Türk ekonomisi yüksek katma değerle üretim yapan, güçlü sanayiye
sahip ve ekonomisi dünya ile entegre bir yapıda olsaydı, siyasi
durumlardan bu derece etkilenmezdi. Çünkü Türk ekonomisinin
büyümesinin ana omurgasını siyasi istikrar oluşturuyor.

Türk ekonomisi yüksek katma değerle üretim yapan, güçlü sanayiye
sahip ve ekonomisi dünya ile entegre bir yapıda olsaydı, siyasi
durumlardan bu derece etkilenmezdi. Çünkü Türk ekonomisinin
büyümesinin ana omurgasını siyasi istikrar oluşturuyor. Siyasi istikrar
olunca insanlar geleceğe güvenip borçlanıyor, yurt dışından gelip
yatırım yapıyor. Siyasi istikrar biraz sarsıldığında, sis perdesinin
ardında günler boşa akıp geçiyor.
Hangi sektörlerin öncülüğünde büyüyoruz diye baktığımızda, bu
sektörler bizi güçlü devlet olmaya götürmez ama fakir bir ülke de
yapmaz. Eğer vasata razıysak bu şekilde devam edelim. Ama kişi
başına düşen milli gelirimizi 25-30 bin dolar seviyesine çekmek gibi
bir hedefimiz varsa, tek başına siyasi istikrara değil; ülkenin ortak
hedeflere nasıl ulaşacağına dair bir organizasyona da ihtiyacımız
var. Bunun yolu da nitelikli bireyler yetiştirmekten geçiyor. Bu bireyler
dünyalı bakışa sahip ve iddialı kişilerden oluşmalı ki güçlü bir
ekonomi olalım. Bu kısa vadeli bir hedef değildir. Çin ve Güney Kore
bir nesilde dönüşümü gerçekleştirebildi. Planlı bir şekilde, bir nesilde
neleri değiştireceğimize karar vermeliyiz. O zaman ana omurgamız
katma değer üreten güçlü bir ekonomi olacaktır. Unutmamalıyız ki bu
devleti oluşturan bizleriz, biz neysek devlette odur.
Gelişmekte olan ülkelerin iki türü vardır. Birincisi kendini zengin
zanneden ve zengin gibi harcayan; ikincisi ise kendisini zengin görmeyen
ve fakir gibi çalışan. Türkiye tüketiyor ama yeterince üretmiyor.
Ülkemizin Gayri Safi Millî Hasılası içinde sanayinin payı yüzde
18’lerdedir. Mütevazi bir şekilde ilerlemeye devam edersek güçlü
ekonomik yapıya kavuşmamız çok uzun zaman alacaktır. Ancak
üretir, dengeli tüketir ve geleceğe dair çok ciddi stratejiler belirler
ve genç nesilleri buna göre eğitirsek Türkiye güçlü ekonomilerden
biri olacaktır. Bu potansiyel ülkemizde mevcuttur.