLIYOR”
MEMİŞ KÜTÜKÇÜ
HİDROKON GENEL MÜDÜRÜ
“Türkiye’de araç üstü vinç üreticileri bin 800 adet/yıl kapasite ile üretim gerçekleştiriyor. Bu rakam Türkiye’nin toplam ihtiyacının yüzde 80’ini karşılıyor. Kalan yüzde 20’lik kısım ithal ürünlerle karşılanıyor. Vinç sektörü 2009 yılına kadar iç pazar ağırlıklı çalıştı. Sektörde ihracat 2009 sonrasında gelişti. 2009 kriziyle birlikte dar boğaza giren vinç sektörü, 2010 yılı itibariyle toparlanmaya başladı ve bu ivmeyi hala sürdürüyor. Yatırım malı olan bir ürün imal ettiğimiz için ekonomik krizlerden çabuk etkileniyoruz. 2013 yılı itibariyle sektör toparlanmaya başladı. 2007 yılında gördüğümüz pik noktasını  geçiyoruz. Türkiye gibi gelişmekte
olan ülkelerde yatırımlar uzun süre ertelenemiyor, bir süre sonra parlama yaşanıyor. Türkiye’deki ekonomik büyüme vinç sektörüne de yansıyor. Vinç, tüm dünyada ihtiyaç duyulan bir yatırım aracıdır. Üretilen vinçler; vinç işletmecileri, inşaat ve çelik konstrüksiyon şirketleri, endüstriyel tesis işletmecileri, kamu kurumları ve büyük çaplı firmalar tarafından kullanılıyor. Araç üstü vinç imalatı alanında ülkemizde yaklaşık 50 firma çalışıyor, bunun 30 tanesi Konya’da bulunuyor. Sektörde bin 400 çalışan var ve iş hacmi 160 milyon dolar değerinde. Teleskopik mobil vinçler Türkiye’de kamyon üstü uygulamalarda tercih edilmiyor. Daha çok katlanır bomlu vinçler kullanılıyor. Çünkü bu vinçler teleskopik vinçlerin işini de yapabiliyor. Toplam vinç pazar talebinin yüzde 80’ini yerli markalar karşılarken yüzde 20’lik kısım ithal markalarla karşılanıyor. Vinç sektöründe ağırlıklı olarak Rusya, Türk Cumhuriyetleri ve Ortadoğu ülkelerine ihracat yapılıyor. Türkiye’de vinç sektörü son 20 yılda mevcut üretim hacmini yakalamamış olsaydı ithalata bağımlı olurduk. Sektörümüz ülkeye katma değer üretir konumdadır. Yerli üreticiler çok iyi bir performans gösteriyor. Hidrokon olarak iki yeni ürün için Ar-Ge çalışmalarımız devam ediyor. Yeni ürünlerden biri 70 metreye kadar yükselebilen insan kaldırma platformudur. Bu özelliklerdeki insan kaldırma platformu ülkemizde olmadığı gibi, Avrupa ülkelerinde bile çok az sayıda tesiste üretiliyor. İkinci ürünümüz ise TÜBİTAK destekli olarak Ar-Ge çalışmalarını sürdürdüğümüz, 100 ton kaldırma kapasitesine sahip teleskopik mobil vinçtir. Ürünümüzü yıl sonunda görücüye çıkaracağız. Şu anda Türkiye’de rüzgar tribünü dikecek vinç yok ama yakın tarihte bunun üretimini de gerçekleştireceğiz.”



“ÖNEMLİ PROJELERDE TÜRK VİNÇLERİ TERCİH EDİLİYOR”
ÖNDER BÜLBÜLOĞLU
BVS YÖNETİM KURULU BAŞKANI
“Ankara’da 1986 yılında kurulan Bülbüloğlu Vinç Sanayi, dost ve müşterilerinden aldığı güçle sektörün önde gelen firmalarından biri oldu. İmalat ve hizmet sektöründe faaliyet gösteren müşterilerimizin ihtiyaç ve talepleri doğrultusunda; monoray, gezer köprülü, portal, pergel, ağır tonajlı, ex-proof, proses vinçlerin ve çelik konstrüksiyon yapıların imalatını gerçekleştiriyoruz. Ürünlerimizin kullanım alanları, müşterilerimizin amaçları doğrultusunda 1 tonluk hafif tonajlı yüklerden 120 tonluk ağır tonajlı yüklere kadar çeşitlilik gösteriyor. Ayrıca 120 ton ve üzeri kapasitelerde proses vinçleri olarak tabir edilen özel amaçlı vinçler de imal ediyoruz. Tecrübeli ve eğitimli proje ekibimizle teknik çalışmalara  önem veriyor, gelişime ve yeniliklere açık bir yol izliyoruz. Teknolojik yenilikleri üretimine yansıtan bir firma olarak bilgisayar destekli tasarımlar yapıyor ve imalat süreçlerimizde bilgisayar teknolojilerinden yararlanıyoruz. Kurumsallaşma ve büyüme yolundaki yatırımlarına hızla devam eden ve basamaklarını emin adımlarla çıkan BVS pazar sayısını her geçen gün artırıyor. İleri teknoloji kullanılarak kaldırma ünitelerimizi yeniledik. Seri imalata geçerek hem yurt içi hem de yurt dışı pazardaki rekabetçi yapımızı güçlendirdik. Makinelerimiz Türkiye’nin her noktasında sorunsuz çalışıyor. Ayrıca Suudi Arabistan, Katar, Mısır, Cezayir, Sudan, Afganistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Filistin, Irak, İran, Suriye, Ürdün, Türk Cumhuriyetleri, Rusya, Romanya, Almanya, Belçika, Fransa, İtalya, Arnavutluk, Tunus, Portekiz, Romanya ve
İsrail’e makine ihraç etmenin gururunu yaşıyoruz.

ABD pazarına giren ilk Türk firmasıyız ve bu ülkeye ihracatımız halen devam ediyor. Uluslararası pazarlarda yer alabilmek için gereken rekabet üstünlüğü, ancak teknolojik gelişmişlik ve  inovasyon yeteneğiyle mümkün olduğundan; bilgi ve sermayeye dayalı yenilikçi ürünler geliştirilmelidir. Bu amaçla teknolojinin sunduğu olanakları biz de üretimimize yansıtıyoruz. Dünyanın önemli projelerinde ürünlerimiz tercih ediliyor. Pazara sunduğumuz ürün ve hizmetlerin kalite standartlarını sürekli yükseltirken maliyetlerini düşürmek, birincil hedefimizdir. Bunu gerçekleştirirken insani değerlere, çevre ve hukuk kurallarına saygılı olmak, müşterilerimizin uzun vadeli memnuniyetinin de teminatıdır. ISO 14001:2004 Çevre Yönetim Sistem Sertifikası ile bu hassasiyetimiz tescillendi. Merdiven altı diye tabir edilen hiçbir standart ve kaliteyi
gözetmeden 
üretim yapan firmaları sektörün en büyük sorunu olarak değerlendiriyoruz. Türkiye’de 200’e yakın vinç üreten firma olmasına karşın sadece 10’a yakın işletme gerçek manada vinç üretimi yapıyor. Standart dışı üretim yapan merdiven altı firmaların yurt içi pazarda fiyat açısından haksız rekabet oluşturması, kuşkusuz tüm firmaları olumsuz yönde etkiliyor. Asıl imalat alanı vinç olan önemli firmaların aynı platformda bir araya gelerek hem standardizasyon, hem de ürün fiyatlarıyla ilgili ortak çalışmalar yapması gerekiyor. Bu nedenle Türkiye Elektrikli Vinç Üreticileri Derneği’nin kurulmasına destek verdik. 2013 yılının ilk altı ayında ihracat rakamlarımız geçtiğimiz yılın aynı döneminden daha iyi bir noktada. Bu durum bizce hedefimize emin adımlarla yürüdüğümüzün de bir göstergesi. Bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da dünyanın her yerinde, dünyanın yükünü kaldırmaya devam edeceğiz.”

“STANDART DIŞI ÜRETİMDEN OLUMSUZ ETKİLENİYORUZ”
ALİ DURGUD
GÜRALP VİNÇ VE MAKİNA İSTANBUL BÖLGE MÜDÜRÜ
“Elektrikli kaldırma makineleri, gezer köprülü vinç sistemleri ve aksamları üreten Güralp Vinç, 1991 yılında kuruldu. Üretim merkezimiz İzmir’de bulunuyor. İstanbul, Konya, Bursa ve Ankara’da bölge müdürlüklerimiz var. Şirketimizde 245 kişi istihdam ediliyor. Güralp Vinç, pek çok sektörün kullanım ihtiyaçlarını uzun yıllar karşılayabilecek ürünleri müşterilerine sunuyor. Dünya pazarlarında markalaşmayı hedefleyen firmamızın satış örgütlenmesini ülke dışına taşıyarak, kaldırma makineleri üretiminde adımızdan söz ettirmek istiyoruz. Son yıllarda yurt dışında yaptığımız çalışmalar meyvelerini vermeye başladı. 2004 yılından bu yana kapasitesini, pazar payını ve cirolarını artıran firmamız, özellikle Ortadoğu, Afrika, Avrupa ülkeleri ve Türk Cumhuriyetleri’ne yoğun olarak ihracat gerçekleştiriyor. Elektrikli Vinç İmalatçıları Birliği Derneği’nin kurucu üyesiyiz. Dernekle birlikte sektörel çalışmalarımız sürüyor. Aynı zamanda firmamız İstif Makinaları Distribütörleri ve İmalatçıları Derneği’ne de üyedir. Ülkemizde üretilen her makinenin dünyanın heryerine ihraç edilmesi gerekiyor. Firmalar mühendislik kadrolarını bizce bu hedef  doğrultusunda oluşturmalı. Makine emniyet  yönetmeliklerinin sık güncellendiği bir ortamda firmaların uygun altyapıyı sağlaması gerekiyor. Yatırımcıların beklentisi; düşük sermayeler ile kurdukları işletmelerinde, düşük maliyetli ama kısa süreli geçici çözümler değil, sürekli destek alabileceklerini bildikleri bir çözüm ortağıdır. Bu bağlamda çıkarılabilecek yeni yasalar ve yapılacak sıkı denetimlerle üretim şartlarına uygun olmayan işyerleri ve yetkisi olmadan üretim yapan firmalar incelenerek haksız rekabet kısmen de olsa engellenebilir. Yatırımcıların üzerine düşen görev, vinç alımı sırasında görüştükleri firmaların TSE, kalite, kaynaklı imalat, CE, uzmanlık gibi işe uygunluk ve yeterlilik belgelerini kontrol etmeleri ve mümkünse imalatçı firma üretim şartlarını yerinde gözlemlemeleridir. Avrupa ülkelerinde vinç sektöründe faaliyet gösteren firma sayısı Türkiye’den çok daha azdır. Firmalar bunun getirdiği avantajla pazar paylarını hedefledikleri noktaya taşımayı başarmıştır. Maalesef Türkiye’de standart dışı üretim yapan çok sayıda firma, rekabeti olumsuz yönde etkiliyor. Türkiye genelinde müşterilerimize daha iyi ve hızlı hizmet vermek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bağlı bulunduğumuz sivil toplum kuruluşlarıyla sektörde gerekli denetimlerin yapılmasını sağlamaya çalışıyoruz. Yurt dışı pazarlarda ihracatımızı artırmak öncelikli hedeflerimiz arasında yer alıyor.”